İsrail koronavirüs aşılarını bazı ülkelere baskı yapmak için ‘diplomatik amaçla’ kullanıyor

İsrail koronavirüs aşılarını bazı ülkelere baskı yapmak için ‘diplomatik amaçla’ kullanıyor
TT

İsrail koronavirüs aşılarını bazı ülkelere baskı yapmak için ‘diplomatik amaçla’ kullanıyor

İsrail koronavirüs aşılarını bazı ülkelere baskı yapmak için ‘diplomatik amaçla’ kullanıyor

İsrail yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşılarının ihtiyaç fazlası kısmını uluslararası insani yardım olarak kullanmaya karar verdi. Ancak, Filistinlilerin kendi aşıları için yardım sevkiyatları beklediği bir zamanda İsrail’in attığı bu adım ‘diplomatik hedeflere’ ulaşma amacı taşıyor.
Financial Times gazetesine göre İsrail, büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyan Çekya, Honduras ve Guatemala gibi ülkelere aşı bağışı yapmayı planladı.
Haber ilk olarak, İsrail’in kamu yayın kuruluşu Kan tarafından bildirildi ve daha sonra üst düzey İsrailli bir politikacı Financial Times’a planın doğru olduğunu teyit etti.
Reuters’a göre Çek Cumhuriyeti, İsrail’den küçük bir aşı sevkiyatı aldığını bildirdi. Aynı şekilde Honduras hükümeti de İsrail’den 5 bin doz aşı beklediğini açıkladı.
İsrail hükümeti, aşı teslimatlarını resmi olarak henüz onaylamasa da, geçtiğimiz Salı günü yapılan açıklamada, “Yürüttüğü başarılı aşılama kampanyasının ışığında dünyada nüfusunu aşılamada lider ülke olan İsrail, aşı tedarikine yardımcı olma konusunda diğer ülkelerden birçok talep aldı” denildi.
İsrailli bir başka yetkili de, Financial Times’a yaptığı açıklamada, “Aşı politikası, İsrail ile diplomatik ilişkiler kurmayı düşünen çoğunluğu Müslüman ülkelerle görüşmeleri hızlandırmaya yardımcı olabilir” dedi.
İsrailli politikacı, ‘İsrail’in Rusya’ya ödeme yaparak Suriye’ye Sputnik V aşısının temin edilmesini sağlamasına’ karşılık Suriye’ye geçen İsrailli bir kadının serbest bırakılmasının ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun bu politikayla şimdiden başarıya ulaştığını da sözlerine ekledi.
Ancak İsrail, uluslararası hukuk uyarınca işgali altında yaşayan Filistinlilere aşı sağlama yükümlülüğü olduğuna dair her türlü öneriyi reddetti ve 1993’te Filistin ile yapılan Oslo Anlaşması’na göre, Batı Şeria ve Gazze’deki sağlık sektörünün idaresinin Filistin tarafının sorumluluğunda olduğunu öne sürdü.
Savunma Bakanlığı’ndaki bir yetkiliye göre, İsrail ön saflardaki sağlık çalışanlarını aşılaması için Filistin yönetimine 5 binden daha az aşı dozu gönderdi. Aynı şekilde Gazze Şeridi’ne de daha az miktarda aşı teslim etti.
İsrail ile müzakerelerinde Filistin yönetimi ile birlikte çalışan Filistin asıllı İsrailli avukat Diana Buttu, “İsrail sadece Filistinlilerin aşılara erişimini reddetmekle kalmıyor, bunu Filistinliler aleyhine olacak siyasi kazanımlar elde etmek için de kullanıyor. Honduras’a aşı sağlamak, İsrail ile Honduras arasındaki ticari bir anlaşma nedeniyle değil, daha ziyade İsrail’deki büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması nedeniyle oluyor” dedi.



Fransa, Gazze'de "artık askeri mantığı kalmayan yıkıcı harekatı" kınıyor

Fransa, Netanyahu hükümetine Gazze'deki yıkıcı operasyonları sona erdirme çağrısında bulundu (AFP)
Fransa, Netanyahu hükümetine Gazze'deki yıkıcı operasyonları sona erdirme çağrısında bulundu (AFP)
TT

Fransa, Gazze'de "artık askeri mantığı kalmayan yıkıcı harekatı" kınıyor

Fransa, Netanyahu hükümetine Gazze'deki yıkıcı operasyonları sona erdirme çağrısında bulundu (AFP)
Fransa, Netanyahu hükümetine Gazze'deki yıkıcı operasyonları sona erdirme çağrısında bulundu (AFP)

Fransa, İsrail'in dün Gazze'ye yönelik başlattığı kara harekatını kınayarak, Binyamin Netanyahu hükümetine "artık askeri gerekçesi kalmayan bu yıkıcı harekata son vermesi" çağrısında bulundu.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, "açlık, temel ihtiyaç maddeleri ve acil bakıma erişimin yetersizliği ile karakterize edilen son derece ciddi insani ve sağlık durumu"na dikkat çekerek, İsrail'e "Gazze'ye insani yardım girişine yönelik tüm kısıtlamaları derhal kaldırması" ve "ateşkes sağlanması ve tüm rehinelerin serbest bırakılması amacıyla müzakerelerin en kısa sürede yeniden başlatılması" çağrısını yineledi.


