Birleşik Krallık ordusu için çalışan Iraklı tercümanların hayatı, Kasım Süleymani suikastıyla nasıl altüst oldu?

(Arşiv fotoğraf: Reuters)
(Arşiv fotoğraf: Reuters)
TT

Birleşik Krallık ordusu için çalışan Iraklı tercümanların hayatı, Kasım Süleymani suikastıyla nasıl altüst oldu?

(Arşiv fotoğraf: Reuters)
(Arşiv fotoğraf: Reuters)

Irak'ta DEAŞ'la mücadeleye katılan Birleşik Krallık (BK) ordusu için çalışan ancak sonrasında kaderlerine terk edilen 8 Iraklı tercümanın canlarının tehlikede olduğu ve bu meseleyle ilgili soruşturma açıldığı ortaya çıktı.
İskoç yayın kuruluşu The National'a konuşan tercümanlar, Aralık 2018'e kadar uzanan hikayelerini ve gölge gibi bir hayat yaşarken kimliklerinin paylaşılması sonrası içine düştükleri zor durumu anlattı.
Tercümanlardan biri, "Kendimizi bu ekiple yüksek bir sorumluluk (duygusu) ile çalışmaya adamıştık. İlk günümüzde bize 'Aileye hoş geldiniz' dediklerini hatırlıyorum, öyle de hissetmiştik" dedi.
İsimleri saklı tutulan Iraklılar, DEAŞ'la mücadele eden küresel koalisyonun parçası olarak, Irak'taki özel kuvvetler eğitim ekibi QKTT, BK Eğitim Ekibi (UKTT) ve Özel Harekat Danışma Ekibi (SOAT) ile çalışmıştı. Bu kişiler, savunma alanında faaliyet gösteren küresel çaplı bir yüklenici üzerinden işe alınmış ve maaşları da kiralanan yerel bir kuruluş tarafından ödenmişti.
Gazeteye konuşan bir kaynak, "Irak gibi ülkelerde böyle işler gerçekten tehlikeli. Bu yüzden görünmez insanlar olarak çalıştık, evden işe gidip gelirken buluşma zamanımızı ve yerimizi her zaman değiştirdik" dedi.
Habere göre yalnızca tercümanlar değil onların aileleri de güvenlikleri için gizli tutulmuştu ancak Ocak 2020'de ABD'nin İranlı general Kasım Süleymani'yi ve Haşdi Şabi (Halk Seferberlik Güçleri) Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi Mühendis'i Irak'ta düzenlediği suikast operasyonuyla öldürmesinin ardından işler değişti.
Irak, koalisyon güçleriyle çalışan tüm siviller için yeni bir güvenlik kartı sistemine geçti. Fakat bu uygulama uyarınca koalisyonda görev almış kişiler, isimleri, kimlik numaraları, araç kayıtları ve kamplardan evlerine olan rotaları da dahil olmak üzere kişisel bilgilerini ibraz etmek zorunda kaldı.   

"Tüm bilgilerimiz ellerinde"
Bir başka tercüman, "Koalisyon güçleri bilgilerimizi Irak hükümetiyle paylaşmayacaklarını söylemişti. Ancak ayrıntılı bilgilerimizi Bağdat'taki tüm kontrol noktalarına ilettiler. Bu noktaların birçoğu, Halk Seferberlik Güçleri, Irak hükümeti ve güvenlik teşkilatımızın pek çok üyesiyle ortaklaşa yönetiliyor. Yani bu güvenlik sistemi yüzünden her biri tüm bilgilerimizi biliyor" diye konuştu.
Haberde, koalisyon kamplarını birkaç kez hedef alan Ashab-ı Kehf adlı milis grubun, daha sonra bu kişisel bilgileri paylaştığı, koalisyondaki tüm çalışanları kendileriyle işbirliği yaparak bilgi paylaşmaya çağırdığı ve "bu talebe itiraz edenlerin düşman sayılacağı" tehdidinde bulunduğu belirtildi.
Koalisyon için çalışmış erkek tercümanların ailelerinden uzakta bir göçebe hayatı yaşadığı ifade edilirken, içlerinden bir başkası şunları söyledi:
"Eşimi ve 11 yaşındaki oğlumu son görüşümün üzerinden iki aydan fazla zaman geçti. Üç hafta önce bir meslektaşımızın eşi, içinde tehdit mesajı ve üç aile üyesi için üç mermi olan bir zarf buldu. Her şeyi geride bıraktı ve ailesini çok uzağa götürdü. Hükümeti kontrol ettikleri için kimse bu insanları durduramaz. Bizi öldürürlerse onları kim sorumlu tutacak? Dört gün önce, BK Savunma Bakanlığı meseleyi araştırmak için bizimle iletişime geçti ancak bu iş uzun zaman alacak ve burada o kadar vaktimiz yok. Zamanımız azalıyor. Kendi canımızı, ailelerimizin hayatını kaybedeceğiz. Tek isteğimiz bizler ve ailelerimiz için güvenli bir yer… Ailenizi güvende tutmak için siz ne yapardınız?"

