Guantanamo’da 11 yıl tutuklu kalan Usame bin Ladin’in koruması öldü

ABD askerleri Sudanlı İbrahim Osman İbrahim İdris’i tutuyor (New York Times)
ABD askerleri Sudanlı İbrahim Osman İbrahim İdris’i tutuyor (New York Times)
TT

Guantanamo’da 11 yıl tutuklu kalan Usame bin Ladin’in koruması öldü

ABD askerleri Sudanlı İbrahim Osman İbrahim İdris’i tutuyor (New York Times)
ABD askerleri Sudanlı İbrahim Osman İbrahim İdris’i tutuyor (New York Times)

El Kaide’nin öldürülen lideri Usame Bin Ladin’in koruması olan ve eski Başkan Barack Obama yönetimi tarafından halkı tehdit edemeyecek kadar zayıf olduğu gerekçesiyle Küba’daki Guantanamo askeri hapishanesinden 11 yıl sonra serbest bırakılan Sudanlı İbrahim Osman İbrahim İdris Port Sudan şehrinde 60 yaşında hayatını kaybetti.
New York Times gazetesine göre avukat Christopher Curran, İdris’in ölümünü Guantanamo’da yaşadıklarının sonucunda ortaya çıkan tıbbi komplikasyonlara bağladı.
İdris’in Guantanamo’da işkence gördüğünü doğrulayan bir başka eski Sudanlı mahkum Sami el-Hac’a göre İdris ciddi şekilde hastaydı ve ülkesinde Port Sudan’daki annesinin evinde yaşıyordu.
İdris, 11 Eylül 2001 terör saldırılarından üç ay sonra, Aralık 2001’de Tora Bora’daki şavaştan kaçarken Pakistan’da yakalandı.
İdris, 11 Ocak 2002’de 20 mahkumla birlikte Guantanamo’ya nakledilerek, askeri hapishanenin ilk tutuklularından oldu.
Askeri tıbbi kayıtlara göre İdris hapishanenin davranış sağlığı biriminde uzun süre kaldı ve burada şizofreni olduğu sonucuna varıldı. Ayrıca hapishanede şeker hastalığı ve yüksek tansiyonu gelişti.
İdris, ‘Bir tutuklunun savaş alanına dönemeyecek kadar hasta olması halinde, anavatanına geri gönderilmesi gerektiği’ gerekçesiyle 18 Aralık 2013 tarihinde ülkesine geri gönderildi.
Avukatları, İdris’i kimseye tehdit olamayacak kadar hasta olarak nitelendirdi ve ABD bu iddiaya itiraz etmedi.
İdris’in transferini düzenleyen eski bir Dışişleri Bakanlığı diplomatı olan Ian C. Moss, “Ne kadar hasta olduğu göz önüne alındığında, ailesiyle birlikte evde en iyi bakımı göreceği yer açıktı” dedi.
O sırada Sudan, ABD’nin terörü destekleyen ülkeler listesinde yer alıyordu ancak federal mahkeme serbest bırakılmasına karar verdiği için İdris ülkeye geri dönebildi.



İran'ın füzeleri yakında tükenecek mi?

İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)
İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)
TT

İran'ın füzeleri yakında tükenecek mi?

İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)
İran'dan İsrail'e fırlatılan balistik füzeler Kudüs semalarında görülüyor. (EPA)

İsrail Başbakanlık Ofisi'ne göre İran genişlettiği hava saldırılarına karşılık olarak, İsrail'e yüzlerce roket fırlattı. Cuma gününden bu yana devam eden saldırılar sonucu 24 İsrailli öldü.

Savaş Çalışmaları Enstitüsü (ISW), İran'ın saldırılarının hızının şimdilik yavaşladığını belirterek, İran'ın yakında füzelerinin tükenebileceğine dair şüpheleri arttırdı.

Şarku’l Avsat’ın Fortune dergisinden aktardığı habere göre ISW dün yayınladığı raporda, İran'ın ‘beklenenden daha az sayıda ve azalan bir oranda füze fırlattığını’ bildirdi. ISW bunu, İsrail'in İran'ın füze stokunu hedef almasına bağladı.

