Uluslararası destek: Lokman Salim suikastının sorumlularından hesap sorulacak

ABD’nin Beyrut Büyükelçisi Dorothy Shea, Lomman Salim’in cenazesi sırasında konuşma yapıyor. Sağındakiler Salim’in annesi Selma ve erkek kardeşi Hadi (AFP)
ABD’nin Beyrut Büyükelçisi Dorothy Shea, Lomman Salim’in cenazesi sırasında konuşma yapıyor. Sağındakiler Salim’in annesi Selma ve erkek kardeşi Hadi (AFP)
TT

Uluslararası destek: Lokman Salim suikastının sorumlularından hesap sorulacak

ABD’nin Beyrut Büyükelçisi Dorothy Shea, Lomman Salim’in cenazesi sırasında konuşma yapıyor. Sağındakiler Salim’in annesi Selma ve erkek kardeşi Hadi (AFP)
ABD’nin Beyrut Büyükelçisi Dorothy Shea, Lomman Salim’in cenazesi sırasında konuşma yapıyor. Sağındakiler Salim’in annesi Selma ve erkek kardeşi Hadi (AFP)

Lübnanlı araştırmacı ve analist Lokman Salim’in cenaze törenine katılan ABD’nin Beyrut Büyükelçisi Dorothy Shea liderliğindeki bir grup yabancı büyükelçi, Salim ailesinin Hizbullah’ın etki merkezi olan Beyrut’un güney banliyölerindeki evine ziyarette bulundu. İngiltere, Almanya, İsviçre ve Kanada’nın büyükelçileri de dahil olmak üzere katılımcılar, uluslararası çabaların Lübnanlıların ‘şeffaf bir soruşturma ve suikastın faillerinin cezalandırılması’ taleplerinin yanında olduğu mesajı verdi.
Selim’in ailesi, Lokman Salim’in ülkenin güneyinde vurularak öldürülmesinden bir hafta sonra Haret Hreik bölgesindeki evlerinin bahçesinde bir tören düzenleyerek, bahçeye bir anıt dikti. Müslüman ve Hristiyan din adamlarının dualar ettiği törene, Lübnanlı yetkililerin yokluğunda çok sayıda Batılı diplomat katıldı.
Haret Hreik bölgesinden olan ve 2009 yılında görevinden ayrılan eski Milletvekili Bassem es-Sabeh, cenaze törenine uluslararası katılımı, ‘Velayet-i Fakih’in güvenlik sahasına medeni bir baskın’ olarak nitelendirdi. Şarku’l Avsat’a konuşan Sabeh, “Bu manzaranın uluslararası, Arap ve Lübnan boyutları var” dedi. Sabeh, “Bu bölgenin insanlarından biri olarak, bölgede yaşayan insanların gözlerinde, güney banliyösü denen bölgede hayatını feda eden ve kararlılıkta ısrar eden popüler bir adam olduğu için Lokman’ın, onlar için bir rol model olduğunu gördüm” ifadelerini kullandı.
ABD Büyükelçisi ise yaptığı açıklamada, Salim suikastını ‘kabul ve affedilemez barbarca bir eylem’ olarak nitelendirdi. Dorothy Shea, “Lokman’ı, onu kendisi yapan bazı özellikleriyle analım. O, Lübnan halkı arasında uzlaşı sağlama, özgürlüklerini ve birlikteliklerini geliştirme arayışında yorulmak bilmezdi ve ısrarcıydı” dedi. Büyükelçi, “Bu çabalar, korku veya şiddet yoluyla bastırılmaz ve bastırılmayacaktır. Çünkü bu çabalar, doğru olanı temsil etmektedir” ifadelerini kullandı.
“Bu korkunç suçun sorumlularının hesap vermesi talebinde sizin yanınızda yer alacağız. Kuruluşuna yardım ettiği örgütlerle ortaklığımızı sürdürmek de dahil, mirasını sürdürmek için elimizden geleni yapacağız. Bu ortaklıklardan gurur duyuyoruz” diyen Shea, vizyonunu gerçekleştirme yolunda Lokman’ın hatırasını koruyacakları taahhüdünde bulundu.
ABD Büyükelçisinin yanı sıra diğer büyükelçiler de Lübnan’da yaygın olan “cezasızlık kültürünün” sona ermesi talebinde bulundu. Almanya’nın Lübnan Büyükelçisi Andreas Kindle, geçen hafta yaşananların unutulmaması gerektiğini vurgulayarak, “Şeffaf bir soruşturma ve cezasızlığın sona ermesini istiyoruz. Buna ihtiyacımız var” dedi.
İsviçre’nin Beyrut Büyükelçisi Monika Schmutz Kirgöz ise ‘hesap verebilirliğin’ önemine dikkati çekti. Kirgöz, ülkesinin bir dostu kaybettiğini, ancak üzerinde çalıştığı projeleri desteklemeye devam edeceğini söyledi. İsviçreli Büyükelçi, Lokman ve eşinin, Lübnan tarihini 5 yıl önce yazmaya başladığını belirtirken, “İsviçre, destekleriyle onlara ortaktır” dedi.
Salim, kültür kurumlarında yöneticilik faaliyetleri yürütüyordu ve banliyölerde kültürel hizmetler sunmak için 2009 yılında ABD Kalkınma Ajansı ile iş birliği yapan ilk Şii isimlerden biriydi. Bu faaliyetlerin başında, ‘Hayya Bina’ derneğinin hayata geçirdiği ‘Kadınlar İçin İngilizce’ projesi geliyor. Birkaç Batı büyükelçiliği de savaşın ve kayıpların anısını belgeleyen projeler için mali destekler sağlarken, yabancı ülkelerin büyükelçileri, Salim’in örgütleriyle iş birliğini ve desteklerini sürdürme sözü verdi.
Lokman Salim’in annesi ve aynı zamanda Mısırlı araştırmacı ve gazeteci Selma Merşak, yaptığı kısa bir konuşmada, oğlunun arkadaşlarına ve gençlere hitaben ‘kendilerine ve Lokman’a layık bir ülke inşa etme’ sorumluluğu taşıdıklarını vurguladı. Merşak, “Siz gençlerden, gerçekten bir ülke istiyorsanız, onun uğruna mücadele ettiğiniz ilkeleri sürdürmenizi istiyorum. Akıl ve mantık dışında bir şey kullanmayın. Silahlar, ülke için yararlı değil, zira bir anne olarak, bana yardım etmesi ve oğlumu benden aldı” ifadelerini kullandı.

