Mesut Özil en popüler futbolcu oldu

(İHA)
(İHA)
TT

Mesut Özil en popüler futbolcu oldu

(İHA)
(İHA)

Ocak ayında medyanın en çok konuşulan takımları, futbolcuları, kulüp yöneticileri, teknik direktörleri ve hakemleri belli oldu. Ay boyunca medyanın spor gündeminde en çok yer alan takım Fenerbahçe olurken, sarı-lacivertli takımın renklerine kattığı Mesut Özil ise adını zirveye yazdırarak en popüler futbolcu olmayı başardı.
Medya Takip Merkezi’nin (MTM), Türkiye Spor Yazarları Derneği için hazırladığı raporda Ocak ayı spor medyasında öne çıkan gelişmeler aktarıldı. 4 Ocakta başlayan 2020 - 2021 Süper Lig sezonu, ara transfer dönemi bir hayli hareketli geçti. Başta dört büyükler olmak üzere Süper Lig ekipleri birçok oyuncuya imza attırırken, birçok oyuncuyla da yollarını ayırdı. Kadrosuna 12 futbolcu birden katan BB Erzurumspor ara transfer döneminin en çok transfer gerçekleştiren takımı oldu. Özellikle şampiyonluk mücadelesi veren takımların yaptıkları transferler medyada büyük dikkat çekti. Sarı-lacivertli takım ara transfer döneminde 4 oyuncuyu renklerine katarken, sarı-kırmızılı takım 5 oyuncu, siyah-beyazlı takım ise 2 oyuncuyu renklerine katarak ara transfer dönemini noktaladı.

Takımını ‘Mesut’ etti
Sezon başında Sosa, Samatta ve Perrotti gibi önemli futbolcuları transfer eden Fenerbahçe; bir bomba da ara transfer döneminde patlattı. Kariyerinde Real Madrid ve Arsenal gibi dev ekiplerde forma giyen Mesut Özil, Arsenal ile sezon sonu bitecek olan sözleşmesini feshederek, kendisini sarı-lacivertli renklere bağlayan sözleşmeye imza attı. Ali Koç, Emre Belözoğlu ve Acun Ilıcalı’nın önemli rol oynadığı bu transfer Avrupa basınında da oldukça geniş yer buldu. Mesut’un ardından önemli bir hamle daha gerçekleştiren Fenerbahçe, Medipol Başakşehir’den milli oyuncu İrfan Can Kahveci’yi kadrosuna kattı. Galatasaray - Fenerbahçe arasında büyük çekişmeye neden olan bu transferde mutlu sona ulaşan taraf Fenerbahçe oldu. MTM’nin raporuna göre, medyada toplam 30 bin 835 haberde yer alan Mesut Özil, ocak ayının en çok konuşulan futbolcusu olurken, kendisini ikinci sırada 10 bin 304 haber ile yeni takım arkadaşı İrfan Can Kahveci takip etti. Listenin üçüncü sırasında ise Galatasaray’ın West Bromwich Albion’a 1,4 milyon Sterlin karşılığında kiraladığı Mbaye Diagne 8 bin 739 haber ile yer aldı.

Fenerbahçe çıkışa geçti
Yaptığı transferlerle sezona şampiyonluk parolasıyla başlayan sarı-lacivertli takım; 6 maçta aldığı 4 mağlubiyetin ardından tekrar çıkışa geçerek önemli bir seri yakaladı ve Ocak ayını hem ligin zirvesinde hem de en çok konuşulan futbol takımı listesinin zirvesinde kapattı. Başakşehir maçıyla yükselişe geçen Fenerbahçe Ocak ayında son olarak Rizespor’u 1-0 mağlup etti. Erol Bulutun oyun planını değiştirmesiyle birlikte farklı bir kimliğe bürünen Fenerbahçe’nin oynadığı futbol zaman zaman taraftarları mutlu etmese de puanları toplamayı başardı. Geride bıraktığımız Ocak ayı boyunca toplam 70 bin 641 haberde kendine yer bulan Fenerbahçe; medyada en çok konuşulan takım oldu. Fenerbahçe’yi ikinci sırada 67 bin 703 haber ile ezeli rakibi Galatasaray üçüncü sırada ise 58 bin 249 haber ile Beşiktaş takip etti.

