Ürdün’de iki bakan Kovid-19 tedbirlerini ihlal ettikleri için görevden alındıhttps://turkish.aawsat.com/home/article/2834081/%C3%BCrd%C3%BCn%E2%80%99de-iki-bakan-kovid-19-tedbirlerini-ihlal-ettikleri-i%C3%A7in-g%C3%B6revden-al%C4%B1nd%C4%B1
Ürdün’de iki bakan Kovid-19 tedbirlerini ihlal ettikleri için görevden alındı
Ürdün Başbakanı Beşir el- Hasavne. (AFP)
Amman/Muhammed Hayr er-Revaşde
TT
TT
Ürdün’de iki bakan Kovid-19 tedbirlerini ihlal ettikleri için görevden alındı
Ürdün Başbakanı Beşir el- Hasavne. (AFP)
Ürdün’de içişleri ve adalet bakanları, aktivistlerin ‘son akşam yemeği’ olarak nitelendirdikleri özel bir yemeğe katıldıkları sırada yeni tip koronavirüs (Kovid-19) önlemlerine aykırı davrandıkları için Başbakan Beşir el- Hasavne'nin talebi üzerine istifa ettiler.
Ürdün Kraliyet Divanı, İçişleri Bakanı Semir el-Mubaydın ve Adalet Bakanı Bessam et-Telhuni’nin istifasının kabul edildiğini açıkladı. Söz konusu karar, siyasi çevrelerde Başbakan Hasavne’nin hükümetinde geniş bir değişiklik yapacağı yönündeki spekülasyonlara kapı açtı. Değişikliğin hizmet düzeyindeki bazı bakanlıklarda olması bekleniyor.
Ürdün medyasından kaynaklar iki bakanın geçen perşembe günü, ülkede cuma günleri uygulanan kapsamlı yasağın başlamasından birkaç saat önce bir restorandaki akşam yemeği davetinde bir araya geldiklerini aktardılar. Bakanlar, aynı masada sadece 6 kişinin toplanmasına izin veren 19 numaralı savunma emrine uymadıkları için görevden alındılar.
Ürdün Kralı 2. Abdullah, İçişleri Bakanlığı görevine Başbakan Yardımcısı ve Yerel Yönetim Bakanı Tevfik Mahmud Kırışan’ı, Adalet Bakanlığı’na da Hukuk İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Ahmed Nuri Muhammed ez-Ziyadat’ı getirdi.
İki bakan ise savunma emirlerini ihlal ettikleri ve 9 davetli ile bir araya geldikleri yönünde medyada yer alan haberleri yalanladı. Bakanlar, akşam yemeğinde 45 dakikadan fazla kalmadıklarını, işletmeler için akşam saat 21.00’da, bireyler için de 22.00’da yürürlüğe giren cuma yasağını ihlal etmediklerini ve sosyal mesafe kuralına uyduklarını savundular.
Aktivistlerin ve sosyal medya sitelerinin "etik açıdan" değerlendirilen karara tepkileri çeşitlilik gösterirken ilgili kaynaklar Şarku’l Avsat’a verdikleri demeçte restorandaki yetkililerden birinin açıklamalarını aktardılar. Kaynakların verdiği bilgilere göre yetkili, bakanlardan birine Kovid-19 önlemlerine uyması gerektiği konusunda tavsiyede bulundu ancak karşılık alamadı. Restoranın ihlali sonucu şikayette bulunuldu ve bu durum üst düzey makamlar tarafından gözden geçirildi.
Söz konusu görevden alma kararı, Hasavne hükümetinde üçüncü kes geçekleşti. Daha önce de eski İçişleri Bakanı Tevfik el-Halalme, Kovid-19 salgınını önlemek amacıyla yetkililer tarafından ülke genelinde beş gün boyunca uygulamaya konulan karantina tedbirlerine aykırı olarak 10 Kasım 2020'dki parlamento seçimleri sonrasında yapılan mitinglerden ve protestolardan duyduğu hoşnutsuzluğun ardında görevinden istifa ettiğini bildirmişti.
Başbakan ikinci bakanlık değişikliğini duyururken, kaynaklar Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamalarda söz konusu değişikliğin 32 bakandan oluşan kabineyi azaltmak için çok sayıda bakanlığı etkileyeceğini ileri sürdüler. Söz konusu iki bakanlığa ek olarak Su ve Tarım Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı ve Kültür Bakanlığı gibi bazı hizmet mercilerinin de süreçten etkilenmesi bekleniyor.
Gözlemciler, Başbakan Hasavne’nin söz konusu yaklaşımı ile bir sonraki aşama ve kraliyet direktifleriyle tutarlı bir iç reform gündemi başlatmak için hükümetinde kapsamlı bir değişiklik yapmak ve ekibini yerleştirmek istediğini öne sürdüler. Ayrıca Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin son iki yılda ülkedeki kamu özgürlüklerini kısıtlandığı yönündeki eleştirilerine dikkat çektiler.
