ABD’den BMGK’ya Suriye'ye yardım kapılarını açma çağrısı

BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Mark Lowcock. (Reuters)
BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Mark Lowcock. (Reuters)
TT

ABD’den BMGK’ya Suriye'ye yardım kapılarını açma çağrısı

BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Mark Lowcock. (Reuters)
BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Mark Lowcock. (Reuters)

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Mark Lowcock yaptığı açıklamada Suriye'deki insani durumla ilgili karanlık tabloyu gözler önüne serdi. Kötüleşen ekonomik koşullar ve para biriminin çöküşü nedeniyle Suriye halkının çektiği acıların ikiye katlandığını belirten Lowcock, vatandaşların yüzde 60’ının yeterli derecede güvenli ve yeterli gıdaya düzenli olarak erişemediğini ifade etti. ABD de Suriye’ye insani yardımların ulaştırılması için daha fazla sınır geçişinin açılmasını talep etti.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) üyeleri, Suriye'deki insani durumla ilgili video-konferans aracılığıyla açık bir oturum düzenlediler. Lowcock toplantıda ekonomik kriz, gıda güvensizliğinin artması, insani yardımların ulaştırılması ve sivillerin korunması konularının yanı sıra Rusya'nın talebi üzerine BM tarafından benimsenen "stratejik çerçeve" ve "standartlar ve ilkeler" başlıklarına odaklandı.
Lowcock yaptığı açıklamada, "Dünya Gıda Programı (WFP) tarafından yayınlanan raporda yer alan yeni gıda güvenliği verileri karşı karşıya olduğumuz zorlukları gösteriyor" dedi.  Ayrıca, "Suriye nüfusunun yaklaşık yüzde 60'ının, yani 12,4 milyon Suriyelinin yeterli derecede güvenli ve besleyici gıdaya düzenli olarak erişemediğini” belirten Lowcock açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
"Bu kategoriye geçen yıl 4,5 milyon kişi daha katıldı. Kırılgan Suriye ekonomisi birden fazla şok yaşadı. En önemlisi ise Suriye lirasının değerindeki temel düşüş oldu. Suriye lirası, gıda ve diğer temel malzeme fiyatlarının yüzde 200'den fazla artması karşısında dörtte üçten fazla değer kaybetti. Suriye'de beş yaşın altındaki 500 binin üzerinde çocuk kronik yetersiz beslenme nedeniyle gelişemedi.”
Suriye'nin kuzeybatısına giden insani yardımların sınır ötesi operasyonlar üzerinden yapıldığını ve her ay 2,4 milyon Suriyelinin bu yardımlarla desteklendiğini vurgulayan Lowcock, sınır ötesi insani yardım mekanizması devam etmezse ülkenin kuzeybatısındaki doktorların bu çocukların hayatta kalması için ihtiyaç duydukları bakımı sağlayamayacağını belirtti. Suriye'nin kuzeybatısındaki koşulların BMGK’nın geçen yıl temmuz ayında sınır ötesi yardım yetkisini uzatmaya karar verdiği zamandan daha kötü olduğunu ifade eden Lowcock, “gelecekte sınır ötesi yardım yetkisi uzatılmazsa, potansiyel olarak çok büyük ölçekte acılara ve can kayıplarına yol açacağı" uyarısında bulundu. Lowcock, insani yardım operasyonlarına sahadaki Suriye ve Rusya yetkililerinin daimi itirazlarına dikkati çekerek, "İlgili tarafların endişelerini dikkate almak için yeni bir harekat planı geliştiriliyor. BM buna hazır. Çok uzun zamandır hazırdık. Şimdi ihtiyacımız olan şey, ilk göreve devam etmek için daha geniş bir anlaşma sağlamak” diye konuştu.
Kovid-19 hastalarına hizmet veren bir insani yardım görevlisinin ölümü nedeniyle "derin üzüntü" duyduğunu ifade eden Lowcock, görevlinin Suriye'nin kuzeybatısındaki el-Bab kentinin merkezinde bombalı araç patlaması sonucu yaşamını yitirdiğini söyledi. Aynı zamanda BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in "insan hakları ve uluslararası insani hukuka yönelik ağır ihlallerin faillerinin sorumlu tutulması" talebini yineledi. Lowcock, BM’nin 2021-2023 yıllarına ilişkin stratejik çalışma çerçeve taslağının, Suriye'deki ihtiyaç ve önceliklere cevaben BM ekibinin üzerinde anlaşmaya vardığı uygulama faaliyetlerini yansıtmak amacıyla geçen yıl başladığını bildirdi. Sürecin devam ettiğini belirten Lowcock, Suriye'deki ve başka yerlerdeki her bir paydaş ile istişare halinde, belgenin üçüncü taslağı üzerinde çalışmaların devam ettiğini kaydetti. Belgenin BM Antlaşması ilkeleri ve ilgili BM Güvenlik Konseyi kararlarıyla tutarlı olduğunu ve temel insani ilkeleri yeniden teyit ettiğini belirten Lowcock, “İnsani ilkeler, tarafsızlık, bütünlük ve bağımsızlık çalışmamızın temeli" dedi.
ABD'nin BM Büyükelçi Vekili Richard Mills ise uluslararası sivil toplum örgütü Save the Children (Çocukları Kurtarın) Vakfı’nın Suriye Direktörü Sonia Khush’un yaptığı konuşmanın ardından açıklamalarda bulundu. Mills konuşmasına Rusya'nın, Uluslararası Kurtarma Komitesi’nden (IRC) bir yetkili olan Suad Cerbavi’nin açıklama yapmayı reddetmesini eleştirerek başladı. Mills "Konseyin Suriye'deki en savunmasız gruplara yardım etme yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini" belirtti. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed’i ve Rusya rejimini Rukban kampına insani yardımların engelsiz bir şekilde ulaştırılmasına izin vermeye çağıran Mills sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yardımı siyasallaştırmak ve silahlandırmak hepimizi öfkelendirmeli. Sınır ötesi yardım yetkisini yenileme zamanı geldiğinde daha fazla kısıtlama getirmemek için gelecek temmuz ayında insani yardımların ulaştırılmasını genişletmek bizim (BMGK) sorumluluğumuzdadır.”
Ayrıca, erişimi daha fazla kısıtlamanın Suriye’nin kuzeybatısındaki 3,5 milyon Suriyeli için ek felaketler getireceği uyarısında bulundu. BM'nin Babül Hava (Cilvegözü) sınır geçişini kullanma yetkisini uzatmasının yiyecek, barınak ve tıbbi malzemelerin sürekli olarak teslim edilmesini sağlamanın tek yolu olduğunu belirten Mills, tek bir geçiş noktasının ülkenin Suriye halkının ihtiyaçlarını karşılamayacağını vurguladı.
Bu açıklamalar, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminden bir ABD’li yetkilinin Suriyelilere insani yardım ulaştırılması için başka geçiş koridorlarının açılması gerektiğine dikkati çeken ikinci uyarısı oldu. Rusya'nın bunu sağlayan taslak kararları kabul etmeyi reddetmesinin ardından diğer geçişlerin kapatıldığı biliniyor.
 



