Rus uçakları, 2021’in başından bu yana İdlib’i dördüncü kez bombaladı

Suriye'nin kuzeyinde “Şehit Astsubay Kıdemli Başçavuş Süleyman Demirel” adına inşa edilen okulun temeli atıldı. (Suriye İnsan Hakları Gözlemevi)
Suriye'nin kuzeyinde “Şehit Astsubay Kıdemli Başçavuş Süleyman Demirel” adına inşa edilen okulun temeli atıldı. (Suriye İnsan Hakları Gözlemevi)
TT

Rus uçakları, 2021’in başından bu yana İdlib’i dördüncü kez bombaladı

Suriye'nin kuzeyinde “Şehit Astsubay Kıdemli Başçavuş Süleyman Demirel” adına inşa edilen okulun temeli atıldı. (Suriye İnsan Hakları Gözlemevi)
Suriye'nin kuzeyinde “Şehit Astsubay Kıdemli Başçavuş Süleyman Demirel” adına inşa edilen okulun temeli atıldı. (Suriye İnsan Hakları Gözlemevi)

Rus savaş uçakları dün (23 Şubat), İdlib ile Hama arasındaki temas noktalarında rejim güçlerinin ve silahlı gruplar arasında yaşanan çatışmalar sırasında, bu yılın başından bu yana İdlib'in güneyinde 4. kez hava saldırısı düzenledi. Öte yandan dün, Suriye'nin kuzeyinde birkaç gün önce mayın patlaması sonucu hayatını kaybeden Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensubu Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Süleyman Demirel adına inşa edilecek okulun temelinin atıldığı açıklandı. 
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Rus savaş uçaklarının İdlib’e hava saldırıları düzenlediğini bildirdi. Ayrıca, Rus savaş uçaklarının havada sürekli uçuşunun devam ettiği ve hava saldırılarının İdlib'in güney kırsalındaki el-Bare bölgesine kadar uzandığı kaydedildi.
Söz konusu saldırı ile 2021'in başından bu yana Rus savaşçıları İdlib'i 4. kez hedef aldı. 13 Şubat’ta bir Rus savaş uçağı, yüksek patlayıcı füzelerle İdlib'in batısındaki İdlib Merkez Hapishanesi civarını hedef alan hava saldırıları düzenlemişti. Saldırıyla eş zamanlı olarak Rus uçağı bölgede keşif uçuşu yaptı.
SOHR, 3 Şubat’ta Rus savaş uçakları tarafından İdlib'in batı kırsalındaki Armenaz beldesi yakınlarındaki askeri bölgeleri hedef aldığını ve bölgedeki hava sahasında keşif uçakları gerçekleştirdiğini kaydetti. Gözlemevi, saldırının Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) saflarında yaralanmalara neden olduğunu bildirdi.
Görgü tanıkları, Fethu'l Mubin Operasyon Birimi’ne bağlı grupların pazartesiyi salıya bağlayan gece yarısından sonra Gab Ovası'ndaki el-Amkiye bölgesinde bulunan rejim güçlerine ait noktaları ve İdlib’in güney kırsalında yer alan Cebel ez-Zaviye’deki bölgeleri bombaladığını belirtti. Rejim güçlerinin ise İdlib’in güneyindeki el-Fattira, Sufuhon, Benin, er-Ruveyha, el-Bare ve Fuleyfel bölgelerini bombaladığı, kayıplar hakkında bilgi olmadığı kaydedildi.
SOHR önceki gün yaptığı açıklamada, grupların İdlib'in güney kırsalındaki Kefer Nubbul ilçesinde konuşlanmış rejim güçlerini füzeler ve toplarla bombaladığını belirtti. Rejim güçlerinin ise İdlib'in güney kırsalındaki el-Fattira, Sufuhon, el-Bare, Kansafra ve Fuleyfel alanlarını bombaladığı ifade edildi. Ayrıca, Kuzeybatı Hama'daki Gab Ovası'ndaki el-Ankavi ve Kuleydin bölgelerinin de bombalandığı kaydedildi. Saldırılarla eşzamanlı olarak "Putin-Erdoğan" alanı olarak bilinen bölgede keşif uçuşları yapıldı.
Suriye’deki saha aktivisti Suheyb el-İdlibi dün yaptığı açıklamada, Rus savaş uçaklarının İdlib'in güneyindeki el-Bare kenti yakınlarında hava saldırısı başlattığını ve insani kayıp olmadığını, ancak maddi kayıpların yaşandığını bildirdi. İdlibi, Rus savaş uçaklarının yoğun uçuşu sırasında İdlib vilayetinin hava sahasında kapsamlı keşif uçağının eşzamanlı uçuş yaptığını belirtti. Ayrıca, Rus savaş uçaklarının bu yılın başından bu yana İdlib'i dördüncü kez hedef aldığını vurguladı.
Eriha şehrinden aktivist Ömer el-Muhammed ise, rejim güçlerinin dün sabah (Salı) ağır top ve füzelerle Deyr Sünbül bölgelerini ve muhaliflerin kontrolünde olan İdlib’in güney ve doğusundaki Beynin ve Şennan köylerini bombaladığını bildirdi. Saldırıların Bezabur köyünde yoğunlaştığını ve bir sivilin hayatını kaybetmesine, birinin ise yaralanmasına yol açtığını belirten Muhammed, sivillere ait mallarda ağır maddi kayıplar yaşandığını ifade etti.
Gözlemevi’ne göre, Suriye rejiminin İdlib’deki muhalif güçler tarafından kontrol edilen bölgelerdeki sivillerin istedikleri takdirde rejim bölgelerine girmeleri için İdlib kırsalındaki Serakib bölgesinde açtığı ‘insani geçiş’ koridorunda sivil hareketlilik kaydedilmedi. Gözlemevi, rejim kontrolündeki bölgelerden bazı kişilerin güvenli geçiş açılmasıyla ilgili alaycı tepkiler gösterdiğini ve konuyla ilgili yaptıkları yorumda, “Aksine bir geçiş açın ve korkmayın. Selahaddin heykeli bile Suriye'den kaçacak” ifadelerini kullandılar.
Suriye rejimi ve İdlib'in doğu kırsalındaki müttefiklerinin etkisi altında olan Serakib  bölgesi ise görece bir sakinliğe tanık oldu. Şam'ın Pazartesi’den itibaren bölgedeki siviller için bir geçişin açıldığını duyurmasının ardından, silahlı grupların ve Heyet Tahrir eş-Şam’ın bölgelerinden Suriye rejiminin bölgelerine herhangi bir sivil geçiş veya hareketlilik kaydedilmedi. 
Gözlemevi’ne göre Suriye'nin kuzeyinde, Gaziantep Vali Yardımcısı ve Bab yerel meclis üyeleri ve bölgenin ileri gelenlerinin katılımıyla, Halep'in doğu kırsalındaki el-Bab ilçesinde TSK mensubu Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Süleyman Demirel'in adının verildiği okulun (Şehit Süleyman Demirel İmam Hatip Okulu) temel atma töreni düzenlendi. Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Süleyman Demirel, el-Bab şehir merkezinde etkisiz hale getirilmek istenen el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu 4 Şubat'ta şehit olmuştu.
TSK’de mühendislik ve mayın imha biriminden sorumlu olan Astsubay Süleyman Demirel, Halep'in doğu kırsalındaki el-Bab ilçesinde, bölgenin eski Tarım Bakanlığı binasındaki Hamza Tümeni karargahının girişindeki etkisiz hale getirilmek istenen el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu hayatını kaybetmişti.



