Erbil’den bir heyet bütçe oylaması öncesinde Bağdat’ta görüşmelerde bulunuyor

Erbil’den bir heyet bütçe oylaması öncesinde Bağdat’ta görüşmelerde bulunuyor
TT

Erbil’den bir heyet bütçe oylaması öncesinde Bağdat’ta görüşmelerde bulunuyor

Erbil’den bir heyet bütçe oylaması öncesinde Bağdat’ta görüşmelerde bulunuyor

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakan Yardımcısı Kubat Talabani başkanlığındaki bir heyet, bütçe oylamasına iki gün kala Bağdat'taki siyasi partilerle görüşmelere başladı. Bu ‘son dakika’ görüşmeleri, Irak Meclisi Yatırım ve Maliye Komitesi’nin bütçe yasa taslağıyla ilgili tüm çalışmaları tamamlamasına rağmen IKBY’nin payının çözümsüz kalmasının ardından başladı.
Meclis’te Kürtlerin katılımı olmadan bütçe için çoğunluk oylaması yapılması çağrıları artarken bazı siyasi partiler bu oylamanın yapılmasını reddediyor ve IKBY’nin bütçe payına ilişkin bir çözüme ulaşılmasını istiyorlar. Böylelikle bütçenin çoğunluk tarafından değil, oy birliği ile onaylanmasını tercih ediyorlar. Bu gelişmelerin yanı sıra son günlerde Birleşmiş Milletler (BM) de dahil olmak üzere yapılan yoğun temaslar, iki taraf arasındaki görüş ayrılığının giderilmesine yardımcı oldu.
Kaynaklara göre Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih, bütçe krizinde nihai çözümlere ulaşılması amacıyla Yatırım ve Maliye Komitesi ile IKBY Hükümeti heyeti ile yaptığı görüşmelerde, tarafların görüşleri arasında köprü kurmaya çalışıyor. Yatırım ve Maliye Komitesi, bununla ilgili oylamanın önümüzdeki perşembe günü Meclis'te yapılacağını duyurdu.
Irak Meclisi'ndeki Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Milletvekili Rebwar Kerim, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, şuan IKBY heyeti ile ilgili makamlar arasında gerçekleşen görüşmelerde, Yatırım ve Maliye Komitesi’nin teknik sorunlara bir çözüm bulamaması, Şii partilerin nihai bir çözüme ulaşılmasını engellemeye devam etmeleri ve petrol dışı ithalat için neredeyse her zaman ana düğüm noktası olan petrol dosyası gibi çeşitli siyasi konulara ilişkin sunulması beklenen yeni vizyonlar olduğunu söyledi.
Kerim, değerlendirmesine şöyle devam etti:
“Önümüzdeki bir sonraki aşamada, iki taraf arasında bir anlaşmaya varılması bekleniyor. Böylece bu anlaşma, bütçe oylamaya sunulduğunda Meclis’te geçerli olacaktır.”
Yatırım ve Maliye Komitesi üyesi Cemal Koçar yaptığı açıklamada, Komitenin şu anda bütçedeki rakamları ve verileri kontrol etmeye çalıştığını belirtti. Koçar, IKBY heyetinin Şii bloklarıyla anlaşması halinde, bu hafta perşembe günü bütçe yasasının oylanacağını kaydetti.
Bir kaynak, Yatırım ve Maliye Komitesi’nin, IKBY Başbakan Yardımcısı Kubat Talabani ile görüşmelerinin, Talabani’nin tam yetkiye sahip olmasından ötürü son görüşmeler olacağını vurguladı. Kaynak yaptığı açıklamada, IKBY’nin esneklik göstermemesi halinde, Irak Meclisi’nin bütçenin çoğunluk sağlanarak oylanması yöntemine başvuracağını söyledi.
Kaynak açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Yatırım ve Maliye Komitesi ile IKBY heyeti arasında mutabakata varılması halinde IKBY’ye ilişkin özel çizelgelerde düzenlemeler yapılacak ve bütçe oylamaya sunulmak üzere Meclis Başkanlığı'na sunulacaktır.”
Yatırım ve Maliye Komitesi üyesi Muhammed İbrahim, Erbil ile Bağdat arasında yasal çerçeveler içinde bir anlaşmaya varılmasını umduğunu ifade etti. İbrahim açıklamasında, “IKBY yetkilileri, Bağdat ile hiçbir anlaşmaya varılmayacağından ve 2021 bütçe yasa tasarısının, Kürtlerin katılımı olmadan çoğunluk sağlanarak Meclis’ten geçeceğinden endişe ediyorlar” şeklinde konuştu. İbrahim, Bağdat ile Erbil arasındaki anlaşmanın anayasal ve hukuki çerçevede olması gerektiğinin de altını çizdi.
Petrol zengini Basra vilayeti milletvekili Mansur el-Bağci ise IKBY gelirlerini federal hükümete devretmeden hiç kimsenin merkez ve güney vilayetlerin servetlerini müzakere etme ve bunları IKBY’ye verme hakkına sahip olmadığını söyledi.



