Hmeymim üssü… Rus Karar Merkezi ve ‘kahramanların’ heykelleri

Suriye’nin merkezindeki Palmira’da öldürülen bir Rus pilotun heykelinin, Hmeymim üssündeki açılış töreni (Russia Today)
Suriye’nin merkezindeki Palmira’da öldürülen bir Rus pilotun heykelinin, Hmeymim üssündeki açılış töreni (Russia Today)
TT

Hmeymim üssü… Rus Karar Merkezi ve ‘kahramanların’ heykelleri

Suriye’nin merkezindeki Palmira’da öldürülen bir Rus pilotun heykelinin, Hmeymim üssündeki açılış töreni (Russia Today)
Suriye’nin merkezindeki Palmira’da öldürülen bir Rus pilotun heykelinin, Hmeymim üssündeki açılış töreni (Russia Today)

Suriye’deki Rus Hmeymim Hava Üssü, artık sadece Rus ordusunun sıcak sularda kalıcı etkisini güçlendirmeye yönelik eski Çarlık hayalinin temelini atan devasa bir askeri yapı değil. Aksine son yıllarda bu üs, farklı yönleriyle büyük bir sembolizm kazandı.
Üs, diğerlerinin yanı sıra ‘S-400’, ‘Pantsir’ ve ‘Buk’ sistemlerinin içeren entegre bir hava füzesi paraşütünün korunmasıyla iyi bir şekilde güçlendirildi. Rusya’yı ‘kendi evinde’ hedef almaya çalışan insansız hava araçlarının ‘saldırıları’ için kalıcı ve zor bir hedef haline geldi. Aktif askeri operasyonların sona ermesinden bu yana, tüm Suriye topraklarında hava harekatları ve savaş faaliyetlerinin seyrini koordine etmek için bir komuta merkezinden fazlası haline dönüştü. Medya organlarının defalarca belirttiğine göre burası, ülkenin ‘fiili hükümdarının’ merkezi oldu.
Bu nedenle Moskova’nın üssün statüsünü Rus topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak belirleyen askeri gösteriler, konferanslar ve çeşitli etkinlikler organize etme gibi hareketleri ortaya koyması şaşırtıcı değil. Bu bağlamda 5 Şubat’ta yalnızca Suriye savaşında değil, aynı zamanda Rus tarihinin çeşitli evrelerinde rol oynayan Rus asker ve liderleri onurlandıran heykel ve anıtların dikilme sürecini tamamlamak için Suriye’de 2018 yılında öldürülen bir Rus subayı anma töreni yapıldı. Öyle ki 2018 yılında İdlib yakınlarındaki öldürülen Rus pilot Roman Filipov’un büstünden örtüyü kaldırmak üzere Hmeymim üssünde bir tören düzenlendi.
Filipov, 3 Şubat 2018 tarihinde bir ‘Suhoy- 25’ bombardıman uçağıyla, İdlib üzerindeki savaş operasyonlarının bir parçası olarak bir uçuştan dönüşü sırasında savaşçılar tarafından doğrudan hedef alındı. Pilot, İdlib’in dış mahallelerine paraşütle atlamak ve militanlarla çatışmak zorunda kaldı. Daha sonra taşıdığı cephane tükenince kendisini bir bombayla infilak etti.
Filipov’un büstü, 2016 yılında Palmira’da ölen bir başka Rus pilot olan Rıfat Habibulin’in heykelinin yanına dikildi.
Rus ordusu, 2018 yılında öldürüldüğü bölgede Filipov için bir başka anıt daha dikmişti. Aynı durum, Hmeymim üssüne heykeli dikilmeden önce, öldürüldüğü yerin yakınlarında Habibulin için bir anıt dikildiğinde de yaşanmıştı.
Bu çerçevede Moskova’nın, geçen yıl Suriye’deki katilleri için ‘Hmeymim’ üssünde anma törenlerini hızlandırdığı görülüyor. Bu törenlerse, Rus askerleri ve generalleri için heykeller ve anıtlar içeren yol anlamına gelen ‘Kahramanlar Geçidi’ yolunu oluşturmayı hedefleyen bir projenin parçası olarak gerçekleştiriliyor.
Rusya Savunma Bakanlığı’nın verilerine göre, 2016 yılında Palmira’da öldürülen pilot Alexander Prokhorenko’nun bir heykelinin yanı sıra, aynı yıl askeri bir hastaneye düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden iki hemşire için anıtlar da dahil olmak üzere 2020 yılı boyunca üste, onlarca heykel ve anıt dikildiği ortaya çıktı. Rusya, 2015 yılında Türkiye’nin sınırda bir Rus savaş uçağını düşürmesi sonucu hayatını kaybeden pilot Oleg Peşkov için de yıl sonuna doğru benzer büst dikti. Nihayetinde onlarca benzer anıt, Hmeymim meydanlarına ve heykellerle dolu koridorlarına katılmış oldu. Ancak Savunma Bakanlığı’nın Suriye savaşıyla hiçbir ilgisi olmayan askeri figürlerin heykellerini de Hmeymim üssüne yerleştirmesi dikkat çekici. Burada, çağlar boyunca var olan ‘Rus üstünlüğünün’ pekiştirilmesine önem atıfta bulunuluyor. Söz konusu üsler arasında İkinci Dünya Savaşı sırasında en önde gelen Sovyet generallerinden biri olan Konstantin Rokossovski’nin bir heykeli de mevcut. Aynı şekilde 1240 yılında ordusunu bir Alman- İsveç işgaline karşı zafere götüren, ‘Rus ordusunun koruyucu azizi’ lakaplı Prens Aleksandr Nevski için bir heykel de bu anıtlar arasında.
Anıtların dikilmeye devam ederken, Moskova’nın, Suriye’deki insani kayıplarının boyutunu resmi olarak açıklamaması da dikkat çekici bir durum. Uzman merkezlerin tahminlerine göre söz konusu sayı 112, ancak sosyal kurumların istatistiklerine göre ‘birkaç yüz’ civarında.
Öte yandan Belarus Gaziler Derneği, silahlı kuvvetlerin Eylül ayına kadar Suriye’ye iki tabur barış gücü göndermeye hazır olduğunu açıkladı. Güvenlik görevlileri ve eski savaşçı gazileri içeren ve Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko yönetimine karşı büyük halk protesto hareketine sempatisini ifade eden Dernek, “Askeri liderlik, her biri 300 askerden oluşan iki birlikle, Belarus kuvvetlerinin Suriye’deki ilk askeri konuşlandırılmasına hazırlık emri verdi” dedi. Ancak Moskova da Minsk de ABD Savaş Enstitüsü tarafından yayınlanan bu bilgiler hakkında yorum yapmadı.
Kremlin’in, birkaç yıldır Suriye krizinde ‘ortak güçlerden’ yararlanmaya çalıştığı tahmin ediliyor. Daha önce ‘Bağımsız Devletler Topluluğu’ ve ‘Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’ ülkelerindeki müttefiklerini, Suriye’ye askeri güç göndermeye ikna etmeyi başaramamıştı. Öyle ki Kazakistan ve Kırgızistan Rusya’nın talebini reddederken, Kolektif Güvenlik üyesi Ermenistan ise Şubat 2019’dan bu yana Suriye’nin Halep ilinde güvenlik uzmanları için bir şirket kurmuş durumda.
Yayınlanan raporlara göre Belarus kuvvetlerinin konuşlandırılması, Moskova ve Minsk’in ortak tatbikatlar açısından faaliyetlerini artıracak. Bu durum, Suriye’deki Rus birliklerinin ülkenin merkezinde kara hatlarının güvence altına alınmasına yardımcı olacağı ve Suriye rejiminin Deyrizor ve Palmira’yı da içeren bölgede güvenlik operasyonlarını destekleyeceği anlamına geliyor.
Belarus’un askeri konuşlanması, Suriye’de devam eden Rus operasyonlarını desteklemenin yanı sıra Kremlin için önemli olan üç stratejik hattı da güçlendirecek. Rusya’nın Suriye’deki askeri müdahalesine daha fazla meşruiyet kazandıracak ve Rusya ile Belarus askeri birliklerinin ortak görevlere entegrasyonunu güçlendirecek.
Kremlin, Belarus’un ‘barışı koruma görevlilerini’ Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’ne bağlı bir görev olarak nitelendirme niyeti taşıyor da olabilir. Zira Moskova’nın, daha önce Rus askeri polisinin Suriye’deki faaliyetleri çerçevesinde Çeçen birlikleri bölgeye sürüklediği biliniyor.



