Mikdad’dan Pedersen’e: Siz kolaylaştırıcısınız Anayasa Komisyonu ‘kendisinin efendisidir’

BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen’in Pazar günü Şam'daki otele gelişi sırasında (EPA)
BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen’in Pazar günü Şam'daki otele gelişi sırasında (EPA)
TT

Mikdad’dan Pedersen’e: Siz kolaylaştırıcısınız Anayasa Komisyonu ‘kendisinin efendisidir’

BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen’in Pazar günü Şam'daki otele gelişi sırasında (EPA)
BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen’in Pazar günü Şam'daki otele gelişi sırasında (EPA)

Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad Şam’da yaptıkları görüşme sırasında Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen’e geçtiğimiz ay Cenevre’de beşinci toplantısını yapan Suriye Anayasa Komisyonu’nun “kendisinin efendisi” olduğunu söyledi. Mikdad ayrıca Pedersen’in “tarafsız bir kolaylaştırıcı rolünü sürdürmesi gerektiğinin” altını çizdi.
Suriye resmi haber ajansı SANA, Mikdad’ın Pedersen ile siyasi süreç ve ekonomik durum hakkında görüştüğünü ve Pedersen ile Mikdad arasında ‘tek taraflı ekonomik zorlayıcı tedbirlerin, özellikle yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ortasında durumu daha da zorlaştırdığı konusunda bir fikir birliği olduğunu’ bildirdi.
Dışişleri Bakanı ayrıca, “Suriye topraklarındaki Amerikan ve Türk işgalinin, Türkiye’nin ülkenin kuzeydoğusundaki uygulamalarının yanı sıra Suriye'deki teröristlere verdiği desteğin, Suriye’nin egemenliğini, uluslararası hukuku ve BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) Suriye ile ilgili tüm kararlarını ihlal ettiğini” söyledi.
Kovid-19 salgınına rağmen Suriye halkına uygulanan tek taraflı zorlayıcı tedbirlerin insani etkilerine dikkati çeken Mikdad, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Haseke, Rakka ve Deyrizor’da Suriye halkına karşı suç işlediğine ve baskıcı uygulamaları olduğuna işaret etti.
Suriye Dışişleri Bakanı, BM’den ‘tüm bu uygulamalar karşısında BM sözleşmesi ve BMGK tarafından alınan uluslararası kararlar doğrultusunda sesini yükseltmesi, uluslararası insancıl hukukun dayandığı ilke ve hedeflerle tutarlı bir şekilde bu uygulamalara karşı net bir duruş sergilemesini’ istedi.
Öte yandan Mikdad ve Pedersen görüşmeleri sırasında ‘Suriye Anayasa Komisyonu’nun çalışmalarına karışılmamasını sağlamanın yanı sıra tüm bu sürecin Suriye'nin liderliği ve mülkiyeti altında olmasının ve dışarıdan dayatılan herhangi bir takvimin benimsenmemesinin önemini’ vurguladılar.
BM Suriye Özel Temsilcisi’nin ‘tarafsız bir kolaylaştırıcı rolünü sürdürmesinin önemini’ vurgulayan Mikdad, Suriye Anayasa Komisyonu’nun kurulup çalışmalarına başlamasından bu yana Suriye halkının ülkelerinin geleceğine karar vermedeki münhasır haklara sahip olduğu güvencesi ile tavsiyelerde bulunacak ve işini nasıl yürüteceğine karar verecek şekilde kendisinin efendisi haline geldiğini söyledi.
Suriye Dışişleri Bakanı, Cenevre’deki BM İnsan Hakları Konseyi 46. Oturumu’na tele konferans aracılığıyla yaptığı konuşmada, “Kim bu zorlayıcı tedbirlerin sıradan vatandaşları kapsamadığını iddia ediyorsa, yalan söylüyordur. Çünkü söz konusu tedbirler, bu vatandaşların temel ihtiyaçlarını kapsıyor” dedi. Mikdad, bir kez daha ‘Suriye'nin terörizmle mücadeleye devam etme ve topraklarındaki herhangi bir yasadışı varlığı sona erdirmek için yasal hakkını kullanma kararlılığını’ yineledi.
Mikdad konuşmasında şunları da söyledi:
“Geçtiğimiz günlerde BM öncülüğünde Cenevre'de yapılan Anayasa Komisyonu’nun beşinci tur toplantılarının sona ermesiyle, Komisyonun kendisinin efendisi olduğunu, eylem planına ve ulaşabileceği sonuçlara karar verecek tek yetkili olduğunu ve kendisine verilen görevdeki başarısının bu sürecin Suriye'nin liderliği ve mülkiyeti altında yürütülmesine bağlılık, herhangi bir tarafın çalışmalarına karımaması ve Suriye halkının kendi geleceğini belirleme konusundaki münhasır hakkına saygı gösterilmesi gerektirdiğini tekrarlamak isterim.”



Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
TT

Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)

Filistin haber ajansı Safa’nın haberine göre Sivil savunma ekipleri, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan 13 evin enkazı altında kalan 55 şehidin cesedini aramaya başladı.

Ajans, "Sivil Savunma ekiplerinin, uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde, Gazze şehrinin Rimal mahallesindeki bir evin enkazı altından Filistinli ailenin şehitlerinin cesetlerini çıkardığını" belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Safa’dan aktardığına göre "Gazze Şeridi'nde iki yıldır süren İsrail imha savaşının kurbanı olan 9 binden fazla şehit, halen evlerin enkazı altında gömülü kalmaya devam ediyor."


Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
TT

Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]

Ürdün, Kraliyet Ürdün Hava Kuvvetleri aracılığıyla, dün sabah erken saatlerde Suriye'nin güneyindeki çeşitli DEAŞ mevzilerini hedef alan hassas hava saldırılarına katıldı.

Ürdün devletine ait el-Memleke TV internet sitesine göre, ABD ile iş birliği içinde gerçekleştirilen bu katılım, Suriye hükümetinin yakın zamanda katıldığı DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyon operasyonlarının bir parçasıdır.

Bu operasyon, terörle mücadele çerçevesinde ve özellikle DEAŞ terör örgütünün güney Suriye'de yeniden yapılanıp kapasitesini güçlendirmesinin ardından, aşırılıkçı örgütlerin bu bölgeleri Suriye'nin komşularının ve bölgenin güvenliğini tehdit etmek için birer üs olarak kullanmasını önlemek amacıyla gerçekleştirildi.


El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
TT

El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)

Irak'taki "Koordinasyon Çerçevesi" ittifakının liderlerinden Ammar el-Hakim, devletin güç kullanımında tekel sahibi olması gerektiğini belirterek, silahların ülkedeki karar vericiler üzerinde baskı aracı olarak kullanılmaması gerektiğini vurguladı.

El-Hakim dün yaptığı konuşmada, "Silahlar, anayasaya uygun olarak, Irak halkının ve siyasi partilerinin iradesiyle, dışarıdan dayatmalarla değil, devletin elinde olmalıdır" dedi.

Hikmet Hareketi partisinin lideri el-Hakim, karar vericiler üzerinde baskı kurmak için devlet dışında silah kullanılmasına karşı olduğunu ifade etti.

El-Hakim'in partisinin liderlerinden Fahd el-Cuburi, "Washington, yeni hükümette grupların yer alması konusunda çekincelerini dile getirdi" dedi.

Son dönemde parlamentoda birkaç sandalye kazanan ve silahlı bir fraksiyon olan İmam Ali Tugayları ise "devletin elindeki silahların tekelleştirilmesini ve Haşdi Şabi Güçlerinin güçlendirilmesini" savundu. Tugayların genel sekreteri Şibl el-Zaidi, yaptığı açıklamada, "fraksiyonel güçlerin seçimlerdeki önemli zaferi, onları önemli bir sınavın önüne koyuyor" ifadelerini kullandı.