Tarihi Kerkük Kalesi yıkılmanın eşiğinde

Tarihi Kerkük Kalesi yıkılmanın eşiğinde
TT

Tarihi Kerkük Kalesi yıkılmanın eşiğinde

Tarihi Kerkük Kalesi yıkılmanın eşiğinde

Irak'ta bakımsızlık nedeniyle yıkılması tehlikesi bulunan Kerkük Kalesi, restore edilmeyi bekliyor.
Irak'ta Kerkük kentinin simgesi olan Tarihi Kerkük Kalesi yıkılmayla karşı karşıya. Kent merkezinde yer alan ve en eski yerlerden biri olarak kabul edilen tarihi kalenin içindeki eserler yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. Kalenin bir kısmı 1980 yıllarında Saddam rejimi tarafından yıkılırken, aileler zorla göç ettirilmişti. Bugünlerde ise tarihi kale doğa olayları ile tam anlamıyla yıkılmanın eşiğine geldi. Peygamberlerin kabrine de ev sahipliği yapan ve Irak Türklerinin ilk yerleşim yeri olan kaleye sahip çıkılmasını isteyen Kerküklüler, restorasyon yapılması için yetkililere seslendi.

"Kalenin zengin tarihi mirası kendi haline bırakıldı"
Kerkük Kalesinin kentin simgesi olduğunu belirten Türkmeneli Gazetesi başyazarı Necat Kevser, "Kalenin milattan önceye dayanan bir tarihi var. Kerkük'ün sembolü olan kale yıllar boyunca kendi halinde kaldı. Ne yazık ki kalenin zengin tarihi mirası kendi haline bırakıldı. Her kış mevsiminde bu güzelim tarihi eserlerimiz yok olup tarihe gömülmektedir" diyerek kalenin yıkılma tehlikesi bulunduğuna dikkat çekti.

"Onlarca büyük medeniyetlere ev sahipliği yapan kaleye UNESCO tarafından önem verilsin"
Kevser, "Irak hükümeti ve Kerkük yerel yönetiminden bu tarihi mekanda restorasyon yapılmasına önem verilmesini istiyoruz. Çünkü memleketin tarihi geçmişinin göstergesidir. Bilirsiniz ki Kerkük Kalesine UNESCO tarafından da önem verilmedi" diye konuştu. "Buradan UNESCO'ya sesleniyoruz. Uzun geçmişe sahip ve onlarca büyük medeniyetlere ev sahipliği yapan kaleye UNESCO tarafından önem verilsin. Bir tarihi eser olarak kabul edilsin. Aynı zamanda kendi haline terk edilmesin, restore yapılsın ki mirasımız kaybolmasın, tarihe gömülmesin" ifadelerini kullandı. Kalede her şeyden peygamberlerin de mezarının bulunduğunu belirten Kevser, "Bugün bakıyoruz ki kendi haline bırakılıp yıkık bir şekilde terk edildi" diyerek kalenin içindeki evlerin, camilerin ve mezarların teker teker yok olmaya doğru gittiğini vurguladı.

"İnanıyorum ki TİKA yeni projelerinde kaledeki tarihi evleri de yeniden restore edecek"
Kerkük gazeteciler sendikası sorumlusu Muhammed Dağıstanlı da kalenin kentin en önemli yapılarından olduğu ifade ederek, "Maalesef bu tarihi kale bugünlerde büyük ihmal ve terk edilmiş haldedir. İçindeki tarihi evler ve eserler doğal olayları sonucu ve büyük ihmal nedeniyle yıkılmaktadır. Kerkük kalesinde yıkılan tarihi evler Kerküklüler için büyük kayıptır. Kale, Kerkük yerel yönetimi ile uluslararası örgütler, UNESCO tarafından restore edilmelidir" şeklinde konuştu. Dağıstanlı, "Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Kerkük'te kusursuz tarihi yerleri, özellikle kapalı Kayseri çarşısını restore etti. Sanırım TİKA Kerkük'te yeni projeler başlatacak. İnanıyorum ki TİKA yeni projelerinde kaledeki tarihi evleri de yeniden restore edecek" dedi.
Kerkük sakini Yahya Şemsettin Kaleli ise, "Tarihi kalede yakında yeni proje yapılmazsa ya da tarihi evler tamir edilmezse, müzeye çevrilmezse 5-10 yıl sonra tamamen yok olur. Kerkük kalesini en güzel haline getirebilecek bir kurum varsa oda TİKA'dır. Her yerini ve eski evleri müzeye çevirmeyi, eserlerin bakımını en dürüst şekilde yalnızca TİKA yapabilir" diye konuştu.



"Pelicot Davası" tiyatro oyunu oldu

Pelicot ya da avukatları tiyatro oyununun yazımına doğrudan dahil olmasa da söyledikleri sözler kullanıldı (AFP)
Pelicot ya da avukatları tiyatro oyununun yazımına doğrudan dahil olmasa da söyledikleri sözler kullanıldı (AFP)
TT

"Pelicot Davası" tiyatro oyunu oldu

Pelicot ya da avukatları tiyatro oyununun yazımına doğrudan dahil olmasa da söyledikleri sözler kullanıldı (AFP)
Pelicot ya da avukatları tiyatro oyununun yazımına doğrudan dahil olmasa da söyledikleri sözler kullanıldı (AFP)

5-26 Temmuz'da düzenlenen 79. Avignon Festivali bu yıl dikkat çeken bir tiyatro oyununa sahne oldu.

Fransa'nın güneydoğusundaki kentte sergilenen oyun, ülkenin son bir yılda en çok konuştuğu olaylardan birini konu alıyor. 

Eşi Dominique'in ağır uyuşturucular vererek farklı erkekler tarafından 10 yıl boyunca tecavüz edilmesine neden olduğu Gisele Pelicot'nun hikayesi, tiyatro sahnesinde anlatılıyor.

Fransız yazar Servane Dècle ve İsviçreli yönetmen Milo Rau, yarattığı şok dalgaları Fransa'yı aşan toplu tecavüz ve olayın ortaya çıkmasından sonraki 4 aylık yasal süreci, "Pelicot Davası" adlı 4 saatlik oyunda ele aldı. 

New York Times (NYT), pek çok kadının tiyatro önünde kuyruğa girerek bilet almaya çalıştığını, içeriye girebilenlerden bazılarının da gözyaşlarına boğulduğunu bildiriyor.

Bilet sırasındaki kadınlardan 54 yaşındaki sanat terapisti Nathalie Le Meur, "Bence önceden erkekler korunduklarını hissediyordu. Bu dava sayesinde sonlarının mahkeme olabileceğini fark ettiler" diyor. 

Amerikan gazetesi, davanın görüldüğü Avignon'da oyunun sergilenmesinin de önemli olduğunu zira kentin bu olaydan çok etkilendiğini aktarıyor. 

Duruşmaların yapıldığı mahkemeye yakın bir restoranın sahibi Youssef Benzahra da NYT'ye şöyle konuşuyor:

Yaşadıklarımızı ifade etmemiz gerekiyor. Toplumun ataerkil yönü değişmeli.

Davada yargılanan ve yaşları 27'yle 74 arasında değişen 51 kişi birden suçlu bulunurken bunların çoğu tecavüzden ceza aldı. 3 ila 15 yıl hapis cezası alanların bazıları temyize başvurdu.

Aralıkta 20 yıl hapis cezasına çarptırılan Dominique Pelicot ise temyize gitmedi. 

Bu süreçle birlikte küresel bir feminizm sembolü haline gelen Gisele Pelicot geçen hafta Fransa'nın en yüksek dereceli nişanı Legion d'honneur'e layık görüldü. 

Nisan ortasında Time dergisinin "2025'in En Etkili 100 Kişisi" arasında gösterdiği Pelicot'nun anıları 27 Ocak 2026'da 20'yi aşkın dilde yayımlanacak.

Independent Türkçe, New York Times, AFP