İran, Suriye’deki nüfuzunu derinleştirmek için Şam’ın güneyinde ‘eğlence kompleksi’ inşa etti

Şam’da İran bayrağı ve Hizbullah flamaları kaldıran insanlar (2020 -Getty Images)
Şam’da İran bayrağı ve Hizbullah flamaları kaldıran insanlar (2020 -Getty Images)
TT

İran, Suriye’deki nüfuzunu derinleştirmek için Şam’ın güneyinde ‘eğlence kompleksi’ inşa etti

Şam’da İran bayrağı ve Hizbullah flamaları kaldıran insanlar (2020 -Getty Images)
Şam’da İran bayrağı ve Hizbullah flamaları kaldıran insanlar (2020 -Getty Images)

İran, Suriye’deki nüfuz ve kontrolünü pekiştirecek projeleri kapsamında, Şam’ın güneydoğu kırsalında ve Rusya’nın nüfuz bölgesinin bitişiğinde dev bir “kültür-spor-eğlence kompleksi” inşa etti. Bölge sakinleri bu adımı, İran’ın, Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta olduğu gibi Suriye’de de “Güney Banliyösü” kurma girişimlerini engelleyen Rusya’ya meydan okuma şeklinde değerlendirdi.
Babila’ya bağlı Huceyre beldesinde inşa edilen ve “Şehit Albay Heysem Süleyman” adı verilen kompleks, başkentin 8 kilometre uzaklığındaki güneydoğu kırsalında bulunan ve İranlı milislerin ana kalesi olarak bilinen Seyyide Zeyneb bölgesinin kuzeyine 1 kilometre mesafede yer alıyor. Kompleks, temel hizmetlerden yoksun olan beldedeki meskun bölgenin büyük bir bölümünü kapsıyor. Savaş nedeniyle evlerini terk eden belde sakinlerinden çok azı geri dönmüş durumda. Kompleksteki çalışmalar neredeyse tamamlandı ve açılışın gerçekleşmesi için son rötuşlar yapılıyor.
Kompleksin çevresini kuşatan yüksek duvarların üzerinde bazı İranlı milislerin flamaları ve Suriye bayrağı dalgalanıyor. Girişe birkaç metre uzaklıkta inşa edilen büyük odanın içerisindeki mermer levhanın üzerinde çeşitli yazılar görünürken, odanın üzerine Suriye rejim lideri Beşşar Esed, İran dini lideri Ali Hamaney ve 2020’nin başlarında Bağdat’ta ABD’nin hava saldırısında öldürülen İranlı Komutan Kasım Süleymani’nin yan yana durduğu büyük bir fotoğraf konulmuş.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre, Suriye hükümetinin bölgeyi geri almasının ardından yapımına başlanan kompleksin projesini, özellikle Suriye hükümetinin geri aldığı bölgelerde hizmet, kalkınma ve insani projeleri hayata geçirme kılıfı altında 2015’ten bu yana Suriye’de faaliyet gösteren İran merkezli “Cihad El Bina Vakfı”nın şubesi üstlendi.
Ana kapıdan bakıldığında kompleksin içerisinde büyük bir yeşil alan, parklar, futbol sahaları, çocuklara özel alanlar ve birkaç büyük tesis görülüyor.
Suriye hükümetinin kontrol ettiği bölgelerde yaşayan halkın ekmek, buğday, temel gıda maddeleri, elektrik ve yakıt tedariki noktasında sıkıntı çektiği bir ortamda, kompleksin genel görüntüsü projeye yüklü miktarlarda para harcandığını gösteriyor.
Kompleksin, Huceyre’nin kuzeybatısına ve Rusya’nın nüfuz bölgesi olarak nitelendirilen Babila’nın idari sınırlarıyla doğrudan temas noktasına inşa edilmesi dikkat çekti. Bu durumu Şarku’l Avsat’a değerlendiren Babila sakinleri, bunun Rusya’ya bir meydan okuma anlamına geldiğini ifade ediyorlar. Şam’ın güney kırsalında birçok belde ve köy bulunuyor. Bunların en önemli ve en büyüğü ise Babila kasabası ile Yelda ve Beyt Sahm köyleridir. Bunların tümü idari açıdan Şam Kırsalı kentine bağlı. Şam Kırsalı’nın kuzeyinde Yermuk Filistin Mülteci Kampı ve Et-Tedamun Mahallesi, kuzeydoğusunda Seyyidi Mikdad ve El Kazzaz mahalleleri, güneyinde Seyyide Zeyneb bölgesi, doğusunda Şam’ın Doğu Guta kırsalı ve batısında Hacer’ul Esved kasabası bulunuyor.
Suriye hükümeti 2018’in yazında Rusya’nın gözetiminde ‘uzlaşı’ anlaşması yaptı. Anlaşmayı reddeden muhalif savaşçılar ve aileleri Suriye’nin kuzeyine tehcir edilmişti. Rejim, Huceyre’de kontrolü ele geçirmesinin ardından Yelda’nın kuzeyi ile Şam kentinin idari sınırı arasında Et-Tedamun Mahallesi üzerinden doğrudan bir temas kurdu. Bu mahallenin kuzey kısmı daha öncesinde hükümetin kontrolündeydi. Babila toprakları aynı şekilde hükümetin kontrolünde olan Şam’ın El-Kazzaz Mahallesi ile birlikte kuzey cephesini oluştururken, güney cephesini ise İranlı milislerin Suriye’deki ana kalesi olarak bilinen Seyyide Zeyneb bölgesi oluşturdu. Uzlaşı anlaşmasının ardından Rus askeri polisler Yelda’da büyük bir merkez kurarak, araçlarla Yelda, Babila ve Beyt Sahm’ın çeşitli mahallelerinde neredeyse günlük devriyeler yürüttü. Bu arada Huceyre ise İran’ın nüfuz bölgesine dönüştü.
Suriye makamları, başkente 4 kilometre uzaklıkta bulunan Babila’ya ulaşım için iki yol açtı. Birinci yol, Ez-Zahire bölgesinin 1 kilometre doğusunda yer alan Güney Viyadüğü’ne bakan Al Kazzaz Mahallesi’nden açılırken, ikinci yol Beyt Sahm ve Akraba köyleri üzerinden Uluslararası Şam Havaalanı yolundan açılıyor. Babila’dan Seyyide Zeyneb’e giden yol sivillere kapalı. Zira Suriye güvenlik güçleri, Seyyide Zeyneb’e 1 kilometre kala Huceyre’nin girişine kontrol noktaları kurmuş durumda. Dolayısıyla Seyyide Zeyneb’e gidebilmek için Uluslararası Şam Havaalanı yolunun takip edilerek, Suveyda kentine giden El-Ukda bölgesine girmek gerekiyor. Babila, Yelda ve Beyt Sahm sakinlerinin çoğu daha önce Babila-Seyyide Zeyneb yolunun kapalı kalmaya devam etmesinin Rusya ve İran arasında Suriye’de nüfuz çatışmasına sebep olabileceğine dikkat çekmişlerdi. Nitekim İran Suriye’deki nüfuzunu genişletmek amacıyla Şam’ın güney kırsalında Seyyide Zeyneb’ yakın bölgelerde etkisini artırmaya ve tıpkı Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta yaptığı gibi Suriye’de de bir “Güney Banliyösü” kurmaya çalışıyor. Buna karşılık Rusya ise tüm gücüyle İran’ın bu hedefinin gerçekleşmemesi için çabalıyor. Rusya bu bağlamda Şam’ın güney kırsalında ve köylerinde bir dizi anlaşmaya garantörlük yaparken, Yelda’da kurduğu merkezdeki askeri polisleri aracılığıyla anlaşmaların uygulanıp uygulanmadığını takip ediyor. Dolaysıyla bu hamleler göz önüne alındığında Babila-Seyyide Zeyneb yolunun bir süre daha kapalı kalması bekleniyor.
Şam Ağı’nın yerel medya kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Suriye hükümetinin İran ile yaptığı anlaşma uyarınca, Deyrizor kentinde birçoğu parklardan oluşan bazı bölgelerin işletmesi 100 yıllığına İran’a devredildi. Bu haberin ardından, Deyrizor’da yer alan Huveyce Sakr bölgesindeki Keramiş Parkı’ndaki sözde “İran Kültür Merkezi’nde” geçtiğimiz günlerde birtakım kutlamalar yapıldı.
Deyrizor’da konuşlu İranlı milisler geçen haftalarda, ‘eğlence’ adı altında okullardaki öğrencilere yönelik gezi turu düzenledi. İranlı milislerin bu hamlesi, nüfuz bölgelerinde düşüncelerini ve ideolojilerini yayma politikasının bir parçası olarak değerlendirildi.
İran, Şam ve kırsalının yanı sıra Halep ve Deyrizor’da artık kontrolü altına aldığı bölgelerde nüfuzunu dayatmayı hedefleyen faaliyetlerini sürdürüyor.



