Ürdün koronavirüs tedbirlerine geri dönüyor

Ürdün, koronavirüsün ikinci dalgasıyla yeniden yürürlüğe konulan tedbirler ile mücadele edecek.

Amman’da koronavirüs aşısı olan bir vatandaş (EPA)
Amman’da koronavirüs aşısı olan bir vatandaş (EPA)
TT

Ürdün koronavirüs tedbirlerine geri dönüyor

Amman’da koronavirüs aşısı olan bir vatandaş (EPA)
Amman’da koronavirüs aşısı olan bir vatandaş (EPA)

Ürdün’de bir sonraki karara kadar koronavirüsün yeni dalgasını önlemek amacıyla işyerlerinde çalışanlar ve halk için gece sokağa çıkma yasağı saatleri uzatıldı. Maske takmayan kişiler için cezalar artırılarak sosyal mesafe tedbirleri sıkılaştırıldı.
Ürdün Enformasyon Bakanı Ali Ayed, çarşamba günü düzenlediği basın toplantısında hükümetin gelen itirazlara rağmen tedbirleri perşembe gününden itibaren uygulayacağını bildirdi.
Ürdün hükümeti, yasakları ihlal edenlere de para cezası uygulamaya başladı. Tedbirler kapsamında her gün akşam dokuzdan sabah altıya kadar dükkanlar kapalı olacak. Restoran ve kafe sahipleri, ekonomik olarak daha fazla zarara uğrayacaklarını ve çalışanlarını işten çıkarmaya mecbur kalacaklarını savunuyorlar.
Ürdün’de hükümet çarşamba günü tedbirler kapsamında alınan Savunma Emri 26’yı açıkladı. Açıklamada, ülkede her cuma günü kapsamlı sokağa çıkma yasağı getirildi. Kurumlar için akşam saat dokuzdan, şahıslar için de akşam saat ondan itibaren sabah altıya kadar sokağa çıkma yasağı ve maske takmayan vatandaşlara 60 dinar para cezası uygulanacak.
Virüsün yayılmasıyla artan vaka sayısı ile mücadele eden hükümet, salgının yaklaşık iki aydır hız kazanmasının ve mutasyona uğramış koronavirüs vakalarının başkentte ve komşu şehirlerde yayılmasının ardından yasaklara geri dönüldüğünü duyurdu. Hükümet, hafta sonu yasaklarının geri getirilmesini gerekli bir adım olarak görüyor.
Sağlık kaynakları, aşı sevkiyatlarının mart ayı başlarında ülkeye varması durumunda virüsün ikinci dalgasının önümüzdeki nisan ayının ortalarında sona ermesini bekliyor. Ülkede yaklaşık bir milyon kişinin aşılanması, sağlık sisteminin güçlendirilmesi ve günlük aşı kotasının arttırılması hedefleniyor.



Hamas: Gazze yeniden kıtlıkla karşı karşıya kalacak

Ürdünlü bir sivil toplum kuruluşunun düzenlediği iftar için hazırlık yapan gönüllüler (Reuters)
Ürdünlü bir sivil toplum kuruluşunun düzenlediği iftar için hazırlık yapan gönüllüler (Reuters)
TT

Hamas: Gazze yeniden kıtlıkla karşı karşıya kalacak

Ürdünlü bir sivil toplum kuruluşunun düzenlediği iftar için hazırlık yapan gönüllüler (Reuters)
Ürdünlü bir sivil toplum kuruluşunun düzenlediği iftar için hazırlık yapan gönüllüler (Reuters)

Hamas Sözcüsü Abdullatif el-Kanu bugün yaptığı açıklamada, önümüzdeki birkaç gün içinde Gazze Şeridi'nde bir dizi temel malzeme ve gıda maddesinin tükeneceğini, bunun da halkın acılarını arttıracağını ve krizlerini daha da derinleştireceğini söyledi.

El-Kanu, Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin iki haftadır ağır bir abluka altında olduğunu ve İsrail'in gıda, ilaç, yakıt ve temel ihtiyaç maddelerinin girişini engellediğini belirtti.

“Uluslararası toplum Gazze konusunda sorumluluğunu yerine getirmezse, Gazze Şeridi sakinleri Ramazan Ayı’nda tekrar kıtlıkla karşı karşıya kalacak” diyen el-Kanu, arabuluculara ‘sınır kapılarını açması ve insani yardımların girişine izin vermesi için İsrail’e daha fazla baskı yapmaları’ çağrısında bulundu.

Bir hafta önce İsrail, ateşkes devam etmesine rağmen yıkıma uğrayan Gazze Şeridi'ne insani yardım girişini durdurdu.

İsrail Enerji Bakanı Eli Cohen, geçtiğimiz pazar günü Gazze Şeridi'ne elektrik ve su tedarikinin durdurulması için talimat verdiğini açıkladı.

Bu durum, 7 Ekim 2023'te patlak veren kanlı savaşın üzerinden 15 aydan fazla bir süre geçmesine rağmen Gazze Şeridi'ndeki insani krizin daha da kötüleşmesine yol açıyor.

Bir dizi uluslararası kuruluş, 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasına rağmen İsrail tarafının yardım tırlarının Gazze Şeridi’ne girişine birçok engel koyduğunu doğruladı.

Filistinli kaynaklara göre ateşkesin başlamasından bu yana şubat sonu itibariyle Gazze Şeridi'ne toplam 7 bin 926 tır giriş yaptı.

Ancak bölgede çalışan Arap ve uluslararası yardım kuruluşlarının tahminlerine göre bu sayı, Filistin nüfusunun ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamıyor.