Cezayir-İspanya deniz sınırı ihtilafının arkasında ne var?

Cabrera adaları, Cezayir ve İspanya arasında tartışmalara neden oluyor (AFP)
Cabrera adaları, Cezayir ve İspanya arasında tartışmalara neden oluyor (AFP)
TT

Cezayir-İspanya deniz sınırı ihtilafının arkasında ne var?

Cabrera adaları, Cezayir ve İspanya arasında tartışmalara neden oluyor (AFP)
Cabrera adaları, Cezayir ve İspanya arasında tartışmalara neden oluyor (AFP)

Ali Yahi
İspanyol Senatör Bicense Bidal’in ülkesinin karasularına ilk kez müdahale yapıldığı konusunda uyarıda bulunması Cezayir kamuoyunda da geniş çaplı tartışmalara yol açtı. İki ülkenin dışişleri bakanları ise tarafından yapılan açıklamalara göre aralarındaki deniz sınırlarının çizilmesi çözüme giden yolu belirledi.

Tartışmaların alevlenişi ve resmi sessizlik
Dışişleri Bakanı Arancha González Laya’nın Senato Dış İlişkiler Komisyonu huzurunda hükümetin 2021-2024 yılları arasındaki diplomatik programını sunduğu sırada İspanyol ‘Palma de Mallorca’ adalarındaki Sol ‘Mays’ Bloğundan Senatör Bicense Bidal, “Cezayir’in İspanyol karasularına müdahalesinin önlenmesi gerektiğini” ifade etti. Bidal, “Madrid yönetiminin Cabrera adasının karasularını korumak ve savunmak için harekete geçmesinin gerekliliğine” vurgu yaptı.
Cezayir ve İspanya'daki resmi makamlar konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmazken konunun yeniden açılması, iki ülke yetkililerinin daha önceki güvencelerine rağmen deniz sınırlarının çizilmesi konusundaki anlaşmazlığın devam ettiğini ortaya koyuyor.

Dosya BM’ye taşındı
İsviçre’nin Cenevre kentinde ikamet eden Cezayirli diplomat Muhammed Hudayr, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, bu adanın yabancı bir firma ile gaz çıkarma konusunda bir projenin varlığı nedeniyle özel bir ekonomik bölgenin parçası olarak görüldüğünü ifade etti. Cezayir’in 2006 yılından bu yana gerekli uluslararası önlemleri aldığına işaret eden Hudayr, Cezayir münhasır ekonomik bölgesi içindeki Cabrera adasının konumunu doğrulamak için Birleşmiş Milletler’e (BM) bir dosya sunduğunu söyledi.  Ancak meseleler, iki ülke arasıyla sınırlı kalmadı. Bunun kolay bir adım olduğu da söylenemez. İspanyol hükümet yetkililerinin Cezayir'e yaptığı ziyaretlere rağmen dosya henüz kapanmadı. Madrid’in endişeleri, Cezayir’in bazı savaş gereçleri ve silahlar edinmesinden kaynaklanıyor. Madrid, Cezayir Deniz Kuvvetleri’ni bir tehdit kabul ediyor. Hudayr, ada çevresinde gerginlik beklediğini ancak bunun BM düzeyinde olacağını söyledi.

Resmi anlaşmalar
Cezayir ve Madrid daha önce, Akdeniz'deki deniz sınırlarının çizilmesi konusunda herhangi bir anlaşmazlık olmadığını duyurdu. Cezayir Dışişleri Bakanı Sabri Bukadum, 2020 yılının Mart ayında İspanyol mevkidaşı Dışişleri Bakanı Arancha González Laya’nın Cezayir’e yaptığı ziyarette, Cezayir’in karasuları ve münhasır ekonomik bölgesi ile deniz sınırlarının belirlediği konusunda medyada çıkan haberleri yalanladı. Söz konusu haberlere göre Cezayir’in bu sınırları belirlemesiyle İspanya’ya ait olan Cabrera adasına el koydu. Bukadum, “Ülkemiz hiçbir bölgeyi, ne Cabrera ne de İbiza'yı almak istemiyor, sadece İspanya ile diyalog ve ortaklık istiyor” demişti.
Bukadum, Cezayir'in 2018 yılında sınırları çizme kararını hatırlatarak, herhangi bir ülke ile sorun çıkması halinde müzakerelere başvurulacağını hatırlattı. Ülkesinin barışçıl olduğunu ve deniz sınırlarını BM anlaşmasına uygun olarak sınırlandırmak için müzakere edeceğini açıkladı.
İspanyol Bakan Laya, “Cezayir ve İspanya'nın yüzde 100 hemfikir olduğu deniz sınırları, iki ülkenin BM kurallarına uygun olarak deniz sınırlarını belirleme hakkına sahip olduğu konusunda çok net olmak istiyorum. Bir müdahale söz konusu olduğunda tek taraflılık olmaksızın uluslararası hukuka uygun olarak bir anlaşmaya varmak için müzakere edilmelidir” şeklinde konuştu.