Lübnan ordusunu desteklemek için "Paris toplantısında" üç öncelik belirlendi

Ordu Komutanı General Rudolph Heykel, pazartesi günü güneyde silahsızlanma planının ilk aşamasının uygulanmasını gözden geçirmek üzere yaptığı ziyarette büyükelçiler, diplomatlar ve askeri ataşelerle bir araya geldi (Yönlendirme Müdürlüğü)
Ordu Komutanı General Rudolph Heykel, pazartesi günü güneyde silahsızlanma planının ilk aşamasının uygulanmasını gözden geçirmek üzere yaptığı ziyarette büyükelçiler, diplomatlar ve askeri ataşelerle bir araya geldi (Yönlendirme Müdürlüğü)
TT

Lübnan ordusunu desteklemek için "Paris toplantısında" üç öncelik belirlendi

Ordu Komutanı General Rudolph Heykel, pazartesi günü güneyde silahsızlanma planının ilk aşamasının uygulanmasını gözden geçirmek üzere yaptığı ziyarette büyükelçiler, diplomatlar ve askeri ataşelerle bir araya geldi (Yönlendirme Müdürlüğü)
Ordu Komutanı General Rudolph Heykel, pazartesi günü güneyde silahsızlanma planının ilk aşamasının uygulanmasını gözden geçirmek üzere yaptığı ziyarette büyükelçiler, diplomatlar ve askeri ataşelerle bir araya geldi (Yönlendirme Müdürlüğü)

İsrail'in Lübnan ile ateşkes anlaşmasını bozabilecek bir gerilime yol açabileceği endişeleri arasında, Lübnan ordusuna destek yollarını görüşmek ve Hizbullah'ı silahsızlandırma çabalarını gözden geçirmek üzere bugün Paris'te Fransa, Suudi Arabistan, Amerika Birleşik Devletleri ve Lübnan temsilcilerinin katılımıyla dörtlü bir toplantı düzenleniyor.

Fransız kaynakları, İsrail'in savaşa geri dönme yönündeki tekrarlanan ve aleni tehditleri göz önüne alındığında, Paris'in Lübnan üzerinde ciddi bir tehlike hissettiğini belirtiyor.

Paris'teki bilgili kaynaklar, bugün yapılacak toplantının üç ana öncelik çerçevesinde gerçekleştiğini söylüyor; bunlardan ilki, İsrail ve Lübnan arasındaki düşmanlıkların sona ermesini izlemekle görevli mekanizmanın gözden geçirilmesi ve geliştirilmesinin değerlendirilmesidir.

Lübnan'da İsrail'in gerilimi tırmandırmasını engellemek, toplantının ikinci önceliği olacak. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre toplantıya Lübnan Ordu Komutanı General Rudolph Heykel de katılacak ve silahların devletin elinde kalmasını sağlamaya yönelik Lübnan çabalarına dair bir genel bakış sunacak.

Üçüncü öncelik, ABD elçisi Morgan Ortagus'un ülkesinin Lübnan'daki planlarıyla ilgili olarak ne söyleyeceği ile ilgilidir.


Sadr, Irak’ta iki ilde askeri kanadını dondurdu

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Sadr, Irak’ta iki ilde askeri kanadını dondurdu

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Irak’ta Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr, Salı günü yaptığı açıklamada, hareketin askeri kanadı olarak bilinen “Seraya es-Selam”ın Basra ve Vasıt (Kût) vilayetlerinde faaliyetlerinin dondurulmasına karar verdiğini duyurdu. Açıklama, hareket mensuplarının bir kamu görevlisini darp ettiği görüntülerin sosyal medyada yayılmasının ardından geldi.

