Türkiye’nin ilk yerli ve milli SİHA’sı Bayraktar TB2, 300 bin uçuş saatini tamamladı

(İHA)
(İHA)
TT

Türkiye’nin ilk yerli ve milli SİHA’sı Bayraktar TB2, 300 bin uçuş saatini tamamladı

(İHA)
(İHA)

Türkiye’nin ilk yerli ve milli SİHA’sı Bayraktar TB2, 300 bin uçuş saatini başarıyla tamamlayarak, Türk havacılık tarihinde yeni bir rekora imza attı.
Bayraktar TB2 önemli bir kilometre taşını daha geride bıraktı. Türk havacılık tarihinde ilklere imza atan Bayraktar TB2 SİHA Sistemi, 300 bin uçuş saatini başarıyla tamamladı. Böylece yerli imkânlarla tasarlanıp üretilen bu sınıftaki bir hava aracı 300 bin saat uçarak gökyüzünde en uzun süre görev yapan Türkiye'nin ilk yerli ve milli hava aracı oldu.

160 SİHA görevde
Türkiye'nin SİHA sistemlerini üreten Baykar tarafından geliştirilen, teknik özellikleri ve katıldığı operasyonlar değerlendirildiğinde kendi sınıfında dünyanın en iyisi olan SİHA Bayraktar TB2, 2014 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) envanterine girdi. 2015'te silahlandırılan insansız hava aracı, TSK, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve MİT tarafından operasyonel olarak kullanılıyor. Bayraktar TB2 SİHA, güvenlik güçleri tarafından 2014'ten beri yurt içi ve yurt dışında terörle mücadelede etkin olarak görev yapıyor. Halen Türkiye, Ukrayna, Katar ve Azerbaycan envanterinde bulunan 160 Bayraktar TB2 SİHA görev yapmaya devam ediyor.

Yerlilik oranı rekor düzeyde
2000'li yılların başından itibaren insansız hava araçları alanında en büyük katma değer olan yazılım ve donanım sistemlerini Türk mühendislerinden oluşan ekiple özgün olarak geliştiren Baykar, 13 farklı disiplindeki mühendislik gücüyle alanında dünyanın lider teknoloji firmalarından biri olarak gösteriliyor. Bayraktar TB2 SİHA üretiminde kullanılan piston motoru, çek valfi, su tutucu gibi rafta hazır tedarik edilen bileşenler \%1'i bile geçmezken, benzer sarf malzemelerinin dünyadaki alternatiflerine göre çok daha gelişmişi yerli üreticilerden tedarik ediliyor. Tüm kritik aksamı, tasarım ve yazılımları Baykar tarafından özgün olarak geliştirilen Bayraktar TB2 SİHA'lar dünyada rekor sayılacak düzeyde yüzde 93'lük bir yerli sanayi katılımıyla üretiliyor.

2020'de 360 milyon dolarlık ihracat
Dünya havacılık ve savunma sektörü tarafından ilgiyle takip edilen Bayraktar TB2 SİHA sisteminin başarısı, Cumhuriyet tarihinde ilk kez gelişmiş bir hava aracı ihracatı yapılmasına da kapı araladı. Böylelikle Türk savunma sanayinin en önemli adımlarından biri atıldı. Yapılan anlaşmalar kapsamında Bayraktar TB2 SİHA'lar, havacılıkta 100 yıllık köklü bir geçmişe sahip olan ve dünyanın en büyük uçakları olan Antonov kargo uçaklarını üreten Ukrayna'ya, sonrasında ise Katar ve Azerbaycan'a ihraç edildi. Şirket yetkililerinden alınan bilgiye göre Baykar'ın gelirlerinin büyük kısmı yurtdışına yapılan ihracattan elde edildi. İHA ihracatını 2012'de gerçekleştiren Baykar, 2020 yılında 360 milyon dolarlık S/İHA sistemi ihracatıyla savunma sanayii gibi stratejik bir alanda büyük bir başarıya imza attı. SİHA'lara ilgi duyan birçok ülkeyle de görüşmeler devam ediyor.

