İkinci el araç piyasası durma noktasında

İkinci el araç piyasası durma noktasında
TT

İkinci el araç piyasası durma noktasında

İkinci el araç piyasası durma noktasında

İkinci el piyasasında satışlar durdu. Hareketliliğin olduğu dönemde günde 6 araç satan oto galericiler, şimdi ise haftada 1 ya da iki araç satar oldular. Oto galericiler, talebin olmamasından dolayı yüzde 30 ile 40 arası düşüş olduğunu söylediler.
Yaklaşık üç ay önce ikinci el piyasasında yaşanan büyük hareketliliğin yerini sessizlik aldı. Oto galericilerin bulunduğu pazarda müşteri seyrekliği gözden kaçmazken işlerde ki düşüş belli oluyordu. Satışlardaki düşüşün yüzde 30-40 arası olduğunu söyleyen oto galericiler, faiz oranlarının ve vaka sayılarının düşmesi ile birlikte piyasanın hareketleneceğini söylediler. Şu dönemin tam da ikinci el araç almak için fırsat olduğunu öngören galericiler, yaz döneminde ise bu fiyatlara araç bulmanın zor olacağını söylediler.

“Bu dönem tam ikinci el araç alma zamanı”
İkinci el araç piyasasının durgun durumda olduğunu belirten galerici Uğur Potur, “Piyasada sıfır aracın çok olmasından dolayı ikinci el piyasası yüzde 25 düşmüş durumda. Dışarı çıkma kısıtlamaları ve vakaların azalması ile birlikte işler düzelecektir. Şu anda 150 bin liraya kadar olan araçlara talep var. Lüks araçlara çok fazla bir talep yok. Kredi faizlerinin yüksek olması ve dolar ile altının devamlı hareketli olması etkili oluyor. İkinci el piyasasının hızlı olduğu dönemde biz haftada 6 arabaya kadar satıyorduk. Şu anda ise ayda 1-2 araç satıyoruz. Fiyatların artacağını düşünüyoruz. Bu dönem tam ikinci el araç alma zamanı. Yaz döneminde bu fiyatları bulmak zor olacak” şeklinde konuştu.

“İşlerde yüzde 30-40 arası gerileme hissediyoruz”
İkinci el piyasasının son 10 yılın gerisinde olduğunu söyleyen galerici Yunus Ete, “İşlerde yüzde 30-40 arası gerileme hissediyoruz. Bunun sebebi pandemi ve faiz fiyatlarının yüksek olmasına bağlıyoruz. Düzelmesini ümit ediyoruz. Nisan ayından sonra bir hareketlenme bekliyoruz. Şu anda fiyatlarda yüksek olduğu için taleplere yanıt veremiyoruz. Yazın günde 5-6 araç satıyorken şimdi ise haftada 1-2'ye düştü” ifadelerini kullandı.



Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
TT

Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)

Kripto para piyasası haftaya kayda değer bir yükselişle başladı. Bitcoinin fiyatı yüzde 2,1 oranında artarak 110 bin dolar seviyesini yeniden gördü. Bu seviye, yatırımcılar açısından psikolojik ve teknik açıdan önemli bir eşik olarak görülüyor. Söz konusu yükseliş, tahvil piyasalarında yaşanan artan dalgalanmalar ve hem ABD hem de Japonya’da kamu borçlarının sürdürülebilirliğine dair artan endişeler eşliğinde gerçekleşti.

ABD’de bütçe açığının artması ve devlet tahvili ihraçlarının hız kazanması, tahvil piyasası üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu. Diğer yandan uzun vadeli borçlanma araçlarının getirileri yükselmeye devam ediyor. Bu durum yatırımcıların enflasyon kaygılarını ve yabancı talepteki düşüşü yansıtıyor. Japonya’da ise tahvil getirileri, tarihsel olarak düşük seyreden bantlarını aşmaya başladı. Bu gelişme, onlarca yıldır sürdürülen genişleyici para politikasının sona erdirilebileceğine dair spekülasyonları beraberinde getirdi.

Kripto para analizi alanında önde gelen isimlerden Michael van de Poppe’nin sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşıma göre, Bitcoinin 110 bin dolar seviyesine geri dönmesi, güçlü bir yükseliş ivmesine işaret ediyor. Aynı zamanda alternatif kripto paralar da bu olumlu eğilime katılıyor.

Söz konusu hareket, birçok piyasa izleme platformunun bildirdiğine göre, 95 bin ila 100 bin dolar arasında dalgalanan birkaç haftalık yatay seyrin ardından geldi. Binance platformunun verilerine göre, BTC/USD paritesi 110 bin 125 dolar seviyesinde kaydedilirken, günlük işlem hacmi yaklaşık 38 milyar dolara ulaştı.

Bu bağlamda Bitcoin, hem yüksek performanslı bir dijital varlık hem de alternatif bir değer saklama aracı olarak yeniden gündeme geliyor. Analistler, küresel piyasalarda yaşanan dönüşümlerin dijital para birimlerinin cazibesini artırdığını belirtiyor. Özellikle Bitcoine bağlı borsa yatırım fonlarına kurumsal sermaye akışının devam etmesi dikkat çekiyor. Bu fonların yönettiği varlıkların toplam değeri kısa süre önce 104 milyar doları aştı.

Dikkat çekici olan, bu yükselişin kısa vadeli bir spekülasyon dalgasının sonucu gibi görünmemesi. Aksine bu yükseliş, yatırımcılar tarafından ‘güvenli liman’ kavramının yeniden kapsamlı biçimde değerlendirilmesi çerçevesinde gerçekleşiyor. Zira artık geleneksel devlet borçlanma araçları -başta Amerikan hazine tahvilleri olmak üzere- aynı güven düzeyine sahip değil. Özellikle yüksek enflasyon ve kronik bütçe açıklarıyla karakterize edilen bir ortamda bu güven daha da zayıflamış durumda.

Hafta sonunda ise Bitcoinin fiyatı, 111 bin doların üzerindeki seviyelerden 108 bin 600 dolara kadar geriledi. Bu düşüş, ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa mallarına ve Amerika dışında üretilen iPhone cihazlarına ağır gümrük vergileri uygulama tehdidine doğrudan bir tepki olarak gerçekleşti.

Bu ani riskten kaçınma eğilimine yönelik genel ruh halindeki dönüşüm, kripto para piyasasında 500 milyon dolardan fazla alım pozisyonunun silinmesine yol açtı. Bitcoin, Ether, Cardano, Solana ve Dogecoin’e bağlı vadeli işlem sözleşmeleri ciddi kayıplar yaşadı.

Ancak bu sabah atmosfer değişti. BTSE platformunun operasyonlardan sorumlu yöneticisi Jeff Mei, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bir yandan, hafta sonu yaşanan düşüşler bize kripto para piyasasının jeopolitik ve ekonomik şoklara ne kadar hızlı tepki verdiğini gösterdi. Diğer yandan, gümrük muafiyet sürelerinin uzatılması yönünde atılan adımlar, en kötü dönemin geride kaldığına dair inancı güçlendiriyor. Bu da yatırımcıların temkinli bir şekilde yeniden birikim yapmaya başlamasına yol açtı.”