Suudi Arabistan Şûra Meclisi’nden ülke egemenliği ve liderliğini hedef alan adımlara tepki

Şûra Meclisi Başkanı Şeyh Abdullah Al eş-Şeyh (SPA)
Şûra Meclisi Başkanı Şeyh Abdullah Al eş-Şeyh (SPA)
TT

Suudi Arabistan Şûra Meclisi’nden ülke egemenliği ve liderliğini hedef alan adımlara tepki

Şûra Meclisi Başkanı Şeyh Abdullah Al eş-Şeyh (SPA)
Şûra Meclisi Başkanı Şeyh Abdullah Al eş-Şeyh (SPA)

Suudi Arabistan Şûra Meclisi, ABD’nin Suudi Arabistan vatandaşı Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili özel raporu yayınlanmasının ardından ülkenin liderliği ve egemenliğini etkileyecek veya işlerine herhangi bir şekilde müdahale edecek her şeyin reddedildiğini açıkladı.
Şûra Meclisi Başkanı Şeyh Abdullah Al eş-Şeyh, geçtiğimiz günlerde ABD Kongresi’ne Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili sunulan raporda yer alan, Suudi Arabistan ve liderliğine yönelik asılsız ve kabul edilemez suçlamaları reddettiklerini ve şiddetle kınadıklarını dile getirdi.
Şeyh Abdullah, Şûra Meclisi’nin liderliği ve egemenliğine zarar verme veya işlerine herhangi bir şekilde müdahale etme girişimlerini reddettiğini belirterek, Suudi halkının da liderlerin yönelik herhangi bir adıma veya konumunu zayıflatmaya yönelik eylemlere karşı olduğuna vurgu yaptı.
Meclis Başkanı, Suudi Arabistan’ın bu davadaki yetkili makamlar aracılığıyla, tüm düzenlemeleri ihlal eden bir grup tarafından ülke kanunları ve değerlerini açık bir şekilde ihlal eden bu iğrenç suçu kınadığını hatırlattı.
Şeyh Abdullah, suçluların adalet önüne çıkarılmaları için gerekli tüm adli tedbirler alındığını ve haklarında kesinleşmiş mahkeme kararları verildiğini dile getirerek, Suudi yargısının bağımsızlığı, adaleti ve şeffaflığına atıfta bulundu.
Suudi Arabistan’ın, kuruluşundan bugüne kadar, insanlığın ve haklarının korunması, ılımlılık ve hak kavramlarının pekiştirilmesi, dünyada barış ve istikrar arayışı için bölgesel ve uluslararası her düzeyde çaba sarf etmeye dayanan sağlam bir yaklaşıma dayandığını söyledi.
Şûra Meclisi’nin, raporda belirtilenlerle ilgili olarak Dışişleri Bakanlığı tarafından açıklamanın yanı sıra Riyad’ın hak ve kazanımlarını korumak için aldığı tedbirlere tam destek verdiklerini ifade eden Şeyh Abdullah şu ifadelerle devam etti;
“Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman liderliğindeki Suudi Arabistan, ılımlılık kültürünü destekleme, güvenlik ve barışı sağlama ile hayırsever çabaların gösterilmesindeki önemli rolünü sürdürüyor.”
Şûra Meclisi Başkanı, tüm uluslararası konseyler, parlamentolar ve federasyonları, insan hakları ilkelerini asli insani bağlamlarından çıkarmayı amaçlayan her türlü adımı kınamaya çağırdı.
Aynı zamanda, raporda yer alanlardan dolayı üzüntü duyan ve kınayan meclis konseyleri ve kuruluşlara da teşekkür etti.



Katar ile dayanışma içerisinde olduğunu belirten KİK Bakanlar Konseyi, Doha’nın İran ile İsrail arasındaki çatışmaların durdurulmasında oynadığı rolü takdir etti

KİK Dışişleri Bakanları ve KİK Genel Sekreteri hatıra fotoğrafı çektirdi. (KİK)
KİK Dışişleri Bakanları ve KİK Genel Sekreteri hatıra fotoğrafı çektirdi. (KİK)
TT

Katar ile dayanışma içerisinde olduğunu belirten KİK Bakanlar Konseyi, Doha’nın İran ile İsrail arasındaki çatışmaların durdurulmasında oynadığı rolü takdir etti

KİK Dışişleri Bakanları ve KİK Genel Sekreteri hatıra fotoğrafı çektirdi. (KİK)
KİK Dışişleri Bakanları ve KİK Genel Sekreteri hatıra fotoğrafı çektirdi. (KİK)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) dün Katar devletinin egemenliğine yönelik her türlü ihlali ya da güvenlik ve istikrarına yönelik her türlü tehdidi kategorik olarak reddettiğini yineleyerek, Katar'ın güvenlik ve istikrarının tüm KİK ülkelerinin güvenlik ve istikrarının ayrılmaz bir parçası olduğunu ve herhangi bir üye ülkeye yönelik tehdidin tüm KİK ülkelerine yönelik doğrudan bir tehdit olduğunu vurguladı.