Batı’dan önemli diplomatik varlık
Güney banliyölerinin derinliklerinin ABD büyükelçisinin varlığının görülmesi nadir bir durum. Bazı taraflar, bu varlığın, Hizbullah muhaliflerinin kaybolmadığı ve uluslararası desteğin korunduğu mesajı verdiğini belirtti. Diğer bir kesim ise bu olasılığı küçümserken, bu varsayımın doğruluğunu kanıtlamak için geleceğin beklenmesi çağrısı yaptı.
Şarku’l Avsat’a konuşan eski Milletvekili Bassem es-Sabeh, bölgede Hizbullah’a muhalif olan Şiilere yönelik uluslararası bir desteğin mevcut olmadığını söylerken, “Uzun süredir kayıplar ve gerçek gerilla onlar. Ama hepsi fikir sahibi, yazar ve aydın. Bölgede popüler bir statüye ulaşmamış olabilirler, ancak bir fikirleri var ve bölgenin vicdanının bir parçasını oluşturuyorlar” dedi.
Sabeh, “Medyada ve sosyal medyada benzeri görülmemiş bir kışkırtma kampanyası,
kalemleriyle, sesleriyle ve açtıkları araştırma merkezleriyle fikirlerini ifade eden gençleri hedef alıyor. Söz konusu gençler, Salim’e suikast düzeyine ulaşan bu nitelikteki saldırılara maruz kalıyorlar” değerlendirmesinde bulundu. Bassem es-Sabeh, “Siyasi ve dini Şii liderlere, çevrelerindeki kitleyle iletişim kurma sorumluluğu düşüyor” dedi.



Basil, Hizbullah ile cumhurbaşkanlığı için görüşmeler yapıyor

Cibran Basil ile Hizbullah Genel Sekreteri Siyasi Danışmanı Hüseyin el-Halil ve Hizbullah'ın İrtibat ve Koordinasyon Birimi Başkanı Vefik Safa arasında daha önce yapılan görüşmeden bir kare (İnternet siteleri)
Cibran Basil ile Hizbullah Genel Sekreteri Siyasi Danışmanı Hüseyin el-Halil ve Hizbullah'ın İrtibat ve Koordinasyon Birimi Başkanı Vefik Safa arasında daha önce yapılan görüşmeden bir kare (İnternet siteleri)
TT

