Yağlı karaciğer hastalığı belirtilerine dikkat edin

Yağlı karaciğer hastalığı belirtilerine dikkat edin
TT

Yağlı karaciğer hastalığı belirtilerine dikkat edin

Yağlı karaciğer hastalığı belirtilerine dikkat edin

Karaciğerdeki yüksek yağ oranına işaret eden, obezite ve yüksek tansiyon gibi birçok sağlık sorunuyla bağlantılı olan yağlı karaciğer hastalığıyla ilişkin tehlikeli belirtileri içeren bir rapor yayınlandı. Hastalığın tehlikeli olmasının nedeni,  insanların çoğunda ileri evreye geçene kadar  belirti göstermemesi.
Birleşik Krallık’ta karaciğer sağlığı ile ilgili çalışmalar yapan British Liver Trust (BLT), karaciğer yağlanmasının karaciğerde yara izine neden olabilen ve siroza ilerleyebilen ve NASH diye adlandırılan daha ciddi semptomları ortaya çıkarması konusunda uyarıyor.
Bu bağlamda raporda karaciğer yağlanması sonucu oluşan hasara bağlı iç kanamanın ilk belirtilerinin genellikle çok koyu veya siyah renkli dışkı ve kan kusma (hematemez) şeklinde ortaya çıktığı konusunda uyarıda bulundu. Diğer ciddi belirtiler arasında gözlerde ve deride sararma, koyu renkli idrar, alt karın bölgesinde şişme, koyu siyah katranlı dışkı, kafa karışıklığı veya hafıza bozukluğu dönemleri ve kaşıntılı cilt yer alıyor.
Tedaviye gelince, raporda şu anda yağlı karaciğer hastalığı için spesifik bir ilaç bulunmadığı ve tedavi bulmaya yönelik çok sayıda araştırma yapıldığı söyleniyor. Bununla birlikte, sağlıklı bir yaşam tarzı seçmenin belirtilerin daha da kötüye gitmesini önlemeye yardımcı olabildiği, yağlı karaciğer hastalığına karşı en etkili önlemin ise sağlıklı ve dengeli beslenerek kilo vermek olduğu belirtiliyor. İşaret edilen sağlıklı beslenme; lif bakımından zengin tam tahıllı karbonhidratlar (ekmek, pirinç, makarna gibi)  tüketmeyi, yüksek şeker ihtiva eden yiyecek ve içeceklerden kaçınmayı, daha fazla sebze ve meyve yemeyi, daha az doymuş yağ içeren gıdalar tüketmeyi ve özellikle kilo vermeye çalışırken öğün miktarına dikkat edilmesini gerektiriyor.
Raporda, bazı çalışmaların Akdeniz diyetinin karaciğerdeki yağı da azaltabileceği belirtiliyor. Akdeniz usulü beslenme; meyve, sebze, kepekli tahıl, baklagil ve kuruyemiş tüketmeye, tereyağını zeytinyağı veya kanola yağı ile değiştirmeye ve son olarak daha fazla balık ve yağsız kümes hayvanı tüketirken kırmızı eti sınırlamaya odaklanıyor.



Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, yediklerimizin hayatımızın ilerleyen dönemlerinde yakalanacağımız kronik hastalıkların miktarını belirleyebileceği konusunda uyarıyor.

Araştırma sebze-meyve, balık ve doymamış yağlar bakımından zengin Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme düzeninin yaşlılarda demans da dahil olmak üzere kronik hastalıkların gelişimini yavaşlatabileceğini ortaya koydu. İşlenmiş et ve şeker açısından zengin, iltihabı artıran diyetlerse bu süreci hızlandırabilir.

İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar, 4 diyetin yaşlılardaki kronik hastalıklar üzerindeki etkilerini inceledi.

İncelenen diyetlerden üçü sağlıklı ve sebze, meyve, tam tahıl, kuruyemiş, baklagiller ve doymamış yağların alımına; şekerli yiyecekler, kırmızı et, işlenmiş et ve tereyağı/margarin tüketimininse azaltılmasına odaklanıyor.

Diğer yandan dördüncü diyet iltihaplanmaya yol açıyor ve daha az sebze, çay ve kahve; daha çok kırmızı ve işlenmiş et, rafine tahıllar ve şekerli içecek tüketimini içeriyor.

Araştırmacılar İsveç'teki 60 yaş ve üstü 2400 yetişkinin beslenmelerini 15 yıl boyunca izleyip kronik hastalıklarını takip etti.

Alınan besinleri, gıda sıklığı anketleri ve şu 4 diyet örüntüsüne bağlılıkla ölçtü: Ampirik Diyet İnflamatuar İndeksi (EDII), AHEI, Alternatif Akdeniz Diyeti (AMED) ve MIND (Nörodejeneratif Gecikme için Akdeniz - Dash Müdahalesi).

Multimorbidite, kronik hastalıkların sayısıyla tanımlanıp organ sistemlerine göre (kas-iskelet, kardiyovasküler ve nöropsikiyatrik) gruplandırıldı.

Nature Aging adlı bilimsel dergide yayımlanan sonuçlar, sağlıklı diyetleri benimseyenlerde kronik hastalıkların daha yavaş geliştiğini ortaya koydu.

Örneğin, başta AMED, AHEI ve MIND olmak üzere sağlıklı beslenme örüntülerine uzun süreli bağlılık, yaşlılarda kronik hastalıkların daha yavaş gelişmesiyle bağlantılı çıktı.

Bu, kardiyovasküler hastalıklar ve demans için geçerli olsa da kas ve kemiklerle ilgili hastalıklarda böyle bir bağlantı görülmedi.

Ancak iltihaplanma oluşturan diyeti benimseyenlerde kronik hastalık riski arttı.

Karolinska Enstitüsü'ndeki Yaşlanma Araştırma Merkezi, Nörobiyoloji, Bakım Bilimleri ve Toplum Bölümü'nde doktora sonrası araştırmacı olan ortak birinci yazar Adrián Carballo-Casla, "Sonuçlarımız, yaşlanan popülasyonlarda multimorbiditenin gelişimini diyetin ne kadar önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor" diyor.

Diyetin koruyucu etkileri, yaşlanmaya bağlı hastalıklarda kilit önem taşıyan bir faktör olan iltihaplanmanın azalmasıyla açıklanabilir.

Araştırma makalesinin yazarları, uzun ömür üzerinde en büyük etkiye sahip olabilecek diyet önerilerini ve yaşlarına, cinsiyetlerine, psikososyal geçmişlerine ve kronik hastalıklarına göre bunlardan en fazla yararlanabilecek yaşlı gruplarını belirleyerek araştırmalarını ilerletmek istiyor.

Independent Türkçe