Irak makamları zaman zaman, belediye mevzuatına aykırı biçimde inşa edilen yapıları yıkım kararıyla kaldırıyor. Yerel halk arasında “tecevüz” olarak bilinen bu kaçak yapılar sorunu, çoğu zaman siyasi ve toplumsal gerilimlere neden oluyor.

Son olarak, sosyal medyada paylaşılan videoda Sadr Hareketi’ne bağlı kişiler olduğu belirtilen bir grup, Basra’nın merkezinde kaçak yapıların yıkımından sorumlu Makal Belediyesi Müdürü Esir el-Ubeydi’yi darbediyor. Görüntülerde, Ubeydi’nin, hareket mensuplarına ait olduğu öne sürülen kaçak bir evi yıktığı için hedef alındığı belirtiliyor. Video ülkede geniş yankı uyandırdı ve tepkiye yol açtı.

Basra’daki kaynaklara göre, yıkılan ev Sadr Hareketi’ne bağlı din adamı Şeyh Kusay el-Esedi’ye ait. El-Esedi’nin dinî eğitim gören, cuma imamı ve Seraya es-Selam’da görevli bir isim olduğu aktarılıyor. Ev, kentin en değerli bölgelerinden birinde izinsiz olarak kullanılıyordu.

Sadr’a yakınlığıyla bilinen ve X platformunda açıklama yapan “Salih Muhammed el-Iraki” isimli hesap, Seraya es-Selam’ın Basra ve Vasıt’ta altı ay süreyle “dondurulması ve tüm merkezlerin kapatılması” talimatını duyurdu. Açıklamada, kararın, “Seraya es-Selam’ın adını kirleten ihlallerin ve hakaretlerin önüne geçmek amacıyla” alındığı belirtildi.

Iraki mesajında, söz konusu davranışların “harekete karşı dış çevreler tarafından kasıtlı olarak yapılmış olabileceğini” öne sürerek “Seraya es-Selam’ın itibarı benim için varlıklarından daha önemlidir” ifadelerini kullandı.

Seraya es-Selam mensupları, 2014’ten bu yana özellikle Samarra kentinde yoğun şekilde konuşlanmış durumda. Kentte, 2006’da El Kaide tarafından bombalanan İmam Ali el-Hadi ve İmam Hasan el-Askeri türbeleri bulunuyor ve saldırının ardından bölgede mezhepsel çatışmalar patlak vermişti.

Örgütün ayrıca Bağdat ve Şii nüfusun çoğunlukta olduğu orta ve güney vilayetlerinde yaygın merkezleri bulunuyor. Hareket mensupları geçmişte de sosyal medyada Sadr’a yönelik sert eleştiriler yapan kişilere saldırmakla gündeme gelmişti.

sdvfg
Irak'ın güneyindeki Basra kentinde bulunan Şatt el-Arab sahil şeridinin önünden araçlar geçiyor (AFP)

Sadr hareketi, son hükümette ve parlamentoda temsil gücünü kaybetmiş olsa da, Seraya es-Selam ve hareket tabanı pek çok bölgede hâlâ ciddi nüfuza sahip.

Basra Valisi Esad el-İydani, saldırı sonrasında Sadr ile iletişime geçtiğini açıklayarak, “Sadr bu ihlali reddetti ve sorumluların cezalandırılacağını söyledi” dedi.

‘Mutsuz bir durumdayım’

Saldırıya uğrayan belediye yetkilisi Esir el-Ubeydi, yaşananları “mutsuz ve trajik bir durum” olarak tanımladı. Basra valisine gönderdiği ses kaydında, “Bu muameleyi hak edecek ne yaptığımı bilmiyorum” ifadelerini kullanarak korunma talep etti.

Ubeydi, görevini güvenlik güçleri ve yıkım ekipleri eşliğinde yürüttüğünü belirterek, evinin iki gündür akrabaları tarafından korunmak zorunda kaldığını anlattı. Yaptığı açıklamada, “Dört gündür uyuyamıyorum. Şikâyet için karakola gittiğimde bile hareket mensupları benden önce oradaydı” dedi.

