Josef de Souza: 'Futbol saha içinde kalırsa, şampiyon oluruz'

(İHA)
(İHA)
TT

Josef de Souza: 'Futbol saha içinde kalırsa, şampiyon oluruz'

(İHA)
(İHA)

Beşiktaş’ın yıldız isimlerinden Josef de Souza, futbolun saha içinde kalması halinde şampiyon olacaklarını söylerken, şampiyonluk durumunda kazanacağı primi ise ihtiyaç sahiplerine bağışlayacağını ifade etti.

Süper Lig'in 27. haftasında Denizlispor'u konuk edecek olan Beşiktaş, hazırlıklarını sürdürürken, siyah-beyazlıların bugün yaptığı antrenman öncesinde Brezilyalı oyuncu Josef de Souza, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Haftayı bay geçmenin takıma iyi geldiğini söyleyerek sözlerine başlayan Josef, "Düzeltmemiz gereken konuları düzeltiyoruz, daha fazla çalışma imkanımız oldu. Yüksek tempodan çıkan oyuncular için de dinlenme fırsatı oldu. Yüksek performans sergileyip, yoğur tempoda maçlar oynadık. En önemlisi de kazanmamız gereken maçları kazandık” dedi.
Orta sahada herkesin şans bulduğuna dikkat çeken başarılı oyuncu, “Hocamız değiştirerek oynatıyor, herkese şans veriyor. Bu da bizi mutlu ediyor. Mensah, Oğuzhan, Ljajic, Atiba, ben hepimiz şans buluyoruz. Kendi performansımdan da memnunum. Tatmin verdiğimi düşünüyorum. Bunun yanında da maçları kazanmak önemli. Bu da beni ayrıca mutlu ediyor” diye konuştu.

“Joker ben değilim, Necip”
Galatasaray derbisinde gol atmanın mutluluk verici olduğunu söyleyen Josef de Souza, “Bir derbide daha gol atmak mutluluk verici. Ama bunu unutmam lazım, çünkü önümüzde oynamamız gereken maçlar var. Yeniden gol atarsam mutlu olurum ama takım kazandıkça ben tatmin olurum. Şu anda bu konuyu kapatmam gerekiyor. Özellikle birisine armağan etmedim. Diz çöküp bir kez daha şükrettim” şeklinde konuştu.
Beşiktaş'ın ligin en iyi futbolunu oynadığını dile getiren Brezilyalı oyuncu, taraftarların kendisine Joker demesiyle ilgili olarak da, “Ligde en iyi futbolu Beşiktaş'ın oynadığına katılıyorum. Ama kadromuzun kısıtlı olduğuna katılmıyorum. Belki diğer takımlar kadar fazla transfer yapmadık ama baktığınız zaman her mevkide yeterli sayıda oyuncumuz var, bundan da önemlisi kaliteli oyuncular var. Elimizde az ama öz seçenek var. En iyi futbolu oynuyoruz. Joker de Souza sevgi gösterileri için teşekkür ediyorum taraftarlara ama joker ben değilim, joker Necip, her mevkide oynadı” açıklamasını yaptı.

“Futbol saha içinde kalırsa, favori biziz”
Ligde takımların önemli bir yarışın içinde bulunduğunu aktaran Josef, “Fenerbahçe ve Galatasaray ile mücadele içindeyiz. Arkadan da büyüyerek gelen Trabzonspor var ve sonuna kadar da yarışın içinde olacaklardır. Futbol, saha çizgileri içinde kalırsa, Beşiktaş bu yarışın en büyük favorisidir” cümlelerine yer verdi.
Kendisinin çok inatçı bir isim olduğunu da söyleyen Brezilyalı yıldız, “İlk sezonumda Fenerbahçe'de 48 maç oynadım, ligi Beşiktaş'a kupa finalini Galatasaray'a kaybettik. Bu yüzden çok fazla eleştiri aldım ve takımdan ayrılmam gerektiği söylendi. Dönemin başkanı Aziz Yıldırım'dı. Kendisine büyük sevgim ve saygım var, menajerimi aradı ve kulüp bulmasını söyledi. Ne yapmamız gerektiğini sordu menajerim ve sakin olması gerektiğini, durumu düzelteceğimi söyledim. Öyle de oldu. Bugün de inatçı tavrımın sonucu olarak buradayım” diyerek sözlerini sürdürdü.

