Suudi Arabistan’dan Arap ülkelerinin toprak bütünlüğüne vurgu

Suudi Arabistan’dan Arap ülkelerinin toprak bütünlüğüne vurgu
TT

Suudi Arabistan’dan Arap ülkelerinin toprak bütünlüğüne vurgu

Suudi Arabistan’dan Arap ülkelerinin toprak bütünlüğüne vurgu

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Farhan bin Abdullah, ülkesinin İsrail’in Filistin halkına ve işgal altındaki topraklarına yönelik tüm uygulamalarını reddettiğini yineledi. Prens Faysal, geçtiğimiz Şubat ayında gerçekleşen Arap dışişleri bakanları toplantısının sonuçlarına atıfta bulunarak Filistin meselesine yönelik dayanışma ve işbirliği içinde atılacak adımlara değindi.
Suudi bakanın bu açıklamaları, dün gerçekleştirilen Arap Birliği Konseyi’nin 155. Oturumu sırasında geldi.
Prens Faysal, uluslararası meşruiyet ve Arap Girişimi uyarınca 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını sağlayacak barış sürecini yeniden canlandırmak için uluslararası topluma çağrıda bulundu.
Açıklamasında ortak eylemin hedeflere ulaşmada meyve vereceğini umut ettiğini dile getiren Bakan, Suudi Arabistan’ın Arap topraklarının birliği, egemenliği ve bütünlüğüne verdiği önemi bildirdi ve bölgenin istikrarını tehdit eden herhangi bir girişimi kabul etmediğini, bilakis krizlere yönelik siyasi çözümlere destek verdiğini vurguladı. Prens Faysal ayrıca, Nahda Barajı konusuna da değinerek barajın tüm tarafların menfaatine uygun bir şekilde doldurulması ve işletilmesi için adil bir anlaşmaya varılmasını konusunun önemine işaret etti.
Suudi Arabistan’ın Yemenli tüm tarafların Riyad Anlaşmasını uygulamasını memnuniyetle karşıladığını söyleyen Faysal, Yemen’de teknokrat bir hükümet kurulmasının yanı sıra ülkesinin Yemen halkının güvenliği ve istikrarını sağlama özlemlerini gerçekleştirme konusundaki istekliliğini duyurdu.
Bu bağlamda Riyad Anlaşması'nın uygulanmasının siyasi bir çözüme ulaşma ve Yemen krizini sona erdirme yolunda önemli bir adım olduğunu vurgulayan Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, ülkesinin İran destekli Husi milisler tarafından Marib ve ülkesinin topraklarına yönelik gerçekleştirdiği terörist saldırıların Yemen’deki siyasi çözümü baltaladığını bildirdi.
Faysal, Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Elçisi’nin çabalarına olumlu cevap çağrısında bulunurken, Suudi Arabistan’ın Körfez Girişimi, Ulusal Diyalog ve BMGK’nın 2216 kararına uygun olan siyasi çözüme ulaşmayı desteklediğini kaydetti. Bakan ayrıca Suudi Arabistan Krallığı’nın kardeş Yemen halkının acılarını hafifletmek ve Yemen ekonomisine destek olmak için çabalarını sürdürdüğünü, insani krizi iyileştirmek içince çok sayıda girişime destek olduğunu vurgulayarak 2021 yılı içerisinde 430 milyon dolarlık bağış taahhütlerine dikkati çekti.
Diğer yandan Libya topraklarının birliği, bütünlüğü ile toprak egemenliğini vurgulayan Prens Faysal, Libya’ya bölgesel müdahale tehlikesi konusunda uyarıda bulunarak Suudi Arabistan’ın Berlin Konferansı, Kahire Bildirgesi ve Libya Siyasi Diyalog Forumu’nun sonuçlarını desteklediğini dile getirdi. Ayrıca Libya’da bir hükümet kurulmasını memnuniyetle karşıladıklarını aktaran Faysal, Libya halkının birlik, güvenlik ve kalkınma özlemlerini gerçekleştirmede başarılar diledi.
Diğer yandan Suudi Arabistan Irak tutumuna ilişkin de açıklama yapan Prens Faysal, ülkesinin içişlerine karışmaktan uzak istikrara kavuşulmasına destek verdiğini belirterek, bölge ülkelerinin dünya için tehdit haline gelen radikalizm ve terörizm tehdidiyle mücadelesinde ortak işbirliğinin önemine dikkat çektiğini bildirdi.
Suudi Bakan, ülkesinin Arap dünyasının karşı karşıya kaldığı tehdit ile İran rejiminin uluslararası hukuk ve normları ihlal ettiğini bir kez daha yinelediklerini söyledi. İran’ın Suudi Arabistan’ın güvenlik ve istikrarını tehdit eden ve birçok Arap ülkesinde de kaosa sebep olan silahlı milisleri desteklediğini ifade eden Faysal,  BAE’ye ait Büyük Tunb, Küçük Tunb ve Ebu Musa’nın işgalini reddettiklerini vurguladı.
Bakan açıklamasında, İran’ın uluslararası barış ve güvenliğe yönelik tehdit sebebiyle sorumluluklarını üstlenmesi için uluslararası topluluğa olan talebini yineledi.