"Kanıtlanırsa hemen koruma sağlanmalı"
Diğer yandan The National'a konuşan BK Savunma Bakanlığı sözcüsü, "Irak'ta doğrudan tercüman çalıştırmasak da kişisel güvenliğe yönelik tüm ihlalleri son derece ciddiye alıyoruz. Yüklenicilerimizi en yüksek standartlarda tutuyoruz ve şu anda iddiaları araştırıyoruz" ifadelerini kullandı.
İskoç Ulusal Partisi'nin (SNP) savunma sözcüsü Stewart McDonald ise söz konusu soruşturmada tercümanların BK ordusu için yaptıkları işler nedeniyle hedef alındığının tespit etmesi halinde, BK hükümetinin bu kişileri ve onların ailelerini korumak için hızla harekete geçmesi gerektiğini söyledi. 
                                                
Independent Türkçe, The National



Netanyahu’dan Hamas'a uyarı: Rehinelere zarar verirseniz, düşündüğünüzden çok daha hızlı size ulaşırız

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Kudüs'teki Başbakanlık Ofisi'nde ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile düzenlediği ortak basın toplantısında, 15 Eylül 2025 (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Kudüs'teki Başbakanlık Ofisi'nde ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile düzenlediği ortak basın toplantısında, 15 Eylül 2025 (Reuters)
TT

Netanyahu’dan Hamas'a uyarı: Rehinelere zarar verirseniz, düşündüğünüzden çok daha hızlı size ulaşırız

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Kudüs'teki Başbakanlık Ofisi'nde ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile düzenlediği ortak basın toplantısında, 15 Eylül 2025 (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Kudüs'teki Başbakanlık Ofisi'nde ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile düzenlediği ortak basın toplantısında, 15 Eylül 2025 (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin Gazze kentine doğru ilerlerken ‘sivilleri korumak için gösterdikleri çabaları’ vurguladı.

Netanyahu, Tel Aviv'deki Silahlı Kuvvetler Karargahı basın ofisi tarafından yayınlanan bir videoda şunları söyledi:

“Ordumuz, düşmanı yenmek amacıyla Gazze şehrinde operasyon yürütürken aynı zamanda sivil halkı tahliye etmek için çalışıyor.”

Netanyahu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şu anda Gazzelilerin daha hızlı tahliye edilmesini sağlamak ve onları hedef aldığımız teröristlerden ayırmak amacıyla ek yollar açmak için çaba sarf ediyoruz.”

C
İsrail'in Gazze kentinin dış mahallelerine hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (EPA)

Netanyahu aynı açıklamada “Pilotlarımız, birkaç dakika önce Husi terörist rejiminin ana ikmal noktası olan Yemen'deki Hudeyde Limanı’nı bombaladı” diye ekledi.

“Hamas'ın fonlanması”

İsrail Başbakanı Netanyahu, Katar'ı Hamas'a finansman sağlamakla suçlayarak, geçtiğimiz hafta Doha'da Filistinli liderlere yönelik saldırının ‘haklı’ olduğunu savundu. Netanyahu basın toplantısında, “Katar Hamas ile bağlantılı, Hamas'a sığınak ve finansman sağlıyor. Güçlü baskı araçlarına sahip, ancak bunları kullanmamayı tercih etti. Bu yüzden eylemimiz tamamen haklıydı” diye ekledi.

Y67UI8
Kudüs'teki İsrail Başbakanı Netanyahu'nun konutunun yakınlarında, İsrailli rehinelerin derhal serbest bırakılmasını talep eden bir protesto gösterisi sırasında rehinelerin fotoğraflarını tutan protestocular, 16 Eylül 2025 (Reuters)

Netanyahu, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas'ın İsrail'e düzenlediği saldırıdan çıkarılması gereken dersin, İsrail'in ‘uluslararası kısıtlamalara dayanabilecek bağımsız bir silah endüstrisi kurması gerektiği’ olduğunu savundu.

