Tom Holland Star Wars'a neden seçilemediğini anlattı: "Gülmekten kendimi alamadım"

Örümcek Adam 3'ün 2021'de vizyona girmesi planlanıyor (Reuters)
Örümcek Adam 3'ün 2021'de vizyona girmesi planlanıyor (Reuters)
TT

Tom Holland Star Wars'a neden seçilemediğini anlattı: "Gülmekten kendimi alamadım"

Örümcek Adam 3'ün 2021'de vizyona girmesi planlanıyor (Reuters)
Örümcek Adam 3'ün 2021'de vizyona girmesi planlanıyor (Reuters)

Marvel Sinematik Evreni'nde hayat verdiği Örümcek Adam'la adını bütün dünyaya duyuran ünlü oyuncu Tom Holland, Star Wars devam üçlemesindeki Finn (John Boyega) karakteri için seçmelere katıldığını açıkladı. Hollywood yıldızı, seçmelerde çok güldüğünü ve rolü alamadığını söyledi.
Screen Rant'in aktardığına göre, Holland'a film ve sahne sanatları dergisi Backstage'le röportajında katıldığı ve çok kötü giden seçmelerden örnek verip veremeyeceği soruldu. "Kötü giden epeyce seçme var. Daha önce yanlış seçmelerde yanlış satırları okuduğum anlar oldu" diyen 24 yaşındaki oyuncu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Star Wars seçmelerimi hatırlıyorum… Sahneyi drone rolü yapan bir hanımefendiyle canlandırdığımı hatırlıyorum. Ben 'Gemiye geri dönmeliyiz' dedim. O 'Biip, buup, buuğ, biip, buup' dedi. Gülmekten kendimi alamadım. Bunu çok komik buldum. Ve gerçekten çok kötü hissettim çünkü kadın ikna edici bir android ya da drone ya da her ne diyorlarsa onu olmak için gerçekten çok uğraşıyordu. Evet belli ki rolü alamadım."
Star Wars üçlemesinin yönetmeni J. J. Abrams, oyuncu kadrosunda kasten pek bilinmeyen isimlere yer vermişti. Bunun sebebiyse izleyicilerin oyuncularla Star Wars'tan önce çok fazla ilişkiye sahip olmasını istememesiydi. 7 aylık bir sürecin arrdından Finn rolüne Britanyalı oyuncu John Boyega seçilmişti.
 
Independent Türkçe, Screen Rant



Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD Yüksek Mahkemesi'nin, Trump yönetiminin Biden dönemindeki insani şartlı tahliye programını sonlandırmasına izin veren kararı onaylamasının ardından İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) bu hafta Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan binlerce göçmene sınır dışı bildirimleri dağıtmaya başladı.

CNN'nin incelediği bildirimlerde, göçmenlere gönüllü olarak ayrılmamaları halinde, "kişisel düzenlemelerini yapıp ülkesine sorunsuz şekilde dönme fırsatı tanınmaksızın" gözaltı ve sınır dışı edilme gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilecekleri uyarısında bulunuldu.

Biden yönetiminin başlattığı insani şartlı tahliye programı, koşulları sağlayan göçmenlere iki yıllık kalış izniyle Birleşik Devletler'e giriş izni veriyordu. Program kapsamında, söz konusu 4 ülkenin yaklaşık 530 bin yurttaşına ABD’ye giriş izni verilmişti.

Trump yönetimi, "yeterince incelemeden geçirilmemiş" göçmenlerin ülkeye girişine izin verdiği gerekçesiyle programı eleştirmişti. Ancak program zaten başvuru sahiplerinin geçmişlerinin incelenmesini ve kamuya yük olmamaları için bir mali sponsor bulmalarını şart koşuyor.

Görsel kaldırıldı.
Sığınma talebinde bulunan bir göçmen, Trump'ın göreve başlamasının ardından CBP One uygulamasında randevusunun iptal edildiğini gösteriyor (AP)

Yüksek Mahkeme, yönetimin programı durdurma yönündeki acil talebini geçen ay kabul ederek DHS'in program kapsamında ABD'de yaşayanlara sağlanan güvenceleri kaldırmaya başlamasının önünü açtı.

DHS çarşamba günü yayımladığı açıklamada programa kayıtlı kişilerin çalışma izinlerini iptal edeceğini doğrulamıştı.

DHS Halkla İlişkiler Bakan Yardımcısı Tricia McLaughlin yaptığı açıklamada, "Biden yönetimi Amerika'ya yalan söyledi" demişti. 

Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan gelen, yeterince denetlenmemiş yarım milyondan fazla yabancının ve bunların yakın aile üyelerinin bu feci şartlı tahliye programları aracılığıyla ABD'ye girmesine izin verdiler; onlara Amerikan işlerinde rekabet etme ve Amerikalı işçilerin ücretlerini düşürme fırsatı verdiler; tespit edilen sahteciliğe rağmen, kariyer memurlarına bu programları sürdürmeleri yönünde baskı yaptılar ve ardından ortaya çıkan kaos ve suçlardan Kongre'deki Cumhuriyetçileri sorumlu tuttular.

Biden yönetimi bu programı, sığınma başvurularında sıkça adı geçen ülkelerden gelen göçmenlere yasal ve kontrollü bir yol sunarak güney sınırındaki baskıyı hafifletme yönünde bir strateji olarak tanıtmıştı. 

Programın kaldırılmasıyla birlikte göçmen hakları savunucuları ve hukuk uzmanları, sınır dışı edilme riskiyle karşılaşanlarla ilgili bir dizi hukuki mücadele ve insani endişe dalgasına hazırlanıyor.

Bu gelişme, göçmenlikle ilgili gerginliğin tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı bir dönemde yaşanıyor.

Geçen hafta sonu Los Angeles'ta, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) operasyonlarına karşı protestolar patlak vermiş ve Trump asker göndererek yanıt vermişti.

Bunun yanı sıra ülke çapında ICE karşıtı gösteriler başladı ve cumartesi günü için daha fazlası planlanıyor.

Independent Türkçe