Higseth ve Rubio, Washington'ın Karayipler'deki saldırılarını savundu

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, 16 Aralık 2025'te Washington, D.C.'deki Kongre binasında yürürken (Reuters)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, 16 Aralık 2025'te Washington, D.C.'deki Kongre binasında yürürken (Reuters)
TT

Higseth ve Rubio, Washington'ın Karayipler'deki saldırılarını savundu

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, 16 Aralık 2025'te Washington, D.C.'deki Kongre binasında yürürken (Reuters)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, 16 Aralık 2025'te Washington, D.C.'deki Kongre binasında yürürken (Reuters)

ABD Savunma ve Dışişleri Bakanları dün Kongre önünde, Washington'un Karayipler'de uyuşturucu kaçakçılığı yaptığından şüphelendiği gemileri hedef alan hava saldırılarını savundular. Bu konu, özellikle Demokratlar arasında giderek artan bir endişeye yol açıyor.

AFP’nin haberine göre, kapalı kapılar ardında yapılan bir Kongre oturumunun ardından gazetecilere açıklama yapan Savunma Bakanı Pete Hegseth ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio, saldırıları "önemli ve son derece başarılı" olarak nitelendirerek, Washington'un ABD'ye uyuşturucu kaçırmakla suçladığı terör örgütlerini ve kartelleri hedef aldıklarını savundular.

ABD Başkanı Donald Trump, eylül ayının başından bu yana, Karayipler ve Doğu Pasifik'te en az 26 gemiye hava saldırısı emri verdi ve bu saldırılar sonucunda en az 95 kişi öldü; ancak bu saldırıların uyuşturucu kaçakçılığıyla bağlantılı olduğuna dair hiçbir kanıt sunulmadı.

Bu konu, özellikle eylül başında gerçekleştirilen ve iki aşamalı bir operasyonla ilgili olarak Washington'da geniş çaplı tartışmalara yol açtı. Operasyonun ikinci aşamasında, yanan bir gemiden kurtulan iki kişi hayatını kaybetti.

se
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, 16 Aralık 2025'te Washington, D.C.'deki Kongre Binası'na geldi (Reuters)

Rubio ve Higseth, Temsilciler Meclisi ve Senato Silahlı Kuvvetler Komitelerinin üyelerinin, saldırıyı emreden silahlı kuvvetler komutanı Amiral Frank Bradley'nin de hazır bulunacağı bir ortamda, saldırının videosunu bu hafta içinde izlemelerine izin vereceklerini belirttiler.

Pete Higseth, "Ancak, Savunma Bakanlığının uzun süredir devam eden politikası gereği, tam, düzenlenmemiş, çok gizli videoyu kamuoyuna açıklamayacağız" dedi.

Senato Azınlık Lideri Chuck Schumer, yönetimin her senatöre kayıtların tamamını, sansürsüz olarak vermesini talep etti. Schumer gizliliğin, bölgedeki ABD güçlerinin ve bir uçak gemisi saldırı grubunun varlığıyla birleştiğinde, ülkeyi sonu görünmeyen başka bir çatışmaya sürükleyebileceği konusunda uyardı.