Hamas'ın Gazze Şeridi'nden çıkarılması konusundaki belirsizlik ve anlaşmazlıklar müzakereleri zorlaştırıyor

Hamas üyeleri Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta esirleri Kızılhaç temsilcilerine teslim etmeye hazırlanıyor. (Arşiv - Reuters)
Hamas üyeleri Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta esirleri Kızılhaç temsilcilerine teslim etmeye hazırlanıyor. (Arşiv - Reuters)
TT

Hamas'ın Gazze Şeridi'nden çıkarılması konusundaki belirsizlik ve anlaşmazlıklar müzakereleri zorlaştırıyor

Hamas üyeleri Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta esirleri Kızılhaç temsilcilerine teslim etmeye hazırlanıyor. (Arşiv - Reuters)
Hamas üyeleri Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta esirleri Kızılhaç temsilcilerine teslim etmeye hazırlanıyor. (Arşiv - Reuters)

Hamas'ın Gazze Şeridi'nin gelecekteki yönetiminden çıkarılıp çıkarılmayacağına ilişkin belirsizlik ve kafa karışıklığı, özellikle de hareketin Washington'un kendisiyle doğrudan müzakerelerde siyaset sahnesinden çıkarılmasını istemediği yönündeki iddialarının ardından artıyor. Ancak konu hakkında bilgi sahibi bir Mısırlı kaynak Şarku’l Avsat'a, “Mısır ve Katar'daki arabulucuların sürecin karmaşıklığına rağmen durumla başa çıkabilecek kabiliyete sahip olduklarını” söyledi.

Hamas liderlerinden Tahir en-Nunu pazar günü Reuters'a yaptığı açıklamada, Hamas liderleri ile ABD'nin rehine işlerinden sorumlu özel temsilcisi Adam Boehler arasında birkaç toplantı yapıldığını doğruladı.

En-Nunu, “Doha'da çifte vatandaşlığa sahip bir esirin serbest bırakılmasına odaklanan birkaç toplantı yapıldı. Filistin halkının çıkarları doğrultusunda olumlu ve büyük bir esneklikle hareket ettik” ifadelerini kullandı.

En-Nunu, Hamas temsilcileriyle gerçekleştirilen diyalog oturumlarında ABD tarafının Hamas'ın Filistin siyasi sahnesinden çıkarılmasını önermediğini belirtti.

Bu gelişme, Hamas'ın daha önce Mısır ve Katar'daki arabuluculara savaştan sonra Gazze Şeridi'ni yönetmekten çekilmeyi kabul ettiğini bildirmesine rağmen yaşandı.

Söz konusu gelişme aynı zamanda dün Katar'ın başkenti Doha'da Gazze'de ateşkes anlaşmasına ilişkin yeni tur müzakerelerin başlamasıyla aynı zamana denk geldi. Anlaşmanın ilk aşaması 1 Mart'ta sona ererken İsrail savaşın sona ermesi anlamına gelen ikinci aşamaya geçmeyi reddetti.

İsrail, Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki varlığını tamamen sona erdirmekte ısrar ederken, Hamas sadece iktidarı devretmeyi kabul ediyor, ancak Gazze Şeridi de dahil olmak üzere Filistin topraklarında işgale karşı direnmeye devam etme hakkını koruyor.

xsdfrgt
Savaş sırasında güneye doğru yerlerinden edilen Filistinliler geçtiğimiz ocak ayında Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki evlerine geri dönüyor. (Reuters)

Konuyla ilgili bilgi sahibi Mısırlı bir kaynak, “Washington'un Hamas ile doğrudan müzakerelere başlaması ateşkes görüşmelerine kesinlikle gölge düşürdü. Buradan çıkan sinyaller, ABD'nin on yıllardır terör örgütü olarak sınıflandırdığı harekete karşı tutumunu değiştirdiğini gösterdi” dedi.

Ancak kaynak, ‘buna rağmen Mısır ve Katar'daki arabulucuların en başından beri varılan mutabakata göre ateşkesin uygulanmasına devam ettiklerini, bunun da nihayetinde Hamas'ın Gazze Şeridi'nin yönetimine katılmayacağını öngördüğünü ve hareketin arabuluculara ilettiği ve değişmeyen pozisyonunun bu olduğunu’ belirtti.