Rekorların sahibi
Bayraktar TB2 SİHA, 16 Temmuz 2019 tarihinde Kuveyt'te katıldığı demo uçuşunda yüksek sıcaklık ve kum fırtınası gibi zorlu coğrafi ve iklim şartlarında tam 27 saat 3 dakika kesintisiz uçarak kendi rekorunu geliştirdi. Milli SİHA'lar Katar, Suriye, Ukrayna ve Karabağ'da karşılaştığı çöl sıcağı, dondurucu soğuk, kar ve fırtına gibi tüm olumsuz hava şartlarında görev yapmaya devam ediyor. Türk havacılık tarihinde taktik sınıfta 27 saat 3 dakika havada kalarak en uzun havada kalış süresi ve 27 bin 30 feet yükseklikle Türkiye irtifa rekorunu kıran SİHA, 300 bin saatlik uçuşla Türk havacılık tarihinde bu kadar uzun süre başarıyla Türkiye'ye hizmet eden ilk hava aracı ünvanını da kazandı.

Zeytin Dalı Harekatı'na damgasını vurdu
Bayraktar TB2, TSK tarafından sınır içi ve ötesinde gerçekleştirilen Hendek, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarında oyun kurucu olarak rol aldı. Savunma uzmanları harekâtların beklenenden çok daha kısa sürede sona ermesini ve daha az kayıp yaşanmasında en önemli etkenlerden birinin SİHA'lar olduğunu belirtti. Bayraktar TB2 SİHA sistemleri özellikle Afrin'de düzenlenen Zeytin Dalı Harekâtı'nda bütün uçuşlarının yüzde 90'ından fazlasını yaparak, 5 bin 300 saat uçuşla adeta harekata damgasını vurdu.

Mavi Vatan'ı gözlüyor
Terör örgütüne yönelik Pençe ve Kıran gibi birçok operasyonda görev yapan Bayraktar TB2 SİHA'lar, Kırmızı Liste'de aranan terör örgütünün sözde yöneticilerine yapılan operasyonlarda da önemli bir rol üstlendi. SİHA'lar Mavi Vatan'ın korunmasında da görev alıyor. Bu kapsamda Doğu Akdeniz'de görev yapan Fatih ve Yavuz sondaj gemilerimize güvenlik için havadan refakat etti. Yine aynı kapsamdaki görevler için KKTC'de konuşlandırılmak üzere 16 Aralık 2019'da Dalaman Deniz Hava Üs Komutanlığından kalkarak Geçitkale Havaalanına inen Bayraktar TB2 SİHA tarihi bir uçuşa imza attı.

Depremde görev yaptı
Bayraktar TB2 SİHA'lar 24 Ocak 2020'de meydana gelen Elazığ Sivrice merkezli 6,8 büyüklüğündeki depremin ardından 25 dakika gibi çok kısa bir sürede bölgeye intikal ederek ulaşımın zor sağlandığı noktalardan Ankara'ya ve deprem olan illerin komuta merkezlerine görüntülü bilgi aktardı. Bayraktar TB2 SİHA'lar arama ve kurtarma çalışmalarına gökyüzünden destek vermenin yanı sıra deprem sonrası oluşan yoğun araç trafiğinin kontrol edilmesi ve gelecek yardımların aksamadan devamı için görev yaptı.

Orman yangınları ve göçmenlerin kurtarılması
Bayraktar TB2 SİHA'lar güvenlik ve insani yardım görevleri ile birlikte orman yangınlarıyla mücadelede de görev aldı. Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde görev alan SİHA, 7/24 uçarak yangın tehlikesine karşı 3,5 milyon hektarlık orman alanını gözetleyerek ormanlarımızın korunmasında da önemli bir rol üstlendi. Bayraktar TB2'ler, Ege ve Akdeniz'de devam eden düzensiz göç hareketlerini gökyüzünden takip ederek birçok düzensiz göçmenin hayatının kurtarılması ve insan hakları ihlallerinin belgelenmesine de önemli katkı sağladı.