Senatör Rand Paul da dahil olmak üzere bazı Cumhuriyetçi milletvekilleri, bir gemi kazasından kurtulduğu düşünülen kişileri hedef almanın uluslararası hukukun ihlali olup olmadığını da sorguladı.

Uzmanlara göre, bu dava, Başkan Donald Trump'ın uyuşturucu kaçakçılığını savaş eylemi olarak ele alma yaklaşımındaki temel bir tartışma noktasını vurguluyor.

Toplantıdan ayrılırken Schumer, konuyla ilgili "yeni bir şey duymadığını" söyledi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Senato, Başkan Trump'ın Kongre onayı olmadan Venezuela'ya karşı askeri harekât başlatmasını engellemeyi amaçlayan kararlar üzerinde yakında oylama yapabilir.


Trump, tüm ulusları terörist kötü güçlerle savaşmaya çağırdı

Trump, Beyaz Saray'da düzenlenen Hanuka resepsiyonunda konuşurken (EPA)
Trump, Beyaz Saray'da düzenlenen Hanuka resepsiyonunda konuşurken (EPA)
TT

Trump, tüm ulusları terörist kötü güçlerle savaşmaya çağırdı

Trump, Beyaz Saray'da düzenlenen Hanuka resepsiyonunda konuşurken (EPA)
Trump, Beyaz Saray'da düzenlenen Hanuka resepsiyonunda konuşurken (EPA)

ABD Başkanı Donald Trump, dün, Sidney'de bir Yahudi Hanuka festivalinde 15 kişinin vurularak öldürülmesinden günler sonra, "radikal İslamcı terörizme" karşı uluslararası savaş çağrısında bulundu.

Trump, Beyaz Saray'da düzenlenen Hanuka resepsiyonunda, "Tüm uluslar radikal İslamcı terörizmin kötü güçlerine karşı birleşmeli ve biz de bunu yapıyoruz" ifadelerini kullandı.


ABD, askeri faaliyet riskleri nedeniyle Venezuela hava sahasında uçulmaması konusunda yeni bir uyarıda bulundu

ABD savaş uçakları Karayip Denizi'nde uyuşturucu kaçakçılığı şüphesiyle teknelere düzenlenen saldırılara katılıyor (AFP)
ABD savaş uçakları Karayip Denizi'nde uyuşturucu kaçakçılığı şüphesiyle teknelere düzenlenen saldırılara katılıyor (AFP)
TT

ABD, askeri faaliyet riskleri nedeniyle Venezuela hava sahasında uçulmaması konusunda yeni bir uyarıda bulundu

ABD savaş uçakları Karayip Denizi'nde uyuşturucu kaçakçılığı şüphesiyle teknelere düzenlenen saldırılara katılıyor (AFP)
ABD savaş uçakları Karayip Denizi'nde uyuşturucu kaçakçılığı şüphesiyle teknelere düzenlenen saldırılara katılıyor (AFP)

ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), askeri faaliyetlerle ilgili riskleri gerekçe göstererek, dün tekrar sivil uçakları Venezuela hava sahasında uçmamaları konusunda uyardı.

FAA, "Venezuela'da veya çevresinde kötüleşen güvenlik durumu ve artan askeri faaliyetler" nedeniyle uçakların "dikkatli olmaları" gerektiğini vurguladı.

Yeni uyarı, JetBlue pilotunun uçağının Venezuela yakınlarında bir ABD Hava Kuvvetleri yakıt ikmal uçağıyla neredeyse çarpıştığını bildirmesinden günler sonra geldi; havayolu şirketi olayı ABD yetkililerine bildirdiğini söyledi.

Bu durum, ABD'nin dünyanın en büyük uçak gemisi ve birkaç savaş gemisini konuşlandırarak Karayipler'de güçlerini yığdığı ve ABD askeri uçaklarının son haftalarda Venezuela kıyıları üzerinde uçtuğu bir dönemde yaşandı.

ER
Karayipler'de ABD'nin düzenlediği baskında hedef alınan bir tekne (Arşiv- Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, askeri konuşlandırmanın uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadeleyi amaçladığını söyleyerek, Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro'yu bir kaçakçılık karteline liderlik etmekle suçladı.

Karakas ise bunu reddederek, Washington'u Venezuela'da rejim değişikliği ve petrol rezervlerinin kontrolünü ele geçirmeye çalışmakla suçladı.

CDF
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, destekçilerinden oluşan bir kalabalığa hitap ediyor (Reuters)

Amerika Birleşik Devletleri, merhum solcu lider Hugo Chavez'in siyasi mirasçısı Maduro'nun yakalanmasına yol açacak bilgi için 50 milyon dolarlık ödül teklif etti.

ABD güçleri, eylül ayının başından bu yana Karayipler ve Doğu Pasifik'te uyuşturucu kaçakçılığı yaptığından şüphelenilen 20'den fazla gemiye karşı hava saldırıları düzenledi ve bu saldırılarda en az 95 kişi öldü.