ABD’nin Yemen politikasındaki belirsizlikleri: ABD’li yetkililer Umman’da Husilerle görüştü mü?

Umman Dışişleri Bakanı Seyid Bedr bin Hamad el-Busaidi, ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi ile geçen ayın sonunda başkent Maskat'taki görüşmesi sırasında (ABD Dışişleri Bakanlığı Twitter hesabı)
Umman Dışişleri Bakanı Seyid Bedr bin Hamad el-Busaidi, ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi ile geçen ayın sonunda başkent Maskat'taki görüşmesi sırasında (ABD Dışişleri Bakanlığı Twitter hesabı)
TT

ABD’nin Yemen politikasındaki belirsizlikleri: ABD’li yetkililer Umman’da Husilerle görüştü mü?

Umman Dışişleri Bakanı Seyid Bedr bin Hamad el-Busaidi, ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi ile geçen ayın sonunda başkent Maskat'taki görüşmesi sırasında (ABD Dışişleri Bakanlığı Twitter hesabı)
Umman Dışişleri Bakanı Seyid Bedr bin Hamad el-Busaidi, ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi ile geçen ayın sonunda başkent Maskat'taki görüşmesi sırasında (ABD Dışişleri Bakanlığı Twitter hesabı)

ABD yönetimi, göreve geldikten sonra bölgeyi ikinci kez ziyaret edecek Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking aracılığıyla Yemen'deki çatışmayı çözmek ve çatışmanın tarafları arasında barışçıl adımlar atılması ve siyasi diyalog kurulması amacıyla ileriye yönelik diplomatik çabalar gösterse de, ABD’nin Husilerle görüşmesi meselesine atıfta bulunan gözlemcilere göre ABD diplomatik hamlelerinde açık olsa da ayrıntılara girildiğinde bazı belirsizlikler söz konusu.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price’in, ABD’nin Husilerle görüşmediğini açıklamasının üzerinden 24 saatten geçmeden konuya hakim kaynaklar  Reuters haber ajansına yaptıkları açıklamada, ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking'in 26 Şubat'ta Maskat'ta Husiler ile bir toplantı düzenlediğini belirtiler.
Price dün yaptığı açıklamada, Husilerin Suudi Arabistan'a ve sivil altyapısına yönelik saldırılar, Yemen'de işlenen suçlardan dolayı ülkesinin grubun liderlerini sorumlu tutmaya devam edeceğini ifade etti.
Şarku’l Avsat, ABD Temsilcisi Tim Lenderking ile Husi liderleri arasındaki iddia edilen görüşmeler hakkında bilgi almak için ABD Dışişleri Bakanlığı ile temasa geçti, ancak herhangi bir yanıt alamadı. 
Price, ülkesinin Husi grubuyla anlaşma yapmadığını veya iletişim kurmadığını, ABD'nin onlara mesaj göndermek istediğinde bu mesajları iletmek için kanalları ve ilişkilerini kullandığını belirtti. Ayrıca önceki gün Husi grubu liderlerinden Mansur es-Saadi ve Ahmed Ali el-Hamzi’ye yaptırım uygulanmasnın ardından Husi liderlerinin sorumlu tutulmaya devam edeceğini vurguladı.
Sözcü Price, düzenlediği basın toplantısında, ABD yönetiminin tutumunun Yemen'deki çatışmayı siyasi yollardan sona erdirecek adımlar atmak olduğunu ve grubun önceki yönetim tarafından alınan terör örgütü listesine alınması kararının kaldırılmasının Yemen halkının acısını hafifletmek için olduğunu dile getirdi. Price açıklamasında, "Grubun (Ensarullah) liderlerinden hesap sormaya devam edeceğiz. 2 Husi lidere yaptırım uygulayarak bunu gerçekleştirdik. Aynı zamanda Yemen halkının insani acılarını artıracak hiçbir şey yapmayacağız” dedi.
ABD'nin Yemen halkına yaklaşık 200 milyon dolar destek sağlama taahhüdünde bulunduğunu ve ayrıca diğer ülkeleri de buna teşvik etmek için çalıştığını belirten Price, bunun kanıtının ABD'nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking tarafından atılan adımlar olduğunu ifade etti. Lenderking’in göreve geldiğinden beri şu an ikinci kez bölgeyi ziyaret edeceğini belirten Price, Lenderking’in Birleşmiş Milletler Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths ve bölgedeki hükümetlerle yakın işbirliği içinde çalıştığını vurguladı. Price açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
“İran'ın Yemen'deki çatışmanın fitilini ateşlediği ve gerilimleri artırdığı inkar edilemez. Bu da daha fazla tırmanışa ve yanlış karar almaya yol açarken bölgesel istikrarı da tehdit ediyor. Ensarullah grubunun silah ve diğer türlerde destek için İran'a bağlı olduğunu biliyoruz. Bu nedenle İran'a yaklaşımımızdan bahsettiğimizde masadaki öneriden de bahsediyoruz. Bu konu, mesele İran'ın nükleer programıyla ilgili olduğunda da bir süre masaya yatırıldı.”
Ned Price, ülkesinin Batılı müttefikleri ve bölgedeki ülkelerden ortaklarıyla İran'ın balistik füze programları hakkında görüştüğünü belirterek şunları kaydetti:
“Ancak İran'ın kötü niyetli faaliyetleri söz konusu olduğunda İran'ın bölgedeki tehlikeli macerasından da bahsetmemiz gerektiği açık. Bu kesinlikle ele almaya çalışacağımız bir alan. Kesinlikle gelecekte ele alacağımız bir konu çünkü kendimizi Yemen'de içinde bulduğumuz çatışma durumuna katkıda bulunuyor."