Şam, kıyı şeridindeki "yerinden yönetim" gösterilerinin ardından isyan uyarısında bulundu

Batı Suriye'nin Lazkiye kentindeki bir gösteriden (AFP)
Batı Suriye'nin Lazkiye kentindeki bir gösteriden (AFP)
TT

Şam, kıyı şeridindeki "yerinden yönetim" gösterilerinin ardından isyan uyarısında bulundu

Batı Suriye'nin Lazkiye kentindeki bir gösteriden (AFP)
Batı Suriye'nin Lazkiye kentindeki bir gösteriden (AFP)

Suriye yetkilileri dün, bazı kıyı kentlerinde "yerinden yönetim" ve tutukluların serbest bırakılması talebiyle düzenlenen gösterilerin ardından, "toplumsal yapıyı bozmayı ve fitne çıkarmayı amaçlayan dış çağrılara kapılmamak" konusunda uyarıda bulundu.

Hükümete yakın kaynaklar, Şarku'l Avsat'a, "Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'nın Washington ziyaretinin olumlu sonuçlarının ardından ülke içindeki bazı grupların şüpheli faaliyetlerinin yoğunlaştığını" söyledi. "Bu gruplar, azınlıklar sorununu kendi gündemlerini ilerletmek için kullanarak Suriye'yi kaosa sürüklemekle ilgilenen tanınmış yabancı oluşumlarla bağlantılı. Ülkenin önümüzdeki günlerde DEAŞ hücrelerinin faaliyetlerine ve organize isyanlara tanık olması bekleniyor."

