Cumhuriyetçilerde Trump endişesi!

McConnell ile anlaşmazlığı, parti içerisindeki bölünme korkusunu canlı tutuyor

McConnell, azil davasında eski başkan lehine 13 Şubat’ta oy kullanmıştı (AP)
McConnell, azil davasında eski başkan lehine 13 Şubat’ta oy kullanmıştı (AP)
TT

Cumhuriyetçilerde Trump endişesi!

McConnell, azil davasında eski başkan lehine 13 Şubat’ta oy kullanmıştı (AP)
McConnell, azil davasında eski başkan lehine 13 Şubat’ta oy kullanmıştı (AP)

Cumhuriyetçi Parti’nin ileri gelenleri, eski ABD Başkanı Donald Trump ve müttefiklerinin üst düzey Cumhuriyetçi liderlere karşı muhalefetlerinin devamı durumunda partinin geleceğine dair endişelerini dile getirdi. Onlara göre bölünmelerin, partinin yaklaşan ara seçimlerde iktidarı yeniden kazanma şansını zayıflatması bekleniyor.
Senato’daki Cumhuriyetçi lider Mitch McConnell’in, Trump’ı ‘inatçı, kinci ve saldırgan’ olarak tanımlamasından bir gün sonra Donald Trump, geçen çarşamba günü muhafazakar medya kanallarına açıklama yaptı. Trump, Kasım ayındaki başkanlık seçimlerinin tek meşru kazananı olduğu yönündeki asılsız iddiasını tekrarladı. Senatör McConnell’e sözlü saldırıda bulunan Donald Trump, Senatörün, cumhuriyetçileri savunmadığını dile getirdi. McConnell, 6 Ocak’ta Kongre binasında meydana gelen isyan öncesinde eski Başkan Trump’ın yaptığı konuşmasını eleştirmişti. Trump, muhafazakar ‘Newsmax’ kanalına yaptığı açıklamada, “Cumhuriyetçiler yumuşaktır ve tıpkı Mitch McConnell gibi yalnızca kendilerine saldırırlar” dedi. Trump, “Aynı zamanı (Senatoda demokrat lider) Chuck Schumer veya (ABD Başkanı) Joe Biden’a saldırarak geçirirlerse, daha iyi durumda olabilirler” değerlendirmesinde bulundu.
Georgia ve Arizona da dahil olmak üzere Biden’In zafer kazandığı seçim savaşı alanlarının çoğundaki cumhuriyetçi yetkililer, oylamanın adaletli olduğunu savunuyor. Aynı şekilde Başkan Trump’ın kendisi tarafından atanan savcıların çoğu da dahil olmak üzere çeşitli siyasi eğilimlere sahip savcılar, eski Başkanın ‘seçim sahtekarlığı’ iddialarını reddetti. Senatör McConnell da Donald Trump’ın iddialarını ‘aldatıcı’ olarak nitelendirdi.
Cumhuriyetçi Parti’deki üst düzey stratejistler, eski cumhuriyetçi başkan ve Temsilciler Meclisi’nde önde gelen senatör arasında ortaya çıkan anlaşmazlığı, dikkat dağıtıcı bir durum olarak değerlendirdi. Stratejistler, bu durumun, partinin gelecek yıl yapılacak ara seçimlerde meclis ve senatonun kontrolünü yeniden kazanma yoluna doğrudan bir tehdit oluşturduğunu vurguladı.
Başkent Washington’da Cumhuriyetçi Parti ile ittifak halindeki en güçlü siyasi eylem komitelerine liderlik eden ve Senatör McConnell’ın müttefiki olan Stephen Law, “Trump’ın kazanmakla ilgilendiğini sanmıyorum. Sadece dikkatleri kendi üzerine çekmek istiyor” dedi.
Senatodaki en önemli ikinci cumhuriyetçi isim olan Güney Dakota’dan Senatör John Thune, “Donald Trump’ın hareketleri, bir aile içerisinde yemek için kavga etmeye benziyor” ifadelerini kullandı. Thune ayrıca, Trump’ın Cumhuriyetçi Parti’nin hedeflerine büyük bir zarar verdiğini söyledi. Senatör Thune, azil davasında Trump’ın beraatına oy kullanmıştı. Ancak ‘başkanlık seçimleri hırsızlığı’ iddialarını da ‘asılsız iddialar’ olarak nitelendiren Senatör John Thune, “İnsanlara gerçeği söylemenin önemli olduğunu düşünüyorum. Herhangi bir siyasi liderin ilk sorumluluğu, statükoyu açıkça tanımlamaktır” dedi.
Stephen Law ise Trump’ın başkanlık seçimlerinde Arizona, Georgia, Pensilvanya ve Wisconsin eyaletleri de dahil olmak üzere birkaç eyaleti kaybettiğini belirtti. Law, “Trump, kendisini ilgi odağı yapmaya çalışırsa bu durum, cumhuriyetçi koltuğunu kaybetmesine neden olur” ifadelerini kullandı.