Basil, Hizbullah ile cumhurbaşkanlığı için görüşmeler yapıyor

Cibran Basil ile Hizbullah Genel Sekreteri Siyasi Danışmanı Hüseyin el-Halil ve Hizbullah'ın İrtibat ve Koordinasyon Birimi Başkanı Vefik Safa arasında daha önce yapılan görüşmeden bir kare (İnternet siteleri)
Cibran Basil ile Hizbullah Genel Sekreteri Siyasi Danışmanı Hüseyin el-Halil ve Hizbullah'ın İrtibat ve Koordinasyon Birimi Başkanı Vefik Safa arasında daha önce yapılan görüşmeden bir kare (İnternet siteleri)

Hizbullah ile (Maruni Hristiyan) Özgür Yurtsever Hareket (ÖYH) lideri Cibran Basil arasında görüşmeler yeniden başlarken görüşmelerin en kısa zamanda bir cumhurbaşkanı seçilmesi için yapılan manevralara bağlı olmayan bir diyalog olup olmadığına ve iki partinin cumhurbaşkanının seçilmesine yönelik görüşlerini yakınlaştırmalarını sağlayacak bir anlaşmanın önünü açmayı hedefleyip hedeflemediğine dair niyetler test ediliyor. Bunun yanında bu kez Beşli Komite’nin (Mısır, Fransa, Katar, Suudi Arabistan ve ABD) siyasi korumasına sahip olan Fransa Cumhurbaşkanı’nın Lübnan Özel Temsilcisi ve eski Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian'ın halen öncelikleri arasında yer alan seçim çıkmazını kırmak için iki partinin de birbirine ihtiyacı var.

Hizbullah ile ÖYH arasındaki diyalogun özellikle direniş ekseni ile muhalefet arasındaki iletişimin kesilmesi çerçevesinde yeniden başlaması bir yenilik olarak görülüyor. Bunun yanında Basil'in, eski bakan Cihad Azur'un cumhurbaşkanlığı adaylığı üzerinden muhalefetle kesiştiği noktadan ayrılması karşılığında müttefikiyle arasındaki anlaşmazlığı bitirme kararı almasından hareketle diyalog, Le Drian'ın Beyrut'a yapması beklenen ziyareti ve cumhurbaşkanlığı kartlarını yeniden dağıtılmasıyla aynı zamana denk gelip gelmediğinin anlaşılması, artık müttefiklerin ve muhaliflerin ilgisini çeken neredeyse tek siyasi hamle haline geldi.

Hizbullah ile Basil arasındaki yeni diyaloğun genel gidişatına ilişkin farklı görüşler söz konusu. Tarafsız olan bir kesim, iki tarafın birbirine ihtiyacı olduğuna inanıyor. Aynı kesim, Hizbullah’ın müttefiki (Maruni Hristiyan) Marada Hareketi Partisi lideri Süleyman Tony Franciye’nin adaylığını destekleyen muhalefet kanadına katılma ihtimali olduğunu ve ÖYH ile arasındaki diyalogun yeniden başlamasının yalnızca Basil'in Azur’u desteklemek için muhalefet kanadıyla yaptığı uzlaşının sona erdiği anlamına geldiğini söylüyor.

Basil'in direniş ekseni ve muhalefet arasındaki çekişmede oyun oynamaya çalıştığına dikkati çeken bu kesime göre Basil, müttefikinin Lübnan Egemen Cephesi’nin kurulmasını onaylamasından ve kapsamlı idari ve mali ademi merkeziyetçiliği benimsemesinden başlayarak diğer tarafların önceliklerini anladığını garanti etmedikçe, Hizbullah’ın yanında herhangi bir karşılık almadan yer almak istemediği için muhalefetle yaptığı uzlaşıyı geç duyurdu. Tarafsız kesim ayrıca Basil'in Hizbullah’la yeniden temasa geçmesi, Lübnan Temsilciler Meclisi’nden tanınmış bir kaynağın ifadeleriyle koşulların cumhurbaşkanlığı seçimleriyle güvenli bir yere geçmesine izin vermesi durumunda siyasi uzlaşmadaki şartlarını iyileştirme arayışı içinde ağacın tepesinden inmeye karar verdiğinin teyidi olarak görüyor.

Tarafsız kesimin Meclis’teki kaynaktan Şarku'l Avsat'a aktardığına göre Basil, önerileriyle Hizbullah’a “Cumhurbaşkanlığını alın, devleti bize verin. Kapsamlı mali ademi merkeziyetçilik, federalizmin diğer yüzü olduğundan bu başarılamayacak ve başka bir çıkmaza girilecektir” mesajı vermek istiyor.

