Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı bugün Brüksel’de Rusya karşısında izlenecek stratejiye ilişkin istişare toplantısı yapacak. AB ilk kez Kremlin’e karşı Küresel İnsan Hakları Yaptırım Rejimi’ni etkinleştirecek.
Fransız haber ajansına (AFP) göre AB ülkelerinin dışişleri bakanlarının toplantıda, Moskova’nın Rus muhalif Aleksey Navalni’nin serbest bırakılmasına yönelik taleplerini mutlak suretle reddetmesine ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borell’in şubat ayının başında Moskova ziyareti sırasında maruz kaldığı “hakaret”e karşılık vermeleri bekleniyor.
Yeni ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, istişare toplantısına video konferans yöntemiyle katılacak.
Avrupalı bir kaynağın AFP’ye verdiği demece göre bu toplantıda ABD’nin İran ile imzalanan nükleer anlaşmaya geri dönmesi, Myanmar’daki askeri darbeye karşılık verme ve Çin’in Hong Kong üzerindeki hakimiyetini güçlendirmesi de dahil olmak üzere çeşitli dosyalar ele alınacak.
Avrupalıların Myanmar’a yaptırım uygulaması bekleniyor. Zira iki gün önce polis ülkenin merkezinde bulunan Mandalay kentinde göstericilere gerçek mermi ile müdahale etti ve bunun sonucunda iki kişi hayatını kaybetti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaşanan karmaşık ilişki, 27 üye ülke ile Blinken arasında yapılacak tartışmaların odak noktasında olacak. Avrupalı bir diplomat “Moskova AB ile değil, yalnızca bazı üye ülkelerle müzakerede bulunacak. Bu stratejiyle hareket etmeli ve birlik halinde kalmalıyız” dedi.
Diplomat “Josep Borrell’in Moskova ziyareti ile gördük, anladık ve bundan dersler çıkaracağız. Ancak bu soğukkanlı ve organize bir şekilde yapılmalı” dedi. Üye ülkelerin hepsi bu tavsiyeyi kabul etmedi. Bazı ülkeler Borrell’i ağır bir şekilde eleştirirken, Baltık ülkeleri ve Doğu Avrupa ülkelerinden milletvekiller istifasını talep etti.
Siyasi bir anlaşma kazanım olabilir
AB yaptırımlarına gelince, bakanların bugün hedefe alınacak kişi ve kuruluşların belirlenmesine ilişkin bir karar vermesi bekleniyor. Bazı diplomatlar, siyasi bir anlaşmanın kazanım olacağını vurguluyor. Diplomatlardan edinilen bilgilere göre, yaptırım kararlarının 25-26 Mart’ta yapılacak olan AB zirvesinde kabul edilecek. Aynı zamanda Avrupalı bir yetkili de, Avrupalıların yeni Küresel İnsan Hakları Yaptırım Rejimi’ni ilk kez faaliyete geçireceğini duyurdu.
Josep Borrell birtakım önerilerde bulundu. Borrell’in sözcüsü, “nihai kararın üye ülkelere ait olduğunu ve oybirliğiyle kabul edilmesi gerektiğini belirtti.
Ancak istişareleri gözlemleyen diplomatlar ve yetkililer, Rus yetkililerin ve gazetecilerin AB ülkelerine girişini yasaklama veya mal varlıklarını dondurma seçeneklerini ihtimal dışında tuttu. Aynı şekilde, Almanya’nın “Kuzey Akım 2” projesinden vazgeçmeye zorlanması konusunda uzlaşılması beklenmiyor. Bununla birlikte ABD yaptırımları, beş özel Avrupalı grup tarafından finanse edilen 1200 km uzunluğundaki doğalgaz boru hattının tamamlanmasını yavaşlatıyor.
Popescu: AB, Rusya ile ilişkileri asgari düzeyde sürdürmek istiyor
Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’nde (EFCR) AB ve Rusya arasındaki ilişkileri inceleyen analist Nicu Popescu, AB’nin Rus gazına (yıllık Avrupa satın alımlarının üçte birini oluşturuyor) bağımlılığının Rusya ile ilişkilerde daha sert bir tutum benimsenmesinde büyük bir engel oluşturduğunu düşünüyor. Popescu yaptığı açıklamada “Washington, Avrupa başkentleri gibi hala Rusya ile asgari düzeyde olumlu ilişkiler sürdürmenin yollarını bulmaya çalışıyor” ifadelerini kullanıyor.
Siber saldırılara karşılık verilecek
ABD Başkanı Joe Biden’in yönetimi, Rusya’nın sorumlu tutulduğu siber saldırılara karşılık vermek istiyor. CNN kanalının aktardığına göre ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan dün yaptığı açıklamada SolarWinds şirketini hedef alan siber saldırılara yakında cevap verileceğini ve üzerinde çalışılan çok çeşitli yanıt verme araçlarından biri olarak yeni yaptırımların incelendiğini söyledi.
ABD hükümeti için operasyonel programlar sağlama konusunda uzman bir teknoloji şirketi olan SolarWinds, büyük bir siber saldırının hedefi olmuş ve bu geçen yılın sonlarında fark edilmişti. Yapılan ilk araştırmalara göre söz konusu saldırı fark edilmeden önce yaklaşık bir sene boyunca devam etmiş ve Hazine Bakanlığı, Savunma Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’ndaki sistemleri ve Microsoft gibi bazı teknoloji şirketlerini hedef almıştı. Geçtiğimiz ocak ayında ABD istihbarat birimleri ve teşkilatlarından oluşan ortak bir görev gücü, saldırının “yapısı gereği Rusya tarafından yapılmış olabileceğine” dair bir açıklama yayınlamıştı.
Sullivan CNN ile yaptığı röportajında şu ifadeleri kullandı:
“Şu anda istihbarat topluluğu ve ona bağlı ulusal güvenlik ekibi ile birlikte, SolarWinds’in maruz kaldığı saldırıya karşılık vermek için bir dizi adımın yanı sıra bunun sorumlusu olduğunu düşündüğümüz kişilerin hesap vermesini sağlayacak adımlar üzerinde çalışıyoruz. Yakın bir zamanda bunu duyacaksınız.”
Rusya, ABD’nin suçlamalarını defalarca kez reddederek kendisine ait hiçbir güvenlik servisinin veya şirketinin bu saldırılarda parmağı olmadığını söyledi.