Kar yüzünden tatil olan iller hangileri? İşte kar tatili olan iller!

Kar yüzünden tatil olan iller hangileri? İşte kar tatili olan iller!
TT

Kar yüzünden tatil olan iller hangileri? İşte kar tatili olan iller!

Kar yüzünden tatil olan iller hangileri? İşte kar tatili olan iller!

Kar yağışı tüm yurdu etkisi altına aldı. Yurdun büyük bölümünde etkili olan yoğun kar yağışı nedeniyle eğitim ve çalışma hayatı olumsuz etkilendi. Vatandaşlar kar tatili var mı sorusuna cevap arıyor. İşte 17 Şubat kar tatili olan iller...
Trabzon'da yoğun kar yağışı nedeniyle resmi ve özel tüm okullarda yüz yüze eğitime bir gün ara verildi.
İl Hıfzıssıhha Kurulu, Vali İsmail Ustaoğlu başkanlığında bugün akşam saatlerinde toplandı. Toplantıda yoğun kar yağışı ve olumsuz hava koşulları nedeniyle resmî-özel tüm okullar, halk eğitim merkezleri, olgunlaşma enstitüleri, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri, özel öğretim kursları, muhtelif kurslar, motorlu taşıt sürücü kursları, hafızlık eğitimi veren Kur'an kursları, resmî okullardaki destekleme ve yetiştirme kursları ile özel okullardaki takviye kursları da dahil olmak üzere, bütün eğitim kurumlarında 'yüz yüze eğitim' faaliyetlerine 17.02.2021 Çarşamba günü ara verilmesine karar verildi.
Toplantıda ayrıca kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan malûl ve engelliler, kronik hastalığı bulunanlar ve hamile personelin de ayrıca bir talimat veya talebe gerek kalmaksızın Çarşamba günü idarî izinli sayılmaları kararlaştırıldı.

Çanakkale Yenice'de eğitime kar tatili
Çanakkale'nin Yenice İlçesinde Kaymakamlığın resmi sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “İlçemizde devam eden kar yağışı ve buzlanma riski nedeniyle meydana gelebilecek aksamaların önüne geçilmesi için; ilçemiz genelinde Milli Eğitim Müdürlüğümüze bağlı resmi ve özel okullardan/kurumlardan yüz yüze eğitim yapanlar için 17 Şubat Çarşamba günü eğitim ve öğretime 1(bir) gün süreyle ara verilmiştir. Kamu kurum ve kuruluşlarında görevli olan engelli personel ile hamile personel de 17 Şubat Çarşamba günü idari izinli sayılacaktır” denildi.

Bartın'da yüz yüze eğitime 3 gün ara verildi
Bartın Valiliğinden yapılan açıklamada, “Meteoroloji Müdürlüğünden alınan hava tahmin raporuna göre elverişsiz hava koşullarının devam edeceği anlaşıldığından, ulaşımda yaşanabilecek aksaklıklar göz önünde bulundurularak, ilimizde yüz yüze eğitime devam eden okullarımızda ve kurslarımızda (İl merkezi ve ilçe merkezlerindeki anaokulları-anasınıfları ile rehabilitasyon merkezleri hariç) eğitim-öğretime 17-18 ve 19 Şubat 2021 tarihinden itibaren 3 gün süre ile ara verilmesine karar verilmiştir.” denildi.