Dünyada hayranlık uyandırdı
Barış Pınarı Harekâtı'nda da Türk Silahlı Kuvvetlerinin keşif gözetleme kabiliyetlerini büyük oranda artırarak başarıya ulaşılmasına katkı sağlayan Bayraktar TB2 SİHA'lar aynı zamanda harekât boyunca birçok hedefi başarıyla imha etti. Son olarak Bahar Kalkanı Harekâtı'nda ilk defa sürü halinde filo olarak uçuşlar yaparak birçok zırhlı araç, obüs, Çok Namlulu Roketatar (ÇNRA) ve hava savunma sistemini imha etti. Bayraktar TB2 SİHA dünyada ilk defa muharebe sahasında birincil unsur olarak SİHA'ların kullanıldığı Bahar Kalkanı Harekâtı'na katılan hava araçlarının yaptığı tüm sortilerin yüzde 80'ini gerçekleştirdi. Suriye'nin İdlib bölgesinde düzenlenen harekât kapsamında her türlü elektronik harbe rağmen başarıyla görev yapan Bayraktar TB2 SİHA'lar, 2 bin saatin üzerinde uçtu. Bayraktar TB2 SİHA'ların dünya muharebe tarihinde ilk kez filolar halinde uçarak harekâtta etkin görev yapması dünya basınında büyük yankı uyandırdı.

Karabağ'ın kurtarılmasında önemli rol üstlendi
Bayraktar TB2 SİHA'lar kardeş ülke Azerbaycan'ın yaklaşık 30 yıldır devam eden Karabağ işgalini sonlandırmasında da önemli bir rol üstlendi. Azerbaycan, Ermenistan'ın işgali altındaki Dağlık Karabağ'a yönelik olarak 27 Eylül 2020 tarihinde bir askeri harekât başlattı. Harekâtın başlangıcından 44 gün sonra, 10 Kasım 2020 tarihinde Azerbaycan Ordusu, Ermenistan'ın işgalini sonlandırarak Dağlık Karabağ'ı kontrol altına aldı. Ermenistan'a yönelik harekât esnasında Azerbaycan Ordusu, Baykar tarafından özgün olarak geliştirilen Bayraktar TB2 SİHA'ları tüm cephe hattında kullandı. Savunma analistleri tarafından teyit edilen çalışmalara göre Bayraktar TB2 SİHA'lar ile Ermenistan Ordusu'na ait birçok hava savunma sistemi, radar sistemi, tank, zırhlı araç, kamyon, cephanelik, mevzi ve birlik imha edildi. Azerbaycan'ın Ordusu'nun dünyayı şaşırtan bu başarısı dünya medyası ve savunma uzmanları tarafından Türk SİHA'larının harp tarihini değiştirerek oyun kurucu bir güce ulaştığı şeklinde yorumlandı.

Türkiye kendi SİHA'sı ve mühimmatını üreten 6 ülkeden biri
Üç yedekli aviyonik sistemleri ve sensör füzyon mimarisiyle tamamen otonom taksi, kalkış, normal seyir ve iniş kabiliyetine sahip olan Bayraktar TB2 SİHA sistemi, TSK envanterine giren ilk taktik insansız hava aracı sistemi olarak 2014 yılından bu yana aktif olarak kullanılıyor. Kanatlarında Roketsan tarafından üretilen 4 adet MAM-L ve MAM-C füzelerini taşıyabilen Bayraktar TB2, yerleşik lazer hedef işaretleyicisi ile hassas hedefleme yapma kabiliyetine sahip bulunuyor. Bu özelliklerle Türkiye, dünyada kendi SİHA'sı ve mühimmatlarını üreten 6 ülkeden biri olarak öne çıkıyor. Milli SİHA, hedefe yakın alanlara verilebilecek hasarları önlemek amacıyla hızlı gör-ve-vur özelliğine sahip hepsi bir arada çözüm sunan bir sistem olarak dikkat çekiyor. Türk Silahlı Kuvvetleri için silahlandırılan sistem, keşif, sürekli havadan gözetleme, hedef tespiti ve imha imkânı sağlıyor.



