Zafer Mızrağı Tatbikatı’ndan “savaş yetkinliği” mesajı

Biri donanma, diğeri kara kuvvetlerine ait iki Suudi helikopteri. (SPA)
Biri donanma, diğeri kara kuvvetlerine ait iki Suudi helikopteri. (SPA)
TT

Zafer Mızrağı Tatbikatı’ndan “savaş yetkinliği” mesajı

Biri donanma, diğeri kara kuvvetlerine ait iki Suudi helikopteri. (SPA)
Biri donanma, diğeri kara kuvvetlerine ait iki Suudi helikopteri. (SPA)

Ülkenin gerçekleştirdiği askeri manevralar ve tatbikatlar, askeri kapasiteleri sergilemenin de ötesinde deneyim alışverişinin gösterildiği, koordinasyonu artıran mesajlar taşır.
Dünyanın birçok bölgesi bu tür tatbikatlara ve askeri manevralara tanıklık ediyor. Aynı durum ABD 5. Filosu ve Avrupa’nın yanı sıra farklı ülkelerden gemi ve deniz kuvvetleri filolarının bulunduğu Arap Körfezi için de geçerli. Küresel önem göz önünde bulundurulduğunda Körfez, çeşitli Arap ve bölge dışından ülkelerden deniz kuvvetleri için birçok ortak tatbikatın gerçekleştirildiği alan konumunda.
Birçok ülke, Arap Körfezi sularında ve hava, tehditlerin arttığı dönemlerde askeri tatbikatlar gerçekleştirdi.
Suudi Arabistan Kraliyet Kara ve Deniz Kuvvetleri ile Kraliyet Hava Kuvvetleri’nin katılımıyla Suudi Arabistan’ın doğusundaki Dahran kentinde, , 31 Ocak’ta, Kral Abdulaziz Hava Üssü Hava Harp Merkezi’nde başlatılan Zafer Mızrağı Tatbikatı bugün sona eriyor.
Suudi Şura Konseyi üyesi Tümgeneral Pilot Ali el-Asiri, ortak tatbikatların ve taşıdıkları mesajların, askeri ve siyasi hedefleri olduğunu söyledi. Tümgeneral söz konusu tatbikatların, operasyonların kolay bir şekilde yürütülmesi, ordunun birlikte, verimli bir şekilde çalışması için eğitilmesi ve düşmana karşı zaferlerin kolaylaştırılması noktasında önemli olduğunu vurguladı.
Tümgeneral el-Asiri Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, eğitimlerin iki tip olduğunu söyledi. Bunlardan ilkinin komuta ve kontrol eğitimi vermek olduğunu belirtti. Buradaki amacın kuvvetlere çeşitli bilgi ve emirleri iletmek ve bu sırada meydana gelebilecek zorlukları aşma noktasında engelleri fiili uygulamada dikkate almak olduğunu kaydetti.
İkincisinin de potansiyel düşmana karşı etkili bir şekilde ve minimum kayıpla ortak operasyon yürütme noktasında, tüm kuvvetlerin karadaki eğitimlerini içeren eğitimler olduğunu bildirdi.
Tümgeneral el-Asiri, zamansal ve mekansal zamanlamanın kapsamına ilişin yaptığı açıklamada da bunların farklı şartlardaki düşmanlara hazırlanması gereken mesajlar olması nedeniyle büyük bir öneme sahip olduğunu söyledi. Ayrıca söz konusu mesajların, siyasi ve ahlaki kazanımlar elde etme noktasında baskı araçları olduğunu vurguladı.