Ali Koç’un rüyası gerçek oldu
İlk olarak TV8 ekranlarında düzenlenen WinWin kampanyası gecesinde Acun Ilıcalı tarafından gündeme getirilen Mesut Özil transferi, o dönemlerde Fenerbahçe için gerçekleşmesi zor bir hedef olarak görünüyordu. Bu transferle ilgili bir toplantısında spor muhabirlerinin sorularına ithafen “Mesut transferi bizim için gerçekleşmesi zor bir rüya” ifadesini kullanan Ali Koç’un rüya olarak dile getirdiği transfer resmiyete kavuştu. Ocak ayında en çok konuşulan kulüp yöneticisi olan başkan Koç, Medya Takip Merkezi’nin aynı raporuna göre ay boyunca toplam 8 bin 955 haberde yer aldı. Kendisini ikinci sırada 5 bin 279 haber ile Mustafa Cengiz, üçüncü sırada ise 4 bin 626 haber ile TFF Başkanı Nihat Özdemir izledi.

Terim zirvedeki yerini koruyor
En çok konuşulan teknik direktör olma unvanını kimselere kaptırmayan Fatih Terim, Ocak ayında da bu alandaki liderliğini korudu. Ara transfer döneminde 4-5 futbolcunun ismini vererek; bu oyuncuları kadromuzla görmek istiyoruz açıklamasıyla gündeme gelen Fatih Terim, 23 bin 262 habere adını yazdırdı. Süper Lig'de Beşiktaş'a 2-0 yenildikleri derbi maçının ardından açıklamalarda bulunan teknik direktör Terim; "Diagne'nin atılmasına kadar baktığımızda Marcao'nun geri pasının haricinde pek ciddi bir tehlikeyle karşılaşmadık. Büyük maçlarda eksik kaldığınızda sonuç pek de istediğiniz gibi olmuyor. Daha çok maç var, telafi edeceğimizi düşünüyorum." ifadelerini kullandı. Fatih Terim’i ikinci sırada Bu sezon Trabzonspor, Fenerbahçe ve son olarak Galatasaray'ı yenerek takımına derbi kaybettirmeyen Sergen Yalçın 16 bin 375 haber ile takip etti. Listenin üçüncü sırasında ise 12 bin 680 haber ile Abdullah Avcı yer aldı.

Çakır derbide düdük çaldı
Süper Lig’in 19. haftasında oynanan Beşiktaş - Galatasaray mücadelesinde hakem olarak Cüneyt Çakır görev aldı. Çakır’ın yardımcılıklarını Bahattin Duran ve Tarık Ongun yaparken, Maçın dördüncü hakemi ise Halis Özkahya oldu. Derbide Taylan Antalyalı'nın pası Cüneyt Çakır'a çarparken tecrübeli hakem kısa süreli bir sakatlık geçirdi. Karın boşluğuna gelen top sonrası nefessiz kalan Çakır, ufak bir müdahalenin ardından maça devam etti. Ülkemizin en kariyerli hakemi olarak adlandırılan Cüneyt Çakır, Ocak ayı boyunca 5 bin 118 habere adını yazdırarak en çok konuşulan hakem olmayı başardı. MTM’nin listesine göre 3 bin 256 habere adını yazdıran Halil Umut Meler ikinci, 3 bin 137 habere adını yazdıran Alper Ulusoy ise üçüncü sırada yer aldı.



Salih Yoluç ve Ayhancan Güven'in yarışacağı WEC nedir?

Serinin en ünlü ve prestijli yarışı, Fransa'da gerçekleştirilen Le Mans 24 Saat (WEC)
Serinin en ünlü ve prestijli yarışı, Fransa'da gerçekleştirilen Le Mans 24 Saat (WEC)
TT

Salih Yoluç ve Ayhancan Güven'in yarışacağı WEC nedir?

Serinin en ünlü ve prestijli yarışı, Fransa'da gerçekleştirilen Le Mans 24 Saat (WEC)
Serinin en ünlü ve prestijli yarışı, Fransa'da gerçekleştirilen Le Mans 24 Saat (WEC)

Adrenalin'den herkese merhaba. Bu hafta Racing Team Turkey'nin Asian Le Mans Series'te yarışacağını açıklaması, motor sporları hayranlarının gözünü Dünya Dayanıklılık Şampiyonası'na (WEC) çevirdi. Biz de bu hafta WEC'i inceleyeceğiz.

FIA WEC, 2012'de FIA (Uluslararası Otomobil Federasyonu) ve Automobile Club de l'Ouest (ACO) tarafından kuruldu. Şampiyona, 6 saatten 24 saate kadar sürebilen uzun mesafeli yarışları içeriyor. Serinin temel özelliği, aracın performansıyla birlikte dayanıklılığı, yakıt stratejisini, lastik yönetimini ve pilot değişim temposunu aynı anda test eden bir format sunması.