Bishara Bahbah... Hamas-Trump anlaşmasının arkasındaki gölge isim

Bishara Bahbah, ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı J.D. Vance ile birlikte (Bahbah'ın X hesabı)
Bishara Bahbah, ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı J.D. Vance ile birlikte (Bahbah'ın X hesabı)
TT

Bishara Bahbah... Hamas-Trump anlaşmasının arkasındaki gölge isim

Bishara Bahbah, ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı J.D. Vance ile birlikte (Bahbah'ın X hesabı)
Bishara Bahbah, ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı J.D. Vance ile birlikte (Bahbah'ın X hesabı)

Sessiz arabuluculuğuyla ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ın Hamas tarafından serbest bırakılmasına katkıda bulunan Bishara Bahbah, ABD Başkanı Donald Trump ve yönetimindeki üst düzey yetkililer üzerinde perde arkasında önemli bir etkiye sahip.

Bu, ailesi 1948 Arap Nekbe'si sırasında Ürdün'e kaçmak zorunda kalan ve iki yıl sonra 1958'de doğduğu Eski Kudüs'e dönmeye karar veren Kudüslü Bahbah'ın çabalarından kaynaklanıyor.

Bahbah, Utah'taki Brigham Young Üniversitesi'nde eğitim gördü ve ardından burslu olarak Harvard Üniversitesi'nde siyaset bilimi ve ekonomi alanlarında yüksek lisans eğitimine devam etti. Ortadoğu çalışmaları ve uluslararası ilişkiler alanında 1981 yılında yüksek lisans derecesi alan Bahbah, bölgesel güvenlik konularında 1983 yılında doktorasını tamamladı.

dvfgbhty
Bishara Bahbah Aralık 2024'te Ürdün Kralı 2. Abdullah ile birlikte (Bahbah'ın X hesabı)

Bahbah daha sonra Harvard Üniversitesi'nde profesör olarak Ortadoğu meseleleri üzerine çalıştı ve üniversitenin Ortadoğu Enstitüsü'nde müdür yardımcısı olarak görev yaptı. 1991-1993 yılları arasında silah kontrolü ve bölgesel güvenlik konulu çok taraflı barış görüşmelerinde Filistin delegasyonunun bir üyesiydi.

Bahbah, İsrail ile ‘çelik gibi bir ilişkisi’ olan ABD'de siyasetle ve Filistin davasıyla ilişkisinde kendine özgü bir yol çizdi.

