İtalyan mafya babası tecrit hücresinde müzik dinlemek için açtığı davayı kazandı

İtalya'da mafya üyelerinin hapishanedeki yaşam koşulları tartışma konusu olmuştu (Unsplash)
İtalya'da mafya üyelerinin hapishanedeki yaşam koşulları tartışma konusu olmuştu (Unsplash)
TT

İtalyan mafya babası tecrit hücresinde müzik dinlemek için açtığı davayı kazandı

İtalya'da mafya üyelerinin hapishanedeki yaşam koşulları tartışma konusu olmuştu (Unsplash)
İtalya'da mafya üyelerinin hapishanedeki yaşam koşulları tartışma konusu olmuştu (Unsplash)

İtalya'da mafya babası, tecrit hücresine CD çalar alıp müzik dinlemek için açtığı davayı kazandı.
48 yaşındaki Domenico Strisciuglio, cinayet ve mafyayla ilişkili diğer suçlardan ötürü 1999'dan beri hapis yatıyor.
Strisciuglio tecrit hücresinde müzik dinleyebilmek için hapishane yetkililerine başvuruda bulunmuş fakat olumlu yanıt alamamıştı.
Bunun üzerine avukatı olayı mahkemeye taşıyarak sanığının hücresinde televizyon izlemek dışında başka sanatsal ve kültürel aktivitelerle ilgilenebilmesine izin verilmesini istemişti.
Sardinya bölgesindeki Sassari şehrinde görülen duruşmada yargıçlar, müzik dinlemenin kişinin anayasal hakları arasında olduğuna karar verdi.
Yerel medyadaki haberlere göre sanığa CD çalar verilmesinin kendisinin "temel haklarından olan kültürel aktivitelerle uğraşma hakkına" uygun olduğu hükmü verildi.
Ayrıca duruşmada Strisciuglio'nun hücresindeki televizyonda erişim izni bulunan kanalların "müzik dinlemekle ilgilenen birini tatmin edecek" içerikler sunmadığı da belirtildi.
Mafya babası 2019'da da gece yarısından sonra televizyon izleme hakkı için mahkemeye başvurmuş ve davayı kazanmıştı.
Ekim 2019'da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), İtalya'da mafya üyelerine uygulanan sert hapis koşullarının insan hakları ihlali olduğuna kara vermiş, bu kişilerin insanlık dışı ve alçaltıcı muamele gördükleri ifade edilmişti.
Karar ülkede bazı kesimler tarafından tepkiyle karşılanmış, AİHM İtalya'daki mafya yapılanmasının tarihsel bağlamını göz önünde bulundurmamakla eleştirilmişti.
 
Independent Türkçe, Guardian



Uçaklar için "köpekbalığı derisi" geliştirildi

MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)
MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)
TT

Uçaklar için "köpekbalığı derisi" geliştirildi

MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)
MicroTau'nun köpekbalığı derisinden esinlenen film kaplaması ABD Hava Kuvvetleri'nin Lockheed Martin C-130J aracına uygulandı (MicroTau)

Köpekbalığı derisinden ilhamla uçaklara film kaplama geliştiren Avustralyalı bilim insanları, sürükleme kuvvetini azaltabileceklerini ve havayolu endüstrisinde milyarlarca dolarlık yakıt tasarrufu sağlayabileceklerini iddia ediyor.

Delta Air Lines, Avustralya merkezli havacılık şirketi MicroTau'yla işbirliği yaparak yakıt verimliliğini artırmak üzere uçaklara uygulanabilecek özel bir filmin kullanımını araştırdı.

Avustralya Ulusal İmalat Tesisi'yle (ANFF) birlikte geliştirilen teknoloji, köpekbalıklarının suda sorunsuzca süzülmesini sağlayan, üst üste binmiş binlerce küçük pula sahip derisini taklit ediyor.

Araştırmacılar yapay film kaplamanın da benzer şekilde uçakların türbülansı azaltmasına, uçuş hızını artırmasına ve yakıt maliyetlerini düşürmesine katkı sağladığını söylüyor.

Bir uçağın içinde ilerlediği hava, uçağın yüzeyini ovalayıp direnç yaratan, saç tokası girdabı (hairpin vortex) adlı küçük girdaplar oluşturur.

Yeni film kaplamasının üzerinde, bu girdaplardan daha dar olan ve girdapların uçak yüzeyinin yakınında oluşmasını engelleyen küçük oluklar var.

İşin zor kısmı filmi sürtünmeye dirençli hale getiren bu tür minik olukların olduğu bölümler oluşturmaktı.

Özel lazer üretim teknolojisini kullanan MicroTau, köpekbalığı derisi benzeri deseni hafif bir malzemeyle hızla üretip bunları kendinden yapışkanlı yamalar haline getirerek bu engeli aştı.

Şirket film kaplamanın, mevcut ulaşım araçlarına uyarlanabilen ölçeklenebilir bir çözüm sunarak taşımacılık endüstrilerinin karbon ayak izini en aza indirebileceğini belirtiyor.

Firma bu teknoloji sayesinde ticari havacılık ve nakliye şirketlerinin yakıt maliyetlerinde 34 milyar doların üzerinde tasarruf sağlayabileceğini ve yüzlerce milyon ton civarında karbondioksit emisyonunu azaltabileceğini iddia ediyor.

MicroTau, örneğin filmin Airbus A380 gibi bir uçağa uygulanması halinde, Sidney'den Los Angeles'a uçuş başına 5 bin dolardan fazla yakıt ve 18 tondan fazla karbondioksit emisyonu tasarrufu sağlanabileceğini ifade ediyor.

Şirket, bu rakamın bir uçağın ömrü boyunca milyonları bulabileceğini dile getiriyor.

MicroTau, kaplamayı Lockheed Martin'in devasa C-130J nakliye uçakları ve Boom Supersonic'in şık XB-1 prototipi de dahil bir dizi hava aracında halihazırda test ediyor.

New Scientist'e konuşan Boom Supersonic sözcüsü "Yamalar gözle görülür bir bozulma olmadan bu koşullara rahatlıkla dayandı" diyor.

Delta'nın Sürdürülebilir Gökyüzü Laboratuvarı Direktörü Sangita Sharma ise CBC News'a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanıyor:

Köpekbalığı derisini taklit eden teknoloji, bu mikro oluklardan yararlanarak yüzeydeki bir tür sürükleme kuvvetini azaltıyor. Yüzeydeki bu sürükleme kuvveti yüzde 4'e varan bir yakıt avantajı sağlayabilir.

Sharma'ya göre havayolu şirketleri bu sayede yılda 15 milyar litre yakıt tasarrufu yapabilir. 

Avustralya merkezli şirket, teknolojinin daha da geliştirilmesiyle havayolu şirketlerinin verimliliği yüzde 10'a kadar artırmasını sağlamayı umuyor.

Independent Türkçe