Büyük bir seçim hezimetinin ardından partilerde yaşanan iç anlaşmazlıklar istisnai bir durum. Bununla birlikte Cumhuriyetçi Parti’deki anlaşmazlık, büyük bir ilgi uyandırırken bu ilgi, zaman zaman ABD sınırlarının dışına kadar yayılıyor.
Aynı şekilde başta eski Başkan Trump olmak üzere üst düzey isimlerin tehditleriyle birlikte bu kez, risklerin ciddiyetinin yüksek olduğu hususunda geniş bir kamuoyu görüşü mevcut. Trump, Cumhuriyetçi Parti’nin varlığını tehlikeye atabilecek yeni bir siyasi parti kurma olasılığına değinmişti.
Öte yandan mevcut ve eski yetkililer de dahil olmak üzere 120’den fazla Trump karşıtı cumhuriyetçi, Cumhuriyetçi Parti’nin geleceğini görüşmek üzere bu ayın başlarında bir araya geldi. Katılımcılardan biri olan eski bağımsız başkan adayı Evan McMullin’e göre katılımcıların yüzde 1’i yeni bir siyasi parti kurma fikrini destekledi.
“Yeni bir şeyi destekleyen çok fazla bir enerji var” diyen McMullin, Trump’ın, geçmişte markalaşan ‘Patriot (Vatansever)’ partisinin kurulmasını teşvik ettiğini vurguladı. Evan McMullin, “Aslında, yeni bir partinin kurulmasını ve destekçilerinin katılmasını memnuniyetle karşılayacağım. Bunun, Cumhuriyetçi Parti ve tüm ülke için harika olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Donald Trump’ın gelecek için planları, hala Florida Eyaleti’ndeki West Palm Beach ilçesinde yavaş yavaş görülüyor. Trump’ın şiddete teşvik suçlamasıyla Facebook ve Twitter hesaplarını kullanması yasaklandı. Ancak Trump, bir aydan daha uzun bir süre sonra geçen çarşamba günü, ünlü muhafazakar yorumcu Rush Limbaugh’un ölümü üzerine yorum yapmak için sessizliğini bozdu. Beyaz Saray’dan ayrılmasından bu yana ilk kez gazetecilerin karşısına çıkan eski ABD Başkanı, ‘Newsmax’ kanalına verdiği röportajda, kendi platformunu oluşturma seçeneğini göz önünde bulundurduğuna dikkati çekti. Trump’ın ekibi ise, sosyal medya platformlarına geri dönme ve bir dizi isimle müzakere etme seçeneği üzerinde duruyor. Trump, yaptığı açıklamada, “Şu an pek çok şeye farklı yaklaşıyoruz. Ancak geçmiş dönemde bir düzeyde sakin kalmak istedim” dedi. Donald Trump, 2024 başkanlık seçimlerinde tekrar aday olup olmayacağına dair tekrarlanan soruları cevaplamaktan kaçınırken, “Bunun hakkında konuşmak için çok erken” dedi. Ancak diğer taraftan da başkanlık görevini çok özlediğini de itiraf etti.
Sosyal medya hesaplarının kısıtlanması sonrasında iletişim kurma becerisine ilişkin olarak Trump, istediği zaman açıklamalarda bulunabileceğini ve iletişim kurmakta hiçbir sorunu olmadığını söyledi. Eski Başkanın ofisi, eski tweetlerinin üslubunu hatırlatıcı şekilde, çok sayıda açıklama yapmıştı. McConnell’ın sert ifadelerle eleştiri içeren açıklamaları da buna dahil.
Öte yandan bazı isimler, Trump’ın Georgia Eyaleti’nden Cumhuriyetçi Milletvekili Marjorie Taylor Greene’i, senatoya aday olmaya teşvik etmesinden endişe duyuyor. Ancak henüz bu duruma ilişkin herhangi bir kanıt mevcut değil. Bu endişeler, on yıl önce ‘Çay Partisi Topluluğu’ndan isimlerin ortaya çıkışı ve partinin senatoda çoğunluğa sahip olmasını engelleyen nüfuz sahibi cumhuriyetçi isimlerle rekabeti hatırlattı.
Öyle ki Indiana Eyaleti’nde Richard Mourdock, 2012 ön seçimlerinde Senatör Richard Lugar’ı yenmeyi başarmıştı, ancak kendisi kürtajla ilgili hararetli bir tartışmanın ardından siyasi fırsatlarını kaybetmişti. Delaware Eyaleti’nde ise Çay Partisi’nin favorilerinden Kristen O’Donnell, 2012 seçimlerinde hezimete uğramadan önce Temsilciler Meclisi’nde uzun süredir görev yapan cumhuriyetçi rakibini yenmişti.
Bugün ise Trump, ‘kendisini destekleyen bölgelerde ön seçimleri kazanabilecek adaylara ihtiyaç duyan’ benzer bir popülist hareketi yeniden canlandırdı.