Egemenlik niyeti yok
Bu bağlamda Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Profesörü İdris Atiyye, Cezayir'in kendisine bağlı olmayan adaları kontrol etme niyeti olmadığını, çünkü inancının net ve sabit olduğunu ve uluslararası sınırlara saygı duyduğunu açıkladı. İki ülke arasındaki deniz sınırlarının son zamanlarda çizildiğine işaret eden Atiyye, Münhasır ekonomik bölge veya açık denizlerle ilgili deniz sınırlarının veya bölünmelerin niteliği konusunda hiçbir siyasi veya hukuki ihtilaf bulunmadığını söyledi. İster resmi ister gayri resmi olsun, ortaya çıkan korkunun aslında Fas'a yönelik olduğu ve bu durumun zaman zaman bazı bölgelerle ilgili sınır sorunlarını gündeme getirdiği sonucuna vardı.

Uluslararası hukuk oldukça açık
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre uluslararası hukuk açısından her ülke, BM tarafından kabul edilen deniz hukuku ile belirlenen kurallara göre ve deniz alanlarına müdahale olması durumunda deniz sınırlarını belirleme ve sınırlandırma hakkına sahiptir. İki veya daha fazla ülke arasında, mesele müzakere ve anlaşmaya tabidir ve kararlar tek taraflı alınmaz.
2018 yılının baharında eski Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika, uluslararası hukuka göre genişletilen Cezayir deniz sınırlarını belirleyen kararnameyi imzalamıştı. Söz konusu kararnameye göre sınırlar, bir yanda İtalya’nın Sardinya adası diğer yanda İspanyol Mallorca adaları arasında Cabrera adasının bir kısmını içeriyordu.
Sorunun gündeme gelmesine neden olan ihtilaf, Cezayir ve İspanya'daki deniz bölgesinin önemi hakkında birçok soruyu gündeme getiriyor. Ancak nedeni bilmek soruları geçersiz kılıyor. Cabrera adasının karasularının derinliklerinde büyük doğal gaz rezervlerine sahip bulunuyor.



Şara, güçlü Suriye vaadini yineledi

Cumhurbaşkanı Şara, Beşşar Esed rejiminin düşüşünün yıldönümünü kutlamak için dün Şam'daki Emevi Meydanı'nda toplanan Suriyelileri selamlıyor (AP)
Cumhurbaşkanı Şara, Beşşar Esed rejiminin düşüşünün yıldönümünü kutlamak için dün Şam'daki Emevi Meydanı'nda toplanan Suriyelileri selamlıyor (AP)
TT

Şara, güçlü Suriye vaadini yineledi

Cumhurbaşkanı Şara, Beşşar Esed rejiminin düşüşünün yıldönümünü kutlamak için dün Şam'daki Emevi Meydanı'nda toplanan Suriyelileri selamlıyor (AP)
Cumhurbaşkanı Şara, Beşşar Esed rejiminin düşüşünün yıldönümünü kutlamak için dün Şam'daki Emevi Meydanı'nda toplanan Suriyelileri selamlıyor (AP)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, dün yaptığı açıklamada, ülkesinin herhangi bir mezhebe karşı ihlallerin tekrarlanmaması için çalışacağını belirtirken geçiş dönemi adaletinin sağlanması konusundaki kararlılığını bir kez daha vurguladı.

Şam'daki Konferans Sarayı'nda Esed rejiminin düşüşünün birinci yıldönümü kutlamaları sırasında yaptığı konuşmada Şara, bir yıl önce Şam'a geldiğinde giydiği yeşil askeri üniformasıyla kalabalığın karşısına çıktı.

Despotizm ve zulüm dönemiyle tarihi bir kopuşu ve adalet, iyilik, vatandaşlık ve bir arada yaşama temelli yeni bir şafağı ilan eden Şara, halkın bilgi ve hesap verme hakkı ile ardından hesaplaşma veya uzlaşma hakkının devletin istikrarının temeli olduğunu ve ihlallerin tekrarlanmayacağının garantisi olduğunu vurguladı.

Çok sayıda destekçisinin önünde yaptığı konuşmada Şara, ‘güçlü bir Suriye’ inşa etmek ve ‘halkının fedakarlıklarına layık’ bir gelecek için Suriyelilerin ortak çabasının önemini vurguladı. Şara, Suriye halkına karşı suç işleyen ve yasaları ihlal edenlerin hesap vermesi, mağdurların haklarının korunması, adaletin sağlanması ve halkın bilgi, hesap verebilirlik ve şeffaflık haklarının korunması için geçiş dönemi adaleti ilkesine bağlı kalmaya devam ettiğinin altını bir kez daha çizdi.

Öte yandan ABD Kongresi uzun süren tartışmaların ardından Suriye’ye uygulanan Caesar (Sezar) Yasası yaptırımlarını kalıcı olarak kaldırma kararı aldı. Böylece, beş yılı aşkın bir süredir Esed rejimine uygulanan ağır yaptırımların yükü altında ezilen ülke için geçmişin sayfaları kapatıldı ve umut dolu yeni bir sayfa açıldı.

