Yemen ordusunun Cevf’teki ilerleyişi sürüyor

Yemen ordusunun Cevf’teki ilerleyişi sürüyor
TT

Yemen ordusunun Cevf’teki ilerleyişi sürüyor

Yemen ordusunun Cevf’teki ilerleyişi sürüyor

Yemen ordu kaynakları dün yaptıkları açıklamada, Yemen'de meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu’nun yanında yer aldığı ordu ve halk direniş güçlerinin Cevf eyaletinde yeni bir ilerleme kaydettiği aktarıldı. Marib cephelerinde üçüncü hafta da savaş devam ederken Husiler, petrol eyaleti bölgeye daha fazla savaşçı toplamak için seferberlik başlattı.
Sana'dan kaynaklar Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, Marib'in batısında, güneyinde ve kuzeybatısında iki hafta süren yoğun çatışmalar sırasında Husi grubunun büyük kayıplar verdiğini bildirdiler. Ardından grubun liderinin Zimar, Ibb ve Taiz valiliklerinden 10 bin unsuru Marib'deki üyelerini desteklemek için seferber edilmesi ve eksikliklerin telafi edilmesi emri verdiğini aktardılar.
Sana, Amran, Zimar, Mahvit, Ibb ve Taiz'deki üst düzey liderler, emirler doğrultusunda yeni asker toplama planını uygulamak için aşiret şeyhlerini seferber ederek bölge ve köy düzeyinde bir dizi toplantı yaptılar. Grubun istihbarat heyetinin başkanı olan ordu komutanı, Husi yetkililerinden Muhammed el-Buheyti’nin asker toplama çağrılarına cevaben Zimar eyaletine yönelmeden önce Sana ve çevresindeki kabile şeyhlerine baskı yapmakla görevlendirildi.
Kaynaklar, milis liderlerinin Ibb’de ve Taiz'deki kontrolü altındaki bölgelerde benzer toplantılar düzenlediklerini, yerel denetçiler ve kabile şeyhlerinin grubun savaşçılarını desteklemek için para ve ayni bağışların toplanmasını talep ettiklerini bildirdi.
Yemen ordu kaynakları, grubun Marib ve komşu Cevf cephelerindeki savaşlarda son iki hafta içinde iki binden fazla ölüm ve yaralanma kaydettiğini, ayrıca bir dizi unsurun Marib'de esir alındığının tahmin edildiğini belirtti.
Husilerin Marib'e yönelik saldırılarını durdurmaya yönelik BM ve uluslararası çevrelerde yapılan çağrılar ise görmezden gelindi. Çağrılarda saldırıların eyaletteki iki milyondan fazla sığınmacı için oluşturacağı tehlikeye dikkat çekilmişti. Grup lideri ise son konuşmasında takipçilerine saldırıya devam etmelerini bildirdi. Husi milislerinin verdikleri büyük kayıpları önemsemediklerini belirten Yemen ordusu, grubun İran Devrim Muhafızları komutanlarının savaşı durdurma veya BM’nin barış çabalarını görmezden gelme emrini Yemenlilerin hayatlarından daha fazla önemsemediğini kaydetti.
Yemen Ulusal Ordusu, Marib'e Abyan ve Şebve’den takviye kuvvetler sevk etti. Ordu komutanları, Marib ve Cevf’te misler tarafından işgal edilen bölgeleri kurtararak Sana'ya ulaşacaklarına dair söz verdiler. Ordu medyası, sahada aşiretler tarafından desteklenen ordu kuvvetlerinin pazartesi günü Cevf vilayetinin merkezi olan el-Hazm şehrinin doğusunda yeni bir ilerlemesi kaydettiğini bildirdi.
Yemen Silahlı Kuvvetleri Medya Merkezi’nin askeri kaynaklardan aktardığına göre şu açıklama yapıldı:
 “Ulusal Ordu güçleri pazartesi günü birkaç noktadan karşı saldırı başlatarak Ragvan'ın ve el-Cedafir'in kuzeyindeki geniş alanları geri aldılar. Cebel el-Akşa'ya doğru yönelen güçler, ilerlemeye devam ediyor.”
Kaynaklar birçok Husi milisinin çatışmalarda öldüğünü, birçoğunun da veya yaralandığını aktardılar. Ayrıca ağır ekipman kayıpları verdiklerini bildirdiler. Ayrıca orta ve hafif silahların gruptan geri alındığını ve çeşitli mühimmatların ele geçirildiğini kaydettiler.
Husi grubunun önde gelen liderleri, Marib'e yönelik saldırılarla bölgedeki petrol ve gazın kontrol edilmesinin hedeflendiğini bildirdiler.
Husiler, Yemen’in batı kıyısındaki Hudeyde vilayetinde BM ateşkesini ihlal etmeye de devam ettiler. Grubun lideri, üyelerinin Marib'de Amerikalılar ve İsrailliler ile savaştığını iddia ediyor. Grup bu sayede bölgelerindeki gençleri kendilerine çekerek cephelerde savaşmaya teşvik etmeye çalışıyor.