“Fenerbahçe ve Galatasaray beni istedi”
Sezon başında Fenerbahçe ve Galatasaray'ın kendisine ilgisi olduğunu belirten Josef de Souza, “Beşiktaş'a geldiğim dönemde Galatasaray ve Fenerbahçe de benimle ilgilendi ama pazarlık sürecinde en dik duruşu Beşiktaş gösterdi. Hem beni hem menajerlerimi tatmin edecek duruşu Beşiktaş gösterdi. Taraftarların sevgi ve saygısını kazanacağımı biliyordum ama bu kadarını tahmin etmemiştim” dedi.
Geçmişte ailesinin sınırlı imkanlara sahip olduğunu ve bunu asla unutmadığını anlatan yıldız futbolcu, “Sadece Allah'ın verdikleri için şükretmek istiyorum. Her gün sahaya çıktığımda bunu yapıyorum. Teknik ve taktik olarak bazen her şey yolunda gitmese de şu anda iyi gidiyor. Ailemin sınırlı imkanları vardı, çok imkansızlıklar içinde büyüdüm ve şu anda sahip olduklarım nedeniyle şükrediyorum. Sahaya çıkınca da bunu unutmadan mücadelemi vermeye devam ediyorum” ifadelerini kullandı.
Galatasaray derbisinin ardından galibiyet halinde, kar yağmasına karşın havuza gireceğinin sözünü veren ve bunu yapan Josef, şampiyonluğun gelmesi durumunda ne yapacağına ilişkin soruya, “Aslında şampiyonlukla ilgili sözleri çok sevmiyorum. Ama eşimle konuştuk, şampiyon olursam, kazanacağım primi Brezilya ve Türkiye'deki hayır kurumlarına bağışlamak istiyorum” cevabını vererek sözlerini tamamladı.



ATP’nin iki devi finalde buluşuyor: Alcaraz -Sinner

Alcaraz zaferini kutluyor (EPA)
Alcaraz zaferini kutluyor (EPA)
TT

ATP’nin iki devi finalde buluşuyor: Alcaraz -Sinner

Alcaraz zaferini kutluyor (EPA)
Alcaraz zaferini kutluyor (EPA)

Dünya 1 numarası Carlos Alcaraz, Kanadalı Felix Auger-Aliassime’i 6-2, 6-4’lük setlerle mağlup ederek ATP Finalleri’nde adını finale yazdırdı. İspanyol raket, finalde ev sahibi İtalya’nın dünya 2 numarası ve son şampiyonu Jannik Sinner ile karşılaşacak. Sinner, yarı finalde Avustralyalı Alex de Minaur’u 7-5, 6-2 ile geçerek finale yükseldi.

Bu sezon rakibine karşı belirgin üstünlük kuran Alcaraz, Sinner’la oynadığı 5 maçın 4’ünü kazandı.

Roland Garros ve Flushing Meadows’ta oynanan Grand Slam finalleri de dahil olmak üzere bu karşılaşmaların tamamı final mücadelesiydi. Sinner’ın bu yıl Alcaraz’a karşı elde ettiği tek galibiyet ise Wimbledon finalinde aldı.

22 yaşındaki İspanyol tenisçi, Torino’da yarı finale ulaşarak yıl sonu dünya 1 numarasını garantilediği için final maçına daha az baskıyla çıkacak. Alcaraz, kariyerinde ilk kez ATP Finalleri şampiyonluğu kazanmayı hedeflerken, bu unvanla birlikte sezonun 9'uncu, kariyerinin ise 25'inci turnuva zaferine ulaşma fırsatına sahip olacak. Alcaraz, geçtiğimiz yıl turnuvaya grup aşamasında veda etmişti.


