Mars'ın atmosferini nasıl kaybettiği simülasyonlarla gösterildi

Güneş'in üst atmosferinden yayılan plazma dalgalarına Güneş rüzgarı deniyor. Güneş rüzgarlarındaki elektrik yüklü parçacıklar, kutup bölgelerinde gözlemlenen aurora manzaralarını da yaratıyor (Reuters)
Güneş'in üst atmosferinden yayılan plazma dalgalarına Güneş rüzgarı deniyor. Güneş rüzgarlarındaki elektrik yüklü parçacıklar, kutup bölgelerinde gözlemlenen aurora manzaralarını da yaratıyor (Reuters)
TT

Mars'ın atmosferini nasıl kaybettiği simülasyonlarla gösterildi

Güneş'in üst atmosferinden yayılan plazma dalgalarına Güneş rüzgarı deniyor. Güneş rüzgarlarındaki elektrik yüklü parçacıklar, kutup bölgelerinde gözlemlenen aurora manzaralarını da yaratıyor (Reuters)
Güneş'in üst atmosferinden yayılan plazma dalgalarına Güneş rüzgarı deniyor. Güneş rüzgarlarındaki elektrik yüklü parçacıklar, kutup bölgelerinde gözlemlenen aurora manzaralarını da yaratıyor (Reuters)

Bilim insanları, Mars'ın atmosferini Güneş rüzgarları yüzünden kaybetiğini simülasyonlarla gösterdi. Yeni çalışmada gezegenlerin zararlı radyasyonları engellemek için koruyucu bir manyetik alana ihtiyaç duyduğu doğrulanmış oldu.
Kraliyet Astronomi Topluluğu'nun hakemli bilimsel dergisinde yayımlanan çalışmada aktarılana göre, Dünya dışı yaşam arayışında nemli bir atmosfer ve sıvı su gibi faktörlere odaklanılırken, gezegenlerin çevrelerinde manyetik alanlar oluşturma yetisi gözden kaçırılıyor.
Hindistan Bilim Eğitim ve Araştırma Enstitüleri'nde çalışan, araştırmanın yazarları Arnab Basak ve Dibyendu Nandi, gezegenleri çevreleyen manyetik alanların, atmosferi Güneş rüzgarlarından koruyan bir şemsiye görevi gördüğünü aktardı.
Araştırmacılar Dünya'da bir jeodinamo mekanizmasının gezegenin koruyucu manyetik alanını oluşturduğu ifade ediyor. Güneş rüzgarının atmosferi aşındırmasını önleyen bu görünmez kalkana manyetosfer adı veriliyor.
Söz konusu çalışmada Kızıl Gezegen'in iki versiyonu simüle edildi. Simülasyonlardan birinde manyetosferi sağlam, genç bir Mars, diğerinde ise bu kalkandan yoksun, bugünküne benzer bir Mars senaryosu oluşturuldu.
Bunun sonucunda genç Mars'taki manyetosferin, Güneş rüzgarlarının gezegenin atmosferine çok yaklaşmasını önlediği ortaya kondu.
Araştırmacılar, Güneş rüzgarlarının oluşturduğu manyetik alanın, manyetosfer korumasından mahrum kalan Mars'ın etrafını sararak yoluna devam ettiğini, böylece atmosferinin parçalarını da uzaklara taşıdığını ve sonunda atmosferi tamamen aşındırdığını bildiriyor.
Bulguların, gezegenleri sarmalayan manyetosferlerin, canlıların yaşamını sürdürme yeteneklerini belirlemede çok önemli bir rol oynadığı fikrini doğruladığı belirtiliyor.
Araştırmacılar buradan hareketle, manyetik alanlarını kaybeden gezegenlerin, atmosferlerini yitirdiği ve sonunda "misafirperverliklerini" de kaybettiği sonucuna varıyor.
Çalışmanın, bilim insanlarının James Webb Uzay Teleskobu gibi yeni teknolojilerle yaşanabilir gezegen arama çabasına katkı sağlayacağı ifade ediliyor.
 
