Dibeybe, hükümetin nihai şeklini Libya Temsilciler Meclisi sundu

Menfi, BM’ye ateşkesi güçlendirme çağrısı yaptı

Libyalılar, 25 Şubat’ta da Trablus’taki ‘Şubat Devriminin’ onuncu yıldönümü kutlamalarına devam etti (AFP)
Libyalılar, 25 Şubat’ta da Trablus’taki ‘Şubat Devriminin’ onuncu yıldönümü kutlamalarına devam etti (AFP)
TT

Dibeybe, hükümetin nihai şeklini Libya Temsilciler Meclisi sundu

Libyalılar, 25 Şubat’ta da Trablus’taki ‘Şubat Devriminin’ onuncu yıldönümü kutlamalarına devam etti (AFP)
Libyalılar, 25 Şubat’ta da Trablus’taki ‘Şubat Devriminin’ onuncu yıldönümü kutlamalarına devam etti (AFP)

Yeni Libya hükümetini kurmakla görevli Başbakan Abdulhamid Dibeybe, güven oyu almak üzere bir oturum düzenlenmesine hazırlık olarak, hükümetinin nihai şeklini Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih’e teslim etti.
Temsilciler Meclisi Sözcüsü Abdullah Belihak, 25 Şubat’ta gazetecilere yaptığı açıklamada, Salih’in ‘ulusal birlik hükümetinin şekli ve yapısı hakkında bir metin teslim aldığını’ açıklarken, ayrıntıya ise yer vermedi.
Trablus’taki yeni yürütme otoritesi Troykasının geçici karargahı, listenin açıklanmasından birkaç saat önce hazırlıklara tanık oldu. ‘Ulusal birlik’ hükümetinin medya ofisi, Dibeybe’nin, ‘başbakan yardımcıları, bakanlar ve müsteşarlarla’ birlikte, hükümet oluşumu ilanının ayrıntılarını ele aldığı bir basın toplantısı düzenlediğini duyurdu.
Dibeybe, tüm bölgelerden nitelikli vatandaşları egemen pozisyonlara sunmak istediğini söylerken, yeni hükümetin görevlerini resmen devralması halinde de ilgileneceği en önemli meselelerden birinin koronavirüs pandemisi ve elektrik krizi olduğunu açıkladı.
Dibeybe, “Parlamentonun güvenini kazandıktan sonra vatandaşlar lehine çok cesur kararlar alacağız ve halkın acısını dindirmek için çalışacağız” ifadelerini kullanarak, Libya halkını temsil edecek ve ‘hükümetin bölünmesi’ sorununu çözebilecek gerçek bir ulusal birlik hükümeti oluşturmak için çalışma taahhüdünde bulundu.
Yeni hükümet, yıllarca süren kronik kaos ve şiddeti sona erdirmeyi amaçlayan bir yol haritası uyarınca, iki rakip hükümetin yerini alacak ve gelecek Aralık ayında yapılması planlanan genel seçimlere kadarki dönemi denetleyecek.