Gazze'yi kolonileştirmek... İsrail'in ilan etmediği ama uyguladığı bir hedefhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5085356-gazzeyi-kolonile%C5%9Ftirmek-i%CC%87srailin-ilan-etmedi%C4%9Fi-ama-uygulad%C4%B1%C4%9F%C4%B1-bir-hedef
Filistinli bir çocuk, İsrail'in dün (Pazar) Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısının ardından hasar görmüş bisikletini moloz yığınları arasından çıkarıyor. (AFP)
Gazze'yi kolonileştirmek... İsrail'in ilan etmediği ama uyguladığı bir hedef
Filistinli bir çocuk, İsrail'in dün (Pazar) Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısının ardından hasar görmüş bisikletini moloz yığınları arasından çıkarıyor. (AFP)
Gazze Şeridi'ndeki savaşın ‘gizli hedefleri’, İsrail'in mevcut veya eski yetkililerinin açıklamaları, Gazze Şeridi'nde devam eden askeri operasyonlar, yerleşimci liderlerin kampanyaları ve adımları ışığında fazla spekülasyona gerek duymuyor. Tüm bunlar Gazze Şeridi'nin ya da en azından bir kısmının uzun süreli işgaline ve orada yerleşimin yeniden başlamasına işaret ediyor.
Her ne kadar savaşın belirtilen hedefleri (Hamas'ı ortadan kaldırmak ve esirleri kurtarmak) aynı kalsa da, Tel Aviv ve Gazze Şeridi'nde yaşananlar bunu desteklemiyor ve başka hedeflere işaret ediyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi'nde ‘ertesi gün’ için bir plan geliştirmeyi reddediyor ve İsrail, Gazze Şeridi'nde eksenleri genişleterek ve kalıcı ‘askeri karakollar’ kurarak kontrolü derinleştirmeye çalışıyor.
İsrail eski Genelkurmay Başkanı Gadi Eisenkot daha birkaç gün önce savaşın ilan edilmiş ve gizli hedefleri olduğunu söylemekten çekinmedi. Eski Savaş Kabinesi bakanı, Netanyahu'nun ‘sürekli bir ikiyüzlülük’ içinde yaşadığını; ‘Gazze Şeridi'ne kolonizasyonun ve askeri yönetimin geri dönmesini dışladığını, ancak bunun fiilen gerçekleştiğini’ söyledi.
Uzun süreli işgal
Amerikalılar, Filistinliler ve Araplar, Netanyahu'nun Gazze Şeridi'ni ya da en azından bir bölümünü işgal etme niyetinde olduğunun farkındalar. Bunun nedeni sadece Gazze Şeridi'nin geleceği ve sahada olup bitenlerle ilgili muğlaklık ya da muhaliflerinin açıklamaları değil, aynı zamanda hükümet ortaklarının, İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in geçen hafta ifşa ettiği ve ordunun Gazze Şeridi'ni yıllarca yöneteceğini teyit ettiği uzun bir işgal planı konusunda açık olmalarıdır.
Söz konusu gelişme, İsrail'in Gazze Şeridi'nin kontrolü sırasında yardımların dağıtımını üstlenmesi için bir ABD güvenlik şirketiyle anlaşmaya varmaya başlamasıyla birlikte yaşandı. Ancak Filistin yönetimi, Gazze Şeridi'nin geleceğine yalnızca Filistin devletinin karar vereceğini vurgulayarak bu hamleyi genel olarak reddediyor.
İsrail'in sadece zaten oldukça iyi bilinen askeri yönetimi değil, aynı zamanda gerçekleşmesi halinde en tartışmalı hamle olan yerleşimlerin yeniden başlamasını da planladığı görülüyor.
Gazze Şeridi'nin kuzeyinde Filistinlileri ateş altında yerinden eden ve kuzeyin bir kısmını bölünmüş Gazze Şeridi'nin geri kalanından izole eden kanlı askeri operasyon, ordunun yerleşimcilerin geri dönüşü için zemin hazırladığına dair korkuları arttırıyor.
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki son askerî harekât aslında ‘generallerin planına’ dayanıyor: Nüfusu tamamen boşaltarak, bölgeyi kapalı bir askeri bölgeye dönüştürerek ve insani yardımın bölgeye girmesini engelleyerek Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Hamas varlığını tamamen ortadan kaldırmak.
‘Sahaların incelenmesi’
Geçen hafta başında, İsrail'in organize saldırısının doruk noktasında, Gazze'deki İsrail askerleri komutanlarından izin almadan bir yerleşimci aktivistin Yahudi yerleşimleri için potansiyel alanları araştırmak üzere Gazze Şeridi'ne girmesine yardımcı oldu.
Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN’dan aktardığına göre, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yeniden yerleşim çabalarına öncülük eden Daniella Weiss, Gazze sınırının İsrail tarafını gezdi, grubuyla birlikte belirsiz yollardan sınırı geçti ve Gazze Şeridi'nin içine doğru kısa bir mesafe yürüdü.
Gazze Şeridi'ndeki Netzarim Koridoru yakınlarında Weiss'ın tanıdığı askerlerle temasa geçtiği, askerlerin de kendisini ve aktivist arkadaşlarını almak ve Gazze'nin derinliklerine, İsrail'in 2005'te Gazze'den çekilirken dağıttığı eski bir Yahudi yerleşimi olan Netzarim'e götürmek üzere bir araç gönderdiği bildirildi.
Yerleşimcilerin daha sonra Gazze sınırına geri döndükleri ve burada güvenlik güçleri tarafından durdurulmamak için resmi olmayan bir kapıdan çıktıkları ifade edildi.
KAN'a göre üst düzey komutanların Weiss'ın Gazze Şeridi'ne girişinden haberi yoktu. Yayın kuruluşu, askeri kaynakların Weiss'ın Gazze Şeridi'ne girdiği konusunda kuşkularını dile getirdiklerini kaydetti.
İsrail ordusu, KAN’a ‘yeni detayların incelendiğini’ söyledi.
Sızan kişi itiraf etti
İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, “Weiss'ın Gazze Şeridi'ne girişi bilinmiyor ve resmi kanallar tarafından onaylanmadı. Eğer olay meydana geldiyse bu yasadışıdır, protokol ihlalidir ve buna göre ele alınacaktır” denildi. Diğer yandan Nahala yerleşim hareketinin lideri Weiss, Gazze Şeridi'ne girişini kabul etti ve KAN’a Gazze Şeridi'ne Batı Şeria'da kullandığı yöntemle girdiğini söyledi.
Gazze Şeridi'ndeki askeri varlıktan yararlanarak Yahudileri kademeli olarak buraya yerleştirmeyi planladığını ifade eden Weiss, ‘bunun İsrail askeri varlığına ve sonunda hükümet tarafından tanınacak sivil toplulukların kurulmasına’ bağlı olduğunu vurguladı.
Weiss şu ifadeleri kullandı: “Bir askeri üsse nasıl gireceğiz? Birçok yaratıcı fikir var: Burada bir çadır kurarsınız, çadırın yanında bir bina, onun yanında bir aşevi, onun yanında da çocuklar vb.”
Weiss'a göre yerleşimciler her an Gazze Şeridi'ne yerleşmeye hazır. 79 yaşındaki aktivist, “Artık girmek için hazırlık yapmıyoruz. Girebileceğimiz an gireceğiz. 300 kişi aynı anda girerse, ordu onları kovmakta zorlanır” şeklinde konuştu.
Yerleşimin vaftiz annesi
Weiss, İsrail'in 1967'de bölgeyi ele geçirmesinden kısa bir süre sonra Batı Şeria'da Yahudi yerleşimlerinin kurulmasına yardımcı olmasıyla tanınıyor. On yıldan uzun bir süre boyunca en eski yerleşimlerden biri olan Kedumim Belediyesi’nin başkanlığını yapan Weiss ayrıca, resmi hükümet desteğiyle Filistinlilere karşı şiddet olaylarına karıştı.
Geçen ay Gazze Şeridi'nde yeniden yerleşim konulu bir konferansta, bazıları tarafından ‘yerleşimlerin vaftiz annesi’ ya da ‘yerleşimcilerin annesi’ olarak tanımlanan Weiss, Nahala'nın fırsat doğması halinde Gazze Şeridi'nde yeni yerleşimler kurmak için ‘şu anda hazır’ toplam 700 aileden oluşan altı ‘yerleşim grubu’ kurduğunu söyledi.
Weiss, kuruluşunun Gazze sınırındaki konferansında katılımcılara şunları söyledi: “Biz buraya Gazze Şeridi'nin sadece bir kısmını değil, kuzeyinden güneyine kadar tamamını yeniden yerleştirmek için geldik.”
Netanyahu İsrail'in Gazze Şeridi'ne yeniden yerleşim niyetinde olduğunu defalarca reddetti. Ancak yerleşim yanlısı koalisyon ortakları ve Likud Partisi üyeleri bu fikri desteklediklerini ifade ettiler.
Aynı konferansta İsrail hükümetinin üst düzey bakanları ve Netanyahu'nun Likud Partisi’nin üyeleri, Gazze Şeridi'nde Yahudi yerleşimlerinin yeniden kurulması çağrısında bulundu.
İsrail'in Gazze Şeridi'nde 21 yerleşimi bulunuyordu ve bunların tamamı, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden çekilmesine de yol açan 2005'teki ayrılma planı kapsamında dağıtılmıştı.