Kassam Tugayları: İsrail ordusu, esir Matan Zangauker'in bulunduğu yeri kuşatma altına aldı... ancak onu sağ olarak geri getirmeyecek

Gazze Şeridi'nde bir İsrail tankı (Reuters)
Gazze Şeridi'nde bir İsrail tankı (Reuters)
TT

Kassam Tugayları: İsrail ordusu, esir Matan Zangauker'in bulunduğu yeri kuşatma altına aldı... ancak onu sağ olarak geri getirmeyecek

Gazze Şeridi'nde bir İsrail tankı (Reuters)
Gazze Şeridi'nde bir İsrail tankı (Reuters)

Hamas'ın askeri kanadı “Kassam Tugayları”nın sözcüsü Ebu Ubeyda, bugün yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun tutuklu Metan Zangauker'in bulunduğu yeri kuşattığını açıkladı.

Kısa açıklamada, İsrail'in esiri canlı olarak geri almayacağını ve kurtarma girişimi sırasında öldürülmesi halinde, “bir yıl sekiz ay boyunca hayatını koruduktan sonra” İsrail ordusunun onun ölümünden sorumlu olacağını vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın “Y Net” sitesinden aktardığına göre ordu ve Şin Bet iç güvenlik servisi güçleri, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah bölgesinde gözaltına alınanlardan birinin cesedini kurtarmayı başardı.