ABD'den tepki çeken plan: 80 bin göçmeni "Amazon gibi" depolayacaklar

ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
TT

ABD'den tepki çeken plan: 80 bin göçmeni "Amazon gibi" depolayacaklar

ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)

Donald Trump yönetimi, ABD'ye yasadışı yollarla giren göçmenlerin gözaltında tutulması için bir adım daha atıyor.

İç Güvenlik Bakanlığı, büyük sanayi depolarını gözaltı merkezlerine çevirmek için harekete geçti. 

Washington Post'un özel haberine göre yüklenici şirketlere çağrı yapılarak bu işi üstlenmeleri istenecek.

Bu planla toplamda 80 bini aşkın göçmenin elden geçirilecek depolarda tutulması planlanıyor.

Mevcut sistemde hangi tesiste boş yer varsa göçmenler oraya gönderiliyor. 

Yeni planla birlikte 5-10 bin kişi taşıyabilecek 7 dev tesis ya da 1500 kişi kapasiteli 16 merkezden birine hızlıca sevk edilecekler.

Planın savunucuları, yeni planın göçmenlerin daha rahat ve "verimli" bir şekilde sınır dışı edilebilmesini sağlayacağını savunuyor.

Diğer yandan bu plan eleştiri de topluyor. Depoların insanların yaşaması için planlanmadığını vurgulayan insan hakları savunucuları yapılacak tüm değişikliklere rağmen havalandırma, ısıtma, su tesisatı ve hijyende büyük sıkıntılar yaşanabileceğini işaret ediyor. 

National Immigration Project'ten Tania Wolf, göçmenlere insan gibi davranılmayacağını öne sürerek "Daha iyi bir ifade bulamadım ama insanlara sığır muamelesi yapıyorsunuz" dedi. 

ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) Direktör Vekili Todd Lyons'un nisanda düzenlenen bir sınır güvenliği konferansında Amazon depoları örneğini verdiği hatırlatıldı:

Bunu bir iş gibi görmeyi daha iyi becermeliyiz. Prime gibi ama insanlarla yapılanı.

Amerikan gazetesi taslağın nihai halini henüz almadığını ve detayların değişebileceğini bildirdi. 

Washington Post, ay başında ICE'nin 68 bini aşkın göçmeni tesislerinde tuttuğunu ve bunlardan yüzde 48'inin herhangi bir hüküm giymediğini veya suçlamayla karşı karşıya olmadığını belirtti. 

Donald Trump'ın "sınır çarı" diye tanımladığı Tom Homan'ın 2025'te 580 bine yakın kişiyi sınır dışı ettiklerini duyurduğu da anımsatıldı. 

Independent Türkçe, Washington Post, Daily Beast


Myanmar'daki iç savaşta salgın riski: Bulaşıcı hastalıklar sınır tanımaz

Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)
Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)
TT

Myanmar'daki iç savaşta salgın riski: Bulaşıcı hastalıklar sınır tanımaz

Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)
Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)

Myanmar'daki iç savaş, sıtma ve kolera gibi hastalıkların bölgeye yayılmasına neden olabilir.

New York Times'ın haberine göre, yatırımlarda silahlara öncelik veren cunta yönetimleri tarafından Myanmar sağlık sistemi yıllardır ihmal ediliyor.

Sivil hükümet döneminde hastalık kontrolünde bazı ilerlemeler kaydedilmiş olsa da 2021'de ordunun yeniden iktidarı ele geçirmesiyle bunlar tersine döndü.

UNICEF'e göre Myanmar, hiç aşılanmamış çocukların sayısının en fazla olduğu ülkeler arasında. İç savaşla boğuşan ülkedeki doktorlara göre, boğmaca ve difteri gibi önlenebilir hastalıklar artıyor.

Cunta sağlık sistemini korumadığı gibi hastane ve tıbbi tesislere de saldırıyor.

Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre Myanmar ordusu, bu yıl sağlık tesislerine en az 67 saldırı düzenledi.

Myanmar'ın Bangladeş sınırına yakın bir bölgede isyancıların elindeki 300 yataklı hastanenin bu ay bombalanması sonucu en az 34 kişi hayatını kaybetmişti.

Köylüler ve ayrılıkçı örgütler, hava saldırılarından korunmak için sıtma gibi hastalıkları taşıyan sivrisineklerin istila ettiği ormanlarda saklanıyor. Bazı doktorlar 20 defa sıtma geçiren hastaları tedavi ettiklerini söylüyor.

Ayrıca Myanmar'da 2021'deki darbenin ardından Tayland'da da sıtma vakalarının arttığı belirtiliyor.

Çatışmalar nedeniyle, Myanmar-Tayland sınırındaki Mae Sot kasabasında yer alan Mae Sot Genel Hastanesi'ne giden hasta sayısı yaklaşık yüzde 50 arttı.

Ancak hastane müdür yardımcısı Dr. Rojanasak Thongkhamcharoen, gelen Myanmarlı hastaları tedavi etmekten başka seçenekleri olmadığını belirtiyor:

Myanmar'daki sağlık durumunu önemsemezsek, çocuk felci gibi uzun süredir görülmeyen hastalıkların yeniden ortaya çıkmasıyla karşılaşabiliriz. Bulaşıcı hastalıklar sınır tanımaz.

Tayland-Myanmar sınırında çalışan epidemiyolog Dr. Voravit Suwanvanichkij de şu uyarıları paylaşıyor:

Bu kriz insanları geceleri uykusuz bırakmalı. Myanmar'ın çoğu epidemiyolojik bir kör noktaya dönüştü.

