Arap Parlamentosu’nun gündeminde insan hakları var

Arap Parlamentosu’nun gündeminde insan hakları var
TT

Arap Parlamentosu’nun gündeminde insan hakları var

Arap Parlamentosu’nun gündeminde insan hakları var

Arap Parlamentosu’nun üçüncü yasama döneminin üçüncü genel oturumu Arap Birliği Genel Sekreterliği’nde başladı. Oturumda Arap İnsan Hakları Gözlemevi’nin açılışı duyuruldu.
Adil el-Usumi başkanlığındaki Arap Parlamentosu, “Arap ülkelerindeki insan haklarına ilişkin durumları izleme, belgeleme ve insan hakları konularına ilişkin uluslararası ve Arap sözleşmelerinin onaylanması noktasında görev yapacak Arap Gözlemevi mekanizmasını onayladı. Ayrıca bu kapsamda, bazı Arap ülkelerinde insan hakları durumlarına ilişkin yetkili olmayan taraflar tarafından yayınlanan siyasallaştırılmış ve hatalı rapor iddialarına yanıt verecek. Raporlarda yer alan asılsız iddialara ve suçlamalara karşı Arap ülkelerinin doğru ve sağlam bilgilerini ve imajlarının ortaya koyacak.
Gözlemevi, çalışma sistemine göre Arap ülkelerindeki insan hakları durumlarına ilişkin Birleşmiş Milletler (BM) ve kuruma bağlı kuruluşlar tarafından yayınlanan uluslararası raporları inceleyecek ve uygun politikalar önerecek.

Arap coğrafyasının gündemi
Arap Parlamentosu Başkanı el-Usumi’nın gündeminde son dönemlerde Arap bölgesinin tanık olduğu ve “iyimserlik ve umut kaynağı” olarak gördüğü “olumlu gelişmeler” vardı.
Usumi yaptığı açıklamada, el-Ula Zirvesi’nin sonuçları ile alınan kararların, Arap bölgesinin karşı karşıya kaldığı zorlukları ortaya koyduğunu kaydetti.
Arap Parlamentosu’nun dört daimi komitesi geçtiğimiz cuma ve cumartesi günü görüşmeler gerçekleştirdi. Söz konusu toplantılarda Dışişleri, Siyasi İşler ve Ulusal Güvenlik Komitesi, Arap dünyasındaki siyasi durum ve gelişmeler ile siber güvenliği koruma noktasında bir kanun tasarısı oluşturulması konularını görüştü. Arap Parlamentosu ilişkilerini bölgesel ve uluslararası düzeylerde güçlendirmenin yanı sıra ilgili komitelerle ortak toplantılar düzenlenmesi değerlendirildi.
El-Usumi dün Arap Parlamentosu’nun üçüncü genel oturumunda yaptığı konuşmada, “Arap Parlamentosu, memnuniyetle karşıladığı Yemen’deki yeni hükümeti destekliyor” ifadelerini kullandı. Uluslararası toplumu da Husi milisler tarafından gerçekleştirilen terör saldırılarını durdurma noktasında sağlam bir tavır sergilemeye çağırdı.
El-Usumi, Kahire’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen Filistin ulusal diyalogunu da takdir etti. Filistinli grupların birleşmesinde önemli bir adım olarak değerlendirdiği Filistin genel seçimlerinin yapılması için tarih belirlenmesi gerekliliğine verdiği desteği vurguladı.
Arap Parlamentosu Başkanı el-Usumi, Libya yürütme otoritesinin seçim sonuçlarını, Sudan’da yeni hükümetin kurulmasını, Sudan’ın terörizmi destekleyen devletler listesinden çıkarılmasını, Somali Cumhurbaşkanı tarafından güvenlik ve istikrarı artırma noktasında yapılan ulusal diyalog çağrısını ve Irak’ta erken seçim tarihi belirlenmesini memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi. Ayrıca Arap Parlamentosu’nun Lübnan’da halkın kalkınması ve istikrarı noktasında yeni bir hükümetin kurulmasını desteklediğini kaydetti.
Mısır Parlamentosu Başkanı Dr. Hanefi Cibali ve Arap Parlamentosu Başkanı Adil el-Usumi, iki taraf arasında iş birliğini güçlendirme, deneyim alışverişinde bulunma ve çeşitli uluslararası ve bölgesel forumlarda Arap Parlamentosu’yla olan çabaları koordine etme noktasında bir protokol imzaladı. Söz konusu protokol aynı zamanda Temsilciler Meclisi’ndeki Parlamento Eğitim Enstitüsü ile Arap Parlamentosu’na bağlı Arap Parlamentosu Diplomasi Merkezi arasında eğitim, nitelik, kapasite geliştirme, eğitim programlarının uygulanması ve uzman mesleki diplomalar alanlarında ortaklık ve iş birliği temellerinin atılmasını da kapsıyor.



Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.


Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.