WEC, yıllar içinde üretici katılımı açısından da motor sporlarının en yoğun rekabetçi alanlarından biri haline geldi. 2026 sezonunda 14 üretici mücadele edecek:
Alpine, Aston Martin, BMW, Cadillac, Corvette, Ferrari, Ford, Genesis (yeni katılım), Lexus, McLaren, Mercedes-AMG, Peugeot, Porsche ve Toyota.

Bu geniş üretici listesi, serinin teknoloji geliştirme açısından önemini de yansıtıyor. Yarışlarda kullanılan aerodinamik paketler, hibrit sistemler, dayanıklılık parçaları ve güvenlik çözümleri daha sonra üreticilerin yol araçlarına adapte ediliyor. Bu nedenle WEC, hem pist hem de ticari otomotiv sektörü için bir inovasyon laboratuvarı niteliğinde.

WEC'te yarışan arabalar temelde iki sınıfa ayrılıyor: Hypercar ve LMGT3. Bu ayrım ilk bakışta karmaşık görünebilir ama aslında basit bir mantığa dayanıyor. Hypercar sınıfı, şampiyonanın zirvesi kabul ediliyor.

Bu sınıftaki araçlar tamamen yarış için tasarlanmış, ileri mühendislik ürünleri. Onları yollarda görebileceğimiz bir otomobille karşılaştırmak mümkün değil. Üreticiler, Ferrari'den Porsche'ye, Toyota'dan Peugeot'ya kadar, kendi özel tasarımlarını geliştirip dayanıklılık yarışlarının sınırlarını zorlayan araçlar ortaya koyuyor.

Bu sınıfın amacı hız, teknoloji ve mühendislik üstünlüğü. Le Mans 24 Saat gibi dev bir yarışı genel klasmanda kazanan ekip de her zaman Hypercar kategorisinden çıkıyor. Yani bu sınıf, hem marka prestiji hem de teknik rekabet açısından şampiyonanın kalbi.

LMGT3 ise çok daha tanıdık bir görüntü sunuyor. Bu araçlar, herkesin günlük hayatta gördüğü veya bildiği spor otomobillerin yarışa uyarlanmış versiyonları.

Porsche 911, Ferrari 296, BMW M4 veya Aston Martin Vantage gibi modeller, LMGT3 sınıfında ciddi bir dönüşüm geçirmiş halleriyle piste çıkıyor. Bu dönüşüm; daha hafif gövde, artırılmış aerodinamik parçalar, yarış frenleri ve güvenlik ekipmanları gibi birçok değişikliği içeriyor.

Ancak araçların temel silueti ve karakteri hâlâ yol versiyonunu hatırlatıyor. Bu nedenle LMGT3 yarışları genellikle çok yakın mücadelelere sahne oluyor çünkü araçların performansları birbirine epey yakın.

Bu iki sınıfın en ilginç yanıysa aynı anda, aynı pistte yarışmaları. Hypercar'lar daha hızlı olduğundan yarış boyunca LMGT3 araçlarına tur bindiriyorlar.

Bu durum, izleyenler için sürekli hareket, trafik yönetimi ve strateji gerektiren çok katmanlı bir yarış deneyimi oluşturuyor. Sürücüler sadece kendi içinde rekabet etmiyor, aynı zamanda farklı sınıflardan gelen tempolara uyum sağlamak zorunda kalıyor. İşte dayanıklılık yarışlarının hem karmaşık hem de büyüleyici olmasının nedeni bu.

WEC'teki sınıf ayrımı aslında şampiyonanın ruhunu oluşturan çeşitliliğin ta kendisi. Hypercar sınıfı üreticilerin teknoloji gösterisi, LMGT3 ise tanıdık spor otomobillerin yarış ruhunu temsil ediyor. Bu iki dünyanın tek bir yarışta buluşması, WEC'i diğer tüm motor sporlarından farklı ve benzersiz kılıyor.

WEC’de her yarış hafta sonu, belirli bir akışa sahip programla ilerliyor. Hafta sonu antrenman seanslarıyla başlıyor. Bu seanslarda takımlar araç ayarlarını denerken, yakıt tüketimini, lastik davranışlarını ve pist koşullarını analiz ediyor.

Ardından sıralama turları başlıyor. 2025’te yenilenen ve 2026’da da devam edecek bu formatta, her sınıf için önce 12 dakikalık bir sıralama bölümü yapılıyor. Bu bölümde en hızlı turları atan ilk 10 araç, Hyperpole adı verilen final seansına kalıyor. Hyperpole kısa, stresli ve tamamen hız odaklı bir mücadele; burada atılan en hızlı tur, yarışa kimin pole pozisyonundan başlayacağını belirliyor.

