Dünya nüfusunun yüzde 1’i aşılandı

Normalleşmeye dönme noktasında küresel yarış (Reuters)
Normalleşmeye dönme noktasında küresel yarış (Reuters)
TT

Dünya nüfusunun yüzde 1’i aşılandı

Normalleşmeye dönme noktasında küresel yarış (Reuters)
Normalleşmeye dönme noktasında küresel yarış (Reuters)

Sadece bir kaç ay geçmesine rağmen dünyanın çeşitli ülkelerinden aşıya olan talep giderek arttı. Ülkeler, nüfuslarının yüzde 70 ila 85’ini en kısa sürede aşılamak için birbirleriyle yarış halinde.
Birçok ülke sürü bağışıklığı kazanmak için bu yılın sonu veya 2022 itibariyle nüfuslarının yüzde 70 ila 85’ini aşılamış olacaklarını açıkladı. Ancak soru şu: Ülkeler niçin nüfuslarının yüzde 70’den fazlasını aşılamak istiyor?
Sorunun cevabı salgının ilk aylarından beri süre gelen salgın uzmanlarının analizlerinde ve beklentilerinde mevcut. Birçok uzman, aşılanmadan hayatın normale dönmeyeceğini düşünüyor ve virüsün dünya çapında nüfusun yüzde 70’ine bulaşacağına inanıyor. Önceki raporlar virüsün bir buçuk ila iki yıl devam edeceğine işaret etmişti. Bu durum dünyanın bir çok ülkesinde yıl sonundan önce normalleşmenin zor olduğunu gösterirken, bazı ülkeler söz konusu rakamlara ulaşacağına işaret ederek büyük bir ilerleme kaydediyor.
Öte yandan birçok rapor ve analiz, salgının dünyada daha uzun yıllar devam edeceğine ve bu yıl bitmeyeceğine işaret etmekte.
Günümüzde birçok aşı geliştirilmesine ve ülkelerin kendi aşılarını hızlı bir şekilde üretmelerine rağmen, aşının dünyanın farklı yerlerine ulaştırılması noktasında birçok lojistik sorunlar yaşanmakta. Bu durum, küresel olarak aşılanma sürecinin seyrini etkileyebilir.
Aşının nüfus dağılım oranının istatistikleri, ülkelerin aşıya erişimleri noktasında farklılık gösterdiğinden, bir ülkeden diğerine göre değişmekte. Aşıya erişim noktasında, yüz binlerce veya yüz milyonlarca nüfusa sahip ülkeler arasında, yüksek orana sahip ülkeler olduğu gibi hala aşıya ulaşamamış ülkeler de bulunuyor.
Aşılanma istatistikleriyle ilgili dikkat çekici olan, aşıların aşılanmış kişilere değil, verilen dozlara bağlı olması. Uzmanlar Şarku’l Avsat’a, bazı aşılar farklı zamanlarda birden fazla doz verilmesini gerektirdiği için “sayı, dozları yansıtıyor, insanları değil” açıklamasını yaptı. Bu durum, aşılanan insan sayısı noktasında gerçek rakamlara ulaşmayı zorlaştırıyor.
Dünya da aşılanan insan sayısı her 100 kişinin 2’sinden daha az. Bu da dünya nüfusunun yüzde 1’inden fazlasına tekabül eden 7 milyar kişiye denk geliyor.
Ülkelerin veri ve istatistiklerini toplayan GitHub istatistikleri, uygulanan doz sayısının 180 milyon doza ulaştığını gösteriyor.
ABD’de 330 milyonluk bir nüfus için uygulanan aşı dozlarının sayısı 50 milyonu aştı. 66 milyon nüfusu ile İngiltere 15 milyondan fazla doz uyguladı. Yaklaşık 10 milyonluk nüfusuyla en yüksek aşı dozu sunan BAE’de, 5 milyondan fazla doz uygulandı.



Arkeologlar Kudüs’te binlerce yıllık mücevher koleksiyonu buldu

Yüzükteki kırmızı nesnenin lal taşı diye de bilinen garnet olduğu tahmin ediliyor (Reuters)
Yüzükteki kırmızı nesnenin lal taşı diye de bilinen garnet olduğu tahmin ediliyor (Reuters)
TT

Arkeologlar Kudüs’te binlerce yıllık mücevher koleksiyonu buldu

Yüzükteki kırmızı nesnenin lal taşı diye de bilinen garnet olduğu tahmin ediliyor (Reuters)
Yüzükteki kırmızı nesnenin lal taşı diye de bilinen garnet olduğu tahmin ediliyor (Reuters)

İsrail Eski Eserler Kurumu, Kudüs'teki Davud Kenti arkeoloji alanında 2300 yıllık bir yüzüğün keşfedildiğini duyurdu.

Çarşamba günü yapılan açıklamada kırmızı taşlı, küçük yüzüğün sahibinin iki bin yılı aşkın süre önce İkinci Tapınak döneminde yaşayan bir genç olduğu tahmini de paylaşıldı. 

Kudüs'ün Eski Şehir duvarlarının hemen dışında yer alan arkeolojik kazı bölgesinde erken Helenistik döneme ait eserler son dönemde çıkıyor. 

Bilim insanları, o dönemde gömüldüğünü tahmin ettikleri mücevherlerin çocukluktan yetişkinliğe geçişi sembolize eden bir tören kapsamında gömüldüğüne inanıyor. 

Bölgedeki arkeoloji ekibinin liderlerinden Efrat Bocher, "İlk kez Kudüs'te o döneme ait olan, bu kadar büyük bir altın mücevher kümesi bulduk" ifadesini kullandı. 

Kazı ekibi ilk başta bu yüzüğün aralarından biri tarafından düşürülmüş modern bir tasarım olduğunu düşünmüş. 

Son bir yılda benzer bir keşif daha yapılmıştı. Her iki yüzüğün de büyük bir binanın temellerinde bulunması, oranın sakinlerinin zenginliğine işaret ediyor. 

İsrail Eski Eserler Kurumu Müdürü Eli Escusido da "Davud Kenti'nde İkinci Tapınak döneminden kalma altın yüzüklerin keşfi, binlerce yıl önce dahi Kudüs'ün ne kadar önemli olduğunun ve kentteki zenginlik ve güzelliğin somut kanıtı" ifadesini kullandı.

Kazı ekibinden Rivka Lengler, Ben adlı bir arkadaşıyla birlikte bu keşfi yaptığını söyleyerek "Bu yüzüğü elimde tuttuğum zaman, tarihimin bir parçası olduğunu hissediyorum. Binlerce yıl önce Kudüs'te yaşamış insanlara gerçekten dokunup onlarla bağlantı kurduğumu hissettim" dedi. 

Independent Türkçe, Live Science, JNS