Suudi Arabistan BRICS Zirvesi’nde Gazze'deki acıların sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)
TT

Suudi Arabistan BRICS Zirvesi’nde Gazze'deki acıların sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)

Suudi Arabistan, 17. BRICS Zirvesi'nin ikinci gününün ilk oturumunda Gazze'de yaşanan insani acıların göz ardı edilemeyeceğini ve uluslararası toplumun bu krizi sona erdirmek ve uluslararası hukuka uygun olarak iki devletli çözüme dayalı herakes için kalıcı ve kapsamlı bir barışa ulaşmak için ciddi bir şekilde çalışması gerektiğini vurguladı.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman adına Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan dün Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen ve Suudi Arabistan'ın davetli ülke olarak katıldığı zirvenin ikinci gününün ilk oturumuna katıldı. Oturum ‘Çevre, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) ve Küresel Sağlık’ başlığını taşıyordu.

Oturum sırasında bir konuşma yapan Prens Faysal bin Ferhan, Gazze Şeridi'ndeki feci duruma atıfta bulunarak, dünyadaki vahim krizlerin herkese ortak sorumlulukları ve çatışmaların yayılmasını önlemek için gerilimi artırmaktan kaçınma ihtiyacını hatırlattığını vurguladı. İsrail'in sağlık altyapısına yönelik saldırılarının ve sivilleri hedef almasının uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlali ve yasalar ile normlara dayalı uluslararası sisteme doğrudan bir meydan okuma olduğunu belirterek, uluslararası toplumu insani erişimin sağlanması ve sivillerin korunması için sorumluluklarını üstlenmeye çağırdı. Faysal bin Ferhan, Gazze'de yaşanan insani acıların göz ardı edilemeyeceğini ve uluslararası toplumun bu krizi sona erdirmek ve uluslararası hukuka uygun olarak iki devletli çözüme dayalı herkes için kalıcı ve kapsamlı bir barışa ulaşmak için ciddi bir şekilde çalışması gerektiğini vurguladı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı konuşmasının başında ülkesinin BRICS Zirvesi’ne ev sahipliği yapan ve bu yıl grubun başkanlığını yürüten Brezilya'ya takdirlerini ifade ederek, Suudi Arabistan'ın daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği inşa etme arzusunu dile getirdi.

Prens Faysal bin Ferhan, Suudi Arabistan'ın Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Paris Anlaşması'na olan bağlılığını vurgulayarak, iklim ve sağlık alanlarında iş birliğinin geliştirilmesinin önemini vurguladı ve farklı ülkelerin farklı koşullarını dikkate alan pratik ve dengeli bir yaklaşım çağrısında bulundu.

Bu bağlamda, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı'na (COP30) ev sahipliği yapacak olan Brezilya'ya Krallık'ın tebriklerini ileterek, Suudi Arabistan'ın iklim değişikliği sorunlarının ele alınmasında somut sonuçlar elde edilmesinde başarı dileklerini ifade etti.

Prens Faysal bin Ferhan, su kıtlığı çeken ülkelerden biri olarak Suudi Arabistan'ın çevresel zorlukları ve su kaynaklarını yönetmek için ileri yöntemler ve teknolojiler geliştirdiğini ve bu hayati kaynağa eşit erişimi sağlamayı amaçlayan Dünya Su Örgütü'nün kurulmasına yol açan çabalara öncülük ettiğini açıkladı.

Sağlık sektörü konusunda ise Vizyon 2030'un önleme ve entegre bakıma odaklanan kapsamlı reformlar içerdiğini belirterek, Suudi Arabistan'ın Hac ve Umre gibi büyük organizasyonları yönetme, planlama ve erken uyarı sistemleri geliştirme konusundaki uzmanlığını vurguladı. Kuşkusuz bu, Suudi Arabistan'ın uluslararası standartlara uygun olarak sağlık acil durumlarına hazırlık ve müdahale konusunda bölgesel bir merkez olma konumunu güçlendiriyor.

Oturuma Suudi Arabistan'ın Brezilya Büyükelçisi Faysal Gulam, Dışişleri Bakanlığı Ofisi Genel Müdürü Velid es-Semail, Dışişleri Bakan Danışmanı Muhammed el-Yahya ve Uluslararası Kuruluşlar Genel Müdürü Şahir el-Huneyni katıldı.