Aşıların Kovid-19’a karşı etkinlik oranları ne anlama geliyor?

Aşıların Kovid-19’a karşı etkinlik oranları ne anlama geliyor?
TT

Aşıların Kovid-19’a karşı etkinlik oranları ne anlama geliyor?

Aşıların Kovid-19’a karşı etkinlik oranları ne anlama geliyor?

Kovid-19 aşılarının etkinliği veya virüsün mutasyona uğramış versiyonlarının etkinliği söz konusu olduğunda yetkili çevreler yüksek yüzdelik oranlardan bahsediyor. Ancak bazen bu durum anlaşılması zor bir hale geliyor. Bu durumu anlamaya yardımcı olabilecek bazı açıklamalar aşağıda yer alıyor.
Fransız haber ajansına göre (AFP) gönüllüler üzerinde yapılan klinik araştırmalara dayanan hesaplamalara göre, aşının Kovid-19'a karşı bir dereceye kadar etkili olması, hastalığa yakalanma riskini de bu yüzde oranı kadar azalttığı anlamına geliyor.
Bir deneye on binlerce gönüllü katıldığında, bazıları gerçek aşıyı alırken diğerleri ise plasebo aşısı alıyor. Deney sırasında gönüllüler normal hayatlarına devam ederken, Kovid-19 aşısı etkili olursa bunlardan bazıları virüse yakalanıyor. Gerçek aşıyı alan katılımcılar arasında enfekte kişi sayısı ise daha az oluyor.
Bunu açıklamak için, sonuçları 2 Şubat'ta The Lancet tıp dergisinde yayınlanan son aşı olan Rusya’nın geliştirdiği Sputnik V aşısını ele alabiliriz. Sonuçlar, aşının semptomatik hastalığa karşı yüzde 91,6 etkili olduğunu gösterdi.
Rusya’daki araştırmacılar bu orana ulaşabildi. Çünkü deneylerde plasebo aşısı alan 4 bin 900 gönüllünün 62'sine kıyasla, iki doz aşı alan (üç hafta arayla) 14 bin 900 gönüllüden sadece 16'sının koronavirüs testi pozitif çıktı.
Bu noktada en iyi performans gösteren aşılar, Pfizer-BioNTech şirketi ile Moderna şirketi tarafından haberci RNA (mRNA) teknolojisi kullanılarak üretilen iki aşı olarak kabul ediliyor. 21 gün arayla iki doz şeklinde verilen Pfizer aşısının etkinliği yüzde 95 olarak kaydedilirken, 28 gün arayla verilen Moderna aşısında bu oran yüze 94,1 oldu.
Ancak aşının etkinliği sabit bir orana sahip değil ve aşının nasıl verildiği gibi çeşitli kriterlere dayanıyor. Örneğin, AstraZeneca ve ortağı Oxford Üniversitesi, geliştirdikleri aşının etkinliğinin dozlar arasındaki zamana göre büyük ölçüde değiştiğini açıkladı. Aşıyı geliştiren araştırmacılar, 1 Şubat'ta yayınlanan bir çalışmada yaptıkları açıklamada, "Aşının etkinliği, en az 6 hafta şeklindeki aralıklarla verildiğinde yüzde 54,9'a kıyasla, iki doz arasında 12 hafta veya daha fazla aralıklarla verildiğinde gönüllüler arasında yüzde 82,4 olarak tespit edildi" ifadelerini kullandı. Araştırmacılar bunu, deneylerindeki gönüllülerin alt gruplarında kaydettikleri sonuçlara dayandırdılar.
Avrupa İlaç Ajansı (EMA), söz konusu aşının 29 Ocak'ta kullanımını onaylamak için gereken oranı “genel olarak yaklaşık yüzde 60'lık etki oranı” (iki doz arasında 4 ila 12 haftalık bir aralıkla) olarak belirledi.
Aynı zamanda aşıların etkinliği onu ölçmek için kullanılan standartlarla da ilişkili. Johnson&Johnson aşısı, şirketin 29 Ocak'ta yaptığı açıklamaya göre, genel olarak yüzde 66 oranında bir etkinliğe sahip. Ancak uzmanlar, hastalığın şiddetli formlarını önlemeye odaklanırken bu potansiyelin yüzde 85'e yükseldiğinde ısrar ediyor.
Son olarak bazı bilim insanları, ikinci dozda ilk aşıdan farklı bir aşı kullanmanın etkinlik oranını artırıp artıramayacağını merak ediyorlar. Oxford Üniversitesi, bu fikri Pfizer-BioNTech ve AstraZeneca aşıları ile test etmek için 50 yaşın üzerindeki 820 gönüllünün katıldığı bir araştırmaya başladı.