İran'ın Katar'daki el-Udeyd Hava Üssü’ne yönelik füze saldırılarını görüşmek üzere dün Katar'ın başkenti Doha'da düzenlenen olağanüstü toplantının ardından KİK Bakanlar Konseyi, ABD Başkanı Donald Trump'ın ateşkes ilanını memnuniyetle karşılayarak, tüm askeri eylemlerin derhal durdurulması gerektiğini vurguladı ve Katar'ın bölgenin güvenlik ve istikrarını korumak için arabuluculuk yapma ve ateşkes sağlama çabalarını övdü. Konsey tüm tarafları, anlaşmazlıkları çözmenin etkili bir yolu olarak diplomatik yaklaşımı benimsemek için ortak çaba sarf etmeye, azami itidal göstermeye, bölgeyi ve halkını savaşın tehlikelerinden korumaya ve bölgede olumlu bir geleceğe doğru yeni bir yol çizmek için bir fırsat teşkil eden sürdürülebilir çözümlere yol açacak müzakerelere dönüş için baskı yapmaya çağırdı.

KİK Bakanlar Konseyi, bu yöndeki tüm çabaları desteklemeye hazır olduğunu vurguladı, ABD Başkanı Donald Trump’ın İran ile İsrail arasında ateşkes sağlanması konusundaki başarısını takdir etti ve ABD Başkanı’nı Gazze Şeridi'nde kalıcı bir ateşkes sağlanması için çaba göstermeye davet etti.

Katar ile dayanışma

KİK’in Katar’ın başkenti Doha'da düzenlenen 49. olağanüstü toplantısında yayımlanan bildiride, İran'ın Katar'daki bir askeri üsse yönelik füze saldırılarından duyulan derin üzüntü ve güçlü kınama ifade edildi. Açıklamada bu durum, ‘İran'ın Katar'ın egemenliğini, hava sahasını ve iyi komşuluk ilkelerini açık, kabul edilemez ve tehlikeli bir şekilde ihlal etmesi ve bahaneler ve gerekçeler ne olursa olsun uluslararası hukukun ve Birleşmiş Milletler (BM) Şartı’nın açık bir ihlali’ olarak nitelendirildi.

Bakanlar Konseyi, Katar ile tam dayanışma içinde olduğunu ve güvenlik ve istikrarını korumak için aldığı tedbirlere tam destek verdiğini ifade ederek, Katar Silahlı Kuvvetleri’nin İran tarafından başlatılan saldırıya karşı koyma kabiliyetlerini övdü.

BM Şartı ve uluslararası hukuk sözleşmeleri, iyi komşuluk ilkeleri, devletlerin egemenliğine saygı, içişlerine karışmama, anlaşmazlıkları barışçıl yollarla çözme, güç kullanmama ve güç tehdidinde bulunmama gibi temellere ve ilkelere bağlı kalınması gerektiğini vurguladı.

Diyalog ve diplomasinin önceliği

KİK Bakanlar Konseyi, Mart 2024'te açıklanan KİK Bölgesel Güvenlik Vizyonu'nun ülkeler arasındaki ilişkilerde diyalog ve diplomasi yolunun önceliğine ilişkin içeriğini ve bu yolun mevcut krizlerin üstesinden gelmenin ve bölgenin güvenliği ile halklarının huzurunu korumanın tek yolu olduğunu kaydetti. Herhangi bir gerilimin bölgesel güvenliğe zarar vereceğini ve bölgeyi uluslararası barış ve güvenlik üzerinde yıkıcı etkileri olacak tehlikeli yollara sürükleyeceğini kaydetti.

Bakanlar Konseyi, Umman Sultanlığı'nın nükleer dosyaya ilişkin ABD-İran müzakerelerindeki rolünü övdü ve Katar, ABD ve diğer ülkelerin sükûnete katkıda bulunan rolünü takdir ederek etkili arabuluculuk çabalarının sürdürülmesinin önemini vurguladı.

Hava ve deniz güvenliğine vurgu

KİK Bakanlar Konseyi, bölgedeki hava ve deniz güvenliği ile su yollarının korunmasının ve ticari gemilerin hedef alınması ve deniz nakliyat hatlarının, uluslararası ticaretin ve KİK ülkelerindeki petrol tesislerinin tehdit edilmesi de dâhil olmak üzere bölgenin ve dünyanın güvenlik ve istikrarını tehdit eden faaliyetlere karşı koymanın önemini vurguladı. Bakanlar Konseyi ayrıca, KİK ülkelerinin küresel enerji piyasalarının istikrarı konusundaki kararlılığını ve istekliliğini yineledi.

Bakanlar Konseyi'nin olağanüstü toplantısına Kuveyt Dışişleri Bakanı Abdullah el-Yahya başkanlık ederken, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed Al Nahyan, Bahreyn Dışişleri Bakanı Dr. Abdullatif ez-Zeyani, Umman Dışişleri Bakanı Bedr el-Busaidi, Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman bin Casim Al Sani ve KİK Genel Sekreteri Casim el-Budeyvi katıldı.