Türkiye, Suriye ordusunun yeteneklerini güçlendirecek

Bakanlar Murhef Ebu Kasra ve Yasar Güler, Suriye ve Türkiye savunma bakanlıkları arasında askeri eğitim ve danışmanlık anlaşması imzaladı (Suriye Savunma Bakanlığı)
Bakanlar Murhef Ebu Kasra ve Yasar Güler, Suriye ve Türkiye savunma bakanlıkları arasında askeri eğitim ve danışmanlık anlaşması imzaladı (Suriye Savunma Bakanlığı)
TT

Türkiye, Suriye ordusunun yeteneklerini güçlendirecek

Bakanlar Murhef Ebu Kasra ve Yasar Güler, Suriye ve Türkiye savunma bakanlıkları arasında askeri eğitim ve danışmanlık anlaşması imzaladı (Suriye Savunma Bakanlığı)
Bakanlar Murhef Ebu Kasra ve Yasar Güler, Suriye ve Türkiye savunma bakanlıkları arasında askeri eğitim ve danışmanlık anlaşması imzaladı (Suriye Savunma Bakanlığı)

Suriye ve Türkiye dün, Suriye ordusunun kabiliyetlerinin güçlendirilmesi, kurumlarının geliştirilmesi ve kapsamlı güvenlik sektörü reformunun desteklenmesini amaçlayan bir askeri iş birliği anlaşması imzaladı.

Suriye Arap Haber Ajansı (SANA), iki ülke savunma bakanlarının huzurunda Ankara'da imzalanan anlaşmanın, Suriye ordusunun operasyonel hazırlığını artırmak, ortak operasyonları güçlendirmek ve terörle mücadele, mayın temizleme, siber savunma, askeri mühendislik, lojistik ve barışı koruma operasyonları gibi uzmanlık gerektiren beceri eğitimleri sağlamak amacıyla eğitim kurslarını içerdiğini bildirdi.

Aralarında Dışişleri ve Savunma Bakanları ile İstihbarat Başkanı'nın da bulunduğu üst düzey Suriye heyeti, Türk yetkililerle görüşmek üzere Ankara'ya geldi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre siyasi olarak, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani ile Türk mevkidaşı Hakan Fidan'ın görüşmelerinde Süveyda dosyası, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) gerilimi, bölünme tehlikesi ve İsrail'in dış müdahaleleri gündemi oluşturdu.


ABD Azerbaycan-Ermenistan barış anlaşmasıyla İran sınırında

ABD Başkanı Donald Trump, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Beyaz Saray'da imzalanan barış anlaşmasının ardından kameralara poz verirken, 8 Ağustos 2025 (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Beyaz Saray'da imzalanan barış anlaşmasının ardından kameralara poz verirken, 8 Ağustos 2025 (AFP)
TT

ABD Azerbaycan-Ermenistan barış anlaşmasıyla İran sınırında

ABD Başkanı Donald Trump, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Beyaz Saray'da imzalanan barış anlaşmasının ardından kameralara poz verirken, 8 Ağustos 2025 (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Beyaz Saray'da imzalanan barış anlaşmasının ardından kameralara poz verirken, 8 Ağustos 2025 (AFP)

Ömer Önhon

Güney Kafkasya'da devam eden büyük oyunda, siyaset, ekonomi ve güvenliği bir araya getiren yeni bir proje öne çıktı. Beyaz Saray'da 8 Ağustos Cuma günü düzenlenen törende, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, iki ülke arasında barış için ortak deklarasyona imza attılar. Törene, anlaşmanın hamisi olarak belgeyi imzalayan ABD Başkanı Donald Trump da katıldı.