Şura Konsey’inden bir üye de tatbikatın siyasi boyutuna ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“Tatbikatlarda, düşmanları caydırma ve tüm olasılıklara hazır olduğumuz mesajını verme noktasında yeteneklerimizi sergiliyoruz. Söz konusu ortak tatbikatlar birden fazla ülkenin katılımıyla mesajımızı daha güçlü hale getiriyor. Bu ülkelere her durumda birbirleriyle çalışabilecek askeri güçler tarafından desteklenen birleşik bir siyasi görüşe sahip olma bilgisi verildi.”
31 Ocak’ta başlayan Zafer Mızrağı, Hava Harp Merkezi’nde yapılan ilk tatbikat olarak kayıtlara geçti.
Tatbikattaki katılımcılar, ilk aşamayı büyük bir başarı ile tamamladılar, hedefleri profesyonel bir şekilde uyguladılar. Söz konusu aşama, ihtiyaç duyulan uzmanlık ve becerilerin ileri savaş operasyonlarının gerçekleştirildiği ve gerçeğe oldukça yakın bir tatbikat ortamında gerçekleştirildi.
Tatbikatın, Hava Harp Merkezi’nin eğitim ve değerlendirme konusundaki gelişmiş özellikleri ve profesyonel uzmanlığı sayesinde ortak operasyonların uygulanmasında son teknolojiye sahne olduğu ifade edildi.
Zafer Mızrağı Tatbikatı, koordinasyon ve ortak eylem seviyesini artırarak silahlı kuvvetlerin yeteneklerinin geliştirilmesine katkıda bulundu. Tatbikat ayrıca, gerçek bir çalışma ortamında çeşitli senaryolara uygun en iyi becerileri, taktikleri ve prosedürleri uygulayarak tüm hava, teknik ve destek ekipleri için savaşa hazır olma seviyesinin yükseltilmesine de katkı sağladı.
Zafer Mızrağı Tatbikatı ortak askeri operasyonların taktiksel düzeyde uyumlu ve entegre bir çalışma içinde, en modern sistem ve yetenekler kullanılarak ve modern savaşa benzer bir gerçeklikle planlanmasına ve uygulanmasına imkan veriyor.
Tatbikat, Suudi Arabistan’ın kapasitesine entegre bir sistem içeriyor. Her yıl yapılması planlanan tatbikat, gelecekte bir dizi uluslararası kuruluşla uluslararası iş birliği içinde gerçekleştirilecek.
Kral Abdulaziz Hava Üssü Hava Harp Merkezi, bölgenin gelişmiş hava merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor. Hava Merkezi, gerçek bir savaş ortamı ve modern savaşa benzer bir gerçeklikle hava mürettebatını, teknik ve destek personelini eğitmek için gelişmiş bir ortam sağlıyor.
Merkez ayrıca olası tehditlere karşı savaşmak için savaş planları geliştirmeye ve Hava Kuvvetleri’nin yeteneklerini artırmaya, sistemleri ve silahları test ederek katkıda bulunuyor.

