WHO: İdlib’e ilk aşı sevkiyatı mart ayında ulaşacak

WHO: İdlib’e ilk aşı sevkiyatı mart ayında ulaşacak
TT

WHO: İdlib’e ilk aşı sevkiyatı mart ayında ulaşacak

WHO: İdlib’e ilk aşı sevkiyatı mart ayında ulaşacak

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından dün yapılan açıklamaya göre yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşıları, Suriye’nin kuzeybatısında savaşan grupların kontrolü altındaki bölgelere gelecek ay ulaşacak. WHO Sözcüsü, AFP’ye yaptığı açıklamada, “aşıların yüzde 35 ila yüzde 40’ının yılın ilk yarısında sağlanacağını, yüzde 60 ila 65’inin de yılın ikinci yarısında gönderileceğini” söyledi. WHO’ya göre İdlib bölgesi ve çevresinin “toplam nüfusunun yaklaşık yüzde 4’üne yetecek” şekilde toplam 336 bin doz aşı sağlanması planlanıyor.
3 milyon kişinin Heyetu Tahriru’ş Şam (Eski adı Nusra) ve diğer grupların kontrolü altında yaşadığı İdlib ve çevresindeki yerel yönetimler COVAX programından aşı talebinde bulundular. İdlib Sağlık Müdürlüğü Medya Ofisi Müdürü Emad Zahran, AFP’ye verdiği demeçte önümüzdeki ay gelecek ilk partinin 120 bin AstraZeneca aşısı içerdiğini ve virüse karşı en savunmasız gruplara, yani sağlık çalışanlarına, kronik hastalıkları olanlara ve yaşlılara tahsis edileceğini açıkladı.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Küresel Aşı İttifakı (GAVI) tarafından oluşturulan COVAX platformu, özellikle Suriye gibi çatışmaların veya bölünmelerin yaşandığı ülkelerde, ulusal planlarının kapsamına girmeyenler için insani yardımlar tahsis ediyor. Temiz su ve kanalizasyon ağları gibi ana hizmetlerden yoksun yüzlerce kampın yayıldığı, çatışmacı grupların kontrolü altındaki İdlib ve çevresindeki bölgelerde 21 binden fazla koronavirüs vakası ve 408 ölüm kaydedildi.
Şam’ın kontrolü altındaki bölgelerde 13 bin 230 vaka tespit edilirken virüs sebebilye bin kişi yaşamını yitirdi. Ülkenin kuzeydoğusundaki Kürt Özerk Yönetimi’nde yaklaşık 8 bin 600 vaka kayda geçerken  313 kişi öldü. Ancak doktorlar ve sivil toplum kuruluşları, sınırlı test imkanları ve şüpheli raporlar nedeniyle Suriye’deki gerçek verilerin çok daha yüksek olabileceğini belirtiyorlar.
Suriye hükümeti geçen ay WHO aracılığıyla COVAX girişimine katılmak için bir anlaşma imzaladı. Suriye’nin Moskova Büyükelçiliği pazartesi günü yaptığı açıklamada, Suriye’de Kovid-19’a karşı Rus Sputnik-V aşısının kullanımına izin verildiğini duyurdu. Aşıların Şam’a ne zaman ulaşacağına ilişkin ise herhangi bir açıklama yapılmadı.
Sağlık yetkilisi Dr. Civan Mustafa’nın aktardığına göre Kürt Özerk Yönetimi “Dünya Sağlık Örgütü ile koronavirüs aşılarının alınması için görüşmeler” gerçekleştiriyor. Ancak henüz bir anlaşmaya varılmadı. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) bu ayın başında, hükümetin kontrolü dışındaki alanlar da dahil olmak üzere Suriye genelinde daha geniş ve daha adil bir aşı dağıtımını sağlamak için uluslararası yardım kuruluşlarının desteklenmesi ihtiyacını vurgulamıştı. HRW Suriye araştırmacısı Sara el-Kayyali hazırlanan bir raporda “Suriye'ye tedarik edeilen aşıların ülkenin neresinde olduklarına bakılmaksızın en savunmasız gruplara ulaşmasını sağlamak için herkes elinden geleni yapmalı” dedi. Kayyali, Suriye hükümeti’nin “sağlık hizmetlerini bir silah olarak kullanmaktan asla çekinmediğini” belirttiği açıklamasında hükümetin “aynı oyunları aşı konusunda da oynamasının, salgının yayılmasını kontrol altına almaya yönelik küresel çabayı baltaladığı” konusunda uyarıda bulundu.



Şarku’l Avsat’a konuşan Filistinli kaynak: Hamas 60 günlük ateşkes önerisinde 3 değişiklik talep etti

İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği hava saldırısının ardından küçük bir çocuğu kucağında taşıyan bir adam (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği hava saldırısının ardından küçük bir çocuğu kucağında taşıyan bir adam (AFP)
TT

Şarku’l Avsat’a konuşan Filistinli kaynak: Hamas 60 günlük ateşkes önerisinde 3 değişiklik talep etti

İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği hava saldırısının ardından küçük bir çocuğu kucağında taşıyan bir adam (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği hava saldırısının ardından küçük bir çocuğu kucağında taşıyan bir adam (AFP)

Hamas Hareketi’nin 60 günlük ateşkes önerisini kabul etmesi ve dolaylı müzakerelere hazır olduğunu duyurmasıyla Gazze Şeridi'ndeki ateşkes görüşmeleri yeni bir aşamaya girdi. Öte yandan İsrail'in, şimdiye kadar Gazze Şeridi'nin yüzde 65'ini kontrol altına aldığı bölgelerden çekilme konusunda engeller çıkaracağına dair bazı endişeler hakim.

Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, ABD’nin Gazze’deki savaş konusunda gösterdiği gayret ve krizin iki tarafının da olumlu tepkisinin ‘olası engelleri aşabileceğini, bunların en önemlilerinin ise geri çekilme ve savaşın sona erdirilmesine dair garantiler olduğunu’ düşünüyor. Uzmanlar, ateşkes anlaşmasının yakında, belki de Başbakan Binyamin Netanyahu'nun pazartesi günü Beyaz Saray'ı ziyaret edip Başkan Donald Trump ile görüşmesinden sonra veya kısa bir süre sonra sonuçlanacağını tahmin ediyorlar.

AlQahera News haber kanalının cuma akşamı kimliğini açıklamadığı Mısırlı kaynaklardan aktardığı bilgilere göre Mısır, tüm taraflar arasında mutabakat sağlayacak nihai bir formüle ulaşmak için çeşitli taraflarla yoğun temaslara başlarken taraflar arasında dolaylı müzakereler yeniden başladı. Hamas arabuluculara son tekliflerine cevabını iletti ve cevabında, kabul edilmesi halinde 60 günlük ateşkes sağlanması için dolaylı müzakerelere kapıyı aralayacağını belirtti.

Müzakerelerin gidişatını yakından takip eden Filistinli bir kaynak, dün Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Hamas'ın öneriyi kabul ettiğini, ancak bazı değişiklikler talep ettiğini söyledi. Bu değişikliklerin başında savaşın sona erdirilmesi, insani yardımların Gazze Şeridi’ne girişiyle ilgili mekanizmanın yeniden düzenlenmesi ve İsrail'in 2 Mart öncesindeki mevzilerine geri çekilmesi geldiğini söyleyen kaynağa göre bu değişikliklerin sebebi ocak ayında varılan ateşkes anlaşmanın çökmesinin ardından İsrail’in daha fazla bölgeye genişlemesi. Kaynak, yeni müzakerelerin Doha ve Kahire arasında yapılacağını, çünkü iki ülke arasında anlaşma maddelerinin uygulanmasına ilişkin ortak dosyalar olduğunu belirtti.

cdfgrtyu
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği hava saldırılarında öldürülen Filistinliler (AFP)

Hamas tarafından cuma günü yapılan açıklamada, arabuluculara öneriye ilişkin ‘olumlu’ yanıt verildiği ifade edildi. Önerinin içeriğine değinilmeyen açıklamada, ‘önerinin uygulama mekanizması hakkında müzakerelere derhal başlamaya ciddiyetle hazır olduğu’ vurgulandı.

İsrail gazetesi Hayom, müzakerelerin devam etmesindeki en büyük zorluğun İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden çekilme haritası olacağını bildirdi. Hamas tam çekilme talep ederken, İsrail ‘Morag Koridoru’ adı verilen hattı ve onun güneyindeki tüm bölgeleri elinde tutmak istiyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee cuma günü X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, ordunun Gazze Şeridi’nin yaklaşık yüzde 65'ini operasyonel olarak kontrol altına aldığını söyledi.