ABD Temsilciler Meclisi İçtüzük Komisyonu, gelecek yıl için nihai savunma bütçe tasarısının metnini yayınladı. Tasarıda, yaptırımları bağlayıcı koşullar olmadan veya yeniden uygulanması için koşullar eklemeden kaldıran bir hüküm yer alıyordu.

Bazı muhalif temsilcilerin yaptırımları koşulsuz olarak kaldırmaya ikna etmek için aylarca süren yoğun siyasi çabaların ardından yaptırımlar kaldırıldı.


Gözler Gazze anlaşmasının ikinci aşamasında

Hamas mensupları dün, Mısırlı bir ekibin Kızılhaç mensuplarıyla birlikte Gazze Şehri'nde son İsrail rehinesinin cesedini aradığı bölgeyi güvenlik altına aldı (AFP)
Hamas mensupları dün, Mısırlı bir ekibin Kızılhaç mensuplarıyla birlikte Gazze Şehri'nde son İsrail rehinesinin cesedini aradığı bölgeyi güvenlik altına aldı (AFP)
TT

Gözler Gazze anlaşmasının ikinci aşamasında

Hamas mensupları dün, Mısırlı bir ekibin Kızılhaç mensuplarıyla birlikte Gazze Şehri'nde son İsrail rehinesinin cesedini aradığı bölgeyi güvenlik altına aldı (AFP)
Hamas mensupları dün, Mısırlı bir ekibin Kızılhaç mensuplarıyla birlikte Gazze Şehri'nde son İsrail rehinesinin cesedini aradığı bölgeyi güvenlik altına aldı (AFP)

Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçilmesi yönünde ortak bir çaba içinde, dolaylı müzakerelerin ileri aşamasına geçilmesinin önünü açmak için "daha ciddi" görüşmelerin devam ettiği belirtiliyor. Hamas hareketi içindeki bilgili kaynaklardan gelen açıklamalara göre beklenen görüşmelerin, bu ay sonu veya gelecek ay başında yapılması bekleniyor.

Şarku'l Avsat'a bilgi veren kaynaklar, Kahire'de düzenlenecek kapsamlı bir Filistin ulusal toplantısı için hazırlıkların sürdüğünü, önemli ve acil konularda anlaşmaya varıldığını belirtti.

Fetih Sözcüsü Abdülfettah Devle ise özel açıklamasında, Gazze Şeridi'ni yönetecek bir komitenin kurulmasına ilişkin duyurunun "yakında yapılmasının muhtemel" olduğunu belirterek, beklenen oluşumun Filistin vizyonuyla uyumlu olmasının önemini vurguladı. Devle, "belgelenmiş ve resmi bir anlaşma yayınlanana kadar" belirli bir tarih vermedi.


 Tony Blair, Gazze Barış Konseyi üyelik adayları listesinden çıkarıldı

Eski İngiliz Başbakanı Tony Blair (Arşiv- AFP)
Eski İngiliz Başbakanı Tony Blair (Arşiv- AFP)
TT

 Tony Blair, Gazze Barış Konseyi üyelik adayları listesinden çıkarıldı

Eski İngiliz Başbakanı Tony Blair (Arşiv- AFP)
Eski İngiliz Başbakanı Tony Blair (Arşiv- AFP)

Financial Times gazetesi, güvenilir kaynaklara dayandırdığı haberinde, İngiltere eski Başbakanı Tony Blair'in Arap ve İslam ülkelerinden gelen itirazlar sonrasında Gazze Barış Konseyi üyeliğine aday listesinden çıkarıldığını bildirdi.

Blair, ABD Başkanı Donald Trump'ın eylül ayı sonlarında İsrail ile Hamas arasındaki savaşı sona erdirmek için 20 maddelik planını açıkladığı sırada konsey üyeliği için belirlenen tek isimdi. Trump, Blair'i "çok iyi bir adam" olarak tanımlamıştı.

Şarku’l Avsat’ın Financial Times’ten aktardığına göre, Blair o dönemde planı "cesur ve akıllıca" olarak nitelendirdi ve ABD başkanının başkanlık edeceği konseye katılmaktan memnuniyet duyacağını ifade etti.

Ancak bazı Arap ve Müslüman ülkeler, kısmen 2003 yılında ABD öncülüğündeki Irak işgaline verdiği güçlü desteğin Ortadoğu'daki itibarına verdiği zarar nedeniyle plana karşı çıktı.

Financial Times, Blair'in bir müttefikinin, eski başbakanın Barış Konseyi üyesi olmayacağını söylediğini aktardı. Müttefik, "Bu konsey mevcut dünya liderlerinden oluşacak ve altında daha küçük bir yürütme kurulu bulunacak" dedi.

Kaynak, Blair'in, Trump'ın damadı Jared Kushner ve ABD başkanının kıdemli danışmanlarından Steve Witkoff'un yanı sıra Arap ve Batı ülkelerinden üst düzey yetkililerle birlikte yürütme kurulunda yer almasının beklendiğini de ifade etti.