Uzmanların uykusunu kaçıran durum
Bilim insanları, İngiltere'de ortaya çıkan mutasyonlu yeni türün yayılmasından endişe duyarken, asıl endişeleri artıran Güney Afrika'da ortaya çıkan tür oldu. Virüsün mutasyonlarından birinin aşıların etkinliğini zayıflatmasından endişe ediliyor. Bu çerçevede, Güney Afrika hükümeti Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Güney Afrika’daki türe karşı etkinliği incelenen bir çalışmanın ardından, AstraZeneca aşısı yerine Johnson&Johnson aşısını kullanmaya karar verdiğini duyurdu. 2 bin kişiyi içeren çalışmada, AstraZeneca aşısının gençlerde Güney Afrika’daki mutasyonun neden olduğu hastalığın orta dereceli formlarına karşı son derece sınırlı koruma sağladığı sonucuna varıldı.
Ancak birçok uzman, herhangi bir nihai sonuca varılmaması konusunda uyarıda bulundu. Dünya Sağlık Örgütü de (WHO) Çarşamba günü yaptığı açıklamada, "mutasyonlu varyantlar söz konusu olsa bile" aşının kullanılmaya devam edilmesini tavsiye etti.
WHO Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Güney Afrika’daki türe yönelik yürütülen çalışmanın sonucunun "şüphesiz endişe verici olduğunu, ancak yetersiz olduğunu" vurguladı. Araştırmanın az sayıda gönüllü üzerinde yapıldığına dikkati çeken Ghebreyesus, bu durumun istatistiksel önemini sınırlandırdığını ve gönüllülerin genç ve sağlıklı olmaları nedeniyle nüfusun genelini temsil etmediğini belirtti. Ayrıca açıklamasında, "Bu aşının hastalığın daha şiddetli formlarını önlemede etkili olup olmadığını bilmek önemlidir" dedi.
Pfizer ve BioNTech firmaları ise, araştırmacıları tarafından yürütülen ve 27 Ocak'ta yayınladıkları bir ön çalışmaya dayanarak, aşılarının İngiltere ve Güney Afrika’daki virüsün mutasyonlarına karşı etkili olduğunu doğruladı. Söz konusu çalışma, Salı günü Nature Medicine dergisinde de yayınlandı.
Buna karşılık Moderna, Ocak ayının sonunda aşısının İngiltere’deki türe ve bir dereceye kadar da Güney Afrika’daki türe karşı etkili olduğunu duyurdu. Bu nedenle şirket, Güney Afrika türüne karşı özel olarak formüle edilecek güçlendirilmiş yeni bir doz geliştirmek istiyor.
Nature dergisi Çarşamba günü, virüsün mutasyonları karşısında Pfizer-BioNTech ve Moderna aşılarının etkinliklerinin "küçük ama önemli" bir kısmını kaybettikleri sonucuna varan bir çalışma yayınladı. Araştırmacılar, “mutasyonlu türlere karşı mRNA teknolojisini benimseyen aşıların etkinliklerini kaybetmemek için periyodik olarak değiştirilmesi gerekebileceği" sonucuna vardılar.
EMA, Çarşamba günü yaptığı açıklamada tüm üreticilerden "aşılarının yeni türlere karşı koruma sağlayıp sağlamadığını belirlemek için araştırma yapmalarını" istedi.
Öte yandan, bağışıklık tepkisi yaşla birlikte azaldığı için söz konusu aşıların yaşlılar üzerinde etkinliğini sürdürüp sürdürmediği de henüz bilinmiyor.
Bu duruma yönelik sorular, özellikle birçok Avrupa ülkesinin yaşlılarda etkinliği konusunda veri bulunmaması nedeniyle AstraZeneca aşısını yalnızca 65 yaş ve hatta 55 yaşın altındakilere vermesi yönündeki kararının ardından gündeme geldi. Ancak WHO, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, aşının bu yaş grubu için de geçerli olduğunu belirtti.
Son olarak, aşılanan kişide koruma sağlamasının yanı sıra, söz konusu aşıların hastalığın bulaşmasını önleyip önlemediği de soruluyor. Son günlerde İsrailli bilim insanları sosyal medyada bu durumun en azından İsrail'de yaygın olarak kullanılan Pfizer-BioNTech aşısında geçerli olduğunu öne sürdüler.



Yeni Superman'e ilk tepkiler: "Nefes kesici aksiyon sahneleriyle dolu"

Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki David Corenswet, rolü için kas yaptıktan sonra bazı kıyafetlerine artık sığamadığını söylüyor (Warner Bros.)
Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki David Corenswet, rolü için kas yaptıktan sonra bazı kıyafetlerine artık sığamadığını söylüyor (Warner Bros.)
TT

Yeni Superman'e ilk tepkiler: "Nefes kesici aksiyon sahneleriyle dolu"

Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki David Corenswet, rolü için kas yaptıktan sonra bazı kıyafetlerine artık sığamadığını söylüyor (Warner Bros.)
Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki David Corenswet, rolü için kas yaptıktan sonra bazı kıyafetlerine artık sığamadığını söylüyor (Warner Bros.)

Yönetmenliğini James Gunn'ın üstlendiği yeni Superman filmi bu hafta sonu vizyona giriyor. Pazartesi gecesi Los Angeles'ta düzenlenen galanın ardından sosyal medya yasağının kalkmasıyla ilk izleyici tepkileri de gelmeye başladı.