Balıkesir'in 12 ilçesinde eğitime kar engeli
Balıkesir´de etkili olan yoğun kar ve buzlanma nedeniyle yarın 12 ilçede yüz yüze eğitim yapılamayacak. Ayrıca kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan hamile, engelli ve kronik rahatsızlığı olan personel ise 1 gün süreyle idari izinli sayılacak.
Balıkesir Valiliğinden yapılan açıklamada, "İlimizin bazı bölgelerinde devam eden kar yağışı ve hava sıcaklığının düşmesi nedeniyle yollarda oluşan buzlanma dolayısıyla 17 Şubat 2021 tarihinde 1 gün süreyle, Ayvalık, Bandırma, Burhaniye, Erdek, Edremit Gömeç, Gönen ve Manyas dışındaki 12 ilçemizde birleştirilmiş sınıf uygulaması yapılan tüm ilkokullar ile köy ve seyrek nüfuslu yerleşim yerlerindeki resmi - özel ilkokullar, ortaokullar ile bu okulların bünyesindeki ana sınıflarında, buralardaki tüm bağımsız resmi anaokulu ve özel eğitim anaokulları ile özel okul öncesi eğitim kurumlarında, yüz yüze eğitime başlama faaliyetinin 1 gün daha ertelenmesine ve 17 Şubat Çarşamba günü bu okullarımızda uzaktan eğitime 1 gün daha devam edilmesine, Altıeylül ve Karesi İlçelerimizde bütün yaygın eğitim kursları, özel kurslar, bütün okullar, gündüz bakım evleri, kreşler, çocuk kulüplerinin ve rehabilitasyon merkezlerinin eğitim ve faaliyetlerine ara verilmesine, Altıeylül ve Karesi İlçelerimizde kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan hamile ve engelli personel ile sağlık çalışanlarının ağır kronik rahatsızlığı olanlarıyla, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan kronik rahatsızlığı olan personelin idari izinli sayılmasına karar verilmiştir" denildi.

Gümüşhane'de kar tatili
Gümüşhane'de etkili olan kar yağışının ardından il genelinde yüz yüze eğitime bir gün ara verildi, engelli ve hamile personellere idari izin verildi.  
Konuyla ilgili Gümüşhane Valiliğinden yapılan açıklamada il genelinde etkili olan yoğun kar yağışı, buzlanma ve şiddetli rüzgar nedeniyle öğrencilerin sağlığı, can, mal ve ulaşım güvenliği için Milli Eğitim Bakanlığına bağlı resmi, özel ilk ve orta dereceli okullar, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri ile halk eğitimi merkezlerinde 17 Şubat Çarşamba günü yüz yüze eğitime 1 gün süreyle ara verildiği ifade edildi. 
Açıklamada ayrıca kamu kurum ve kuruluşlarında görevli engelli ve hamile personellerin de belirtilen günde idari izinli sayılacakları kaydedildi. 



Öcalan'dan görüntülü çağrı geldi

Öcalan'dan görüntülü çağrı geldi
TT

Öcalan'dan görüntülü çağrı geldi

Öcalan'dan görüntülü çağrı geldi

İmralı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Abdullah Öcalan, 19 Haziran 2025 tarihli mektubunda PKK’nin Fesih Kongresi’ne atıfla “varlık inkarına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketinin sona erdiğini” belirtti. Demokratik siyaset ve toplumsal barış vurgusu yapan Öcalan, “silahların gönüllüce bırakılmasını” talep etti. TBMM çatısı altında kurulacak komisyonun önemine dikkat çeken Öcalan, “Bu bir kayıp değil, tarihi bir kazanım olarak değerlendirilmelidir” dedi.

İşte Öcalan’ın çağrısından öne çıkan bölümler:

“27 Şubat 2025 tarihli Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı savunmaya devam etmekteyim”

Sizlerin PKK’nin 12. Fesih Kongresi’yle, buna kapsamlı oldukça doğru bir içerikle pozitif yanıt vermenizi tarihi bir karşılık olarak değerlendirmekteyim. Tarihi bir dönüşüm sayılması gereken bir Demokratik Toplum Manifestosu hazırladım. Bu manifesto, yaklaşık 50 yıllık ‘Kürdistan Devriminin Yolu’ manifestosunu başarıyla ikame edecek niteliktedir.

“Varlık tanındı, ana amaç gerçekleşti”

Öcalan, mektubunda PKK’nin kuruluş amacına işaret ederek bu amacın gerçekleştiğini belirtti:

Varlık inkarına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketi ve dayandığı ulusal kurtuluş savaş stratejisine son verilmiştir. Varlık tanınmış, dolayısıyla ana amaç gerçekleşmiştir. Gerisi aşırı tekrar ve açmaz olarak değerlendirilmiştir. Bu temelde kapsamlı eleştiri-öz eleştiri devam edecektir.

“Silahları bırakın, mekanizmaları kurun”

Barış sürecinin somutlaşması için atılması gereken adımlara dikkat çeken Öcalan, mektubunda şunları kaydetti:

Sürecin geneli olarak silahların gönüllüce bırakılması ve TBMM’de yetkili ve kanunla kurulması düşünülen kapsamlı komisyon çalışması önemlidir. Silah bırakma mekanizmasının kurulması süreci ileri taşıyacaktır. Yapılan silahlı mücadele aşamasından demokratik siyaset ve hukuk aşamasına gönüllüce geçiştir. Bu bir kayıp değil, tarihi bir kazanım olarak değerlendirilmek durumundadır.

“Kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim”

Abdullah Öcalan, bireysel özgürlüğü kolektif özgürlük bağlamında ele alarak şu değerlendirmeyi yaptı:

Ben hiçbir zaman kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim. Felsefi olarak da kişi özgürlüğü toplumdan soyut olamaz. Birey özgürleştiği oranda toplum, toplum özgürleştiği oranda birey özgür olabilir.

“Demokratik Modernite Güçleri yeni evreye hazırlanmalı”

Öcalan, mektubunun son bölümünde yeni bir stratejik döneme işaret ederek şu çağrıyı yaptı:

Bu tartışmalar tüm ülke, bölge, küresel düzeyde bizleri, Demokratik Modernite Güçlerini yeni bir teorik program, stratejik ve taktik evreye ulaştıracağına, şimdiden bunun hazırlık çabası içinde olunduğuna dair çok iyimser ve hazır olduğumu, arzulu ve coşkulu olarak belirtirim. Önümüzdeki döneme çağrım, kongre kararları ve en son bu yazıda dile getirdiğim görüş ve öneriler doğrultusunda yüklenelim ve başarı temelinde gelişmeler sağlayalım.

Mektubun tamamı şöyle:

Değerli yoldaşlar

Komünalist yoldaşlık hareketimizin geldiği aşamayı, yaşadıkları somut durumu, sorun ve çözüm yollarına ilişkin kapsamlı bir mektupla tekraren de olsa açıklayıcı ve yaratıcı yanıtlar vermeyi, sizlere karşı etik bir görev saymaktayım.

27 Şubat 2025 tarihli Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı savunmaya devam etmekteyim.

Sizlerin PKK’nin 12. Fesih Kongresi’yle, buna kapsamlı oldukça doğru bir içerikle pozitif yanıt vermenizi tarihi bir karşılık olarak değerlendirmekteyim.

Gelinen nokta oldukça değerli ve tarihi nitelikte sayılmak durumundadır. Bu arada köprü ilişkide bulunan yoldaşların çabası aynı değerde ve takdire şayandır.

Tüm yaşanan gelişmeler sonunda tarihi bir dönüşüm sayılması gereken bir Demokratik Toplum Manifestosu hazırladım. Bu manifesto, yaklaşık 50 yıllık ‘’Kürdistan Devriminin Yolu’’ manifestosunu başarıyla ikame edecek niteliktedir. Sadece Kürt tarihsel toplumu için değil, bölgesel ve küresel toplum için de tarihsel toplumsal bir içerik taşıdığına inanmaktayım. Tarihi manifesto geleneğinin başarılı bir örneğini teşkil ettiğinden kuşku duymamaktayım.

Tüm bu gelişmelerin İmralı’da gerçekleştirdiğim görüşmeler neticesinde yaşandığını açıkça belirtmek durumundayım. Görüşmelerin özgür irade temelinde yürütülmesine azami dikkat gösterilmiştir.

Varılan aşama, yeni adımlarla pratiğe geçmeyi gerekli kılmaktadır. Bu aşamanın ve gerekli adımların da tarihi nitelikte olduğunun önemle belirtilmesi, anlaşılması ve gereklerine bağlı kalınması, yol alınması açısından kaçınılmazdır.