Netanyahu, Hamas'ı rehinelere zarar vermemesi konusunda uyardı

Netanyahu, İsrail ordusu Gazze kentine büyük çaplı bir kara operasyonu başlatırken, Hamas'a, geriye kalan İsrailli rehinelerden herhangi birine zarar vermesi halinde İsrail'in ‘düşündüklerinden çok daha hızlı bir şekilde onlara ulaşacağı’ uyarısında bulundu.

Netanyahu, bu akşam düzenlediği basın toplantısında, ABD Başkanı Donald Trump ile rehine meselesini görüştüğünü söyledi.

Netanyahu, Trump ile ‘kendisi için son derece önemli’ olduğunu söylediği rehinelerin güvenliği meselesini de ele aldıklarını açıkladı.

İsrail Başbakanı, Trump'ın Hamas'ı rehineleri insan kalkanı olarak kullanmaması konusunda uyardığı açıklamalarına atıfla bu meselenin ‘konuyu ele alan’ Başkan Trump için ciddi endişeler yarattığını belirterek “Hamas sözcüsünün dediği gibi, rehinelerimizi insan kalkanı olarak kullandılar ve onları tehlikeye atacak pozisyonlara yerleştirdiler. Bu korkunç bir şey” ifadeleri kullandı.

Netanyahu, Hamas'a kendi uyarısını da ekleyerek şöyle dedi:

“Eğer tek bir rehinenin tek bir saç teline bile dokunursanız, hayatınızın sonuna kadar sizi daha da büyük bir güçle takip edeceğiz ve o son, düşündüğünüzden çok daha erken gelecek.”

Netanyahu, Hamas liderlerine hitaben “Zaten sığınacak yeriniz olmayacak. Ancak size ulaşmak için çabalarımızı yedi kat artıracağız ve düşündüğünüzden çok daha hızlı bir şekilde size ulaşacağız” dedi.

“Elimizden gelenin en iyisini yapacağız”

İsrail Ordu Sözcüsü Effie Defrin yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze kentinde Hamas'a karşı düzenlediği saldırı sırasında rehineleri korumak için ‘elinden gelenin en iyisini yapacağını’ belirtti.

Hamas'ın bölgede tutulan rehinelerin görüntülerini yayınlamasının ardından düzenlenen basın toplantısında İsrail ordusunun Gazze kentinde yürüttüğü operasyonlarla ilgili bir soruya yanıt veren Defrin, “Rehinelerin ailelerinin endişelerini anlıyoruz ve rehinelere zarar vermemek için elimizden geleni yapacağız” dedi.

Hamas'ın sivilleri insan kalkanı olarak kullandığını öne süren Defrin, “Hamas, şiddet kullanarak sivillerin savaş bölgelerinden ayrılmalarını engelliyor” dedi.


Birleşmiş Milletler Yemen'deki Daimi Koordinatörlük ofisini Aden'e taşıdı

New York'taki Birleşmiş Milletler binası (Reuters)
New York'taki Birleşmiş Milletler binası (Reuters)
TT

Birleşmiş Milletler Yemen'deki Daimi Koordinatörlük ofisini Aden'e taşıdı

New York'taki Birleşmiş Milletler binası (Reuters)
New York'taki Birleşmiş Milletler binası (Reuters)

Birleşmiş Milletler, başkent Sana'da en az 18 BM personelinin gözaltına alınmasının ardından, Yemen'deki Daimi Koordinatör ofisini bir haftadan uzun bir süre sonra Aden'e taşıdı.

Yemen'deki Daimi Koordinatörlük Ofisi, salı günü ofisin Aden'e taşınmasına karar verildiğini duyurdu ancak Daimi Koordinatörün ülke genelindeki görevlerini sürdürmeye devam edeceğini belirtti.

Ofis, " Daimi Koordinatör Sana'da kalmaya devam edecek ve Sana da dahil olmak üzere ülke genelinde seyahat edecek" ifadesini kullandı.

Aden merkezli Yemen hükümetinin Dışişleri Bakanlığı, salı günü BM kararını memnuniyetle karşılayarak diğer BM programlarının da aynısını yapması çağrısında bulundu.

Bakanlık yaptığı açıklamada, "Bakanlık, Husi milislerinin onlarca insani yardım çalışanını keyfi olarak gözaltına almaya devam etmesini şiddetle kınadığını yineliyor ve derhal ve koşulsuz serbest bırakılmaları çağrısında bulunuyor" denildi.