Tüm bu yapı hem rekabeti sıkı tutmak hem de seyirciye heyecan dolu bir hafta sonu sunmak için tasarlanmış durumda.

csdfgth
Takvim, WEC'in küresel görünürlüğünü artırmak amacıyla farklı pazarlara hitap edecek şekilde planlanmış durumda (WEC)

Türk motor sporları tarihinde uluslararası başarılarıyla bilinen Salih Yoluç, 2026'da WEC'e resmi dönüş yapacağını açıkladı. Daha önce Le Mans dahil birçok dayanıklılık yarışında zafer kazandı ve GT kategorilerinde önemli dereceler elde etti. 2026 sezonu için hedefi, LMGT3 sınıfında istikrarlı bir performans ortaya koymak.

Geçen yılın DTM şampiyonu Ayhancan Güven ise 2026'da Manthey Racing'le WEC'te yarışacak. Porsche destekli kariyerinin ardından dayanıklılık arenalarına geçişi, onun için yeni bir profesyonel sayfa anlamına geliyor. Sprint yarışlarındaki agresif ve kontrollü sürüş stilini uzun mesafe formatına nasıl adapte edeceği merakla bekleniyor.

Her iki pilotun da aynı sezon WEC'te yer alması, Türk motor sporları camiası adına tarihi bir gelişme. 

Racing Team Turkey'nin mücadele edeceği Asian Le Mans Series (ALMS), dayanıklılık yarışlarının Asya ayağını temsil eden FIA onaylı bir şampiyona.

Genellikle 4 saatlik yarışlardan oluşan bu seri LMP2, LMP3 ve GT sınıflarını içeriyor.

Takımların WEC öncesi araçlarını test etmeleri için önemli bir hazırlık kategorisi Asian Le Mans Series'te gösterilen başarılar, ekiplerin Le Mans 24 Saat için davet alma şansını doğrudan etkiliyor. Racing Team Turkey'nin katılımı, hem sportif hem de uluslararası görünürlük açısından ciddi önem taşıyor.

WEC, modern motor sporlarının en teknik, en stratejik ve en çok dayanıklılık gerektiren platformlarından biri. 2026 sezonuna girerken hem üretici sayısının artması hem de sınıflardaki rekabet dengesi, şampiyonayı daha çekişmeli bir hale getiriyor. Yoluç ve Güven'in aynı sezonda yer alması ve Racing Team Turkey'nin ALMS programı ise Türkiye adına tarihi bir dönem başlatıyor.

2026 sezonu, Türk motor sporları tutkunları için kaçırılmaması gereken bir dönem olacak.

Kaynaklar: WEC, ALMS


Mike Tyson, Floyd Mayweather maçının yer ve zamanını açıkladı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Mike Tyson, Floyd Mayweather maçının yer ve zamanını açıkladı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Mike Tyson, Floyd Mayweather'la planladığı gösteri maçının martta Afrika'da gerçekleşeceğini öne sürdü.

Tyson ve Mayweather'ın 2026 baharında dövüşeceği eylülde duyurulmuş ancak herhangi bir yer veya tarih açıklanmamıştı.

Bu detaylar henüz resmi olmasa da Tyson, geçen hafta "Mike Tyson'la Bir Deneyim" adlı etkinlikte konuşurken konuya değindi.

59 yaşındaki eski dünya ağırsıklet şampiyonu, "Floyd Mayweather, buna inanabiliyor musun?" dedi.

Martta Afrika'da olacak. İnanılmaz olacak, tüm rekorları kıracak. Sporun gelmiş geçmiş en büyük etkinliklerinden biri olacak.

Tyson en son Kasım 2024'te, 8 rauntluk profesyonel bir maçta eski YouTuber Jake Paul'la karşılaşmış ve puanla kaybetmişti. Bu, Tyson'ın 2020'de kendisi gibi boks ikonu Roy Jones Jr.'a karşı çıktığı gösteri maçından bu yana ilk karşılaşması ve 2005'ten beri ilk profesyonel müsabakasıydı.

Öte yandan Mayweather, eski UFC şampiyonu Conor McGregor'ı boks kariyerindeki ilk maçında nakavt ettikten sonra 2017'de 50-0'lık mükemmel bir karneyle emekliye ayrılmıştı. Ancak 48 yaşındaki sporcu daha sonra çok sayıda gösteri maçında mücadele etti.