Ülkenin yaşadığı krizden çıkmanın tek yolu: Diyalog
Öte yandan yeni Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, yeni hükümetin kurulduğunun ilan edilmesini beklerken, Libya’daki Birleşmiş Milletler (BM) misyonuna ‘askeri düzenlemelere, ateşkesin sürdürülmesine, silahsızlanmaya, ve nitelikli kişilerin sivil, güvenlik ve askeri kurumlara entegrasyonuna desteğini sürdürme’ çağrısı yaptı.
Menfi, 25 Şubat’ta Trablus’tan ‘Zoom’ uygulaması aracılığıyla uluslararası izleme komitesinden doğan siyasi çalışma grubunun yedinci toplantısının faaliyetlerine Dibeybe ile ortak bir katılım gösterdi. Muhammed el-Menfi, toplantı sırasında ‘yaşam koşullarını iyileştirmek ve vatandaşlara temel hizmetleri sağlamak için Başbakan ile koordineli çalışmak’ istediğini açıklayarak, ‘diyaloğun, ülkenin yaşadığı krizden çıkmanın tek uygun yolu olduğunu’ vurguladı.
Menfi, geçen çarşamba günü Twitter üzerinden vatandaşlara hitaben yaptığı konuşmada, “Şeffaflık ve güvenilirlik, size yazmamı ve sizi neler olup bittiğinden ve perde arkasından haberdar etmemi gerektiriyor” dedi. Muhammed el-Menfi, “Milletvekilleri ve Devlet Yüksek Konseyi üyeleriyle, ayrıca bazı vatandaşlarla birlikte, hükümeti onaylamak, işimizi resmileştirmek, hareket etmek ve engelsiz çalışmak için çaba sarf ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Menfi’den paralı askerleri sınır dışı etme sözü
Libya topraklarında yolsuzluğa neden olan paralı askerleri de sınır dışı etme taahhüdünde bulunan Menfi ayrıca, “Bedeli ne olursa olsun Libyalılar arasında bir daha savaş olmayacak. Tek vatan ve tek din olarak birleştik” ifadelerini kullandı.
Menfi ve yardımcıları, geçen çarşamba günü yeni hükümetin kurulmasını ele almak üzere Libya Siyasi Diyalog Forumu’nun bazı üyeleriyle bir araya gelirken, aynı şekilde Yüksek Seçim Kurulu Başkanı İmad es-Sayih ile de yaklaşan seçimler hakkında görüşmede bulundu. Yeni hükümetin ilanı, on yıllık kaosu sona erdirmek için gelecek Aralık ayında seçimlerin yapılmasını şart koşan bir geçiş aşamasının ilk ayağı sayılıyor. Medya ofisi de hükümet listesinin, Temsilciler Meclisi’nin onayına sunulmadan önce Başkanlık Konseyi’ne sunulacağını ilan etmişti. Temsilciler Meclisi Sözcüsü Abdullah Belihak, Dibeybe’nin, 25 Şubat’ta Meclis Başkanı Akile Salih’e hükümet yapısını teslim edeceğini açıkladı. Belihak, adımın, listeyi ‘güven oylamasını’ da içeren bir oturumda meclis üyelerine sunmaya yönelik bir hazırlık olarak değerlendirildiğini belirtti.

Salih, Sirte şehrine gitmeye ikna edildi
Parlamento kaynaklarına göre Salih, başkent Trablus’ta bir araya geldiği birinci ve ikinci yardımcıları aracılığıyla, muhalif bazı milletvekilleri, ‘Sabratha şehrinde bir oturum düzenleme fikrinden vazgeçmeye ve hükümet tartışmasını çözmek için Sirte şehrine gitmeye’ ikna etmeyi başardı.
Temsilciler Meclisi, kurumları birleştirme ve bir sonraki seçimlere kadar geçiş sürecini yönetme gibi zorlu görevlerine başlamadan önce hükümete güven vermek için gelecek ayın 19’unda sona erecek olan 3 haftalık bir süreye sahip.
Abdulhamid Dibeybe, daha önce bakanları ‘çeşitliliği ve geniş katılımı dikkate alarak, yetkinlik kriterlerine göre’ seçme taahhüdünde bulunmuştu. BM tarafından hazırlanan yol haritası, ‘başbakan, bakan ve bakan yardımcılarının görevlerinin en az yüzde 30’unun’ uzun süredir iktidar çevrelerinden dışlanmış kadınlara ve gençlere emanet edilmesi gerektiğini öngörüyor.

Sirte çalışmalar devam ediyor
Belediye Başkanı Salim Amir’in Temsilciler Meclisi’ndeki yetkililerle genişletilmiş toplantısının ardından Sirte Belediyesi Yürütme Kurulu, geçen çarşamba günü açıklamada bulundu. Kurul, hükümete güven vermek üzere Temsilciler Meclisi’nin Sirte şehrindeki oturumlarına ev sahipliği yapması için düzenlemelerin, hazırlıkların ve çalışmaların ilerleyişinin kontrol edildiğini açıkladı.
Öte yandan Başbakan Dibeybe, geçen çarşamba günü Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian ile ‘olumlu’ olarak nitelendirdiği bir görüşme gerçekleştirdi. Le Drian, görüşmede ‘yeni yol haritası ve siyasi diyaloğun sonuçları uyarınca hükümetin oluşumuna desteğini’ dile getirdi. Bu uluslararası destekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Dibeybe ise, bu desteğin Libya’nın yakın gelecekte istikrar ve kalkınmaya ulaşmasına yardımcı olmasını umduğunu ifade etti.
ABD ve batı baskısı bağlamında ise Abdulhamid Dibeybe, geçen çarşamba günü ABD’nin Libya Büyükelçisi Richard Norland ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Norland, görüşme sırasında, ülkesinin ‘ulusal birlik hükümetini, Libya diyaloğu sonuçlarını, geriye kalan devlet kurumlarının iyileştirilmesi ve siyasi bölünmenin kesin bir şekilde sona ermesi için ileriye gitme arzusunu desteklemeye yönelik’ ciddi çabalarına dikkati çekti.
Dibeybe, ülkesinin ‘Libya’nın güvenliği ve istikrarı konusundaki’ desteğini ve endişesini dile getiren Cezayir Büyükelçisi Kemal Hicazi ile de görüştü. Hicazi, iki ülke arasındaki ilişkinin ortak tarihinin ve derinliğinin, ‘iki kardeş halkın çıkarını ve refahını sağlayacak şekilde çok sayıda ikili çalışma ve koordinasyonun anahtarı olacağına’ dikkati çekti.



Trump: Hamas doğru olanı yapmazsa, bu iş çabuk ve acımasızca bitecek

ABD Başkanı Donald Trump (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump (DPA)
TT

Trump: Hamas doğru olanı yapmazsa, bu iş çabuk ve acımasızca bitecek

ABD Başkanı Donald Trump (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump (DPA)

ABD Başkanı Donald Trump bugün (Salı, birçok ABD müttefikinin Gazze'ye girip Hamas'ı büyük bir güçle yok etme fırsatını memnuniyetle karşıladığını doğruladı, ancak bunun için henüz bir gerekçe olmadığını belirtti.

Truth Social'da şöyle yazdı: “Bu ülkelere ve İsrail'e, henüz değil dedim! Hamas'ın doğru olanı yapacağına dair hala umut var. Eğer yapmazlarsa, Hamas için hızlı ve acımasız bir son olacak! Yardım teklifinde bulunan tüm ülkelere teşekkür etmek istiyorum.”


Sudani: ABD Başkanı'nın Irak'a elçi ataması önemli bir adım

ABD Başkanı Donald Trump ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Şarm el-Şeyh zirvesi sırasında (Hükümet medyası)
ABD Başkanı Donald Trump ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Şarm el-Şeyh zirvesi sırasında (Hükümet medyası)
TT

Sudani: ABD Başkanı'nın Irak'a elçi ataması önemli bir adım

ABD Başkanı Donald Trump ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Şarm el-Şeyh zirvesi sırasında (Hükümet medyası)
ABD Başkanı Donald Trump ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Şarm el-Şeyh zirvesi sırasında (Hükümet medyası)

Irak Başbakanı Muhammed Şia Es-Sudani dün, ABD Başkanı Donald Trump'ın Irak'a gönderdiği elçinin atanmasını, özellikle Irak kökenli olması nedeniyle önemli bir adım olarak nitelendirdi ve görevinde başarılar diledi.

Bir dizi Arap ve yabancı medya kuruluşuyla yaptığı toplantıda es-Sudani, “Irak'ın mali ve ekonomik durumu en iyi seviyededir ve bütçe açığı, hükümetin önceki dönemden miras aldığı yanlış politikalar nedeniyle oluşmuştur. Bütçe açığı 34 trilyon dinara indirilmiş ve mali istikrar korunmuştur” ifadelerini kullandı.

Sudani, “Ekonomik reformlar, güçlü ve uyumlu bir parlamento koalisyonu gerektirir ve bu, bir sonraki hükümetin kurulmasında dayanılacak en önemli sütunlardan biridir. Vatandaşlar, Irak'taki siyasi sürecin geleceğini şekillendirmede önemli bir ortaktır ve seçimlere geniş katılım, herhangi bir hükümetin önemli kararlar almasını sağlayacaktır” şeklinde konuştu.

zxscdfrgt
Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani yabancı gazetecilerle bir araya geldi (Şarku'l Avsat)

Sudani “Sadr Hareketi'nin seçimlere katılmasını umuyorduk ve boykot kararını geri almaları için onları ikna etmeye çalıştık” dedi.

Irak başbakanı, “silah taşıyanların güvenlik kurumlarına katılma veya siyasi çalışmalara geçme seçenekleri olduğunu, bu konu üzerinde anlaşmaya varıldığını ve uygulamaya devam ettiklerini” vurguladı.

Irak başbakanı, “dış borç konusunun teknik bir bağlamda değil, seçim bağlamında gündeme geldiğini ve bu borcun 13 milyar doları geçmediğini, bunun da bölgedeki ve dünyadaki diğer ülkelere kıyasla çok daha az olduğunu” belirtti. Irak'ın Paris Kulübü'ne olan 41 milyar dolarlık borcu, önceki rejimin mirasıdır ve hükümetimiz o dönemin borçlarından sorumlu değildir" ifadesini kullandı.

Sudani şöyle devam etti: “2009 yılından beri bekleyen Irak'ın Kürdistan Bölgesi ile petrol sorununu çözdük ve şu anda maaşların ödenmesine etkisi olmayan petrol dışı gelirleri görüşüyoruz. Ayrıca, Türk şirketlerinin Irak'ta su yönetimi projeleri uygulaması için Türkiye ile bir anlaşma imzaladık ve stratejik çözümlerimizin parçası olarak deniz suyu arıtma projelerini onayladık.”

Sudani, “Filistin meselesinin çözülememesi, bölgede huzursuzluk ve çatışmaların devamı anlamına gelir ve Kudüs'ü başkent olarak bağımsız devletlerini kurma konusunda kaderlerini belirleyecek olan Filistin halkıdır” uyarısında bulundu.


Hamas’ın baş müzakerecisi Hayye: Arazinin yapısındaki değişiklikler nedeniyle rehinelerin cesetlerini bulmakta zorluk çekiyoruz

İsrail'in dün Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan el-Bureyc Mülteci Kampı’ndaki bir binayı hedef alan hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in dün Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan el-Bureyc Mülteci Kampı’ndaki bir binayı hedef alan hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

Hamas’ın baş müzakerecisi Hayye: Arazinin yapısındaki değişiklikler nedeniyle rehinelerin cesetlerini bulmakta zorluk çekiyoruz

İsrail'in dün Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan el-Bureyc Mülteci Kampı’ndaki bir binayı hedef alan hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in dün Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan el-Bureyc Mülteci Kampı’ndaki bir binayı hedef alan hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Hamas’ın baş müzakerecisi Halil el-Hayye, hareketin ateşkes anlaşmasını tamamlamaya kararlı olduğunu yineledi ve İsrailli rehinelerin cesetlerini bulmanın son derece zor olduğunu bildirdi.

El-Hayye bu sabah erken saatlerde Kahire el-İhbariyye televizyonuna verdiği röportajda şunları söyledi: “Anlaşmayı sonuna kadar uygulamaya kararlıyız ve cesetler konusunda, anlaşmada belirtildiği gibi tüm cesetleri bulup teslim etme konusunda ciddiyiz… Cesetleri kurtarmak son derece zor. Zira bölgedeki yoğun yıkım nedeniyle arazinin yapısı değiştiğinden cesetleri kurtarmak zaman alıyor ve ağır ekipman gerektiriyor. Ancak kararlılık ve iradeyle, Allah'ın izniyle, bu konuyu çözüme kavuşturacağız.”

Bu açıklama, ABD Başkanı Donald Trump'ın Hamas'ın İsrail ile yapılan anlaşmaya uymaması halinde hareketi ‘ortadan kaldırmakla’ tehdit etmesinin ardından geldi. Bu arada Trump'ın yardımcısı J.D. Vance, şiddetli saldırıların ateşkesin bozulmasına yol açması tehlikesi üzerine, Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi desteklemek için bugün İsrail'e geldi.

Trump, Beyaz Saray'da gazetecilere şunları söyledi: “Hamas ile çok iyi davranacaklarını garanti eden bir anlaşmaya vardık. Eğer anlaşmaya uymazlarsa onları yok edeceğiz. Gerekirse yok edilecekler.”

Trump ayrıca, arabuluculuğunu yaptığı ateşkes anlaşmasına ‘küçük bir şans’ vermek istediğini de bildirdi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise X platformundaki hesabında şunları yazdı: “Bu konuda hiçbir taviz vermeyeceğiz. Tüm ölü rehineler istisnasız olarak kurtarılana kadar hiçbir çabadan kaçınmayacağız.”

Dün ABD'li temsilciler Steve Witkoff ve Jared Kushner ile görüşmeler yapan Netanyahu, şimdi de ABD Başkan Yardımcısı ile bir araya gelecek.

Netanyahu, J.D. Vance ile görüşeceğini doğrulayarak, ‘karşı karşıya olunan güvenlik sorunları ve İsrail’in elindeki diplomatik fırsatlar’ hakkında görüşeceklerini belirtti. “Bu sorunları aşıp fırsatları değerlendireceğiz” diyen Netanyahu, görüşmenin tarihini belirtmedi.

13 ceset

Trump yönetimi, yıkıma uğrayan Filistin topraklarına düzenlenen saldırıların ardından diplomatik çabalarını yoğunlaştırıyor. Bu saldırılar, 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasından bu yana en şiddetli saldırılar oldu. Ateşkes anlaşması, Aksa Tufanı Operasyonu’ndan bu yana tutsak olan 20 rehinenin serbest bırakılmasını sağladı.

Hamas'ın 13 Ekim'e kadar 28 ölü rehinenin cesetlerini iade etmesi gerekiyordu, ancak hareket bu hususta başarılı olamadı. Cesetlere ulaşmak için ağır ekipmana ihtiyaç duyduğunu belirten Hamas, dün bir rehinenin cesedini Uluslararası Kızılhaç Komitesi'ne (ICRC) teslim etti ve iade edilen ceset sayısı 13'e yükseldi. İsrail yetkilileri bugün cesedin asker Tal Haimi'ye ait olduğunu açıkladı.

Donald Trump'ın arabuluculuğunda varılan anlaşma, felaket boyutunda bir insani kriz yaşayan Gazze Şeridi'ne yardım gönderilmesini öngörüyor. Birleşmiş Milletler (BM) daha önce bölgenin bazı kısımlarında kıtlık ilan etmişti.

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü dün, Gazze şehrinin doğusunda İsrail'in bombardımanında dört kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. İsrail ordusu, ateşkes anlaşmasında belirtilen bölgede yeniden konuşlanma hattına yaklaşan saldırganları hedef aldığını bildirdi.

Nuseyrat Mülteci Kampı’nda yaşayan İmad Nahid İsa, pazar günkü saldırılarda hayatını kaybeden kurbanların yakınlarının ağlamaları arasında, “Gazze'deki ateşkes ışığında savaşın neden yeniden başladığını bilmiyorum” dedi.

‘153 ton bomba’

İsrail ordusu pazar günü, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta çıkan çatışmalarda iki askerin öldüğünü duyurdu. İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, İsrail saldırılarının, Hamas'ın gerçekleştirdiği saldırılara yanıt olarak yapıldığı belirtildi, ancak Hamas bu iddiayı yalanladı.

Netanyahu, İsrail'in Hamas'a, üst düzey liderler de dahil olmak üzere onlarca hedefe 153 ton bombayla yanıt verdiğini doğruladı. Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü’ne göre pazar günü gerçekleşen İsrail saldırılarında 45 Filistinli yaşamını yitirdi.

Hamas heyeti dün Kahire'de Mısırlı ve Katarlı arabulucularla ateşkes ve gelecekteki Filistin diyaloğu konusunda görüşmelerde bulundu.

Trump'ın planı, savaş sonrası Gazze Şeridi'ni yönetmek için bir mekanizma öngörüyor. Bu mekanizma, Trump'ın başkanlık ettiği bir ‘barış konseyinin’ denetimi altında Gazze Şeridi'nin günlük işlerini yürütmek üzere bir teknokratik komite kurulmasını ve Hamas'ın Gazze Şeridi'nin yönetiminde hiçbir rol oynamadığı uluslararası bir istikrar gücü konuşlandırılmasını içeriyor.

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı'na göre, İsrail'in Gazze Şeridi'ne karşı iki yıldır sürdürdüğü savaşta en az 68 bin 216 Filistinli hayatını kaybetti.