Suudi Arabistan’da kısıtlamaların hafifletilmesi bekleniyor

Aşı dağıtımı 350 merkez sayesinde hızlandı… BAE 3,6 milyon kişiyi aşıladı

Suudi Arabistan’ın batısında bulunan Taif’deki bir aşı merkezi (SPA)
Suudi Arabistan’ın batısında bulunan Taif’deki bir aşı merkezi (SPA)
TT

Suudi Arabistan’da kısıtlamaların hafifletilmesi bekleniyor

Suudi Arabistan’ın batısında bulunan Taif’deki bir aşı merkezi (SPA)
Suudi Arabistan’ın batısında bulunan Taif’deki bir aşı merkezi (SPA)

Suudi Arabistan, ülke genelinde yayılmış olan 350 aşılama merkezi ile yeni tip koronavüs (Kovid-19) aşısı dağıtımında bir milyon doza yaklaşıyor. Günlük vaka sayıların giderek düşmesi ile, yaklaşık bir ay önce getirilen kısıtlamaların hafifletilmesi bekleniyor.
Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Muhammed el-Abdulali, dün (Salı) gerçekleştirdiği basın konferansında, yeni vakalara ilişkin epidemiyolojik eğrinin bir dalgalanma aşamasından geçtiğini ve durumun yetkili makamlar tarafından sıkı bir şekilde takip edildiğini açıkladı. Şu ana kadar 885 bin dozdan fazla aşının uygulandığını dile getiren Dr. Abdulali, ülkenin çeşitli bölgelerindeki aşı merkezlerinin sayısının 350’yi aştığını belirtti. Dr. Abdulali, aşının uygulanmasının ardından, önleyici tedbirlere bağlı kalınması dışında herhangi bir özel önlem olmadığına dikkat çekti.
Suudi sektörleri, personellerine yönelik aşılama çalışmalarını hızlandırıyor. Savunma Bakanlığı dün tüm askeri personelin, Silahlı Kuvvetlere bağlı hastanelerde Kovid-19 aşılama merkezlerinden en yakın olanlarını ziyaret ederek, randevu olmaksızın aşı olabileceğini duyurdu.
Dr. Abdulali ayrıca, “Basit alerjisi veya göğüs hastalığı olanlar koronavirüs aşısı olabilirken, şiddetli ve çok şiddetli alerjisi olanların aşı olmayacağını, hamile kadınların ve çocukların koronavirüs aşısı yaptırmamaları gerektiğini” belirtti.

302 koronavirüs vakası
Ülkede vaka sayısı art arda beşinci günde de azalmaya devam etti. Sağlık Bakanlığı, pazartesi günü 302 koronavirüs vakasının daha kaydedilmesi ile ülkedeki toplam vaka sayısının 378 bin 2’ye çıktığını ve 486’sı ağır hasta olmak üzere ülkedeki aktif vaka sayısının 2 bin 571 kişi olduğu açıkladı. Bakanlık, 286 kişinin daha sağlığına kavuşması ile, iyileşen hasta sayısının 368 bin 926 kişiye yükseldiği açıkladı. Ülkede virüse bağlı olarak 5 kişinin daha hayatını kaybetmesiyle toplam can kaybının 6 bin 505 kişiye yükseldi.

4 bölgede 6 cami kapatıldı
Denetleme kampanyaları çerçevesinde, İslami İşler, Davet ve Rehberlik Bakanlığı dün, cemaat arasında koronavirüs vakalarının tespit edilmesinin ardından 4 bölgede 6 caminin daha geçici kapatıldığını, 23 günde geçici olarak kapatılan cami sayısının 188’e ulaştığını duyurdu. Bakanlık, camilere gelen kişilerin sağlıklarının korunması çerçevesinde yürütülen sterilizasyon işlemlerinin ardından 170 caminin yeniden açıldığını duyurdu. Sterilizasyon ve ihtiyati tedbirlerinin tamamlanmasının ardından Mekke ve Medine’de iki caminin de tekrar açıldığı bildirildi.
Bakanlık, herkesi önlemlerle ilgili tüm talimatlara uymaya ve camilere gelenlerin güvenliği ve sağlığı için bu konuda iş birliği yapmaya çağırdı. 1933 numaralı telefon hattı üzerinden, camilerde ihtiyati tedbirlerin uygulanmasındaki herhangi bir “eksiklik veya gevşekliğin” bildirilmesinde iş birliğinin yapılmasının önemine dikkat çekti.

BAE: 3 milyon 614 bin kişiye aşı yapıldı
Diğer yandan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) dün (Salı) 3 milyon 614 bin kişiye aşısı uygulandığını duyurarak aşılama hedef kitlesinin yüzde 61,46’sına ulamış olurken, yaşlılardan oluşan grubun yüzde 41,61’ine aşı sağlandığını duyurdu.
Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Feride el-Huseni, “Vaka sayısının kademeli olarak azaldığına tanık oluyoruz. Bu, devletin tüm ulusal protokollerin uygulanmasını takip etme çabaları ve toplum tüm üyelerine aşı temin edilmesindeki proaktif tedbirleri sayesinde gerçekleştirilen olumlu bir işaret” ifadelerini kullandı. Huseni, BAE’nin şu ana kadar 6 milyondan fazla doz aşı sağlamayı başardığına dikkat çekti.
Huseni dün akşam düzenlediği basın konferansında, “BAE, toplumun çeşitli kesimlerinde yoğun olarak testler yaparak salgının yayılmasını sınırlamak için erken teşhis hedefleyen koronavirüs testlerine yönelik programını sürdürüyor, zira toplam test sayısı 31 milyonu aştı” dedi. Huseni, Kovid-19 aşısının, bağışıklığı artırmak ve hastalıktan kaynaklanan komplikasyonların gelişme olasılığını azaltmak için, başta kronik hastalığı olanlar olmak üzere yaşlılarda da güvenli ve etkili olduğunun düşünüldüğünü belirtti. Huseni, belirtiler hafif bile olsa, tedaviye erken başlanması için, test ve röntgen muayenesi yoluyla hastalığın değerlendirilmesi yönelik hızlı bir tıbbi müdahalenin son derece gerekli olduğuna dikkat çekti.

 


Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.