Irak Komünist Partisi’nin Necef’teki parti merkezine molotoflu saldırı

Irak Komünist Partisi’nin Necef şubesine molotoflu saldırı (Rudaw)
Irak Komünist Partisi’nin Necef şubesine molotoflu saldırı (Rudaw)
TT

Irak Komünist Partisi’nin Necef’teki parti merkezine molotoflu saldırı

Irak Komünist Partisi’nin Necef şubesine molotoflu saldırı (Rudaw)
Irak Komünist Partisi’nin Necef şubesine molotoflu saldırı (Rudaw)

Irak Komünist Partisi’nin Necef kentindeki parti merkezine cuma günü şafak vaktinde kimliği belirlenemeyen kişilerce molotof kokteyli ile saldırı düzenlendi. Olayda can kaybı yaşanmazken, binada maddi hasar meydana geldiği öğrenildi. Bu saldırı, Ekim’de düzenlenmesi kararlaştırılan parlamento seçimlerinin yaklaşmasıyla siyasi suikastların artacağı ve şiddet eylemlerinin tırmanacağı yönündeki değerlendirmelerin yapıldığı bir ortamda gerçekleşti. Bu saldırı aynı zamanda halkın kötü kamu hizmeti, işsizlik ve ekonomideki kötü gidişattan duyduğu rahatsızlığın bir sonucu olarak yeni bir protesto dalgasının patlak vermesi beklentisinin dillendirildiği bir dönemde geldi.
Dini kimliğiyle öne çıkan Necef’te partinin yerel yönetimi, ‘korkakça’ diye nitelediği saldırıyı kınadı. Irak Komünist Partisi Necef İl Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Kara yarasalar cuma gününün şafağında tam saat 03.50’de halkın çadırı ve devrimcilerin beşiği olan Irak Komünist Partimizin Necef’teki merkezine molotof kokteylleri, hain ve kalleş kurşunlarla saldırmak için bir kez daha geri dönüyor. Bu korkakça eylemi kınarken, kapsamlı değişimi gerçekleştirmek ve yolsuzlukların, yozlaşmışların ve kiralık katillerin iktidarından kurtulmak için halkın yolu üzerinde kalacağımızı vurguluyoruz” ifadelerine yer verildi. İl Başkanlığı ayrıca hükümetten “Silahların devlet elinde toplanmasını, yürürlükteki Partiler Yasası’nı aktifleştirmesini, gelecek seçimlerin düzenlenmesi için öncelikli görev olarak güvenliği sağlamasını, saldırının faillerinin bulunmasını ve adalet önüne çıkarılmalarını” talep etti.
Irak Komünist Partisi olayla ilgili herhangi bir tarafı suçlamadı. Ancak partiye yakın aktivistler, komünist ve sivil aktivistlerin Necef’te hayatını kaybeden göstericilerin birinci ölüm yıldönümü için dün düzenledikleri anma töreni ile parti merkezine şafak vakti yapılan saldırı arasında bir bağlantı olduğunu düşünüyor. Geçen yıl Necef kentindeki Sadreyn Meydanı’nda göstericilere yönelik müdahale sırasında birkaç gösterici hayatını kaybetmişti. Muhenned el-Kaysi isimli genç de hayatını kaybedenler arasındaydı. Kaysi’nin annesi, o dönem yaşanan olaylardan ve gösterici ölümlerinden Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve onun talimatıyla hareket eden grupları sorumlu tutmuştu.
Irak Komünist Partisi’ne yakın bir kaynak, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “saldırının, Necef’te komünistler, sivil ve sosyal akımlar ve protesto meydanlarının yer aldığı erken bir koalisyonun ilan edilmesinin ardından gelmesine” dikkat çekti. Kaynak, “Irak Komünist Partisi geri kalan vilayetlerde sivil akımlar ve Ekim hareketi grupları ile geniş koalisyonlar oluşturma niyetinde” dedi.
Irak Komünist Partisi, laiklikle ilgili eğilimlerine rağmen Mayıs 2018’de Sadr Hareketi ile birlikte Sairun Koalisyonu adı altında seçimlere katıldı. Seçimlerin sonucunda Sairun Koalisyonu Meclis’te 54 sandalye kazanırken, komünistler bu sandalyelerden sadece 2’sini alabildi. Protestocu gruplar ile Sadr Hareketi destekçileri arasında ihtilafların büyümesi üzerine Komünist Partisi, Sadr Hareketi ile kurduğu koalisyondan çekildiğini ilan etti. Parti’nin iki üyesi Raid Fehmi ve Hayfa el-Emin, 2019’un Ekim ayının sonlarında milletvekilliğinden istifa ettiler. Komünist Parti ile Sadr Hareketi arasındaki koalisyon o dönem tepki çekmiş ve parti içi bölünmelere yol açmıştı.
Şii siyasi İslami hareketlerin 2003 sonrası önlenemeyen yükselişi ve Meclis ile hükümet makamlarının birçoğunu ele geçirmeleri, Irak’ın en eski partilerinden olan Irak Komünist Partisi’nin etki ve popülaritesinin gerilemesine neden oldu. Komünist Parti, dini referanslı partilerin duvarını aşamadığı için Iraklı seçmenlere ulaşma imkanına sahip olamadı. Ancak nadir istisnalar da oldu. Zira Parti, 4 yıllık yasama döneminin iki yılında Meclis’te sadece iki koltuğa sahip olabildi.
Komünist Parti’sinin öncü kadrolarının Necefli olmasına, Necef’ten Meclis’e milletvekili göndermemesine ve laik düşünce yapısına rağmen, parti Necef’teki daimi varlığını korudu. Necef’teki parti merkezi daha önce de benzer bir saldırıya uğramıştı fakat genel olarak kentte partiye yönelik ciddi bir baskı olduğu söylenemez.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.