1918’deki İspanyol gribi verileri, Kovid-19 salgınının olası bir tekrarı konusunda uyarıyor

1918’deki İspanyol gribi verileri, Kovid-19 salgınının olası bir tekrarı konusunda uyarıyor
TT

1918’deki İspanyol gribi verileri, Kovid-19 salgınının olası bir tekrarı konusunda uyarıyor

1918’deki İspanyol gribi verileri, Kovid-19 salgınının olası bir tekrarı konusunda uyarıyor

Michigan Eyalet Üniversitesi'nden bir araştırmacıya göre 1918'deki İspanyol gribi, gelecekte Kovid-19 salgını açısından neler yaşanabileceğine dair uyarılarda bulunan örnekler taşıyor. Michigan Eyalet Üniversitesi James Madison Koleji'nden Profesör Siddharth Chandra, yaklaşık 15 bin Michigan sakininin hayatını kaybetmesine neden olan İspanyol gribini 10 yıl boyunca inceledikten sonra, Amerikan Halk Sağlığı Dergisi’nin (AJPH) gelecek Mart sayısında yayınlanacak araştırmasının mevcut Kovid-19 pandemisinin yayılmasına ilişkin veriler sunduğunu fark etti.
 Michigan Üniversitesi web sitesinde yayınlanan bir raporda, Epidemiyoloji ve Biyoistatistik uzmanı Profesör Chandra, Michigan'daki influenza virüsü ve ölüm oranına ilişkin 1918'den 1920'ye kadar olan verileri, dört farklı dalgayı tanımlamak için kullandı. O dönem salgının ilk zirvesi Mart 1918'de gerçekleşti. Chandra raporda konuyla alakalı şu açıklamayı yapıyor:
 “Ekim 1918'de vaka sayısındaki ikinci artıştan sonra eyalet valisi Kovid-19 salgını sırasında getirilen kısıtlamalara benzer şekilde, kalabalık toplanmalara eyalet çapında bir yasak getirdi. Üç hafta sonra vaka sayısı azaldı ve yasak kaldırıldı. Ancak bu durum Aralık 1918’de vakalarda başka bir zirvenin yaşanmasına neden oldu. Bu da yasağın gribin yayılmasını durdurmadığı anlamına geliyor. Sadece vakalardaki artışı geciktirdi.”
 Chandra, çalışmalarında Ekim 1918'den Aralık 1918'e kadar vakalardaki zirveleri ve ani artışları gösteren verileri çizdi ve zaman içinde illere göre grip virüsü vakalarının büyümesi durumunu takip etti. Buna göre Ekim ayında, eyaletin güney kesimindeki ve Mackinac Boğazı yakınlarındaki ilçeler en yüksek sayıları kaydetti. Ancak Aralık ayına geldiğinde en yüksek vaka sayısı eyaletin merkezinde kaydedildi. En şaşırtıcı veriler ise, 18 ay sonra yani Şubat 1920'de, eyalet çapında meydana gelen bir vaka patlamasının Ekim 1918'de meydana gelenden daha büyük bir artışa neden olduğu zaman geldi.
 
Profesör Chandra açıklamasında şunları kaydediyor:
"Birinci Dünya Savaşı 1918'de sona erdiği için bu patlama yaşanmış olabilir. Savaşan erkekler, virüsü aile üyelerine bulaştırmak için eve gelen gezici bir ajanmış gibi ailelerine geri döndüler. Bu da çocuklarla yaşlılar arasındaki vakaların artışını açıklıyor. Bunu doğrulayacak bir yöntem yok. Ancak bu durumda rol oynayan en önemli faktör virüse karşı bir aşının olmamasıdır."
 
Virüse maruz kalan kişi sayısında artış yaşanabilir
1918'de bir aşıya ulaşma umudu yoktu. Ancak 2021'de aşılar geliştirildi. Kovid-19 salgınının halk sağlığına ilişkin tepkileri açısından fayda sağlayabilecek 1918 salgınından elde edebileceğimiz ana fikirlerden biri, virüse maruz kalan kişi sayısı. Buna göre, 2021'in sonlarında veya 2022'nin başlarında  Şubat 1920'dekine benzer bir artış yaşanabilir.

 Son olarak Profesör Chandra şu ifadeleri kullanıyor:
"Birçok insan aşılanana kadar virüse karşı savunmasız kalacak. Şu andan itibaren vakalarda bir düşüş görsek bile yine de bir yıl içinde kötü şeyler olabilir. Virüse yakalanma riski altında olan 200 milyondan fazla insan var.”