Tarafsızlar, Hizbullah’ın meclis bloğundan çok sayıda milletvekilinin Basil'in Maruni Hristiyan partilerin kapsamlı idari ve mali ademi merkeziyetçiliğin desteklenmesine yönelik ilk taleplerinin iletildiği gerekçesiyle kendisinden daha fazlasını teklif edenlerin önünü kesmek için rakipleri karşısında söz konusu partileri yeniden kazanmak amacıyla istediği siyasi bedel karşılığında adaylıktan vazgeçerek Franciye'nin desteklenmesine itiraz etmemeyi  sürdürse de Hizbullah’ın Basil'e hiçbir şey veremeyeceğinin altını çizdi.

Hizbullah ile Basil arasında başlayan yeni diyalogda bekleyip neler olacağı konusunda bir uzlaşının olduğuna inanan tarafsızlar, Basil'in diyaloğu yeniden başlatma kararının bile muhalefeti endişelendirmeye yeteceğini belittiler. Meclis Başkanı Nebih Berri'nin Genelkurmay Başkanı General Joseph Avn'ı kabulüyle başlayan ve subayların terfilerinin yapılmasıyla sonuçlanan olumlu atmosfer çerçevesinde konunun cumhurbaşkanının seçilmesiyle ilgilenen bölgesel ve uluslararası tüm tarafları ilgilendirdiğini vurgulayan tarafsızlar, uluslararası basın kuruluşlarının bildirdiğine göre General Avn’ın cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda adının güçlendiğini ve bunun da Basil'i endişelendirdiğini ifade ettiler.

Tarafsızlar, Hizbullah’ın Basil’in, Franciye'nin cumhurbaşkanlığı adayları listesine dahil edilmesini istemeyi bırakıp adaylığına karşı çıkmasından sonra Genelkurmay Başkanı’nın adaylığına karşı da aynı tutumu sergilemesi olasılığına karşı Basil'in diyalogun yeniden başlaması talebine yanıt vermeye henüz karar vermediğini söylediler.

Hizbullah’ın henüz Basil’in taleplerine net yanıtlar vermediğini belirten tarafsızlar, müttefikinin, Hizbullah’a açılımını savunmak için kendisini destekleyen milletvekillerinin eleştirilerinden doğan bir anlaşmazlığı onunla ilişkilendirme niyeti çerçevesinde bunun genel siyasi duruma olası yansımalarını görmek amacıyla halen meselenin üzerinde çalıştığını rakiplerinin ise sanki tablo netleşene ve diyalogun gidişatı oturana kadar beklemeyi tercih ediyormuş gibi ona karşı çıkmaktan kaçındıklarını belirttiler. Bunun yanında siyasi uzlaşmaya ilişkin tutumunu koruyan Hizbullah ile uzlaşmaya varması halinde Basil’in ÖYH içinde muhalefetle karşılaşması ihtimali olmadığını savunanlar da var.

Bu yüzden tarafsızlar, Basil'i Hizbullah’a açılarak zaman kazanmaya çalıştığı şeklinde suçlamaktan kaçınarak Basil için önemli olanın Genelkurmay Başkanı’nın cumhurbaşkanlığı adaylığının önünü kesmek olduğunu ve Genelkurmay Başkanı’nın adaylık ihtimalinin güçlü olup olmadığına ya da diğer adayların güçleriyle eşit olup olmadığına ilişkin değerlendirmesine dayanarak bir pozisyon alacağını vurguladılar.

Öte yandan muhalefet güçleri, iki müttefik arasındaki diyalogun yeniden başlamasıyla ilgili değerlendirmelerinde temkinli davranırken bazıları tutumlarını muhalefetle ulaştıkları ortak noktayı yitirmemek için acele etmemekten yana kullanırken bazıları ise Azur’un adaylığını desteklemeye devam ediyorlar. Bazıları ise Franciye’nin adının cumhurbaşkanlığı adayları listesine dahil edilmesini, Hizbullah ile arasındaki yabancılaşmaya son verdiği için kabul ediyorlar.

Muhalefet güçleri, Hizbullah ile Basil arasındaki diyaloğun yeniden başlamasına ilişkin kararlar verirken sabırlı olmaya devam edip cumhurbaşkanlığı üzerine ittifakları yeniden şekillendirme sırası ona geleceği için Basil’in tamamen Hizbullah’a dönmeye karar vermesi durumunda içeriden ve dışarıdan gelebilecek tepkileri dikkatlice hesaplaması gerekiyor. Gerçekten Basil tamamen Hizbullah’a dönemeye karar verecek mi yoksa açılımını Le Drian Beyrut'a gelene kadar kaybedilen zamanda boşluğu doldurmak için kullanıp kendisine teklifler sunulmasını mı sağlayacak?