Ortak deklarasyon sınırlara saygı, bölgesel çatışmanın sona erdirilmesi ve güç kullanımının reddi gibi yedi temel maddeden oluşuyor. Taraflar ayrıca, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) Minsk Grubu'nun kapatılması için ortak bir talepte bulunmak da dahil olmak üzere çeşitli bazı belgeler üzerinde de anlaşmaya vardı ve bunları imzaladı. Ermenistan ve Azerbaycan Dışişleri Bakanları, ‘Devletler Arasında Barış ve İlişkilerin Kurulmasına Dair Anlaşma’ taslağını imzalayarak, nihai metni tamamladılar. Bakü, Erivan'ın imzaların atılmasından ve nihai onaylamadan önce bölgesel talepleri sona erdirecek anayasa değişikliklerini yapmasını bekliyor.

Anlaşma ayrıca, Azerbaycan'ın ana kısmını Ermenistan toprakları üzerinden Nahçıvan'a bağlayan ‘Zengizor Koridoru’ olarak bilinen engelsiz bir geçiş bölgesi kurulmasını da kapsıyordu. Ermenistan, ABD ve üzerinde anlaşmaya varılan diğer dış taraflarla birlikte, ‘Trump'ın uluslararası barış ve refah yolu’ olarak adlandırılan bir çerçeve oluşturmak için çalışmayı taahhüt etti. Washington’daki görüşme önemli bir başarı olsa da, birçok ayrıntı hala net bir anlaşma ve daha fazla açıklığa ihtiyaç duyuyor.

Azerbaycanlılar ve Ermeniler arasındaki çatışma, 20’nci yüzyılın başlarına, her iki ülkenin de işgal altında olduğu ve 1990 yılında Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla bağımsızlıklarını kazandıkları döneme kadar uzanıyor. O zamandan beri, tarihsel anlaşmazlıklar ve bölgesel talepler nedeniyle aralarında zaman zaman savaşlar patlak verdi. Ermeniler, özellikle Rusya'nın büyük dış desteğiyle Karabağ ve diğer Azerbaycan bölgelerini işgal etti.

Proje, Bakü'den başlayıp Ermenistan'dan geçerek Nahçivan'a ulaşan ve ardından Türkiye'ye varan bir demiryolu hattı ve otoyol inşasını kapsarken bu yol, İran sınırına paralel olarak uzanıyor.

Azerbaycan, 2020 yılında Karabağ'ın büyük bir bölümünü geri alan bir askeri operasyon düzenledi ve ardından 2023 eylülünde terörle mücadele çerçevesinde hızlı bir harekatla işgal altındaki topraklarının geri kalanını da kurtardı. O tarihten bu yana Türkiye, ABD, İsrail, Fransa ve İran gibi ülkelerin farklı roller oynadığı karmaşık bir siyasi ve güvenlik sürecine girildi. Bu ülkeler, kendi çıkarlarını gerçekleştirmek için çaba sarf ettiler.

Başkan Trump, uzun süredir savaşları sona erdirme ve ekonomik ilişkileri güçlendirerek ve refahı artırarak ülkeleri bir araya getirme sloganını savunuyor ve bu konuda ABD'nin ekonomik çıkarlarına odaklanıyor. Ancak, savaşları birkaç gün içinde sona erdirebileceğine dair tekrar ettiği abartılı açıklamaları, özellikle bir günde sona erdirebileceğini söylediği Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirememesi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından manevra yapıldığını itiraf etmesi, güvenilirliğini zedeledi.

fgthyu7
Nahçıvan Özerk Bölgesi'nin Stepanakert (Hankendi) şehrinde düzenlenen bir askeri geçit töreni, 8 Kasım 2023 (AFP)

Bu sefer işler onun lehine gelişebilir, çünkü yakında Putin ile görüşmeye hazırlanıyor ve bu da Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşı sona erdirme umutlarını canlandırıyor. Pakistan ile Hindistan, Tayland ile Kamboçya ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti ile Ruanda arasındaki çatışmaları sona erdirmeyi kendine mal eden Trump için, Kafkasya’daki son başarısı, uluslararası arenada başarılarını övünmek için yeni bir fırsat sunuyor.