Tazmanya'da 122 yıllık şişe içinde mesaj bulundu

Şişe, Tazmanya'daki Cape Bruny Deniz Feneri'nde uzman ressam tarafından bulundu (Brian Painter/Tasmanya Parklar ve Yaban Hayatı Servisi)
Şişe, Tazmanya'daki Cape Bruny Deniz Feneri'nde uzman ressam tarafından bulundu (Brian Painter/Tasmanya Parklar ve Yaban Hayatı Servisi)
TT

Tazmanya'da 122 yıllık şişe içinde mesaj bulundu

Şişe, Tazmanya'daki Cape Bruny Deniz Feneri'nde uzman ressam tarafından bulundu (Brian Painter/Tasmanya Parklar ve Yaban Hayatı Servisi)
Şişe, Tazmanya'daki Cape Bruny Deniz Feneri'nde uzman ressam tarafından bulundu (Brian Painter/Tasmanya Parklar ve Yaban Hayatı Servisi)

Tazmanya'da, Avustralya'nın en eski deniz fenerlerinden birinin duvarına gizlenmiş 122 yıllık bir şişe mesajı gün yüzüne çıkarıldı. Keşif, tarihçilerin büyük ilgisini çekti.

Nadir bulunan bu mesaj, bu hafta Tazmanya'daki Bruny Adası'nda yer alan Cape Bruny Deniz Feneri'nin fener odasında, rutin koruma çalışmaları sırasında keşfedildi. Buluntuyu fark eden kişi, uzman ressam Brian Burford'dı.

Tazmanya Parklar ve Yaban Hayatı Servisi (PWS), ressamın duvarın paslanmış bölümünde çalışırken "alışılmadık bir şey" fark ettiğini ve daha yakından incelediğinde bunun içinde mektup bulunan cam şişe olduğunu anladığını belirtti.

Şişe, Hobart'a getirildi ve Tazmanya Müzesi ve Sanat Galerisi'nden (TMAG) konservatörler, bitüm kaplı mantarı keserek içindeki hassas içeriği dikkatlice çıkardı.

İçinde, Hobart Denizcilik Kurulu'nun o zamanki Deniz Fenerleri Müfettişi James Robert Meech tarafından kaleme alınmış, 29 Ocak 1903 tarihli, el yazısıyla yazılmış iki sayfalık mektup bulunan bir zarf vardı.

Mektupta, deniz fenerinde yapılan önemli iyileştirmeler, ahşap merdivenin yerine yeni demir spiral merdivenin takılması, yeni beton zemin ve yeni fener odasının yapılması gibi ayrıntılar yer alıyordu.

dfghty
Tazmanya'daki Cape Bruny Deniz Feneri'nde uzman ressam tarafından bulunan şişe (Brian Painter/Tazmanya Parklar ve Yaban Hayatı Hizmetleri)

Ayrıca, ışığın yanıp sönme dizisindeki değişiklikler kaydedilmiş. Daha önce 50 saniyelik döngüyle yanıp sönen ışık, üç saniyelik aydınlık ve ardından 19,5 saniyelik karanlık şeklinde değiştirilmiş ve projede yer alan bekçilerin ve işçilerin adları listeleniyor. PWS'ye göre çalışmalar Denizcilik Kurulu'na 2 bin 200 sterline mal olmuş, bu da bugün yaklaşık 474 bin Avustralya dolarına (yaklaşık 12,5 milyon TL) denk geliyor.

PWS Tarihi Miras Müdürü Annita Waghorn, mesajın durumunun olağanüstü olduğunu söyledi.

"Mektup tek parça halinde çıktığında odadaki heyecanı hissedebiliyordunuz" dedi.

Bu mektup bize deniz fenerinde yapılan çalışmalar ve bu çalışmaları üstlenen kişiler hakkında fikir veriyor. Bu bilgiler, Bruny Adası ve Cape Bruny Deniz Feneri'nin zengin tarihine katkıda bulunuyor.

scdfrgt
Cape Bruny deniz fenerindeki şişede yazarın imzaladığı mesajın ikinci sayfası (Tazmanya Parklar ve Yaban Hayatı Servisi)

TMAG konservatörleri, eski kağıdı korumak için nemlendirme işlemi kullanarak gevşetip düzleştirdi. Mektup nihayetinde halka açık olarak sergilenecek ancak yeri henüz doğrulanmadı.

İlk olarak 1838'de faaliyete geçen Cape Bruny Deniz Feneri, 1996'da hizmet dışı bırakılıp yerine yakındaki güneş enerjisiyle çalışan ışık konana kadar 150 yıldan uzun bir süre gemilere Avustralya'nın en tehlikeli sularından bazılarında rehberlik etmişti.

Buluntu, tarihçileri ve PWS yetkililerini şaşırttı çünkü fener odası 1903'te kurulduğundan beri mühürlü duvar alanına kimse erişmemişti.

Yerel medyanın "son yılların en önemli deniz feneri keşiflerinden biri" diye nitelendirdiği mesaj, eyaletin denizcilik geçmişine ışık tutan bir zaman kapsülü niteliğinde.

Independent Türkçe