Ülkede nisanda yaşanan  7,7 ve 6,4 büyüklüğündeki iki depremde 3 binden fazla kişi hayatını kaybetmiş, halihazırda zaten yetersiz olan sağlık sistemi de iflasın eşiğine gelmişti.

Independent Türkçe, New York Times, Think Global Health


Güney Asya devi, Silikon Vadisi’nin hedefinde: 70 milyar dolarlık yatırım yapılacak

Microsoft CEO'su Satya Nadella, Başbakan Narendra Modi'yle ocak ayında Yeni Delhi'de görüşmüştü (Narendramodi.in)
Microsoft CEO'su Satya Nadella, Başbakan Narendra Modi'yle ocak ayında Yeni Delhi'de görüşmüştü (Narendramodi.in)
TT

Güney Asya devi, Silikon Vadisi’nin hedefinde: 70 milyar dolarlık yatırım yapılacak

Microsoft CEO'su Satya Nadella, Başbakan Narendra Modi'yle ocak ayında Yeni Delhi'de görüşmüştü (Narendramodi.in)
Microsoft CEO'su Satya Nadella, Başbakan Narendra Modi'yle ocak ayında Yeni Delhi'de görüşmüştü (Narendramodi.in)

Amazon, Microsoft ve Google gibi teknoloji devleri Hindistan'a büyük yatırım taahhütleri verdi.

Washington Post'un haberine göre Silikon Vadisi şirketleri, ekimden bu yana Hindistan'da toplam 67,5 milyar dolarlık yatırım yapma sözü verdi. Taahhütlerin yüzde 80'i bu ay açıklandı.

Yatırımların büyük kısmı, yapay zeka destekli sohbet botlarının işlemesini sağlayan devasa veri merkezlerinin inşası için kullanılacak.

Hindistan'daki yazılımcılar için eğitim programları ve küçük işletmeler arasında yapay zeka kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla yatırımlar da yapılacak.

ChatGPT'nin yaratıcısı OpenAI ve rakibi Claude'un üreticisi Anthropic, bu yıl Hindistan'da ofisler açtı.

Microsoft CEO'su Satya Nadella ve Intel CEO'su Lip-Bu Tan gibi isimler de bu ay Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yle bir araya gelip, yapay zeka ve yarı iletken çip üretimiyle ilgili konuları ele aldı.

Güney Asya ülkesi, şubatta uluslararası bir yapay zeka zirvesine ev sahipliği yapmaya da hazırlanıyor. Hindistan hükümetine göre bu, Küresel Güney'de düzenlenen ilk uluslararası zirve olacak.

Analizde, 1 milyardan fazla internet kullanıcısına sahip Hindistan'ın teknoloji devleri için "kazanılması gereken bir pazara" dönüştüğü ifade ediliyor.

Amerikan finansal hizmet şirketi Wedbush Securities'den Dan Ives, "Silikon Vadisi'nde herkes Hindistan'da büyük bir rekabetin başladığını biliyor" diyor.

Microsoft, Hindistan'da 17,5 milyar dolarlık yatırım yapacağını 9 Aralık'ta duyurmuştu. Firmanın Asya'daki en büyük yatırımı kapsamında, Hindistan'ın Haydarabad şehrinde devasa bir veri merkezi kurulması planlanıyor.

Google da büyük bir veri merkezi için 15 milyar dolarlık yatırım yapacağını ekimde açıklamıştı.

Öte yandan çevreciler, ciddi miktarda enerji ve su gerektiren veri merkezlerinin, halihazırda kaynak sıkıntısı çeken Hindistan için uzun vadede kıtlık gibi sorunlar yaratabileceğine işaret ediyor.

Ekonomistler de yapay zekanın yaygın olarak benimsenmesinin ülkedeki işgücü piyasasını altüst edebileceği uyarısında bulunuyor.

Independent Türkçe, Washington Post, New York Times