Raporda, “İsrail saldırısının başladığı 12 Haziran'dan bu yana İran'ın İsrail'i hedef alan füze saldırılarının sıklığı azaldı, bu da İsrail saldırılarının İran'ın İsrail'e füze atma hızını etkilediğini gösteriyor” değerlendirmesinde bulunuldu.

ISW'nin tahminlerine göre İran cuma ve cumartesi günleri 100-200 füze kullanarak altı saldırı dalgası başlattı. Ancak cumartesi gününden sonra İran her biri 35-40 füzelik sadece iki saldırı dalgası gerçekleştirdi.

Geçtiğimiz cumartesi günü, Tahran'ın İsrail'e bin balistik füze fırlatmayı planladığına dair çeşitli haberler geldi.

ISW'nin raporunda, “İran, İsrail'e verdiği karşılıkta başlangıçta planladığından çok daha az mühimmat kullandı. Bunun nedeni muhtemelen İsrail ordusunun İran'ın İsrail'e karşılık vermek için kullanmayı planladığı roketatarları ve siloları imha etmesi ve hasar vermesiydi” ifadeleri yer aldı.

Mevcut çatışma başlamadan önce ABD ve İsrail'in tahminlerine göre İran'ın füze stoku 2 bin civarındaydı. Ancak ISW'ye göre bunların hepsi İsrail'e ulaşacak kadar menzile sahip değil.

Fortune dergisine göre şayet ISW'nin verdiği rakamlar doğruysa, İran'ın İsrail'e yönelik mevcut füze atışları uzun sürmeyebilir. Bu da Tahran'ı füze atmadan karşılık vermenin yollarını aramaya zorlayabilir.

İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi İsmail Kosari cumartesi günü yaptığı açıklamada, ülkesinin, küresel petrol tüketiminin yüzde 21'ine eşdeğer bir miktarın, yani günde yaklaşık 21 milyon varilin geçtiği stratejik Hürmüz Boğazı'nı kapatmayı ciddi olarak değerlendirdiğini söyledi.

İran füzeleri bugün şafaktan önce Tel Aviv ve İsrail'in liman kenti Hayfa'yı vurarak en az sekiz kişinin ölümüne ve çok sayıda evin yıkılmasına neden oldu.

İran bombardımanı, Tel Aviv'in yoğun nüfuslu mahallesindeki birkaç apartmanı yerle bir etti ve şehirdeki ABD Büyükelçiliği’ne sadece birkaç yüz metre mesafedeki otel ve evlerin camlarını kırdı. ABD Büyükelçisi binada küçük çaplı hasar meydana geldiğini, ancak personelden yaralanan olmadığını bildirdi.

İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), son saldırıda İsrail'in çok katmanlı savunma sistemlerinin birbirini hedef almasını sağlayan ve İran'ın birçok hedefi başarıyla vurmasına olanak tanıyan yeni bir teknik kullanıldığını söyledi, ancak daha fazla ayrıntı vermedi.

DMO tarafından yapılan açıklamada, “ABD ve Batılı güçlerin kapsamlı desteğine ve İsrail'in en son savunma teknolojilerine sahip olmasına rağmen, bu operasyonda kullanılan girişimler ve yetenekler, füzelerin işgal altında bulunan topraklardaki hedefleri başarıyla vurmasına yol açtı” denildi.

İsrail ordusu saldırılarla ilgili yorum talebine henüz yanıt vermedi. İsrail'den önleyici füzelerin birbirlerini vurduğuna dair herhangi bir haber gelmedi.

İsrailli yetkililer defalarca Demir Kubbe savunma sisteminin yüzde 100 aşılmaz olmadığını söyledi ve önümüzdeki zor günler konusunda uyarıda bulundu.

Diğer yandan İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Tahran'ın kibirli diktatörü, İsrail'in sivil cephesini hedef alan ve İsrail ordusunun, kendi kabiliyetlerini yok eden saldırılarını sürdürmesini engellemek isteyen korkak bir katil haline geldi. Tahran halkı yakında bunun bedelini ödeyecek.”

İran Sağlık Bakanlığı Sözcüsü, İran'daki ölü sayısının en az 224'e ulaştığını ve bunların yüzde 90'ının sivil olduğunu açıkladı.