Alevi mezhebine mensup yüzlerce genç, başta "Yüksek Alevi İslam Konseyi" Başkanı Muvaffak Gazal olmak üzere din adamlarının çağrıları üzerine sokaklara döküldü.


Sudan Güvenlik ve Savunma Konseyi, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Trump'ın çabalarını ve barışa ulaşma arzularını övdü

Sudan Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan, başkent Hartum'da taraftarlarını selamlıyor, (Arşiv-AP)
Sudan Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan, başkent Hartum'da taraftarlarını selamlıyor, (Arşiv-AP)
TT

Sudan Güvenlik ve Savunma Konseyi, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Trump'ın çabalarını ve barışa ulaşma arzularını övdü

Sudan Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan, başkent Hartum'da taraftarlarını selamlıyor, (Arşiv-AP)
Sudan Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan, başkent Hartum'da taraftarlarını selamlıyor, (Arşiv-AP)

Sudan Güvenlik ve Savunma Konseyi, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve ABD Başkanı Donald Trump'a, Sudan'ın içişlerine gösterdikleri ilgi ve Sudan'ın birliği ile toprak bütünlüğünü koruyan bir barışa ulaşma arzularından dolayı teşekkürlerini iletti.

Egemenlik Konseyi Başkanı Abdülfettah el-Burhan başkanlığında düzenlenen toplantının ardından dün yapılan açıklamada, konseyin, ABD Başkanı'nın Arap ve Afrika İşleri Danışmanı Massad Boulos'un ülkedeki savaşı sona erdirme konusunda sunduğu belgeye yanıt vermekle ilgili yetkililere görev verdiği belirtildi.

Açıklamada, "Konsey, Sudan hükümetinin daha önce Birleşmiş Milletler ve ilgili taraflara sunduğu vizyona olan bağlılığını teyit etti. Konsey ayrıca, Sudan hükümetinin insani yardımların girişini kolaylaştırma, yolları açma, insani yardım çalışanlarını koruma, yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını sağlama ve sınır kapıları ile havaalanlarını açık tutma taahhüdünü de teyit etti" denildi.


Haşdi Şabi’nin Bağdat'ta ‘değerli araziler’ satın alması önlendi

Bağdat'ın bir bölümünün havadan görünümü (Sosyal medya)
Bağdat'ın bir bölümünün havadan görünümü (Sosyal medya)
TT

Haşdi Şabi’nin Bağdat'ta ‘değerli araziler’ satın alması önlendi

Bağdat'ın bir bölümünün havadan görünümü (Sosyal medya)
Bağdat'ın bir bölümünün havadan görünümü (Sosyal medya)

Irak’ta yetkililer, hükümet içindeki partiler arasında çıkan tartışmanın ardından Haşdi Şabi’nin (Halk Seferberlik Güçleri) Bağdat'ın merkezindeki el-Cadriye’de ‘değerli’ bir araziyi satın almasını engelledi.

Hükümetten bir kaynak dün yaptığı açıklamada, arazinin sahibi olan İmar ve İskan Bakanlığı'nın bu araziyi Haşdi Şabi’ye devrettiği iddialarını yalanladı. Arazinin Dicle Nehri kıyısında bir kamu parkı ve yeşil alan olduğunu vurgulayan kaynak, bakanlığın yasal ve mülkiyet verilerine dayanarak Haşdi Şabi’nin Bağdat Sekreterliği'ne ait 20 dönüm dahil olmak üzere 100 dönümlük araziyi kontrol altına alma girişimini durdurduğunu söyledi.

Bu bölge, Haşdi Şabi gruplarının ve Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin güvenlik merkezlerinin yanı sıra başkent Bağdat’ın en pahalı bölgelerinden birinde ticari ajansları barındırıyor. Haşdi Şabi, devletin sahip olduğu arazinin kendi mühendislik departmanına devredilmesinin tamamlandığını duyururken ‘vatandaşların medya aracılığıyla karara karşı çıkmaya çalıştığını’ belirtti.

Öte yandan, Bedir Örgütü'nün kazanan milletvekili adayı Muhanned el-Hazraci, Haşdi Şabi içinde hayali bir tugay kurduktan sonra ihraç edildi.

Hazraci hakkındaki şikayetlere göre onlarca gönüllü onu, ‘resmi bir Haşdi Şabi biriminde olduklarına inanan yaklaşık bin 500 genci işe aldığı hayali bir kampı yönetmekle ve ardından seçimlerde kendisine oy vermeleri için baskı uygulamakla’ suçladı.