Netanyahu'nun tehditlerinin ardından İsrail Gazze'de saldırılarını arttırdı

Gazze'nin güneyinde İsrail saldırısında öldürülen yakınlarının cenazeleri başında ağlayan Filistinliler (AP)
Gazze'nin güneyinde İsrail saldırısında öldürülen yakınlarının cenazeleri başında ağlayan Filistinliler (AP)
TT

Netanyahu'nun tehditlerinin ardından İsrail Gazze'de saldırılarını arttırdı

Gazze'nin güneyinde İsrail saldırısında öldürülen yakınlarının cenazeleri başında ağlayan Filistinliler (AP)
Gazze'nin güneyinde İsrail saldırısında öldürülen yakınlarının cenazeleri başında ağlayan Filistinliler (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Hamas üzerindeki askeri baskıyı iki katına çıkarma tehdidinin ve hükümetindeki bakanların Hamas’ın Filistinli tutukluların serbest bırakılmasını ve savaşın sona erdirilmesini öngören kapsamlı bir anlaşmaya varma talebini reddederek Gazze Şeridi'nin tamamını işgal etme çağrılarının ardından İsrail işgal güçleri, Gazze Şeridi'ndeki saldırılarını arttırarak dün daha fazla can kaybına neden oldu.

Filistinli tıbbi kaynaklara göre dün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nin farklı bölgelerine düzenlenen çok sayıdaki hava saldırısı, topçu bombardımanı ve insansız hava aracı (İHA) ile açılan ateş sonucunda 30'dan fazla Filistinli hayatını kaybetti.

Aynı istatistiklere göre kurbanların çoğu Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ile Gazze şehrinin doğusundaki Şucaiyye ve et-Tuffah mahallelerindendi.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana İsrail tarafından Gazze Şeridi’ne düzenlenen bombardımanlarda ölenlerin sayısının 51 bin 201'e, yaralananların sayısının ise 116 bine yükseldiği bildirildi.

Yeni bir teknik

Şarku’l Avsat muhabiri, dün gece, Gazze şehrinin doğusunda yer alan Zeytun, Şecaiyye ve et-Tuffah mahallelerinin her noktasını vuran İsrail’in saldırılarının yoğunluğu açısından zor geçtiğini, özellikle et-Tuffah Mahallesi ve Yafa Caddesi çevresi ile Gazze şehrinin orta kesimlerine yakın bölgelerden çok sayıda insanı kaçmaya zorladığını bildirdi.

İsrail, 18 Mart'ta çatışmaların yeniden başlamasından bu yana İsrail askerleri arasında yaşanan ilk ölümcül olay olan, Hamas üyeleri ile İsrail askerleri arasında et-Tuffah Mahallesi’nin doğusunda yaşanan çatışmalarda bir İsrail askerinin ölmesi ve dört askerin yaralanmasından bir gün bu bölgelere saldırdı.

İsrail askerleri coğrafi olarak, ateşle korudukları, ancak asker bulundurmadıkları kuzeybatı bölgeleri dışında Refah şehrinin tamamını karadan kontrol ediyorlar. Refah şehrini Han Yunus'tan ayıran ve ‘Morag Koridoru’ olarak bilinen bölgede konuşlanmış durumdalar.

sdfgthy
Dün Gazze’nin kuzey yakınlarında İsrail’e ait askeri bir aracı taşıyan bir tır (Reuters)

İsrail kara kuvvetleri, Gazze Şeridi'nin kuzeyini orta kesimlerden ve güneyden ayıran Netzarim Koridorunda konuşlu olsa da bölgede tam kontrol sağlanmış değil, Reşid sahil yolu halen açık durumda. İsrail kara kuvvetleri aynı zamanda Şucaiyye ve et-Tuffah mahallelerinin dış bölgelerinde de konuşlu ve buradaki operasyonlar, kuzeydeki Beyt Hanun ve Beyt Lahiye semtlerinin dış mahallelerindeki diğer askeri birlikler gibi yavaş ve temkinli bir şekilde yayılıyor.

Operasyonlarında yeni bir taktiksel yaklaşım benimseyen İsrail güçleri, bir yandan Hamas'ı yavaş ilerleyen kara operasyonlarıyla baskı altına almayı hedeflerken, diğer yandan da bomba ya da patlayıcıları tespit etmek amacıyla geriye kalan binaları ve evleri havaya uçurmak için patlayıcı robotlar kullanıyor.

Öte yandan İsrail güçleri, Gazzelilerin evlerine dönmelerini engellemek için onların evlerini yıkmayı ve buraları yaşanmaz alanların ve belki de gelecekte girmelerinin yasak olduğu tampon bölgelerin bir parçası haline getirmeyi amaçlıyor.