Mubti, Şarku'l Avsat'a konuştu: Altın madalyam, Suudi liderliğinin desteğinin bir meyvesi

Altın madalya kazanan Suudi binici Halid el-Mubti podyumda (Suudi Arabistan takımı)
Altın madalya kazanan Suudi binici Halid el-Mubti podyumda (Suudi Arabistan takımı)
TT

Mubti, Şarku'l Avsat'a konuştu: Altın madalyam, Suudi liderliğinin desteğinin bir meyvesi

Altın madalya kazanan Suudi binici Halid el-Mubti podyumda (Suudi Arabistan takımı)
Altın madalya kazanan Suudi binici Halid el-Mubti podyumda (Suudi Arabistan takımı)

6. İslami Dayanışma Oyunları'nda altın madalya kazanan Suudi binici Halid el-Mubti, bunun ‘çok zorlu bir rekabetin’ ardından gerçekleştiğini ifade etti. Hazırlık sürecinin kolay olmadığını, ancak sonunda Suudi binicilik sporuna bu başarıyı kazandırdığını belirtti.

Şarku'l Avsat'a özel açıklamalarda bulunan el-Mubti şunları söyledi: “Oyunlara hazırlanırken çok çaba sarf ettim ve Allah'a şükürler olsun ki altın madalyayı kazanabildim. Allah'ın lütfu ve Suudi liderlerin, Olimpiyat ve Paralimpik Komitesi'nin ve bize ihtiyacımız olan her şeyi sağlayan Suudi Arabistan Binicilik Federasyonu'nun desteği olmasaydı bu başarıya ulaşamazdım. Bugün elde edilen başarı sadece bir başlangıç. Gelecekte daha da iyi performans göstermek için çalışacağım.”

Gelecekteki hedefleri hakkında da konuşan el-Mubti, olimpiyatların her sporcu için en büyük hayal olmaya devam ettiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “2024 Paris Olimpiyatları'na ilk kez katıldık ve iyi bir katılım oldu. Bir sonraki katılımda, özellikle liderlerimizin desteği ile bugün olanaklar daha iyi hale geldiği için, daha odaklanmış olacağız. Hedefimiz açık: tekler veya çiftler kategorisinde madalya kazanmak.”

El-Mubti, bitiş çizgisini geçtikten sonra doğrudan teknik ve idari ekibini selamlamaya gittiğini belirterek, “Onlar benim başarımın sebebi ve bu madalyayı kazanmamdaki en önemli faktör” dedi.

İslami Dayanışma Oyunları Yüksek Organizasyon Komitesi Başkanı Prens Fahd bin Celavi ve Suudi Arabistan Binicilik Federasyonu Başkanı Prens Abdullah bin Fahd, engel atlamada kazandığı altın madalyanın ardından Halid el-Mubti'yi karşıladı. Bu sahne, Suudi sporunun çeşitli uluslararası forumlarda gördüğü destek ve ilgiyi yansıtıyor.


Bilim insanları koşarken sakatlanma riskini düşürmenin en etkili yolunu açıkladı

Araştırmacılar, daha kısa uyku süresi, daha düşük uyku kalitesi ve daha fazla uyku sorunu yaşayanların yaralanma olasılığının neredeyse iki kat yüksek olduğunu buldu (Unsplash)
Araştırmacılar, daha kısa uyku süresi, daha düşük uyku kalitesi ve daha fazla uyku sorunu yaşayanların yaralanma olasılığının neredeyse iki kat yüksek olduğunu buldu (Unsplash)
TT

Bilim insanları koşarken sakatlanma riskini düşürmenin en etkili yolunu açıkladı

Araştırmacılar, daha kısa uyku süresi, daha düşük uyku kalitesi ve daha fazla uyku sorunu yaşayanların yaralanma olasılığının neredeyse iki kat yüksek olduğunu buldu (Unsplash)
Araştırmacılar, daha kısa uyku süresi, daha düşük uyku kalitesi ve daha fazla uyku sorunu yaşayanların yaralanma olasılığının neredeyse iki kat yüksek olduğunu buldu (Unsplash)

Dünya genelinde milyonlarca kişi güne sabah koşusuyla başlıyor. Ancak spor ayakkabılarınızı bağlamadan önce biraz uyumayı ihmal etmek, sakatlanma riskini kayda değer derecede artırabilir.

