Sualtı fotoğraf yarışmasını selfie çeken ahtapot kazandı

Yarışmada katılımcılara yaklaşık 40 bin doların üzerinde para ödülü verildi (Fotoğraflar: news.scubatravel.co.uk)
Yarışmada katılımcılara yaklaşık 40 bin doların üzerinde para ödülü verildi (Fotoğraflar: news.scubatravel.co.uk)
TT

Sualtı fotoğraf yarışmasını selfie çeken ahtapot kazandı

Yarışmada katılımcılara yaklaşık 40 bin doların üzerinde para ödülü verildi (Fotoğraflar: news.scubatravel.co.uk)
Yarışmada katılımcılara yaklaşık 40 bin doların üzerinde para ödülü verildi (Fotoğraflar: news.scubatravel.co.uk)

Okyanus Sanatı Sualtı Fotoğraf Yarışması 2020'nin (Ocean Art Underwater Photo Competition) kazananı bir ahtapot oldu.
12 farklı kategoride birçok şirketin sponsorluğuyla düzenlenen organizasyonda, katılımcılar farklı temalar çerçevesinde yaptıkları çekimlerle yarışıyor.
Kazananlardan Gaetano Dario Gargiulo'nun çektiği "Gösterinin En İyisi" adlı fotoğrafın ilginç bir hikayesi var.
Gargiulo, bir gelgit havuzunun sığ tarafında ahtapotun yuvasını gördüğünü ve fotoğrafını çekmek için kamerasını yuvasının yakınına yerleştirdiğini anlattı.
"Sonra ahtapot kamerayla oynamaya başladı" diye devam eden Gargiulo "Bir süre sonra yuvasından tamamıyla çıkarak bizi şaşırttı ve kamerayla fotoğrafımızı çekti!" ifadelerini kullandı.
Ahtapot kameranın kontrolünü ele geçirerek arka planda Gargiulo ve üç yaşındaki oğluyla selfie çekindi.
Yarışmanın dikkat çeken fotoğraflarından bir diğeri de Christophe Cellapermal'a ait.
ezgif-7-f75e1354cc1e.jpg
Fransız Rivierası'nın Antibes şehrinde çekilen fotoğrafta Callepermal kamerasını suyun içine yerleştirerek yüzeye doğru bir çekim yaptı. Kadraja takılan başta koronavirüs maskesi olmak üzere birçok atıkla Akdeniz'deki kirliliğe dikkat çekti.
Wen Chou Wu'nun Nudibranchs fotoğrafı da yarışmanın ilgi çeken işleri arasındaydı.
ezgif-7-4fdd3c1768f8.jpg
Gastropoda yumuşakçası Nudibranchs, fotoğrafçının kadrajına yaşadığı ve saklandığı kristal kabarcık su yosununda yakalandı.
Kovid-19'a atıfla fotoğrafına "Karantina" adını veren Wen, "Bu yıl birçok kişi böyle bir karantinayı deneyimledi ve bu fotoğrafın içinden geçtiğimiz zor döneme uygun olduğunu düşünüyorum" dedi.
Independent Türkçe, Scuba News



"İlk vampir" turistik cazibe unsuru oldu

Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
TT

"İlk vampir" turistik cazibe unsuru oldu

Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)

Sırbistan'ın başkenti Belgrad'ın yaklaşık 100 kilometre doğusundaki Kisiljevo, turistlerin köye gelmesi için sıradışı bir yol seçti. 

300 yıl önce gömülmüş bir kişinin mezarı, turistik cazibe unsuru oldu. Zira köylülerin iddiasına göre bu mezar, kayıtlı ilk vampire ait. 

"Vampirlerin babası" diye de bilinen Petar Blagojevic'in cesedi, gece uyanıp köylüleri öldürdüğü iddiasıyla 1725 yazında mezardan çıkarılmış. 

Ailesi 11 kuşaktır köyde yaşayan eski muhtar Mirko Bogicevic, "Ceset hiç bozulmamıştı. Ona kazık sapladıklarında kulakları ve ağzından taze kan akmıştı" diyor. 

Petar Blagojevic'in hikayesi üzerine uzmanlaşan Bogicevic sözlerine şöyle devam ediyor:

Muhtemelen vampir olma şansına ya da şanssızlığına sahip sıradan bir adamdı. Kisiljevolu olduğunu ve 1700'deki kayıtlarda adının geçtiğini biliyoruz.

Mezardan çıkarıldıktan sonra yakılan cesedin külleri yakındaki bir dereye atılsa da köylüler, Blagojevic'in hikayesinin turistleri çekmesini bekliyor. 

Görsel kaldırıldı.
Viyana merkezli Wienerisches Diarium gazetesinin 21 Temmuz 1725'e ait sayısında Blagojevic'in hikayesi anlatılıyor (AFP)

Diğer yandan Trinity College Dublin'in Avrupa Çalışmaları Merkezi Direktörü Clemens Ruthner, Avusturyalı doktorlar ve askerlere dayandırılan haberin bir yanlış anlaşılma ürünü olduğunu savunuyor:

Bulgarca'daki eski kelimelerden "upior", "kötü kişi" anlamına geliyor. Bence köylüler bu kelimeyi gevelerken doktorlar yanlış anlayıp "vampir" yazdı. Cesedin ağzından kan geldiğini duyunca da kan içtiğini sandılar ama bu yanlış, köylüler böyle dememişti.

Ruthner, şarbon hastalığının bölgedeki gizemli ölümleri açıklayabileceğini söyleyip ekliyor:

Cadılık gibi vampirlik de insanların anlamadığı şeyleri, özellikle salgın gibi toplumsal olayları açıklamak için yaygın olarak kullanılmış.

Independent Türkçe, France24, AFP