Times: Suriyeli bir kimya uzmanı 14 yıl boyunca gizlice CIA’ya hizmet etti

CIA’nın Virginia eyaletindeki genel merkezindeki logosu (Arşiv-Reuters)
CIA’nın Virginia eyaletindeki genel merkezindeki logosu (Arşiv-Reuters)
TT

Times: Suriyeli bir kimya uzmanı 14 yıl boyunca gizlice CIA’ya hizmet etti

CIA’nın Virginia eyaletindeki genel merkezindeki logosu (Arşiv-Reuters)
CIA’nın Virginia eyaletindeki genel merkezindeki logosu (Arşiv-Reuters)

ABD’li bir yazarın yakın tarihte yayınlanan kitabı, Suriye'nin önde gelen kimyasal silah bilimcilerinden birinin 14 yıldır ‘gizlice’ Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) yararına çalıştığını ve ülkenin sarin gazı ve benzeri ölümcül maddeler geliştirmeye yönelik gizli programının ayrıntılarını aktardığını ortaya çıkardı.
CIA tarafından ‘kimyager’ olarak isimlendirilen bu bilim insanı, gizli görevine 1988 yılında başladı. Suriye istihbarat servisleri, 2001'de Washington'da casusluk yaptığını ortaya çıkarana kadar görevine devam etti. İngiliz The Times gazetesinin haberine göre aynı yıl kurşuna dizilerek idam edildi.
Washington Post gazetesi muhabiri ABD’li yazar Joby Warrick’in casusluk operasyonunun gerçeklerini ortaya çıkaran kitabının ‘The Red Line’ adını taşıması Eski ABD Başkanı Barack Obama’nın, 2012'de Suriye rejiminin iç savaşta kimyasal silah kullanmasını ‘kırmızı çizgi’ olarak nitelendirmesine işaret ediyor.
Suriyeli bilim insanının Washington'a hizmet etmek üzere ABD istihbarat servisinde işe alınması Avrupa'da bir konferansa katılmasıyla başladı. Konferanstan aylar sonra Şam'da bir Amerikan istihbarat görevlisiyle bir araya gelerek görevler konusunda anlaştılar.
Suriyeli bilim insanı, CIA’ya Şam'da ‘3000 Enstitüsü’ olarak bilinen son derece gizli bir kimyasal silah laboratuvarının bulunduğu yer hakkındaki bilgilerini aktardı. Ayrıca, Suriye'nin savaş başlıklarında ölümcül kimyasal silahlar kullanma planının ayrıntılarını da ortaya koydu.



Arakçi: Zenginleştirme teknolojisi bombardımanla yok edilemez, hasarı hızlı bir şekilde onarabiliriz

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (EPA)
TT

Arakçi: Zenginleştirme teknolojisi bombardımanla yok edilemez, hasarı hızlı bir şekilde onarabiliriz

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (EPA)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi dün yaptığı açıklamada, nükleer program konusunda ABD ile görüşmelerin hızlı bir şekilde yeniden başlaması ihtimalini dışlayarak, ülkesinin Washington'un kendisine karşı yeni askeri saldırılar düzenlemeyeceğinden emin olması gerektiğini vurguladı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Washington ile Tahran arasındaki görüşmelerin bu hafta yeniden başlayabileceği yönündeki açıklamasının sorulması üzerine Arakçi, “Müzakerelerin bu kadar çabuk başlayacağını sanmıyorum” dedi.

“Görüşmelere yeniden başlamaya karar verebilmemiz için öncelikle ABD'nin müzakereler sırasında bizi yeni bir askeri saldırıyla hedef almayacağından emin olmalıyız. Zamana ihtiyacımız var” diyen Arakçi, ‘diplomasi kapılarının asla kapanmayacağını’ belirtti.

Arakçi'ye Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi'nin İran'ın birkaç ay içinde uranyum zenginleştirmeye yeniden başlayabilecek teknik kapasiteye sahip olduğu yönündeki son açıklaması da soruldu. Arakçi bu soruya şu cevabı verdi: “Zenginleştirme teknolojisi bombardımanla yok edilemez. Bu alanda yeni ilerlemeler kaydetme irademiz varsa ve bu irade mevcutsa, hasarı hızla onarabilir ve kaybedilen zamanı telafi edebiliriz.”

Arakçi'nin açıklaması, yardımcısı Mecid Taht Revançi'nin BBC'ye verdiği röportajda Washington ile diplomatik görüşmelerin ancak Washington'un ülkesine yeni saldırılar düzenlememesi halinde yeniden başlayabileceğini söylemesinden bir gün sonra geldi. Pazar akşamı yayınlanan röportajda Revançi, “Washington'un bizimle konuşmak istediğini duyuyoruz. Belirli bir tarih üzerinde anlaşmış değiliz. Mekanizmalar üzerinde de anlaşmış değiliz. Şu soruya yanıt arıyoruz: Biz diyalog halindeyken bir saldırganlık eyleminin tekrarlandığını görecek miyiz?” dedi ve ABD'nin ‘henüz pozisyonunu netleştirmediğini’ kaydetti.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Revançi, Tahran'a Washington'un Dini Lider Ali Hamaney'i hedef alarak ‘İran'da rejim değişikliğine gitmek’ istemediği bilgisinin verildiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İran devlet televizyonundan aktardığına göre Hükümet Sözcüsü Fatma Muhacirani bugün yaptığı açıklamada, ABD ile müzakereler için henüz bir tarih belirlenmediğini yineledi ve bu tarihin yakın olmayacağını da açıkça ifade etti.

İsrail 13 Haziran'da, İran'ın askeri ve nükleer tesislerini hedef alan, askeri liderlere ve nükleer bilim adamlarına suikastlar içeren sürpriz bir saldırıyla savaşı başlattı ve İran'ın nükleer bomba elde etmesini engellemeye kararlı olduğunu ilan etti. Tahran ise nükleer silah edinme iddialarını reddederek sivil nükleer enerjiye sahip olma hakkını savundu.

21-22 Haziran gecesi ABD, İran'ın üç büyük nükleer tesisine saldırı düzenledi. 12 gün süren savaşın ardından ABD Başkanı Donald Trump 24 Haziran'da İran ile İsrail arasında ateşkes ilan etti. Trump daha sonra, askeri kullanım için uranyum zenginleştirmesi halinde ABD'nin İran'ı tekrar vuracağı sözünü verdi.

Revançi pazar günü yayınlanan röportajında, İran'ın enerji üretimi için uranyumu yüzde 60 oranında zenginleştirme hakkını yineledi.

Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı UAEA’ya göre İran, 2015 anlaşmasında yüzde 3,67 ile sınırlandırılmış olan uranyumu yüzde 60'a kadar zenginleştirebilen tek nükleer olmayan güç.

Nükleer savaş başlığı yapmak için uranyumu yüzde 90 oranında zenginleştirmek gerekiyor.