Washington zirvesinin en önemli sonucu, anlaşmada ‘geçiş bölgesi’ olarak adlandırılan ve Zengizor Koridoru olarak bilinen, Ermenistan’da 43 kilometre uzunluğundaki şerit oldu. Bu şerit, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin ana kısmını, Nahçivan Özerk Cumhuriyeti'ndeki topraklarından ayırıyor.

Proje, Bakü'den başlayıp Ermenistan'dan geçerek Nahçivan'a ulaşan ve ardından Türkiye'ye varan bir demiryolu hattı ve otoyol inşasını kapsarken bu yol, İran sınırına paralel olarak uzanıyor.

Başkan Donald Trump, Zengizor Koridoru’nu, Azerbaycan'a Nahçıvan'a tam erişim hakkı tanıyan ve Ermenistan'ın toprak bütünlüğüne tam saygı gösteren özel bir geçiş bölgesi olarak tanımladı. Projeye, Trump Uluslararası Barış ve Refah Yolu (TRIPP) adı verildi.

Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki gelişmelerle birlikte, gözlemciler Türkiye ile Ermenistan arasında tam normalleşme ve diplomatik ilişkilerin kurulmasının çok da uzak olmadığını tahmin ediyorlar.

Trump, Ermenistan'ın bu koridoru inşa etmek için ABD ile özel bir ortaklık kuracağını ve Washington'a 99 yıl süreyle uzatılabilir yönetim hakları vereceğini açıkladı. Projenin hayata geçirilmesi için ABD ve diğer ülkelerden müteahhitlerin yer alacağı bir koalisyon kurulacak ve ABD, Azerbaycan ve Ermenistan karı üzerinde anlaşmaya varılan oranlarda paylaşacak.

Teknik şüphelerle çevrili olan proje, çünkü Ermenistan koridorda egemenlik haklarına sahip olacak, ancak yolcuların ve malların denetimi ve kontrolü, trafiği veya ticari faaliyetleri engellemeyecek şekilde gerçekleştirilecek. Fakat bu durum, uygulama açısından hala belirsizliğini koruyor.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, bu tarihi adımın Trump'ın kişisel müdahalesi olmasaydı gerçekleşemeyeceğini vurgulayarak, 35 yıl süren savaşı sona erdirdiği için Nobel Barış Ödülü'nü hak ettiğini ve onu bu ödüle aday göstereceklerini açıkladılar.

Azerbaycan-Ermenistan çatışmasında etkili olan başlıca güçlerden biri olan Türkiye, Washington’daki zirvenin sonuçlarından duyduğu memnuniyeti dile getirirken bunu son derece önemli bir gelişme olarak nitelendirerek ABD'nin rolünü takdir etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan anlaşmaya övgüde bulundu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise Zengizor Koridoru’nu Türkiye'yi Kafkasya ve Hazar Denizi üzerinden Türk dünyasına, Türkiye üzerinden Avrupa'ya ve Asya'nın derinliklerine bağlayan önemli bir bağlantı noktası olacağını belirtti.

juı8
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, ABD Başkanı Donald Trump'ın da hazır bulunduğu Washington'daki Beyaz Saray'da düzenlenen barış anlaşması imza töreninde tokalaşırken, 8 Ağustos 2025 (AFP)

