Japonya ekonomisine Kovid-19 darbesi: İflas eden şirketlerin sayısı artıyor

Japonya ekonomisine Kovid-19 darbesi: İflas eden şirketlerin sayısı artıyor
TT

Japonya ekonomisine Kovid-19 darbesi: İflas eden şirketlerin sayısı artıyor

Japonya ekonomisine Kovid-19 darbesi: İflas eden şirketlerin sayısı artıyor

Japonya'da Kovid-19 salgınına bağlı şirket iflaslarının sayısının Şubat ayında 126'ya ulaştığı bildirilirken, 1 yıllık iflas bilançosu ise bin 108 olarak açıklandı.
Dünya genelinde etkisini sürdüren Kovid-19 salgınının küresel ekonomi üzerindeki olumsuz etkisi de devam ederken, Japonya'da salgının mali boyutu ile ilgili çarpıcı bir araştırma yapıldı. Tokyo merkezli Shoko Research araştırma şirketi, Japonya'da koronavirüs salgınına bağlı şirket iflaslarının sayısının Şubat ayında 126'ya ulaştığını açıkladı. Geçtiğimiz yılın Şubat ayında ülkede salgının başlamasından bu yana gerçekleşen toplam iflasların sayısının ise bin 108'e ulaştığı ifade edildi.

En fazla restoranlar etkilendi
Yeme-içme sektörünün toplam bilanço içinde 194 iflas ile salgından en fazla etkilenen sektör olduğunu ortaya koyan araştırmaya göre, hazır giyim sektöründe 102 işletme salgının ekonomik etkilerine yenik düştü. İnşaat sektöründe 97 iflas bildirilirken, konaklama sektöründeki 68 şirket iflas açıkladı. Diğer iflaslar ise farklı sektörlerde kayda geçti. An itibarıyla birçok işletmenin hükümet sübvansiyonları ile ayakta kaldığına dikkat çekilen araştırmada, ilerleyen dönemde kurumsal başarısızlıkların daha hızlı atabileceği uyarısı yapıldı.

OHAL ilan edilmişti
Kovid-19 vaka sayılarındaki artış karşısında hükümetin 7 Ocak'ta belirli eyaletlerde OHAL ilan ettiği Japonya’da salgın önleme tedbirleri kapsamında restoran ve benzeri işletmelerden çalışma saatlerini kısıtlamaları talep edilmişti. Yerel saatle 20.00 itibarıyla kepenk kapatan işletmelerin hükümet sübvansiyonlarından yararlanabileceği açıklanmıştı. Dün ise hükümet ülkenin 10 eyaletinde uygulanan OHAL'i bazı bölgelerde erken sonlandırma kararı almış, daha önce 7 Mart'a dek süreceği açıklanan uygulamanın, Pazartesi itibarıyla yalnızca Tokyo ve çevresindeki 3 eyalette geçerli olacağı bildirilmişti.
Japonya'da koronavirüs salgınında dün itibarıyla toplam vaka sayısı 431 bin 221'e, can kaybı ise 7 bin 839'a ulaşmıştı.



İsrailliler için yeni ‘vaat edilmiş toprak’: Kıbrıs

Kıbrıs Rum Kesimi'ndeki  Limasol kentindeki bir konut kompleksinin genel görünümü (Şarku’l Avsat)
Kıbrıs Rum Kesimi'ndeki Limasol kentindeki bir konut kompleksinin genel görünümü (Şarku’l Avsat)
TT

İsrailliler için yeni ‘vaat edilmiş toprak’: Kıbrıs

Kıbrıs Rum Kesimi'ndeki  Limasol kentindeki bir konut kompleksinin genel görünümü (Şarku’l Avsat)
Kıbrıs Rum Kesimi'ndeki Limasol kentindeki bir konut kompleksinin genel görünümü (Şarku’l Avsat)

Bugün Kıbrıs'ta yaklaşık 15 bin İsrailli yaşıyor ve bu kişilerin varlığı medya ve siyaset çevrelerinde hararetli tartışmalara yol açıyor. Bu çevreler, olanların küçük adada ‘İsrail yerleşim yerleri’ kurulmasına yakın olduğunu düşünüyor.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Kıbrıs’a yerleşen İsraillilerin büyük bir kısmı emlak, tıp, teknoloji ve ticaret alanlarında başarılı kişiler olup, Kıbrıs'ta yaşamayı İsrail'de yaşamaktan daha iyi buluyorlar ve yakın zamanda ülkelerine dönmeyi düşünmüyorlar. Bu göç, okulları, sinagogları, koşer restoranları, yüksek binaları ve ana şehirlerde çoğunluğu İsraillilerden oluşan mahalleleri olan bir topluluk oluşturdu ve artık bir Yahudi mezarlığı da var.

Bazı Kıbrıslılar bu durumdan rahatsızlık duyuyor ve ‘İsrailliler için İsrail dışında istikrarlı bir yer bulma yönünde organize bir eğilim’ olduğunu düşünüyorlar. İsrailliler ise bunu şaşkınlıkla karşılıyor ve ‘antisemitizm’ olarak değerlendiriyor.

Ancak dikkat çekici olan, eleştirilerin refah ve güvenlik arayışıyla adada yaşamayı seçen kişilere odaklanması, İsrail'in güvenlik ve askeri varlığı ile son İran savaşında açıkça ortaya çıkan stratejik iş birliğine odaklanmamasıdır.