ABD, Yemenli sivillere yönelik saldırılar planlama, uluslararası sularda ticari gemileri hedef alma ve İran'ın Yemen'deki istikrarı bozma ve çatışmayı körükleme gündemini yürütmedeki sorumlulukları nedeniyle Tahran'a sadık 2 Husi lidere yaptırımlar uyguladı.
ABD Hazine Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Yabancı Varlık Kontrol Dairesi (OFAC), 13611 sayılı icra emri uyarınca, İran destekli Husi grubu liderleri Mansur es-Saadi ve Ahmad Ali el-Hamzi’ye yaptırım uyguladı. Yürüttükleri faaliyetler, Yemen'deki iç savaşı uzatarak ülkedeki insani krizi şiddetlendirdi. Bunun sonucunda en az bir milyon insan yerinden oldu. Yemen kıtlığın eşiğine geldi.”
Açıklamada ayrıca Saadi ve Hamzi’nin Husi güçlerinin Yemenli sivilleri ve komşu ülkeleri (Suudi Arabistan’a işaretle) hedef alan saldırılarını planlamakla suçlandığı belirtildi.
Husi savaşçıların sivil alanlara yönelik saldırılarını kınayan ABD, “Husi liderlerinin eylemleri dolayısıyla hesap verebilirliğini artırma yönündeki tutumunun yanı sıra Yemen halkının olağanüstü acılarını sona erdirmeye” taahhüdünü vurguladı. OFAC Sorumlusu Andrea Gacki, Hamzi ve Saadi'nin Yemen'deki siyasi süreci engelleyen eylemlere katkı sağladığının altını çizdi. Aynı zamanda Husilerin Yemen'deki çatışmanın başlangıcından bu yana İran rejimi desteğiyle üslere, sivil merkezlere, altyapı ve ticari kargolara saldırmak için balistik füzeler, patlayıcılar, deniz mayınları ve insansız hava araçları kullanarak uluslararası alanda tanınan Yemen hükümetine karşı kanlı bir savaş yürüttüğünü belirtti. Nitekim İran rejimi Husilere aralarında hafif silahlar, füzeler, patlayıcılar ve insansız hava araçları da olan mali ve maddi yardımlarda bulunarak çatışmayı şiddetlendirdi.
ABD’nin açıklamasının devamında şu ifadelere yer verildi:
“Kudüs Gücü tarafından temsil edilen İran Devrim Muhafızları, Husilere askeri rehberlik ve eğitim sağladı. Bu destek, Husilerin Yemen'in komşularını tehdit etmesine, Yemen ve Suudi Arabistan'daki sivil altyapıya zarar veren çirkin saldırılar düzenlemesine imkan sağladı. Böylece Yemen'deki iç savaşın uzamasına neden olan bu destek, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından dünyanın en kötüsü olarak tanımlanan bir insani krize, milyonlarca Yemenlinin acı çekmesine sebep oldu.”
Hazine Bakanlığı, Husilerin Deniz Kuvvetleri Komutanı olan Saadi’nin “İran'da yoğun bir eğitim” aldığını, “Kızıldeniz'deki uluslararası deniz taşımacılığına yönelik ölümcül saldırıların beyni” olduğunu ve İran silahlarının Yemen'e kaçırılmasına yardım ettiğini kaydetti. Nitekim uluslararası insan hakları kuruluşlarının bildirdiğine göre Husiler sivil veya askeri olmasına bakmaksızın gemileri hedef alan deniz mayınlarını defalarca kez bölgeye konuşlandırmıştı. Yemen iç savaşında deniz mayınlarının kullanılması, ticari gemiler, balıkçılık ve insani yardımlara yönelik ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Husilerin Hava Kuvvetleri ve Hava Savunma Kuvvetleri Komutanı olan ve İran’da eğitim alan Hamzi’nin de Yemen'de kullanılmak üzere İran'dan temin edilen insansız uçak programı üzerine çalıştığı, liderliğindeki Husi güçlerinin söz konusu araçlarla saldırılar gerçekleştirdiği bildirildi.
Husi milislerinin Suudi şehri Cizan'a düzenlediği ve 5 sivilin yaralandığı saldırıları kınayan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İran'ı Yemen'deki çatışmayı körüklemek, Yemen ve Suudi Arabistan'daki altyapıyı ve sivil hedefleri tehdit etmekle suçladı. Blinken açıklamasını şöyle sürdürdü:
“ABD yönetimi, Suudi Arabistan ve bölgesel ortaklarının İran silahları ve desteğiyle yürütülen tehditlere karşı kendilerini savunmak için ihtiyaç duydukları araçlara sahip olmalarını sağlayacak. Bununla birlikte ABD, bu çatışmayı sona erdirme yönünde BM ve diğerleriyle birlikte üst düzeylerde ciddiyetle çalışıyor.”
Tüm tarafları “kalıcı bir siyasi çözüm yönünde iyi niyetle çalışmaya” çağıran Blinken, bunun “çatışmayı sona erdirmenin ve Yemen halkının karşı karşıya olduğu korkunç insani krizi ele almanın tek yolu” olduğunu belirtti. Blinken konuya dair şunları söyledi:
“İran'ın Yemen'deki müdahalesi, çatışmanın alevlerini körükleyerek daha fazla tansiyon, yanlış karar ve bölgesel istikrarsızlık tehdidinde bulunuyor. Yemen ve Suudi Arabistan'daki sivil hedefleri ve altyapıyı tehdit eden saldırılar için İran desteği alan Husi grubu, Yemen halkının içinde bulunduğu korkunç insani durumunun şiddetlenmesinde ciddi bir rol oynuyor. Nitekim savaş, ülkede istikrarsızlığa, çatışmanın başlangıcından bu yana 4 milyon Yemenlinin yerinden edilmesine, dolayısıyla dünyanın en kötü krizlerinden birine neden oldu.”
Blinken ayrıca Husilerin Marib'e ve ve Suudi Arabistan'a yönelik saldırılarını da ‘şiddetle’ kınadı.
Ülkesinin Husilerin bu davranışına karşılık verme yönünde 2 Husi lidere yaptırım uygulayarak önlem aldığını belirten Blinken açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Washington, grubun Yemen'deki çatışmayı şiddetlendirmek, bölgedeki ortaklarımıza saldırmak, sivilleri kaçırıp işkence etmek, insani yardımı önlemek, kontrol ettikleri bölgelerde Yemen halkına baskı uygulamak ve Yemen sınırları dışında ölümcül saldırılar planlamak gibi kötü niyetli ve saldırgan faaliyetlerine dair hesap vermesini sağlamakta kararlı.”
ABD’den Husi liderlerine yaptırım
https://turkish.aawsat.com/home/article/2838106/abd%E2%80%99den-husi-liderlerine-yapt%C4%B1r%C4%B1m
ABD’den Husi liderlerine yaptırım
ABD’den Husi liderlerine yaptırım
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة