Hamas’ın İsrail ile anlaşma şartı: Esire karşılık esir

Hamas’ın sahili kapatmasının ardından Gazze sahillerine dönen balıkçılar (DPA)
Hamas’ın sahili kapatmasının ardından Gazze sahillerine dönen balıkçılar (DPA)
TT

Hamas’ın İsrail ile anlaşma şartı: Esire karşılık esir

Hamas’ın sahili kapatmasının ardından Gazze sahillerine dönen balıkçılar (DPA)
Hamas’ın sahili kapatmasının ardından Gazze sahillerine dönen balıkçılar (DPA)

Hamas Hareketi’nde İsrail ile esir takası anlaşması hakkında bilgi sahibi bir kaynak, Mısır’ın gözetiminde yürütülen Tel Aviv ile takas anlaşmasının, devam eden bir mesele olduğunu, durdurulmadığını fakat İsrail’in Hamas’ın taleplerine ciddiyetle yaklaşmadığını bildirdi.
Şarku’l Avsat’a konuşan kaynak, İsrail’in esir takasıyla ilgili zaman zaman yeni teklifler gönderdiğini ancak Hamas’ın bu konudaki tavrının başından beri net olduğunu ve “aynı şekilde talep edilen bedelin de açık olduğunu” söyledi. Hamas’ın tüm teklifleri dinlediğini, herkese kulak verdiğini, kimseye kapıyı kapatmadığını ve kapatmayacağını fakat bununla birlikte bu anlaşmayı başarılı bir şekilde gerçekleştirmek istediğini belirten kaynak, “Fakat bu, Hareket’in talep ettiği bedel olmadan olmayacak” dedi. Kaynak konuşmasının devamında, “İsrail, esirlerin karşılığında mali proje vaatleri, sağlık malzemeleri ve aşı teklif etti ancak bu kabul edilmedi. (Hamas’ın) talebi şu, esirlere karşılık sadece esirler ve onları da Hareket seçecek” ifadesini kullandı.
Kaynağın aktardığı bu bilgiler, İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz’ın esirlerle ilgili açıklamasından birkaç gün sonra geldi. Gantz, İsrail hükümetinin Mısır’ın yardımıyla Gazze’deki kayıpların iadesi için çalıştığını belirterek, “Onları savaşa gönderen kişi olarak şahsen kendilerinden sorumlu hissettiğim Aron Şaol ve Hadar Goldin adlı iki askerin iadesi için yapılan çalışmadaki çabalarımız durmayacak” dedi. Gantz, İsrail’in, kayıp askerlerin iadesi için Arap çevresiyle ilişkilerini kullandıklarını söyledi.
Bu dosya üzerinde yıllardır çalışan İsrail, bu konudaki son girişimini geçen yıl yapmıştı. Zira Tel Aviv, Hamas’a, koronavirüsle mücadelede Gazze’ye daha fazla tıbbi destek sağlamayı, İsraillileri öldüren esirlere (elinde İsrailli kanı bulunanlara) ait listenin dışındaki esirleri veya önde gelen isimleri serbest bırakmayı ve Gazze’de mali projeleri hayata geçirmeyi teklif etmişti.
Nitekim İsrail o dönemki teklifinde yeni bir adım atarak, İsraillileri öldürmemiş olan Filistinli esirleri serbest bırakmayı önermişti. Daha önceki tekliflerinde ise Filistinlilerin cesetlerini teslim etmeyi teklif ediyordu. Fakat Hamas, 2011’de Filistin tarafının “Esirlere Vefa” ve İsrail’in “Şalit Anlaşması” diye adlandırdığı anlaşmada yaptığı gibi teklifi reddetti ve lider konumundaki esirlerin serbest bırakılmasında ısrar etti. Ancak İsrail, Hamas’a, Şalit Anlaşması’nın bir daha tekrarlanmayacağını bildirmişti. İsrail, 2011’de Mısır’ın arabuluculuğunda Hamas ile vardığı anlaşma uyarınca, İsrail askeri Gilad Şalit’e karşılık bin 27 Filistinliyi serbest bırakmıştı.

İki taraf da seçim öncesi başarı kaydetmek istiyor
Hamas ve İsrail arasındaki görüşmeler hakkında bilgi sahibi olan kaynaklar, bu dosyada hızlı bir atılım gerçekleşmeyeceği görüşündeler. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, iki tarafın da seçimlerden önce başarı kaydetmek istediğini ancak büyük tavizler veremediğini ve bu nedenle durumun karmaşık göründüğünü belirttiler.
Hamas, İsrail ile esir takası konusunda yakın zamanda bir anlaşma imzalamayı beklemiyor çünkü İsrail’in erken seçimlere yaklaştığının farkında ve bunun için de bütün taleplerinde ısrar ederek, geri adım atmıyor. Hamas’ın Gazze Sorumlusu Yahya es-Sinvar Nisan başında, Hareket’in ‘insani anlaşma’ yapmaya hazır olduğunu ilan etmişti. Hamas, Sinvar’ın teklifini gerçekleştirmeye hazır. Sinvar İsrail’in hasta, yaşlı, çocuk ve kadın esirleri bırakmasını teklif etmiş ancak bunun karşılığında Hamas’ın nasıl bir adım atacağını belirtmemişti.
Sinvar’ın söz konusu adıma karşılık Gazze’deki esirlerin durumu hakkında bilgi vereceği ve belki de içlerindeki sivilleri serbest bırakacağı yönünde tahminler yürütülüyor. İsrail ise bu fikri kapsamlı bir anlaşmaya dönüştürmek istiyor.
Gazze’de 2014 yılında çıkan savaşta Hamas ikisi asker Hadar Goldin ve Aron Şaol olmak üzere dört kişiyi esir aldı. İsrail bu kişilerin öldürüldüğünü söylerken Hamas haklarında şu ana kadar bir bilgi vermedi. İsrail vatandaşı sivil Avraham Mengistu (Etiyopya uyruklu) ve Haşim Bedvi es-Seyyid (Arap uyruklu) Gazze savaşının sonrasında bölgeye geldiklerinde tutuklanmışlardı.
İsrail’de halihazırda 5 bin Filistinli tutuklu bulunuyor. Bunlardan 41 kadın, Damon cezaevinde bulunurken, 180 çocuk ise Ofer, Majdou ve Damon hapishanelerinde tutuklu durumda.



BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
TT

BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)

AFP'nin dün gördüğü BM Genel Sekreteri'nin raporuna göre, İsrail'in işgal altında bulunan Batı Şeria'daki yerleşim genişlemesi, BM'nin 2017'de izlemeye başlamasından bu yana 2025'te rekor seviyeye ulaştı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Güvenlik Konseyi üyelerine gönderdiği belgede, "İşgal altındaki Batı Şeria'da, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, İsrail yerleşimlerinin devam eden genişlemesini kınıyorum. Bu durum gerilimleri körüklemeye, Filistinlilerin topraklarına erişimini engellemeye ve bağımsız, demokratik, bütünleşik ve tam egemen bir Filistin devletinin kurulma olasılığını tehdit etmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.

İsrail'in 1967'de işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs'te yaklaşık üç milyon Filistinli yaşıyor; bunların yanı sıra Birleşmiş Milletler'in uluslararası hukuka göre yasadışı saydığı yerleşim yerlerinde de yaklaşık 500 bin İsrailli bulunuyor.

Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri hem sağcı hem de solcu çeşitli İsrail hükümetleri döneminde devam etmiştir.

Bu yerleşim faaliyetleri, özellikle 7 Ekim 2013'te Hamas'ın güney İsrail'de gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırının ardından Gazze'de savaşın başlamasından bu yana, mevcut hükümetin döneminde önemli ölçüde yoğunlaştı.


Abbas, İsrail'in Gazze Şeridi'ni ayırma veya yeniden işgal etme planlarını reddetti

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
TT

Abbas, İsrail'in Gazze Şeridi'ni ayırma veya yeniden işgal etme planlarını reddetti

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas dün yaptığı açıklamada, Filistin Yönetimi'nin İsrail'in Gazze Şeridi'ni Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeridi'nden ayırma veya Şeridi yeniden işgal etme ya da herhangi bir bölümünü ilhak etme planlarını kabul etmeyeceğini belirtti.

Şu anda İtalya'yı ziyaret eden Abbas, Gazze Şeridi'nde güvenlik veya askeri çözümlerin olmadığını, Şeridin Filistin devletinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı.

Filistin Haber Ajansı, Abbas'ın İtalyan Dışişleri Bakanı'na işgal altındaki Filistin topraklarındaki son gelişmeler, Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin güçlendirilmesi çabaları ve Başkan Donald Trump'ın planının ikinci aşamasının uygulanması hakkında bilgi verdiğini bildirdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bu aşama, Hamas yönetiminin sona erdirilmesi, İsrail'in çekilmesi, yeniden yapılanma ve yerinden edilmenin önlenmesini içeriyor.


Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalında meydana gelen patlamada 33 kişi yaralandı

Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)
Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)
TT

Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalında meydana gelen patlamada 33 kişi yaralandı

Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)
Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)

Güney Suriye'deki Dera vilayetinin sağlık müdürlüğü dün yaptığı açıklamada, Dera kırsalının batısındaki Abidin kasabasında bir düğün merasimi sırasında meydana gelen ve kaynağı bilinmeyen patlamada 33 kişinin yaralandığını duyurdu.

Dera Sağlık Müdürü Ziyad el-Mehamid, yaralılar arasında çocukların da bulunduğunu söyledi.

Dera Ulusal Hastanesi 19, Tafas Ulusal Hastanesi 6 ve el-Şecere kasabasındaki sağlık merkezi 8 yaralıyı tedavi altına aldı.

Abidin kasabası sakinleri Alman Basın Ajansı'na (DPA) şunları söyledi: “Ne olduğunu bilmiyoruz. Patlayıcı bir cihaz mıydı yoksa bir top mermisi miydi? Bazıları düğün kutlaması sırasında patlayan bir el bombası olduğunu söyledi ve çoğunluğu çocuk olmak üzere yüzlerce insan toplanmıştı.”

Suriye medyası, İsrail ordusuna ait bir devriyenin batı Dera kırsalındaki patlama bölgesine doğru ilerlediğini bildirdi, ancak daha fazla ayrıntı vermedi.

Bu arada, Suriye devlet televizyonu, güneydeki Süveyda vilayetinde silahlı grupların el-Mezra kasabasında İç Güvenlik Güçlerine ait bir aracı silahlı insansız hava aracıyla (SİHA) hedef aldığını bildirdi.

Bir güvenlik kaynağı televizyon kanalına, "isyancı grupların bombardımanı ateşkes anlaşmasının ihlali anlamına geliyor ve güvenlik güçleri bu ihlallere kararlı bir şekilde karşılık verecektir" ifadelerini kullandı.