Türkiye ve Azerbaycan, ‘iki devlet bir millet’ deyişiyle ifade edilen yakın bir ilişkiye sahipler. Dışişleri Bakanı Fidan da bu çerçevede ‘Türk dünyası’ terimini kullandı. Ankara, Ermenistan-Azerbaycan savaşının başından itibaren Bakü'nün yanında yer aldı ve askeri destek sağlayarak Azerbaycan'ın zaferinde önemli bir rol oynadı. Türkiye, 21 Eylül 1991'de Ermenistan'ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden biri olmasına rağmen, Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarını işgal etmesi ve mevcut anlaşmazlıklar nedeniyle iki ülke arasındaki ilişkiler gerildi.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, 2022 yılında Türkiye'nin diplomatik girişimlerine yanıt verdi ve iki ülke arasında uzlaşı sürecinin ilk adımları atıldı. Bu süreç, geçtiğimiz haziran ayında Paşinyan’ın Türkiye'ye yaptığı resmi ziyaretle taçlandı.

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı analize göre Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki gelişmelerle birlikte, gözlemciler Türkiye ile Ermenistan arasında tam normalleşme ve diplomatik ilişkilerin kurulmasının çok da uzak olmadığı tahminlerinde bulunuyorlar. Birçok Ermeni Taşnak, özellikle de Ermeni diasporasından olanlar, Başbakan Nikol Paşinyan'ın Ermenistan'ın ulusal çıkarlarına aykırı davranışlarda bulunduğunu düşünüyor, ancak halkın geniş desteğine sahip olan Paşinyan bu eleştirilerden etkilenmeyecektir.

Ekonomik faaliyetler ve normalleşme ile ulaşım koridorlarının sağlayacağı fırsatlar büyük bir etki yaratacak olsa da bu durum, mevcut tüm gerilimleri ve zorlukları bir anda ortadan kaldırmaz.

Rusya, Batı'nın kendi hayati etki alanı olarak gördüğü bölgelerde veya sınırlarına yakın bölgelerde yaptığı hamlelerden memnun değil. Başkan Vladimir Putin'in harekete geçmek için uygun anı sabırla beklediği biliniyor.

İran ve Rusya ise Aliyev ve Paşinyan’ın görüşmesi ve anlaşmaları imzalamalarının olumlu bir gelişme olduğunu vurguladılar. Ancak aynı zamanda, ABD'nin Moskova'nın arka bahçesi olarak gördüğü bölgede Rusya'ya karşı önemli bir diplomatik zafer elde etmesinden duydukları endişe ve rahatsızlığı da dile getirdiler. Bu gelişme, Rusya ile Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki ilişkilerin gerginleştiği bir dönemde gerçekleşti.

Ermenistan, Paşinyan liderliğinde Rusya'nın nüfuzundan uzaklaşarak güvenliğini sağlamak için Batı'ya yakınlaşmaya çalışırken, Aliyev liderliğindeki Azerbaycan'ın politikası Rusya ile ilişkilerinde temkinli olmakla birlikte, son zamanlarda daha açık bir tutum sergilemeye başladı.

gthyu
Azerbaycan Savunma Bakanlığı'nın 19 Eylül 2023'te yayınladığı bir videodan alınan ve Bakü’nün Azerbaycan güçlerinin Ermenilerin Dağlık Karabağ bölgesinde kullandığı mevzileri imha etmesi sonucu meydana geldiğini söylediği bir patlamayı gösteren bir görüntü (AFP)

Öte yandan İran, Bakü ile Erivan arasındaki ilişkilerin iyileşmesini memnuniyetle karşıladı, ancak projenin olası sonuçları konusunda uyarıda bulundu. Ulaştırma yollarının açılmasının, karşılıklı çıkarlar ve egemenliğin korunması çerçevesinde gerçekleşmediği sürece bölge halklarına fayda sağlamayacağını vurgulayan Tahran, doğu ile batıyı birbirine bağlayan Zengizor Koridoru’nun, kendisinin teşvik ettiği kuzey-güney koridoruna büyük zarar vereceğinden ve Ermenistan'a doğrudan erişimini engelleyeceğinden endişe ediyor.