HDK’nın el-Faşir’de düzenlediği saldırıda en az 18 sivil öldü

El-Faşir'deki şiddetli çatışmalardan kaçan ve ed-Daba’da HDK ile Sudan ordusu arasında devam eden çatışmalar nedeniyle insani durumun kötüleşmesi üzerine, yerinden edilmiş kişiler için kurulan bir kampta oturan Sudanlı kadınlar, 6 Eylül 2025 (Reuters)
El-Faşir'deki şiddetli çatışmalardan kaçan ve ed-Daba’da HDK ile Sudan ordusu arasında devam eden çatışmalar nedeniyle insani durumun kötüleşmesi üzerine, yerinden edilmiş kişiler için kurulan bir kampta oturan Sudanlı kadınlar, 6 Eylül 2025 (Reuters)
TT

HDK’nın el-Faşir’de düzenlediği saldırıda en az 18 sivil öldü

El-Faşir'deki şiddetli çatışmalardan kaçan ve ed-Daba’da HDK ile Sudan ordusu arasında devam eden çatışmalar nedeniyle insani durumun kötüleşmesi üzerine, yerinden edilmiş kişiler için kurulan bir kampta oturan Sudanlı kadınlar, 6 Eylül 2025 (Reuters)
El-Faşir'deki şiddetli çatışmalardan kaçan ve ed-Daba’da HDK ile Sudan ordusu arasında devam eden çatışmalar nedeniyle insani durumun kötüleşmesi üzerine, yerinden edilmiş kişiler için kurulan bir kampta oturan Sudanlı kadınlar, 6 Eylül 2025 (Reuters)

Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan iki tıbbi kaynak dün Sudan'ın batısındaki Darfur bölgesinde kuşatma altındaki el-Faşir kentinde Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından düzenlenen saldırıda en az 18 sivilin öldürüldüğünü söyledi.

Kuzey Darfur eyaletinin yönetim şehri olan el-Faşir, HDK ile savaşın başlamasından iki yılı aşkın bir süre sonra, Sudan ordusunun ve müttefiklerinin kontrolü altında kalan geniş bölgedeki son büyük şehir.

Kimliklerinin gizli kalmasını isteyen iki tıbbi kaynak tarafından bildirilen ölü sayısı, Güney Hastanesi ve el-Faşir Hastanesi’ne kaldırılan kurbanlarla sınırlı. Kaynaklar ayrıca, özellikle şehrin kuzeyinde bulunan Ebu Şuk Mülteci Kampı’nın güney kesiminde, bilinmeyen sayıda cesedin hemen gömüldüğünü bildirdi.

Sudan’daki savaşın acılarını belgeleyen sivil gruplardan biri olan Yerel Direniş Komiteleri Koordinasyonu'na göre HDK pazartesi gününden bu yana saldırıların gerçekleştiği şehrin kuzey mahallelerinde ilerliyor.

Yerel Direniş Komiteleri Koordinasyonu tarafından dün yapılan açıklamada, “Birçok sivil evlerinde öldürüldü, diğerleri ise şehrin kuzeyindeki eş-Şufra Mahallesi’nde gizemli koşullar altında tutuklandı” denildi. Yerel Direniş Komiteleri Koordinasyonu, el-Faşir üzerinde ‘iki gün üst üste’ çatışmalar, bombardıman ve sürekli insansız hava aracı (İHA) uçuşları olduğunu belirtti.

AFP'ye konuşan bir görgü tanığı, HDK’nın Ebu Şuk’taki mülteci kamplarının her birine topçu birlikleri yerleştirip savunma hatları kurduğunu söyledi.

BM’ye göre HDK 500 günden fazla bir süredir, yarısı çocuklardan oluşan yaklaşık 260 bin sivilin yaşadığı el-Faşir’i kuşatma altında tutuyor ve bu bölgede insani yardım neredeyse tamamen kesilmiş durumda.

Sivil toplum kuruluşu Avaaz tarafından dün düzenlenen basın toplantısında konuşan uzman Shaina Lewis, “Şehir sabah saat beşten bu yana bombalanıyor” dedi.

AFP, bölgenin uzaklığı ve iletişim hatlarındaki kesintiler nedeniyle çeşitli kaynaklardan sağlanan bilgileri bağımsız olarak teyit edemedi.

Öte yandan Sudan ordusu dün şafak vakti düzenlediği karşı saldırıda HDK saldırılarını püskürttüğünü duyurdu.

Sudan’da 2023 yılının nisan ayında başlayan savaşta on binlerce kişi hayatını kaybetti ve milyonlarca kişi yerinden edildi.