Mayweather-Tyson karşılaşması gösteri maçı olarak duyurulsa da tarih, yer veya kurallar açıklanmadı ve hatta Mayweather'la Manny Pacquiao arasında bir rövanş karşılaşmasının, iki Amerikalının dövüşeceği bu müsabakayı engelleyebileceği bile düşünülüyordu.

Pacquiao ekimde, Mayweather'la rövanş maçından bahsederken "Şu anda görüşmeler sürüyor" demişti. 2015'te Mayweather, tarihin en yüksek hasılatlı boks maçında Filipinli boksörü puanla yenmişti.

46 yaşındaki Pacquiao, "Birbirimizi anlayıp anlayamayacağımıza bağlı" diye devam etmişti.

Ekiplerimiz doğrudan koordinasyon içinde. Rövanş yakında gerçekleşirse boks dünyasının heyecanlanacağından eminim. Kendi kararı, bu yüzden Mike Tyson'la dövüşmesini engelleyemem. [Birbirimizle] neredeyse aynı fikirdeyiz ancak hâlâ müzakere ettiğimiz birkaç detay var. Muhtemelen Las Vegas'ta gerçekleşecek. [Eski dünya şampiyonu Vasyl] Lomachenko'yla bir gösteri maçı için de bir görüşmemiz var. Ancak şu anda müzakere ettiğimiz Mayweather maçı gerçek bir dövüş.

Bu yaz profesyonel boksa geri dönen Pacquiao, WBC yarı ortasıklet kemeri için Mario Barrios'a meydan okumuştu. Pacquiao, 30 yaşındaki boksörle berabere kalmıştı.

Independent Türkçe


Tyson Fury, 2026'da dönüyor mu?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Tyson Fury, 2026'da dönüyor mu?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

2026'da emeklilikten döneceği iddia edilen Tyson Fury, Anthony Joshua'yla uzun zamandır beklenen "Britanya Savaşı"nı düzenlemek yerine dünya şampiyonluklarını geri kazanmayı hedeflemiş gibi görünüyor.

Fury, birleşik ağırsıklet dünya şampiyonu Usyk'e üst üste ikinci yenilgisini aldığı geçen aralık ayında boksu bırakmıştı.

Ancak iki kez şampiyon olan Fury, 2022'de yaptığı gibi 6 ay sonra ringe dönüşünü neredeyse kesinleştirdi. Fury bu yıl Instagram'da 18 Nisan 2026'da Usyk'le üçüncü kez dövüşeceğini duyurdu.

Eldivenlerini asmadan önce Anthony Joshua'yla bir Britanya süper maçına çıkacağı uzun süredir konuşuluyordu ancak Ukraynalı'yla bir üçleme, önceliği olmaya devam ediyor gibi görünüyor.

Fury, "Kral, tahtına dönmeli" diye yazdı.

Bu uzun ve yalnız yolda sadece ben yürüyebilirim ancak uzun ve zorlu mücadelelerin ardında ölümsüzlük var! Tanrılar tek kişilik orduyla savaşıyor, bu savaş 2000 yıldan fazla süre önce Yesuar adıyla bilinen bir adam tarafından kazanıldı. Onun kutsal adıyla ilerliyorum, 2026.

34-2-1'lik karnesiyle Fury, Usyk'e üst üste yenilmeden önce Francis Ngannou'ya karşı zorlanmıştı.

Bu son gönderi geri dönüşün hâlâ mümkün olduğunu ima etse de Fury, son zamanlarda emeklilik kararında tutumunu değiştiriyor. Ekimde ringe geri dönmek için "hiçbir nedeni" olmadığını söylemişti.

FurociTV'ye verdiği röportajda Fury, şöyle konuşmuştu:

Boks ringine geri dönmem için gerçek bir neden yok. 37 yaşındayım, son 25 yıldır yumruk yiyorum, neden boksa geri dönmek isteyeyim? Eskiden para ve unvanlar içindi ama artık harcayabileceğimden fazla param var, sınırsız sayıda kemerim ve unvanım var. Peki bu beni daha mutlu ediyor mu? Hayır. Kovalamak, zaferden daha mı iyiydi? Evet. Dürüst olmak gerekirse, tırmanış dağın zirvesinden daha iyiydi. Her zaman böyledir. İstediğim zaman boksa geri dönebilirim ama istemiyorum. O gürültüye, ilgi odağı olmaya veya tekrar yumruklanmaya hiç ilgim yok, ilgilenmiyorum, bana hiçbir faydası yok. Bugün bana 1 milyar sterlin teklif etseniz bile bu hiçbir şeyi değiştirmez çünkü artık başkalarının ne düşündüğünü umursamayacak noktayı geçtim.

Independent Türkçe