Netanyahu: Umman Körfezi’ndeki İsrail gemisinde meydana gelen patlamanın sorumlusu İran

Umman’ın başkenti Maskat açıklarında patlamaya maruz kalan MV Helios Ray isimli gemi Dubai’deki Raşid Limanı’na yanaştı (AFP)
Umman’ın başkenti Maskat açıklarında patlamaya maruz kalan MV Helios Ray isimli gemi Dubai’deki Raşid Limanı’na yanaştı (AFP)
TT

Netanyahu: Umman Körfezi’ndeki İsrail gemisinde meydana gelen patlamanın sorumlusu İran

Umman’ın başkenti Maskat açıklarında patlamaya maruz kalan MV Helios Ray isimli gemi Dubai’deki Raşid Limanı’na yanaştı (AFP)
Umman’ın başkenti Maskat açıklarında patlamaya maruz kalan MV Helios Ray isimli gemi Dubai’deki Raşid Limanı’na yanaştı (AFP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün yaptığı açıklamada, geçtiğimiz hafta Umman Körfezi’ndeki bir İsrail gemisinde meydana gelen patlamanın sorumlusunun İran olduğunu söyledi. İran Dini Lideri Ali Hamaney’in ofisine yakınlığıyla bilinen Keyhan gazetesi ise patlamada ‘direniş ekseninin’ rol oynadığını bildirdi.
Geçtiğimiz Cuma günü MV Helios Ray kargo gemisinde patlama meydana gelmişti. ABD’li bir savunma yetkilisi, patlamaya geminin yan bölgelerinde açılmış deliklerin sebep olduğunu kaydetti. İsrailli bir yetkili ise, patlamada yapışkan mayınların kullanıldığını ifade etti.
Dün İsrail Kamu Yayın Kuruluşuna (KAN) açıklamada bulunan Netanyahu, “Bu İran'ın bir eylemi. Bu çok açık” dedi. Açıklamasında İran’ın İsrail'in en büyük düşmanı olduğunu ve nükleer yeteneklerini geliştirmesini engellemek amacıyla onları tüm bölgede vurduklarını belirten İsrail Başbakanı, anlaşmalı veya anlaşmasız İran’ın nükleer silahlara sahip olamayacağını, bu durumu ABD Başkanı Joe Biden’a aktardığını dile getirdi.
Bu açıklama, Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz’ın da katıldığı ve saldırıya nasıl tepki verileceğinin ele alındığı bir toplantının ardından geldi.
Askeri bir kaynak, İsrail’in İran’ın sivil bir hedefe yönelik saldırısını tehlikeli olarak değerlendirdiğini söyleyerek, gereken cevabın verileceğini ve saldırıya verilecek yanıttan kaçışın olmadığını söyledi. Reuters haber ajansına göre, İsrail Eğitim Bakanı Yoav Galant, Ynet Televizyonu'na yaptığı açıklamada "Fotoğraflar, hasarın muhtemelen bir gece operasyonuyla komandolar tarafından geminin dışına tutturulan mayınlardan kaynaklandığına işaret ediyor" dedi.
Galant, saldırının İran kıyısına yakın bir noktada düzenlendiğini belirterek, saldırıyı düzenleyen kişilerin geminin sahibinin İsrailli olduğunu biliyor olmaları gerektiğini aktardı.
İran geçtiğimiz Kasım ayında İran nükleer programının önemli isimlerinden olan nükleer bilimci Muhsin Fahrizade Mahabadi’nin suikastından İsrail’i sorumlu tutarak karşılık vereceklerini bildirmişti. İsrail ise suçlamalara cevap vermemişti.
Diğer yandan İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatipzade Netanyahu'nun suçlamalarını reddederek, “Bu suçlamayı kesinlikle reddediyoruz. Körfezin emniyeti İran için oldukça önemli” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Hamaney’in ofisine yakınlığıyla bilinen Keyhan gazetesi, Cuma sabah saatlerine doğru Umman Körfezi’nde İsrail gemisinin geçişi sırasında gerçekleşen ‘profesyonel’ patlamanın düzenlenmesinde ‘direniş ekseninin’ rol oynadığını bildirdi. Gazete, İsrail gemisi için “meşru hedef” nitelemesi kullanırken, patlamanın “İsrail’in bölgede tekrarlanan saldırılarına yanıt” olarak gerçekleştiğini yazdı. Geçtiğimiz Cumartesi günü ise İran Devrim Muhafızları İstihbarat Servisi’ne bağlı haber sitesi Mashregh News, karasulardaki direniş gruplarının İsrail gemilerine saldırmaya hazır olduğunu bildirdi.
Bazı İsrailli kaynaklar ise, Singapur'dan Dubai'ye otomobil taşıyan Bahama bayraklı ve Netanyahu'ya yakın İsrailli bir işadamı olan Rami Unger'e ait MV Helios Ray adlı İsrail gemisinin İran tarafından bombalandığını ifade etti. Tel Aviv’deki güvenlik kaynakları, yük gemisine Devrim Muhafızlarının saldırdığını iddia etti.
Bazı kaynaklar ise, İsrail’in İran’ın uyarısını gördüğünü ve saldırıya “ılımlı” bir şekilde cevap vermeyi seçtiğini ifade ettiler. Kaynaklar, bu sebeple İsrail tarafından önceki gün işgal altıdaki Golan Tepeleri’nden Suriye’nin bazı bölgelerine saldırı düzenlendiğini belirtti.
İsrail, Suriye’de İran Devrim Muhafızları ve Lübnan Hizbullahı’nın kalesi olan başkent Şam’ın güneyindeki Seyyide Zeynep bölgesini dün gece füzeler ile hedef aldı. İsrail televizyon kanalı Channel 13'den Alon Ben David ile Yediot Ahronot gazetesinden Yossi Yehoshua, saldırıların yalnızca İran hedeflerine yönelik olduğunu aktardı.



Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
TT

Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)

Sudanlı üst düzey istihbarat yetkilisi Ahmed Hasan Muhammed, ülkesinin İran’ın Kızıldeniz kıyısında bir deniz üssü kurma talebini reddettiğini söyledi.

İran’ın bu talebi kabul edilseydi, söz konusu üs, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından birinde deniz trafiğini izlemesine olanak tanıyacaktı.

Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal gazetesinden aktardığına göre Muhammed konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi;

“İran, Sudan ordusuna isyancılara karşı mücadelede kullanılmak üzere silahlı insansız hava araçları (SİHA) sağladı. Tahran, üssü inşa etme izni karşılığında, Sudan’a helikopter taşıyan bir savaş gemisi de dahil olmak üzere gelişmiş silahlar teklif etti. İranlılar üssü istihbarat toplamak için kullanmak istediklerini söyledi. Oraya savaş gemileri de yerleştirmek istediler. Ancak Hartum, İran’ın bu teklifini reddetti.”

Muhammed gazeteye yaptığı açıklamada, “Sudan İran’dan SİHA satın aldı. Çünkü insan kaybını azaltmak ve uluslararası insancıl hukuka saygı göstermek için daha isabetli silahlara ihtiyacımız vardı” diye ekledi.

Kızıldeniz’deki bir deniz üssü, Yemen’deki Husilerin ticari gemilere saldırı başlatmasına yardımcı olurken, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından biri üzerindeki hakimiyetini artırmasına olanak tanıyabilir.

İran destekli Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Gazze’de savaşan İsrail ve müttefiklerini cezalandırma amacıyla gerçekleştirdiklerini ifade ediyor.

sddeb
Yemen televizyonu tarafından yayınlanan bir görüntüde, Husi saldırısından sonra batan bir İngiliz kargo gemisi görülüyor (EPA)

Sudan’ın, devrilen eski Devlet Başkanı Ömer El Beşir döneminde, İran ve Filistin’deki müttefiki Hamas ile yakın ilişkileri vardı.

Beşir'in 2019 darbesiyle devrilmesinin ardından, ülkenin askeri cuntasının başı olan Orgeneral Abdulfettah el Burhan, uluslararası yaptırımları sona erdirmek amacıyla ABD ile yakınlaşma başlattı.

Ayrıca İsrail ile ilişkileri normalleştirmek için harekete geçti.

İran’ın deniz üssünü inşa etme talebi, bölge ülkelerinin Sudan’da 10 aydır devam eden iç savaştan faydalanarak, Ortadoğu ile Sahra Altı Afrika ülkeleri arasında stratejik bir kavşak noktası olan ülkede yer edinmeye çalıştıklarını gösteriyor.

Burhan liderliğindeki Sudan ordusu, Nisan ortasından bu yana Orgeneral Muhamed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri ile savaşıyor.

Çatışma on binlerce insanın ölümüne, milyonlarca Sudanlının yerinden edilmesine ve dünyanın en kötü insani krizlerinden birine neden oldu.

Çatışmaları takip eden bölge yetkilileri ve analistlere göre, Sudan’ın İran’dan aldığı SİHA’lar, Hızlı Destek Kuvvetleri nedeniyle ordunun uğradığı kayıpların ardından, Burhan’ın bir miktar başarı elde etmesine yardımcı oldu.

Son haftalarda hükümet, Hartum ve Omdurman’daki önemli bölgelerin kontrolünü yeniden ele geçirdi.

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, hem Sudan ordusunu, hem de Hızlı Destek Kuvvetleri’ni savaş suçu işlemekle suçladı.

Washington ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Sudan’ın batısındaki Darfur bölgesinde cinayet, tecavüz ve etnik temizlik de dahil olmak üzere insanlığa karşı suçlar işlemekle itham etti.

Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, Sudan ordusunu, sivillerin yerleşimleri havadan hedef almak ve Sudanlı sivilleri çaresizce ihtiyaç duydukları insani yardımdan mahrum bırakmakla eleştirdi.

BM kuruluşları ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Darfur’da etnik amaçlı saldırılar da dahil olmak üzere zulüm yapmakla suçladı.

Çatışmanın tarafları olan Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri, ABD ve BM’nin suçlamalarını reddetti.

ABD Şubat ayında yaptığı açıklamada, İran’ın Sudan ordusuna silah sevkiyatıyla ilgili endişelerini dile getirdi.

ABD’nin Hartum Büyükelçisi John Godfrey, İran’ın Hartum’a yardım ettiğine ilişkin haberlerin ‘son derece rahatsız edici’ olduğunu söyledi.