Basra’da kaçak yapıların sayısına ilişkin net veri bulunmasa da, kentte nüfus artışı ve çarpık kentleşme nedeniyle sorun giderek büyüyor. Yerel yönetim son dönemde çok sayıda kaçak yapıyı yıktı ancak bu operasyonlar çoğu zaman bölgede gerginliklere yol açıyor.


Gazze’de hava koşullarına bağlı olumsuzluklar nedeniyle 4’ü çocuk 17 Filistinli hayatını kaybetti

32 yaşındaki Rafet Alvan (sağda) ve ailesi, Gazze şehrinde soğuk bir sabah, sahilde kurulan geçici mülteci kampında çadırlarının önünde dururken, giysileri plastik bir örtü üzerinde kurumaya bırakılmış durumda. (AP)
32 yaşındaki Rafet Alvan (sağda) ve ailesi, Gazze şehrinde soğuk bir sabah, sahilde kurulan geçici mülteci kampında çadırlarının önünde dururken, giysileri plastik bir örtü üzerinde kurumaya bırakılmış durumda. (AP)
TT

Gazze’de hava koşullarına bağlı olumsuzluklar nedeniyle 4’ü çocuk 17 Filistinli hayatını kaybetti

32 yaşındaki Rafet Alvan (sağda) ve ailesi, Gazze şehrinde soğuk bir sabah, sahilde kurulan geçici mülteci kampında çadırlarının önünde dururken, giysileri plastik bir örtü üzerinde kurumaya bırakılmış durumda. (AP)
32 yaşındaki Rafet Alvan (sağda) ve ailesi, Gazze şehrinde soğuk bir sabah, sahilde kurulan geçici mülteci kampında çadırlarının önünde dururken, giysileri plastik bir örtü üzerinde kurumaya bırakılmış durumda. (AP)

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, bölgede etkili olan şiddetli yağışların başlamasından bu yana 17’den fazla binanın tamamen çöktüğünü açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın Filistin Safa Haber Ajansı’ndan aktardığına göre Basal, hava koşullarına bağlı olumsuzluklar nedeniyle 4’ü çocuk olmak üzere 17 kişinin aşırı soğuktan hayatını kaybettiğini, diğer can kayıplarının ise bina çökmeleri sonucu meydana geldiğini belirtti.

erf
Gazze şehrinde yağmurlu bir günün ardından su basmış bir çadırda ağlayan yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Basal, 90’dan fazla konut binasında tehlikeli düzeyde kısmi çökmeler yaşandığını, bunun da binlerce kişinin hayatı için doğrudan tehdit oluşturduğunu söyledi. Basal ayrıca, Gazze Şeridi’ndeki barınma merkezlerinin yaklaşık yüzde 90’ının, sel suları ve yağmur nedeniyle tamamen sular altında kaldığını ifade etti.

Tüm bölgelerde vatandaşlara ait çadırların zarar gördüğünü ve su bastığını kaydeden Basal, bunun binlerce ailenin geçici barınaklarını kaybetmesine yol açtığını; giysi, yatak, döşek ve battaniyelerin zarar görerek halkın insani sıkıntılarını daha da artırdığını vurguladı.

sd
Gazze şehrindeki sahilde kurulan geçici mülteci kampında, annesi çamaşır yıkarken, bir Filistinli çocuk annesinin yanında duruyor. (AP)

Basal, alçak basınç sistemlerinin başlamasından bu yana sivil savunma ekiplerinin vatandaşlardan 5 binden fazla yardım ve imdat çağrısı aldığını aktardı.

sdv
Yoğun yağışlar nedeniyle Gazze'nin merkezindeki ez-Zevayide mahallesinde kısmen suya batmış bir araba (AP)

Uluslararası topluma bir kez daha acil çağrıda bulunan Basal, vatandaşlara yardım ulaştırılması ve acil insani ihtiyaçların karşılanması için derhal harekete geçilmesi gerektiğini söyledi. Çadırların yetersiz kaldığını belirten Basal, ilgili kurum ve uluslararası kuruluşlardan çadır gönderilmemesini talep ederek, derhal ve acil şekilde yeniden imar sürecinin başlatılması, insan onurunu koruyan ve hayatı güvence altına alan kalıcı ve güvenli konutların sağlanması çağrısında bulundu.