Suudi Arabistan- ABD hava tatbikatı
Suudi Arabistan-ABD ortak tatbikatı, terörist grupların faaliyetlerini artırdığı ve insansız hava araçlarını daha fazla kullanmaya başladığı bir dönemde, deneyim alışverişi ve savunma yeteneklerini geliştirme hedefiyle başladı.
İki taraf, Suudi savaş uçaklarının ABD B-52 bombardıman uçaklarına eşlik ettiği birçok askeri tatbikat gerçekleştiriyor.
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı salı günü, Suudi Arabistan Hava Kuvvetleri’nin Deniz Kuvvetleri ile ortaklaşa manevralar gerçekleştirdiği tatbikatın fotoğraflarını yayınladı.
Fotoğraflar, her iki ülkenin askeri kuvvetlerinin insansız hava araçlarıyla mücadele noktasında farklı teknolojiler kullandığının göstergesi oldu.
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, söz konusu tatbikatın insansız hava araçlarıyla mücadele noktasında Suudi Arabistan Hava Kuvvetleri ve Deniz Kuvvetleri ortaklığında yürütüldüğünü bildirdi.



Suudi Arabistan BRICS Zirvesi’nde Gazze'deki acıların sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)
TT

Suudi Arabistan BRICS Zirvesi’nde Gazze'deki acıların sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)

Suudi Arabistan, 17. BRICS Zirvesi'nin ikinci gününün ilk oturumunda Gazze'de yaşanan insani acıların göz ardı edilemeyeceğini ve uluslararası toplumun bu krizi sona erdirmek ve uluslararası hukuka uygun olarak iki devletli çözüme dayalı herakes için kalıcı ve kapsamlı bir barışa ulaşmak için ciddi bir şekilde çalışması gerektiğini vurguladı.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman adına Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan dün Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen ve Suudi Arabistan'ın davetli ülke olarak katıldığı zirvenin ikinci gününün ilk oturumuna katıldı. Oturum ‘Çevre, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) ve Küresel Sağlık’ başlığını taşıyordu.

Oturum sırasında bir konuşma yapan Prens Faysal bin Ferhan, Gazze Şeridi'ndeki feci duruma atıfta bulunarak, dünyadaki vahim krizlerin herkese ortak sorumlulukları ve çatışmaların yayılmasını önlemek için gerilimi artırmaktan kaçınma ihtiyacını hatırlattığını vurguladı. İsrail'in sağlık altyapısına yönelik saldırılarının ve sivilleri hedef almasının uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlali ve yasalar ile normlara dayalı uluslararası sisteme doğrudan bir meydan okuma olduğunu belirterek, uluslararası toplumu insani erişimin sağlanması ve sivillerin korunması için sorumluluklarını üstlenmeye çağırdı. Faysal bin Ferhan, Gazze'de yaşanan insani acıların göz ardı edilemeyeceğini ve uluslararası toplumun bu krizi sona erdirmek ve uluslararası hukuka uygun olarak iki devletli çözüme dayalı herkes için kalıcı ve kapsamlı bir barışa ulaşmak için ciddi bir şekilde çalışması gerektiğini vurguladı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı konuşmasının başında ülkesinin BRICS Zirvesi’ne ev sahipliği yapan ve bu yıl grubun başkanlığını yürüten Brezilya'ya takdirlerini ifade ederek, Suudi Arabistan'ın daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği inşa etme arzusunu dile getirdi.

Prens Faysal bin Ferhan, Suudi Arabistan'ın Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Paris Anlaşması'na olan bağlılığını vurgulayarak, iklim ve sağlık alanlarında iş birliğinin geliştirilmesinin önemini vurguladı ve farklı ülkelerin farklı koşullarını dikkate alan pratik ve dengeli bir yaklaşım çağrısında bulundu.

Bu bağlamda, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı'na (COP30) ev sahipliği yapacak olan Brezilya'ya Krallık'ın tebriklerini ileterek, Suudi Arabistan'ın iklim değişikliği sorunlarının ele alınmasında somut sonuçlar elde edilmesinde başarı dileklerini ifade etti.

Prens Faysal bin Ferhan, su kıtlığı çeken ülkelerden biri olarak Suudi Arabistan'ın çevresel zorlukları ve su kaynaklarını yönetmek için ileri yöntemler ve teknolojiler geliştirdiğini ve bu hayati kaynağa eşit erişimi sağlamayı amaçlayan Dünya Su Örgütü'nün kurulmasına yol açan çabalara öncülük ettiğini açıkladı.

Sağlık sektörü konusunda ise Vizyon 2030'un önleme ve entegre bakıma odaklanan kapsamlı reformlar içerdiğini belirterek, Suudi Arabistan'ın Hac ve Umre gibi büyük organizasyonları yönetme, planlama ve erken uyarı sistemleri geliştirme konusundaki uzmanlığını vurguladı. Kuşkusuz bu, Suudi Arabistan'ın uluslararası standartlara uygun olarak sağlık acil durumlarına hazırlık ve müdahale konusunda bölgesel bir merkez olma konumunu güçlendiriyor.

Oturuma Suudi Arabistan'ın Brezilya Büyükelçisi Faysal Gulam, Dışişleri Bakanlığı Ofisi Genel Müdürü Velid es-Semail, Dışişleri Bakan Danışmanı Muhammed el-Yahya ve Uluslararası Kuruluşlar Genel Müdürü Şahir el-Huneyni katıldı.