Netanyahu’nun partisi Likud’dan Filistin hükümetiyle seçim teması

Saar’dan İsrail Başbakanının ‘yeni kışkırtma eylemine’ tepki

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, 2010 yılında Kudüs’teki görüşmesinden bir görüntü (Getty)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, 2010 yılında Kudüs’teki görüşmesinden bir görüntü (Getty)
TT

Netanyahu’nun partisi Likud’dan Filistin hükümetiyle seçim teması

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, 2010 yılında Kudüs’teki görüşmesinden bir görüntü (Getty)
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, 2010 yılında Kudüs’teki görüşmesinden bir görüntü (Getty)

İsrail medyasında yer alan bir haberde, İsrail Başbakanı Binyamin Netahyahu liderliğindeki Likud Partisi’nin, 23 Mart’ta yapılacak seçimlerde Netanyahu’ya destek sağlamak amacıyla Filistin yönetimi ile görüşmelerde bulunduğu belirtildi.
Yediot Aharonot gazetesinin web sitesi Ynet haberine göre, Likud Partisi’nden bir bakan yardımcısı, Fetih Hareketi Merkez Komite üyesi Muhammed el-Medeni başkanlığındaki ‘İsrail ile İletişim Komitesi’ üyeleriyle bir araya geldi. Görüşme, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın da doğrudan desteğini aldı.
Ramallah’taki kaynaklar, gazeteye yaptığı açıklamada, bu görüşmelerle ilgili çekincelerini dile getirdi. Kaynaklar, Filistin yönetiminin de geçen haftalarda Likud ile gizli görüşmeler gerçekleştirdiğini söyledi. Ancak bu temasların sonuna kadar devam etmediğini belirten kaynaklar, görüşmelerin güvenlik nedeniyle son günlerde duraksadığına dikkati çekti.
Likud, bu temaslarda Başbakanlık Divanı’nda bakan yardımcısı Fateen Mulla tarafından temsil edilirken, Filistin tarafı ise ‘İsrail Toplumu ile İletişim Komitesi’ yetkilileri tarafından temsil edildi. Filistin tarafının daveti üzerine Ramallah’ta iki taraf arasında yüz yüze bir görüşme ile bu temasların zirveye ulaşacağı bekleniyordu. Ancak kaynaklara göre toplantılar, İsrail tarafının Ramallah’a girişiyle ilgili güvenlik koşullarında uzlaşı sağlanamaması nedeniyle son günlerde duraksadı.
Bir kaynak da daveti kabul etmediği için Filistin tarafının koşullara uymadığını belirtirken, o günden bu yana iletişimin donma noktasına geldiğini söyledi. Aynı kaynağa göre İsrail’de dördüncü kez seçimlerin düzenleneceğinin ilan edilmesi sonrasında Filistin yönetiminden yetkililer, İsrail’deki siyasi rekabetin sağ ve aşırı sağ arasında olacağının farkında. Analizlerine göre Netanyahu, rakibi Naftali Bennett veya Gideon Saar’a kıyasla politik açıdan ılımlı görülüyor. Filistinliler, söz konusu isimlerden birinin seçilmesinin ardından Batı Şeria’da kısmi ilhak ve yerleşim yerlerini genişletme gibi tek taraflı İsrail uygulamalarının artacağından endişe ediyor.
Gazeteye göre Mulla, “Düşük hararetli çeşitli görüşmeler gerçekleştiriyoruz. İsrail ve Ortadoğu halkı için iyi bir şey yapmaya çalışıyoruz. Bundan fazlasını açıklayamam. Ortak Liste, Filistin halkını temsil etmiyor” dedi.
Saar ise, “Netanyahu’nun Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) liderlerini İsrail’deki seçimlere müdahale etmeye ikna etme girişimi yeni bir kışkırtmadır. Netanyahu’nun kırmızı çizgileri yok. Çünkü kendisi için önemli olanın, kişisel çıkarlarının ulusal çıkarlardan daha yukarda olduğunu defalarca gösterdi. Onun, artık İsrail başbakanlığı pozisyonunu üstlenmeye hakkı yok” ifadelerini kullandı. Ancak Likud Partisi, bu açıklamaları ‘saçma’ olarak nitelendirerek, yalanladı. Saar ayrıca, “Filistin Yönetimi’nin, (Yeş Atid Partisi Başkanı) Yair Lapid’i başbakan olarak Netanyahu yerine tercih ettiğini herkes biliyor” dedi.
İsrail Toplumu ile İletişim Komitesi, söz konusu iddialar hakkında herhangi bir açıklama yapmadı. Yalnızca “2012 yılında kurulmasından bu yana komite, çeşitli İsrail partilerinin temsilcileriyle görüştü. Mesajı, yani işgali sona erdirme çağrısı ise hiçbir zaman değişmedi. Görüştüğümüz tüm İsraillileri, ‘4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız ve tamamen egemen bir Filistin Devleti kurup, çatışmayı çözmenin temel bir başlangıcı olarak işgalin sona ermesi için çalışmaya’ çağırdık” değerlendirmesinde bulundu.
Komite, “İsrail’de tekrarlanan seçim kampanyaları sırasında, defalarca muhalifleri karalamanın işaretlerini gördük. Her seferinde çeşitli partiler, bu kampanyalara Filistin tarafını da dahil etmeye çalıştı. Peki Ramallah’ta ne zaman yağmur yağsa, İsrailliler Tel Aviv’de şemsiye kaldıracak mı?” ifadelerini kullandı.
Açıklamada, İsrailli partilerin Ramallah’a ulaşmak ve İletişim Komitesi ile görüşmek istediklerine dair sayısız örnek olduğu da belirtildi. Komite, “Asıl amaç, İsrail toplumunun, ‘Filistin ve İsrail devletleri arasındaki karşılıklı tanıma temelinde çatışmaya bir çözüm çağrısı yapan’ resmi Filistin pozisyonunun gerçekliğinden haberdar olmasını engellemekti ve hala da öyle” dedi.



Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.


Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.