Hamas'a baskı

Başta Netanyahu olmak üzere İsrailli yetkililer, Hamas üzerinde baskı kurmak amacıyla operasyonları yoğunlaştırmayı planladıklarını açıkladılar. Netanyahu cumartesi akşamı yaptığı açıklamada, İsrail güçlerine Hamas üzerindeki baskıyı her zamankinden daha fazla arttırmaları talimatını verdiğini ve İsrail'in mutlak zafer elde edene kadar savaşmaya devam etmekten başka çaresi olmadığını söyledi. ‘Katiller’ dediği kişilere teslim olmayacağını ve herhangi bir dikteye boyun eğmeyeceğini vurgulayan Netanyahu, Hamas tarafından ‘kapsamlı anlaşma’ olarak adlandırılan anlaşma kapsamında yeniden belirlenen koşulları reddettiğini belirtti.

Netanyahu hükümetindeki aşırı sağcı bakanlar bu konuşmayı överken, Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Gazze'deki askeri operasyonların sürdürülmesi ve yoğunlaştırılması, herhangi bir müzakerenin kabul edilmemesi ve Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilerek askeri yönetimin kurulması için çalışılması çağrısında bulundu. Buna karşın İsrailli gazeteciler ve analistler, İsrail için askeri ve ekonomik risklere değindiler.

dfgthyu
İleri karakol kurmak için Gazze'ye geçmeye çalışan radikal Yahudi yerleşimciler, Şubat 2024 (DPA)

İsrail askerleri, Gazze Şeridi'nin yüzde 30 ila 40'ını etkin bir şekilde kontrol ediyor. Bu durum yerleşimcilerin liderlerini ve onları destekleyen bakanları, 2005 yılında boşaltılan Gazze Şeridi'nde yerleşim inşaatlarının yeniden başlatılması çağrısında bulunmaya teşvik ediyor.

Giderek kötüleşen insani kriz

İsrail'in İbranice yayın yapan haber sitesi Walla, İsrail ordusunun, Hamas'ın gücünü zayıflatmak ve yönetimini sarsmak amacıyla, Gazze'deki bölgeleri daha ufak bölgelere ayırmak amacıyla daha büyük operasyonlara hazırlandığını bildirdi. Walla’nın aktardığına göre bu çerçevede sivil şirketler tarafından işletilen ve doğrudan sivillere gıda yardımı dağıtacak merkezlerin kurulması da söz konusu.

İsrail, Hamas'a baskı uygulamak için sivilleri yerlerinden ederek ve evlerini yıkarak operasyonlarında açıkça sivilleri hedef alıyor. Ayrıca ablukayı sıkılaştırarak ve yardım ve ticari ürünlerin girişini engelleyerek onları açlığa mahkum ediyor.

Birleşmiş Milletler Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na (UNRWA) göre 90 binden fazlası kendisine ait 115 barınakta olmak üzere, yaklaşık 420 bin kişi yeniden başlayan saldırıların ardından yerinden edilmiş durumda ve askeri operasyonlar ve insani yardım girişinin engellenmesi sonucunda insani koşullar hızla kötüleşiyor.

Öte yandan Dünya Gıda Programı (WFP) tüm tarafları sivillere öncelik vermeye ve Gazze Şeridi'ndeki insani yardım çalışanlarını korumaya çağırdı. WFP, İsrail tarafından Gazze Şeridi’nde yürütülen savaş nedeniyle insani acıların daha da arttığını vurguladı.

WFP tarafın dün yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

Gazze'deki aileler bir sonraki öğünlerinin nereden geleceğini bilmiyorlar. WFP tüm taraflara sivillerin ihtiyaçlarına öncelik vermeleri, insani yardım çalışanlarının korunmasını sağlamaları ve Gazze'ye derhal yardım girmesine izin vermeleri çağrısında bulunuyor.

sdfgrthy
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda ücretsiz gıda dağıtım noktasının önünde bekleyen Filistinliler, 12 Nisan 2025 (AFP)

Gazze Elektrik Kurumu (GEDCO) tarafından dün yapılan açıklamada ise Gazze Şeridi'nde yaklaşık 18 aydır elektrik kesintisi yaşandığı ve bu süre zarfında Gazzelilerin 1,88 milyar kilowatt saatten (kWsa) fazla elektriği kullanmaktan mahrum kaldığını bildirdi.

Bu uzun süreli kesinti, başta sağlık, su ve sanitasyon olmak üzere hayati öneme sahip alanları çöküşün eşiğine getirdi. Çünkü temel altyapıyı çalıştıracak enerji kaynağı yok ve kötüleşen insani durumla birleştiğinde salgın hastalıklar ve yetersiz beslenme riski artıyor.

İsrail, 2 Mart'ta Gazze'ye tam bir abluka uygulayarak ateşkesle birlikte yeniden başlayan uluslararası yardımların girişini engelledi. Ayrıca Gazze’nin başlıca deniz suyunu tuzdan arındırma tesisine giden elektriği de kesti.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), bu hafta insani durumun savaşın başlamasından bu yana geçen 18 ayın en kötü halinde olduğu uyarısında bulundu. Gazze'ye herhangi bir malzemenin geçişine izin verilmesinin üzerinden bir buçuk ay geçtiğini vurgulayan OCHA, bu durumun bugüne kadarki en uzun süreli tedarik kesintisi olduğunun altını çizdi.