İran, bölgenin güvenliğini tehlikeye atabilecek dış müdahalelere karşı uyararak Tahran'ın varlığını ve Azerbaycan'daki İsrail varlığını ciddi bir endişe kaynağı olarak gören ABD'ye açık bir gönderme yaptı.

Burada sorun, İran'ın bu projeyi gerçekten durdurabilecek durumda olup olmadığında. Ancak Rusya'nın, Batı'nın kendi hayati etki alanı olarak gördüğü bölgede veya sınırlarına yakın bölgelerde yaptığı hamlelerden memnun olmadığı biliniyor. Başkan Vladimir Putin'in harekete geçmek için uygun anı sabırla beklediği de biliniyor.

ABD’li yetkililerin, Washington'ın anlaşmalarının ve projelerinin Rusya, Çin ve İran'ı hedef alan jeopolitik manevraların bir parçası olduğunu açıkça ilan etmesiyle, bu ülkelerin tek tek veya toplu olarak bu planları engellemek yahut bozmak için karşı projeler veya planlar ortaya koyması şaşırtıcı olmaz.


Türkiye'nin batısında meydana gelen depremde 1 kişi hayatını kaybetti, 29 kişi yaralandı

Deprem sonucu yıkılan bir bina (AP)
Deprem sonucu yıkılan bir bina (AP)
TT

Türkiye'nin batısında meydana gelen depremde 1 kişi hayatını kaybetti, 29 kişi yaralandı

Deprem sonucu yıkılan bir bina (AP)
Deprem sonucu yıkılan bir bina (AP)

Türkiye Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı dün Balıkesir'de meydana gelen depremin 6,1 büyüklüğünde olduğunu belirtti.

Yetkililere göre saat 19:53'te kaydedilen deprem, İstanbul ve İzmir dahil olmak üzere ülkenin batısındaki birçok şehirde hissedildi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İlgili tüm kurumlar depremle ilgili gerekli önlemleri aldığını” belirtti.

Erdoğan, “Balıkesir'i vuran ve komşu illerde de hissedilen depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” dedi.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Balıkesir'de bugün meydana gelen depremde ilk belirlemelere göre 1 kişinin hayatını kaybettiğini, 29 kişinin yaralandığını açıkladı.

Bakan X platformunda daha önce yaptığı açıklamada, "Tüm Afet ve Acil Durum Yönetimi ekiplerimiz ve ilgili kurumlarımız derhal saha aramalarına başladı. Şu ana kadar herhangi bir olumsuz olay kaydedilmedi" demişti.

AFP’nin haberine göre Sındırgı Belediye Başkanı Serhan Sak, NTV'ye yaptığı açıklamada, depremin merkez üssü olan şehirde, şehir merkezindeki üç katlı bir bina da dahil olmak üzere 10 binanın yıkıldığını söyledi.

Sak, "Bu binada altı kişi yaşıyordu ve enkaz altından dört kişi kurtarıldı." diyerek, diğer ikisinin çıkarılması için çalışmaların sürdüğünü belirtti. Sak, "Binalar ve camiler yıkıldı, ancak can kaybı olmadı" dedi.

AFAD, büyüklükleri 3,5 ila 4,6 arasında değişen yedi artçı sarsıntı bildirdi.

Geçtiğimiz haziran ayı başında Muğla’da meydana gelen 5,8 büyüklüğündeki depremde bir kız çocuğu hayatını kaybetmiş, 69 kişi de yaralanmıştı.

Türkiye, geçmişte birçok trajediye neden olan fay hatlarının üzerinde yer almaktadır.

2023 yılında meydana gelen şiddetli Hatay depreminde en az 53 bin kişi hayatını kaybetti.