Resmi eleştirilerin yayımlanması yarını bulacak olsa da basın ve davetli ön gösterimlerine katılan eleştirmen ve sosyal medya fenomenlerinden gelen ilk yorumlar son derece olumlu. 

Fandango'dan Erik Davis, "Yeni DC Stüdyoları için harika bir başlangıç" derken, Collider'dan Perri Nemiroff ise "Film, nefes kesici aksiyon sahneleri ve yerli yerinde esprilerle dolu" yorumunu yaptı.

11 Temmuz'da vizyona girecek filmde Superman'e David Corenswet hayat verirken, Lois Lane rolünde Rachel Brosnahan, Lex Luthor rolünde ise Nicholas Hoult yer alıyor. Oyuncu kadrosunda ayrıca Skyler Gisondo, Isabela Merced, Beck Bennett ve Nathan Fillion gibi isimler bulunuyor.

"İnsanlar iyiliği ve dürüstlüğü özlüyor"

James Gunn, bu yıl şubatta Hollywood Reporter'a yaptığı açıklamada, "İnsanlar şu sıralar kahramanlar arıyor. İyiliği, dürüstlüğü, iyi insanları özlüyorlar. Ve Superman tam da böyle biri" ifadelerini kullanmıştı.

Bu film, James Gunn'ın 2022'de Peter Safran'la birlikte DC Stüdyoları'nın başına geçmesinden bu yana yönettiği ilk yapım. 

Şubatta konuşan yapımcı Peter Safran, "DC markası uzun süredir farklı yaratıcı ekipler tarafından, birbirinden kopuk vizyonlarla şekillendiriliyordu. Sonuç olarak ortada tek bir DC Evreni değil birçok ayrı dünya vardı" diyerek eklemişti: 

Bu parçalanmış yapı, izleyici için kafa karıştırıcıydı ve markanın kimliğini zayıflattı.

Yeni Superman, bu parçalanmış yapıya son vererek sinema salonlarında DC Evreni'nin yeniden doğuşunu başlatıyor. Eleştirmenler filmi, Gunn'ın DC için yaptığı "heyecan verici bir başlangıç" diye nitelendiriyor.

"Parlıyor"

Film eleştirmeni Bryan Sudfield, Superman için "cesur ama karaktere sadık" bir uyarlama yorumunda bulunarak, "Film, kalbi, mizahı ve tarzıyla parlıyor. Gunn taze bir ton yakalarken Superman'in mirasına sadık kalmayı başarıyor. Corenswet samimiyeti ve gücüyle parlıyor. DC'nin yeni çağı için umut verici bir başlangıç" ifadelerini kullandı.

Eğlence sektörü gazetecisi Brandon Davis de David Corenswet'in performansını överek, Lois Lane'i canlandıran Rachel Brosnahan'la arasındaki kimyanın "hikayenin itici gücü" olduğunu söyledi.

The Mary Sue yazarı Rachel Leishman, Superman'le ilgili değerlendirmesinde şu ifadeleri kullanıyor:

Superman, Clark Kent'in her zaman umut ve iyiliğin simgesi olduğunu bize bir kez daha hatırlatıyor. James Gunn'ın vizyonu adeta bir çizgi romanı hayata geçiriyor; filmin tonuna getirdiği o mutluluk, dünyanın en sevilen süper kahramanlarından birine gerçekten çok yakışmış.

"En iyi Superman filmi"

Eleştirmen Grace Randolph ise filmi "şimdiye kadarki en iyi Superman filmi" diye nitelendiriyor ve şöyle devam ediyor:

James Gunn işine karışmadan sadece anlatısına alan tanıdığında ortaya gerçekten etkileyici bir film çıkmış. Mükemmel değil ama buna son derece yakın ve beni Gunn'ın DC evrenine inandırdı.

Ancak herkes aynı fikirde değil. Film eleştirmeni Peter Howell, Superman'in "DC Evreni için beklenen mükemmel başlangıç olmadığını" ve "biçimi içeriğin önüne koyduğunu" savundu. "Gunn, gösterişli görsellikte ve yabancı diyarlar yaratmakta çok başarılı ama hikaye anlatımında aynı başarıyı gösteremiyor" diyen Howell ekledi: 

Corenswet'in Superman'i sevimli ama sürekli dayak yiyen biri gibi. Rachel Brosnahan dikkafalı bir Lois Lane portresi çiziyor, Nicholas Hoult'un oynadığı Lex Luthor ise tehditkardan çok sinir bozucu. Filmin asıl yıldızı ise her sahnede rol çalan süperköpek Krypto. Keşke onun filmi olsaydı.

We Have a Hulk'tan Nicola Austin de temkinli bir yorum yapıyor:

Klasik çizgi roman havasına yakın, duygusal, umut dolu ve iyimser bir Superman parıltısı var filmde. Ne var ki, karmaşık ve zaman zaman absürt hale gelen senaryosu altında eziliyor. Yine de Corenswet, Brosnahan, Hoult ve Gathegi'nin performansları harika ayrıca Krypto gerçekten tüm dikkatleri üzerine çekiyor!

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Variety