İsrail Yayın Kurumu’nun kaynaklardan aktardığına göre ‘Hamas’ın yanıtında önerilen değişikliklerin İsrail karar vericileri için bir zorluk oluşturacağı’ düşünülüyor. İsrail hükümeti Bakanlar Kurulu, anlaşmayı görüşmek üzere cumartesi akşamı toplanacağını açıkladı.

İsrail ve Filistin meselelerinde uzman olan siyaset bilimi profesörü Dr. Tarık Fehmi, İsraillilerin geri çekilme konusunda biraz oyalanacağını, ancak Hamas'ın anlaşmaya varmaya yönelik esnek tutumunu göz önünde bulunduracağını, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmeden önce bir miktar uzlaşma göstermeye mecbur kalacağını ve savaşan tarafların ABD Başkanı’nı kazanmak ve ona olumlu mesajlar vermek için çaba göstereceğini tahmin ediyor.

Her iki tarafın da çekinceleri nedeniyle Kahire ve Doha'da düzenlenen müzakerelerde tam çekilme konusunun gündeme gelmeyeceğini düşünen Dr. Fehmi’ye göre buna karşın İsrail güçlerinin yeniden konuşlandırılması ve nüfuslu bölgelerin dışına ve bazı koridorlardan çekilmesi söz konusu olabilir.

Ana çekilme noktalarının mevcut müzakereleri engellemesini beklemeyen Dr. Fehmi, savaşan tarafların önerilen çerçeve anlaşmasına onay verdiğini ve ayrıntıların taktiksel noktalar içerdiğini, gerçek anlamda radikal olmadığını, özellikle de Hamas'ın insani yardımların girişini öncelikli gördüğünü ve ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF) dışında uluslararası kuruluşların da insani yardım çalışmalarına dahil edilmesi için baskı yapacağını belirtti.

frgtyhu7
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye’ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Filistinli siyasi analist Dr. Eymen er-Rakab, anlaşmanın şu anki en önemli engelinin Hamas'ın işgalcilerin 2 Mart öncesindeki durumuna geri dönmesini talep etmesi olduğunu düşünüyor. İsrail, bu konudaki anlaşmayı kabul ederse, özellikle de Gazze Şeridi'nin yaklaşık yüzde 20'sini oluşturan Refah'ta kalma niyetinde olduğu için, büyük bir taviz vermiş olacak. Nihai durum ve tam çekilme konusundaki tartışmaların, yaklaşan ateşkes dönemine ertelenmesi bekleniyor. Bu ateşkes, ilerleyen aşamalarda İsrail'in uluslararası ve Arap güçlerinin varlığı karşılığında tam çekilmeyi kabul etmesini içerebilir.

İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth, kimliği açıklanmayan İsrailli yetkililere dayandırdığı haberinde Trump'ın Netanyahu ile görüşmesi sırasında Gazze'de ateşkes anlaşması yapıldığını açıklayabileceğini yazdı.

ABD Başkanı Trump, geçtiğimiz cuma günü, Hamas'ın Gazze'deki ateşkes önerisine ‘olumlu’ yanıt vermesinin ‘iyi’ olduğunu söyledi. Başkanlık uçağı Air Force One’da gazetecilere açıklamalarda bulunan Trump, Gazze konusunda ‘birkaç gün içinde’ bir anlaşma sağlanabileceğini belirtti.

ABD merkezli televizyon ağı CNN’nin cuma günü aktardığına göre İsrailli 10 rehine canlı olarak, 18 rehine ise ölü olarak tam zamanında serbest bırakılacak ve herhangi bir tören veya kutlama yapılmayacak. Ateşkesin yürürlüğe girmesiyle birlikte Gazze'ye insani yardım akışı hemen başlayacak.

Dr. Fehmi’ye göre Beyaz Saray’a gitmek isteyen Netanyahu, Trump’ı ziyaret etmeden önce ateşkes anlaşmasının ilan edilmesini engelleyen ve formalitede kalan tüm anlaşmazlıkları, tüm sorunları ve önemli fikir ayrılıklarını bir kenara bırakarak siyasi çıkarlarına, İran dosyasına ve yeni Ortadoğu düzenlemelerine odaklanıyor.

Dr. Rakab ise önümüzdeki günlerde özellikle Netanyahu’nun Beyaz Saray ziyareti sırasında, 60 günlük ateşkesin yakında yürürlüğe girmesinden sonra ABD'nin savaşı kesin olarak durdurma arzusunun gerçek olup olmadığının daha net bir şekilde anlaşılacağına dikkati çekti.