Kaynak, ‘değişkenlerin ve çelişkili sinyallerin müzakerelerin karmaşıklığını arttırdığını ve bunlarla başa çıkmak için daha fazla çaba gerektirdiğini, ancak Mısır ve Katar'ın durumu çözme ve bununla başa çıkma yeteneğine sahip olduğunu’ vurguladı.

Mısır Düşünce ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Direktörü Halid Ukkaşe ise Şarku’l Avsat'a şunları söyledi: “Washington'un Hamas'la doğrudan müzakerelere başlamasının ardından İsrail ile ABD arasında bir çatışma durumu ortaya çıktı. Zira bundan önce iki tarafın Hamas'a karşı tutumları tamamen uyumluydu. Ancak şimdi Washington'un, Hamas'ın elindeki Amerikalı esirlerin serbest bırakılması için tutumunda bir değişiklik yaptığı görülüyor.”

Ukkaşe sözlerini şöyle sürdürdü: “Hem İsrail hem de ABD şimdi birbirleriyle çelişen tutumları nedeniyle birbirlerini suçluyor; bu da kesinlikle ateşkes görüşmelerine yansıyan bir kargaşa durumu yarattı. Ancak iyi olan husus, Kahire'nin Hamas'ın Gazze Şeridi'ni yönetmekten uzaklaştırılması önerisi üzerinde Arapların mutabık olması ve Mısır ve Katar'daki arabulucuların müzakereler sırasında buna güveniyor olması.”

Mısır Cumhurbaşkanlığı'na bağlı Devlet Enformasyon Servisi geçtiğimiz kasım ayında, El Fetih ve Hamas temsilcilerinin Kahire'de yapılan bir toplantıda Gazze Şeridi'nin savaş sonrası yönetimine ilişkin Mısır'ın önerisini kabul ettiklerini duyurdu.

Mısır'ın önerisi, Gazze Şeridi için ‘Gazze Şeridi Halkını Destekleme Topluluğu Komitesi’ adında bir idari organ kurulmasını ve bu organın sivil işlerin idaresinden, Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere insani yardım sağlamaktan, Refah Sınır Kapısı’nın yeniden açılmasından ve İsrail askeri operasyonlarında yıkılan yerlerin yeniden inşasına başlanmasından sorumlu olmasını öngörüyor.

Suudi siyasi analist Muhammed el-Harbi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Kahire'de kısa süre önce düzenlenen Olağanüstü Arap Birliği Zirvesi’nde Mısır tarafından sunulan ve Gazze Şeridi'ni bir sonraki aşamada Arap desteği ve Filistin şemsiyesi altında yönetecek bağımsız bir komitenin kurulmasını içeren planın onaylandığı açıklandı” dedi.

El-Harbi şöyle devam etti: “Hamas ile ABD arasındaki müzakereler sırasında söylenenler ya da yapılanlar normal. Müzakereler sırasında doğal manevralar gerçekleşir ve her iki taraf da mümkün olan azami menfaati elde etmek için meseleleri çözmeyi sonuna kadar erteler.”

Geçtiğimiz şubat ayında Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt Hamas'a Gazze Şeridi'ni yönetmekten çekilmesi çağrısında bulunmuş ve bu çağrı Arap ülkeleri tarafından Filistin halkının menfaatine olduğu gerekçesiyle desteklenmişti.

Washington'daki Ortadoğu Çalışmaları Enstitüsü'nden Prof. Dr. Hasan Muneymine ise “Hamas ile ABD'nin rehine işlerinden sorumlu özel temsilcisi Adam Boehler arasında gerçekleşen görüşmeleri ‘Washington ile Hamas arasında müzakereler’ olarak adlandırmanın yanlış olduğunu” söyledi.

Muneymine Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, “Boehler'in tek bir dosya ile görevlendirildiğini, bunun da rehine dosyası olduğunu, dolayısıyla bu dosyanın tamamlanması ve esirlerin serbest bırakılması için Hamas ile iletişim kurma yetkisine sahip olduğunu, Hamas'ın geleceği ya da ateşkesin geleceği hakkında konuşma yetkisine sahip olmadığını” belirtti.

Hamas'ın durumu istismar etmek ve taleplerini elde etmek için çalıştığını vurgulayan Muneymine, “Ancak Boehler'in elinde hiçbir şey yok. Dolayısıyla Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki siyasi sahneden çekilmesini önermediğine ya da bunu Washington'dan gelen bir pozisyona dönüştürmediğine güvenilemez” ifadelerini kullandı.