Independent Türkçe, The Hindu



Çin’den 6G tabanlı elektronik savaş silahı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Çin’den 6G tabanlı elektronik savaş silahı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Çinli bilim insanları 6G teknolojisini kullanarak gelişmiş yeni bir silah ürettiklerini ve bu silahın gelişmiş savaş uçaklarını bile şaşırtarak iletişim sistemlerini bozabileceğini iddia ediyor.

Araştırmacılar radyo sinyali işleyen yeni sistemin, modern radar ekipmanlarına karşı avantajlar sağladığını öne sürüyor.

6G silahın, düşman rölelerini engelleyebileceğini ve binlerce sahte sinyal üreterek ABD yapımı F-35 gibi gelişmiş savaş uçaklarının pilotlarını şaşırtabileceğini söylüyorlar.

Çin'in optik alanında yayın yapan hakemli dergisi Acta Optica Sinica'da yayımlanan araştırmaya göre, bu silah aynı zamanda kısa sürede büyük miktarda bilgi iletmek için bir iletişim cihazı görevi de görebiliyor.

Araştırmacılar bunun, "eşzamanlı bir şekilde aynı frekans üzerinden iletişim kurma ve bozma yeteneklerine" sahip, dünyanın kamuya açıklanan ilk sistemi olduğunu belirtiyor.

Bilim insanları şöyle yazıyor:

6G teknolojisinin evrimi, iletişim, radar ve elektronik savaş uygulamalarının birbirine yakınlaşmasını teşvik ediyor.

6G teknolojisi, mevcut 5G sistemlerine kıyasla daha yüksek hız, daha düşük gecikme süresi ve daha fazla kapasite sağlayan en yeni nesil iletişim ağlarını temsil ediyor.

Bu teknoloji, veri aktarım hızlarının 100 Gbps'ye yükselmesini ve gecikme süresinin 1 milisaniyenin altına düşmesini sağlayabilir. Bu, 5G'nin bin katı kapasite anlamına geliyor.

Son gelişmeler 6G'nin, mikrodalga fotonik sistemler denen sistemleri kullanarak foton ve elektronların birlikte işlenmesini mümkün kılması sayesinde gerçekleşiyor.

Bu sistemlerden biri, yüksek performanslı radyo frekansı (RF) sinyal işleme alanında umut vaat eden bir çözüm sunan mikrodalga fotonik filtre (microwave photonic filters / MPF) diye adlandırılıyor.

Entegre mikrodalga fotonik filtreler (integrated microwave photonic filter / IMPF), kompakt, yeniden yapılandırılabilir ve düşük güç tüketen radyo frekanslı iletişim sistemleri sağlama potansiyeli nedeniyle son zamanlarda giderek daha fazla ilgi görüyor.

Yalnızca iletişim veya algılama gibi tekil yeteneklere odaklanan mikrodalga sistemlerden farklı olarak bu mikrodalga fotonik sistemler, düşük kayıp, güçlü parazit önleme özellikleri ve ayarlanabilir esneklikle geniş bant kapasitesine sahip.

Bu özellikler, yüksek hızlı iletim ve sinyalin geriçatılması gibi birden fazla işlevi aynı anda mümkün kılıyor.

Bilim insanları çalışmada, entegre iletişim engelleme işlevine sahip yenilikçi bir mikrodalga fotonik radyo frekansı cihazını tanımlıyor.

Araştırmacılar cihazın, "kompakt, çok işlevli bir mimaride üst seviye sinyal depolama, engelleme ve iletme performansı sergileyerek yeni nesil elektronik savaş alanında çığır açan bir yaklaşım sunduğunu" yazıyor.

Ancak bilim insanları, mevcut 6G teknolojisinin hâlâ "sistem sadeleştirme ve işlevsel geliştirme arasındaki çelişki"yi yaşadığını söylüyor.

SCMP'ye göre, araştırmacılar daha sonraki aşamalarda yeni cihazın bileşenlerini ve güç tüketimini azaltırken sinyal kalitesini ve işleme kapasitesini artırmayı umuyor.

Son gelişmeler, Çin'in 6G iletişim teknolojisi alanındaki hakimiyetini de vurgularken ülke, bu teknolojiye ilişkin dünya çapında en geniş patent koleksiyonuna sahip.

Independent Türkçe