Parti değişimleri

ABD'deki siyasi kariyerinin başında Demokrat Parti'yi desteklemesine rağmen, bu ilişkinin en son bölümünde Başkan Donald Trump'ı başkanlık seçim kampanyalarında desteklemeyi seçti. Diğer Arap Amerikalılarla birlikte ‘Trump için Arap Amerikalılar’ grubunu kurdu ve Cumhuriyetçi başkanın Demokrat rakibi eski Başkan Yardımcısı Kamala Harris'e karşı zafer kazanmasına katkıda bulundu. Sonuç Başkan Trump için oldukça olumlu oldu.

Bahbah geçtiğimiz günlerde Demokrat Parti'den ve eski Başkan Barack Obama'nın Ortadoğu politikalarından duyduğu memnuniyetsizlik nedeniyle 2016 seçimlerinde Trump'a oy verdiğini açıkladı.

#NewProfilePic pic.twitter.com/BEZen0w0ug

— Dr. Bishara A. Bahbah (@BahbahBishara) November 9, 2024

 

Ancak Trump'ın ABD Büyükelçiliği’ni Kudüs'e taşıması ve İsrail'in Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğini tanımasının ardından Bahbah, 2020 seçimlerinde Joe Biden'a oy vermeye karar verdi.

Ancak 2024'te Cumhuriyetçi kampanyayı desteklemek ve Biden'ın 7 Ekim 2023 saldırılarından bu yana İsrail yanlısı olarak nitelendirdiği politika ve yönetimine tepki olarak ‘Trump için Arap Amerikalılar’ grubunu kurmaya karar verdi.

Arabuluculuk ekseni

Bununla birlikte Bahbah'ın, ABD'nin Filistinliler ve İsraillilerle ilişkisine dair vizyonu ve anlayışı belirsizliğini korurken, Bahbah'ın Trump yönetimi ile Hamas liderleri arasında arabuluculuk yaptığı süreçte, Hamas'ın pazartesi günü herhangi bir İsrail iadesi olmaksızın Edan Alexander'ı serbest bırakması da dahil olmak üzere yeni bir katkısı ortaya çıktı. Bahbah'ın Trump'a verdiği destek, Trump'ın Filistinlileri Gazze Şeridi'nden çıkarmaktan ve orada Ortadoğu’nun Rivierası’nı inşa etmekten bahsettiği Şubat 2024'ten sonra bir yük haline geldi.

“İsrail'i memnun etmek için insanlar topraklarından sürülemez. Bu kabul edilemez ve biz bunu asla kabul etmeyeceğiz” diyen Bahbah, bunun üzerine kurduğu grubun adını ‘Barış için Arap Amerikalılar’ olarak değiştirmeye karar verdiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın Axios'tan aktardığına göre Hamas, Alexander'ın serbest bırakılmasına yol açan ‘gizli görüşmeler’ için ‘beklenmedik bir arabulucu’ olan Bahbah ile temasa geçti.

İsrailli bir yetkili, iki taraf arasında ‘son iki hafta içinde Bahbah'a gönderilen mesajlar aracılığıyla yaklaşık 20 mesaj alışverişi yapıldığını ve Bahbah'ın Hamas'ın baş müzakerecisi Halil el-Hayye ile de konuştuğunu’ söyledi. Yetkili, ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un ‘Katarlı yetkililer ve Bahbah'ın yardımıyla Hamas'ı Alexander'ın serbest bırakılmasının Trump nezdinde büyük önem taşıyacağı konusunda ikna etmeyi başardığını’ belirtti.

dfvgbhty
ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander (Beyaz Saray'ın resmi X hesabı)

Filistinli bir yetkiliye göre Trump yönetimi Hamas'a, Edan Alexander'ın serbest bırakılması halinde ABD'nin on esirin serbest bırakılması karşılığında önceki tekliflerden daha uzun bir süre olan 70-90 günlük bir ateşkes için bastıracağını, ateşkes döneminde nihai bir anlaşma için müzakerelere başlanacağını ve ABD, Katar ve Mısır'ın görüşmeler devam ettiği sürece savaşa geri dönülmeyeceğini garanti edeceğini bildirdi.