Trump'ın Senato'daki azil yargılanması 5. gününde

Trump'ın Senato'daki azil yargılanması 5. gününde
TT

Trump'ın Senato'daki azil yargılanması 5. gününde

Trump'ın Senato'daki azil yargılanması 5. gününde

ABD Kongresi'ne 6 Ocak’ta düzenlenen baskını kışkırtmakla suçlanan eski Başkan Donald Trump’a karşı Senato’da yargılama süreci 5. gününde devam ederken, Senato’daki oylama sonucu tanıkların dinlenmesine karar verildi.
ABD'de 6 Ocak'ta başkent Washington DC'de bulunan Kongre Binası'na eski ABD Başkanı Donald Trump'ın destekçileri tarafından düzenlenen saldırının ardından Trump, 5 kişinin hayatını kaybettiği kanlı baskından sorumlu tutulmuştu. Trump'ın "isyana teşvik" ile suçlandığı azil maddesinin 14 Ocak'ta Temsilciler Meclisinde kabul edilmesinin ve azil metninin Senato'ya gönderilmesinin ardından Trump'ın Senato'daki yargılama süreci 9 Şubat'ta başlamıştı. Trump'ın avukatları tarafından dün yapılan savunmada, söz konusu azil yargılamasının "demokratların siyasi intikamı" olduğu öne sürülerek, görevi sona eren bir başkanı azil istemiyle yargılamanın anayasaya uygun olmadığı ifadelerine yer verilmişti. Trump'ın avukatları ayrıca, Trump'ın 6 Ocak'taki konuşmasını, anayasadaki ifade özgürlüğü kapsamına girdiğini savunmuştu.
Senato Genel Kurulu'nun, tarafların son konuşmalarını gerçekleştirmek üzere yerel saatle 10:00'da yeniden toplanması ile Trump'ın senatodaki yargılanması 5. gününde devam ediyor. Tanık çağrılmaması durumunda Trump'ın suçlu bulunup bulunmayacağına yönelik nihai oylamanın bugün yapılması bekleniyordu ancak Senato'da tanık çağırılması talebine ilişkin oylamanın sonucu sürpriz bir gelişmeye yol açtı. Söz konusu oylamada, 45'e karşı 55 senatör tanıkların dinlenmesi yönünde oy kullandı. Yapılan oylamada demokratların yanı sıra 5 Cumhuriyetçi senatör de tanıkların dinlenmesi lehine oy kullandı. Trump'ın sadık müttefiklerinden cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham'ın tanıkların dinlenmesi için oyunu son dakikada "evet" olarak değiştirmesi dikkat çekti.
Davada tanıkların dinlenilmesi kararı, Trump'ın suçlu bulunup bulunmayacağına yönelik nihai kararın bugünkü duruşmada netleşmeyeceği ve davanın uzayacağı anlamına geliyor. Fakat Senato üyelerinin, herhangi bir tanık veya mahkeme celbini onaylamak için oy kullanması gerekiyor.



Yapay zeka kullanan Rubio taklitçisi dışişleri bakanlarıyla iletişime geçti

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (EPA)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (EPA)
TT

Yapay zeka kullanan Rubio taklitçisi dışişleri bakanlarıyla iletişime geçti

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (EPA)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (EPA)

Reuters'ın dün gördüğü bir diplomatik telgraf, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'yu taklit etmek için yapay zeka sesi kullanan bir kişinin, geçen ay ABD'nin en üst düzey diplomatı olduğunu iddia ederek üç dışişleri bakanı ve iki ABD yetkilisiyle temasa geçtiğini gösterdi.

Telgrafa göre, şahıs haziran ayı ortalarında, mesajlaşma uygulaması Signal üzerinden bakanlar, bir ABD eyalet valisi ve bir Kongre üyesi ile temasa geçmiş ve en az ikisi için sesli mesaj bırakmıştır. Bir seferinde de hedefi Signal üzerinden iletişim kurmaya davet eden bir kısa mesaj gönderilmiştir.

Telgrafta şu ifadeler yer aldı: “Sahtekar muhtemelen yapay zeka ile üretilmiş metin ve sesli mesajları kullanarak hedeflenen kişileri manipüle etmeye ve bilgi ya da hesaplara erişim sağlamaya çalışıyor.”

Bu girişimi ilk haber yapan Washington Post gazetesi oldu.

İsminin açıklanmasını istemeyen üst düzey bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, “Dışişleri Bakanlığı bu olaydan haberdar ve şu anda bir soruşturma yürütüyor” dedi.

Yetkili, “Bakanlık, bilgilerini koruma sorumluluğunu ciddiye alıyor ve gelecekteki olayları önlemek amacıyla bakanlığın siber güvenlik duruşunu iyileştirmek için sürekli adımlar atıyor” ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanlığı'nın 3 Temmuz tarihli telgrafı tüm diplomatik ve konsolosluk misyonlarına gönderildi ve personelin yabancı ortaklarını sahte hesaplar ve taklitçilik konusunda uyarması önerildi.

Bakanlık, “Bu kampanyadan Bakanlığa yönelik doğrudan bir siber tehdit söz konusu değildir, ancak hedeflenen kişilerin bilgilerinin ele geçirilmesi halinde üçüncü bir tarafla paylaşılan bilgiler risk altında olabilir” uyarısında bulundu.

Ne telgrafta ne de ABD'li yetkililer olayla ilgili bir şüpheli tanımlamadı, ancak telgrafta nisan ayında Rusya bağlantılı bilgisayar korsanları tarafından Doğu Avrupa'daki düşünce kuruluşları, aktivistler ve muhaliflerle eski Dışişleri Bakanlığı yetkililerini hedef alan ikinci bir hackleme girişimine atıfta bulunuldu.