Bu sonuca, uyku eksikliğinin, koşucuların yaralanma riskinde fırlamaya yol açtığını keşfeden araştırmacılar tarafından ulaşıldı. 

Hollanda'daki Eindhoven Teknoloji Üniversitesi ve Güney Avustralya Üniversitesi'nden araştırmacılar, 425 Hollandalı amatör koşucuyla anket yaptı ve daha kısa uyku süresi, daha düşük uyku kalitesi ve daha fazla uyku sorunu yaşayanların sakatlanma olasılığının neredeyse iki kat yüksek olduğunu saptadı.

Ancak yeterli uyku alan ve koşular arasında vücutlarının toparlanmasına izin veren koşucuların yaralanma ihtimali daha düşüktü. Bu da iyi dinlenmenin, iyi antrenman yapmak kadar önemli olduğuna işaret ediyor.

Eindhoven Teknoloji Üniversitesi'nden Profesör Jan de Jonge, uykunun "sakatlanmayı önlemede kritik ancak genellikle göz ardı edilen bir bileşeni" olduğunu söylüyor. 

Koşucular özellikle mesafeye, beslenmeye ve toparlanma stratejilerine odaklanırken, uyku genellikle listenin en alt sıralarında kalıyor.

Hakemli dergi Applied Sciences'ta yayımlanan çalışma, yeterli uyku almayanların sakatlık bildirme olasılığının, istikrarlı ve kaliteli uyku çekenlere göre 1,78 kat daha yüksek olduğunu ortaya koydu.

Ayrıca yeterince uyumayan koşucuların 12 aylık bir süre boyunca sakatlanma olasılığı yüzde 68'di.

Profesör de Jonge, "Uyku, bedenin ve zihnin toparlanmasına ve antrenmanın fiziksel ve zihinsel gerekliliklerine adapte olmasına imkan tanıyan hayati bir biyolojik süreç" diyor.

Uyku kesintiye uğradığında veya yeterince alınmadığında vücudun dokuları onarma, hormonları düzenleme ve odağı koruma yeteneği azalır ve tüm bunlar sakatlık riskini artırabilir.

Araştırmada uykuya dalmada zorluk, gece sık sık uyanma veya kalkınca dinlenmiş hissetmeme gibi sorunlar yaşayan koşucuların sakatlanmaya karşı bilhassa savunmasız olduğu tespit edildi.

Bunun aksine, uyku süresi düzenli ve uyku kalitesi iyi olanlar daha az sakatlık bildirdi.

Araştırmacılar bulguların sadece amatör koşucular için değil, aynı zamanda yarışlara katılan sporcular, antrenörler ve sağlık profesyonelleri için de önemli olduğunu belirtiyor.

Sağlıklı bir yetişkinin genellikle yaklaşık 7 ila 9 saat uykuya ihtiyacı var. Ancak Birleşik Krallık Ulusal Sağlık Servisi'ne göre, yaş, sağlık durumu ve kişisel koşullar ne kadar uykuya ihtiyacımız olduğunu etkiler ve bazıları doğal olarak diğerlerinden daha fazla uyur. Ancak araştırmacılar, sporcuların toparlanmak için şekerleme yapmak gibi daha fazla dinlenmeye ihtiyaç duyduğunu söylüyor.

Profesör de Jonge "Genellikle daha fazla antrenmanın daha iyi performans anlamına geldiğini varsayarız ancak durum her zaman böyle değil" diye ekliyor.

Koşucular (özellikle antrenmanı iş, aile ve sosyal sorumluluklarla dengeleyenler) düzgün bir şekilde toparlanmak için ortalama yetişkinlerden daha fazla uykuya ihtiyaç duyabilir. Uyku, sonradan akla gelen bir şey değil, bir performans önceliği olarak görülmeli.

Independent Türkçe