Varlık inkarına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketi ve dayandığı ulusal kurtuluş savaş stratejisine son verilmiştir. Varlık tanınmış, dolayısıyla ana amaç gerçekleşmiştir. Miadını doldurma bu anlamdadır. Gerisi aşırı tekrar ve açmaz olarak değerlendirilmiştir. Bu temelde kapsamlı eleştiri-öz eleştiri devam edecektir.

Siyaset boşluk tanımayacağına göre, boşluk, Barış ve Demokratik Toplum başlıklı program, ‘’demokratik siyaset’’ stratejisi ve temel taktik olarak bütüncül hukukla doldurulmak durumundadır. Tarihsel nitelikte ve kader belirleyici bir süreçten bahsediyoruz.

Sürecin geneli olarak silahların gönüllüce bırakılması ve TBMM’de yetkili ve kanunla kurulması düşünülen kapsamlı komisyon çalışması önemlidir. Kısır mantıklı, önce sen-ben kısırlığına düşmeden, adımların atılmasında dikkat ve hassasiyetin gösterilmesi şarttır. Atılan adımların boşa çıkmayacağını biliyorum. Samimiyeti görüyor ve güveniyorum.

Dolayısıyla daha da pratik ve somut kilit açıcı adımlara geçilmeye çalışılmaktadır. Benim tarafımdan ileri sürülen tezlerin belli başlı olanları şunlardır:

Herkesin üzerine düşeni yapması, Barış ve Demokratik Toplum hedefine ulaşılması, pozitif entegrasyonalist bir perspektifle mümkündür. Tüm anlatılanlardan çıkarılan sonuç: PKK ulus devletçi bir amaçtan vazgeçmiş, bu temel amaçtan vazgeçişle birlikte temel savaş stratejisinden de vazgeçmiş, varlığını sona erdirmiştir. Gelinen tarihi noktanın daha da ileriye götürülmesi beklenmektedir.

Gerek TBMM ve komisyon için anlam ifade edecek, gerek kamuoyundaki şüpheleri giderecek ve sözümüzün gereğini karşılayacak şekilde silahların bırakılmasını, ilgili çevre ve kamuoyuna açık olarak temin etmeniz doğal karşılanmalıdır. Silah bırakma mekanizmasının kurulması süreci ileri taşıyacaktır. Yapılan silahlı mücadele aşamasından demokratik siyaset ve hukuk aşamasına gönüllüce geçiştir. Bu bir kayıp değil, tarihi bir kazanım olarak değerlendirilmek durumundadır. Silah bırakmaya ilişkin detaylar belirlenecek ve hızlıca hayata geçirilecektir.

Meclisin çatısı altında bulunan DEM, diğer partilerle birlikte bu sürecin başarıya ulaşması için üzerine düşeni yapacaktır.

Bu arada tüm karar metinlerinde vazgeçilmez bir şart olarak benim özgür kalma durumuma gelince; biliyorsunuz ki ben hiçbir zaman kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim. Felsefi olarak da kişi özgürlüğü toplumdan soyut olamaz. Birey özgürleştiği oranda toplum, toplum özgürleştiği oranda birey özgür olabilir. Bu eğilimin gereğine bağlı kalınacağı tabidir. 

Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum. Ve sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum.

Son günlerde bölgede yaşanan gelişmeler, attığımız bu tarihi adımın önemini ve aciliyetini açıkça teyit ediyor.

Sürece yönelik her türlü eleştiri ve önerilerinizi, katkılarınızı dört gözle beklediğimi belirtmeliyim. Bu tartışmalar tüm ülke, bölge, küresel düzeyde bizleri, Demokratik Modernite Güçlerini yeni bir teorik program, stratejik ve taktik evreye ulaştıracağına, şimdiden bunun hazırlık çabası içinde olunduğuna dair çok iyimser ve hazır olduğumu, arzulu ve coşkulu olarak belirtirim.

Önümüzdeki döneme çağrım, kongre kararları ve en son bu yazıda dile getirdiğim görüş ve öneriler doğrultusunda yüklenelim ve başarı temelinde gelişmeler sağlayalım.

Daimi yoldaşça selam ve sevgiyle kalın.

19 Haziran 2025 / Abdullah Öcalan

Independent Türkçe