Von der Leyen ve Trump Rusya'ya yönelik "ekonomik baskıyı artırma" yollarını görüştü

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen (Arşiv- EPA)
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen (Arşiv- EPA)
TT

Von der Leyen ve Trump Rusya'ya yönelik "ekonomik baskıyı artırma" yollarını görüştü

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen (Arşiv- EPA)
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen (Arşiv- EPA)

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde, Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için Rusya'ya yönelik "ekonomik baskıyı artırma" yollarını görüştüğünü duyurdu.

Von der Leyen, X platformunda yaptığı paylaşımda, "Rusya üzerindeki ekonomik baskıyı ilave önlemlerle artırma yönündeki ortak çabalarımızı güçlendirme konusunda kendisiyle (Trump) faydalı bir görüşme gerçekleştirdik" dedi.

Brüksel'in yakında Moskova'ya karşı yeni bir Avrupa yaptırım paketi için teklif sunacağını açıkladı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye bu, Rusya'nın 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesinden bu yana uygulanan on dokuzuncu yaptırım paketi olacak.

Avrupalı ​​yetkili, bu yaptırımların kripto para birimlerini, bankaları ve enerjiyi hedef alacağını belirtti.

ABD Başkanı, Avrupalı ​​müttefiklerinden Moskova'ya karşı yeni bir cezai yaptırım uygulaması için kendisinden talepte bulunmadan önce Rus petrolü satın almayı bırakmalarını istedi. Ayrıca Çin'e gümrük vergisi uygulanmasını da talep etti.

Avrupa Birliği, Rusya'dan petrol ithalatına fiilen neredeyse tam yasak getiriyor ve Rusya'dan ithal ettiği petrolün payı 2021 başındaki %29'dan bu yılın ortasında %2'ye düşüyor.

Avrupa Birliği bu yasağı tamamlamayı planlıyor ve 2027 yılı sonuna kadar tüm Rus petrol ve doğalgaz alımlarını aşamalı olarak durdurma planını duyurdu.

Von der Leyen, paylaşımında Brüksel'in bu eylemi hızlandırmaya çalıştığını vurguladı.

Von der Leyen, "Fosil yakıt gelirleriyle beslenen Rus savaş ekonomisi, Ukrayna'daki katliamı finanse ediyor. Bu duruma son vermek için Komisyon, Rus fosil yakıt ithalatının aşamalı olarak durdurulmasını hızlandırmayı önerecek" ifadelerini kullandı.


Çin, Yeni Zelanda'yı vatandaşlarını "taciz etmekle" suçluyor

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi konuşmasını yapıyor (EPA)
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi konuşmasını yapıyor (EPA)
TT

Çin, Yeni Zelanda'yı vatandaşlarını "taciz etmekle" suçluyor

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi konuşmasını yapıyor (EPA)
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi konuşmasını yapıyor (EPA)

Wellington'daki Çin Büyükelçiliği, dün akşam Yeni Zelanda Dışişleri Bakanlığı'na protestoda bulunarak, Yeni Zelanda güvenlik güçlerini havaalanlarında vatandaşlarını taciz etmek ve sorgulamakla suçladı.

Büyükelçilik yaptığı açıklamada, "Yeni Zelanda'daki bir havalimanından transit geçiş yapan bir Çin vatandaşının, Yeni Zelanda güvenlik ve istihbarat servisleri tarafından haksız yere taciz ve sorgulamaya maruz kaldığını" belirtti.

Açıklamada benzer vakalara atıfta bulunarak, "Kişisel dijital cihazlarına el konuldu ve bazıları kendisine iade edilmedi" denildi.

Büyükelçilik, Yeni Zelanda Dışişleri Bakanlığı'na itirazda bulunarak, "bu menfur eylemlerin derhal durdurulmasını" talep etti ve "daha fazla işlem yapma hakkını saklı tuttuğunu" vurguladı.

Yeni Zelanda Dışişleri Bakanlığı, bu protestoya yanıt olarak "ulusal güvenlik ve sınır güvenliği ile ilgili yasaların, menşe ülkeye bakılmaksızın ayrımcılık yapılmaksızın uygulandığını" belirtti. Yeni Zelanda istihbarat teşkilatı ise tüm eylemlerinin "yasalara uygun ve sıkı bağımsız denetime tabi" olduğunu ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Yeni Zelanda istihbarat servisleri, ağustos ayı ortasında Pekin'i ülkenin işlerine karışmaya çalışmakla suçladı ve bu durum Çin'in sert tepkisine yol açtı.