İsrail'deki Ürdünlü mahkumlar koronavirüse karşı savunmasız

İsrail hükümeti ihmalkarlık yapmak ve tutukluları serbest bırakmamakla suçlanıyor

Mahkumların aileleri, çocuklarını ziyaret etmelerine izin vermesi hususunda hükümete baskı oluşturmak için oturma eylemi düzenledi (Ürdünlü Mahkumlar ve Kayıp Kişiler Ulusal Komitesi)
Mahkumların aileleri, çocuklarını ziyaret etmelerine izin vermesi hususunda hükümete baskı oluşturmak için oturma eylemi düzenledi (Ürdünlü Mahkumlar ve Kayıp Kişiler Ulusal Komitesi)
TT

İsrail'deki Ürdünlü mahkumlar koronavirüse karşı savunmasız

Mahkumların aileleri, çocuklarını ziyaret etmelerine izin vermesi hususunda hükümete baskı oluşturmak için oturma eylemi düzenledi (Ürdünlü Mahkumlar ve Kayıp Kişiler Ulusal Komitesi)
Mahkumların aileleri, çocuklarını ziyaret etmelerine izin vermesi hususunda hükümete baskı oluşturmak için oturma eylemi düzenledi (Ürdünlü Mahkumlar ve Kayıp Kişiler Ulusal Komitesi)

Tarık Dilovani
İsrail hapishanelerindeki Ürdünlü mahkumların davaları, hükümetin ihmalkar davrandığı ve tahliye istemediği yönündeki suçlamalarla yeniden gündeme geldi.
Gözlemciler, Ürdün için bu çetrefilli ve utanç verici dosyanın yeniden açılmasının, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'dan bağımsız olarak, Ürdün ve İsrail hükümetleri arasındaki yakınlaşma ve aradaki buzların çözülme girişimlerine paralel olarak gerçekleştiğini söylüyorlar.

Koronavirüs
Ürdünlü milletvekili Salih el-Armoti, İsrail cezaevlerinde ağır ihlallere maruz kalan 21 Ürdünlü tutuklu bulunduğunu ve tutuklularla ilgili olarak uluslararası hukuk ve yasalara aykırı olarak sağlıklıklarının ihmal edilmesi sebebiyle hayatlarının tehlikede olduğunu söyledi.
El-Armoti, Abdullah el-Bergusi başta olmak üzere tutukluların bir kısmına koronavirüs bulaştığını ve onları korumak için önleyici ve iyileştirici tıbbi tedbirlerin alınmadığını söyledi. Hükümeti, mahkumlar ve aileleriyle iletişim kurarak ihtiyaçlarını karşılamaya, mahkumların durumları ile ilgili medya aracılığıyla kamuoyu oluşturulmasına ve akrabalarının mahkumları periyodik olarak ziyaret etmesine izin vermeye çağırdı.
Armuti, 20 yıl hapis cezasına çarptırılan ve tutuklandığı sırada 15 yaşında olan en genç Ürdünlü mahkum Muhammed Mehdi Süleyman'ın tutukluluk koşullarına atıfta bulunarak, hükümeti 1967'den beri kayıp olan 30 kişinin durumunu ile ilgili açıklama yapmaya çağırdı.

Salgın sebebiyle alının tedbirler hükümeti engelliyor
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Dayfullah el-Fayiz, İsrail'de tutuklu bulunan Ürdünlü tutuklularla ilgili olarak, tutuklular ve aileleriyle sürekli iletişim halinde olan Ürdün Dışişleri Bakanlığı tarafından konunun yakından takip edildiğini söyledi. Ancak koronavirüs salgını, kısıtlamalar ve alınan sağlık tedbirleri nedeniyle hükümetin son zamanlarda bazı sorunlarla karşılaştığını dile getirdi.
İsrail hapishanelerindeki Ürdünlü mahkumlardan sadece ikisinin koronavirüs ile enfekte olduğunu ve durumlarının stabil olduğunu, Ürdün Dışişleri Bakanlığı'nın tutukluların gerekli sağlık hizmetlerinin karşılanması için çaba gösterdiğini açıkladı.

Mahkumların ziyaret edilmesi
Mahkumların aileleri, Ürdün hükümetine çocuklarına ziyaretler etmeleri ile ilgili bir düzenleme yapması için baskı yapmak adına zaman zaman oturma eylemleri düzenliyorlar. Özellikle 5 bin 299 yıl hapis cezasına çarptırılan mahkum Abdullah el-Bergusi, 5 kez ağırlaştırılmış müebbet cezası olan mahkum Münir Merhi, 4 kez ağırlaştırılmış müebbet cezası olan Hişam el-Kaabi gibi mahkumların bir kısmı çok uzun cezalar nedeniyle özgürlük hayalini kaybetmiş durumda.
Ürdün’deki siyasi çevreler, mahkumların işlerinin takip edilmesi için Ürdünlü Mahkumlar ve Kayıp Kişiler Ulusal Komitesi adı altında komisyon kurdu. Komite, hükümeti İsrail hapishanelerindeki tutukluların dosyalarını ikinci plana atmakla suçluyor. Aynı zamanda İsrail tarafına baskı yapılmasını ve tutukluların cezalarını Ürdün yasalarına uygun olarak Ürdün hapishanelerinde çekmelerine izin verilmesini talep ediyor.

Vadi Arabe ve tutukluların dosyası
Aktivistler, 1994 yılında Vadi Arabe'da imzalanan Ürdün-İsrail barış anlaşmasının dezavantajlarından birinin, her iki taraftaki tutukluların veya idari tutukluların dosyalarına değinilmemesi olduğunu söylüyorlar. Hükümet ise, İsrail'deki tüm Ürdünlü mahkumların anlaşma imzalandıktan sonra tutuklandığını açıkladı.
Gazeteciler ve aktivistler, Ürdün hükümetini, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Filistin topraklarındaki savaş suçlarını soruşturma ilanının istismar edilmesi, uluslararası forumlar ve uluslararası avukatlar ve uzmanlar aracılığıyla Tel Aviv'i vatandaşlarının haklarını ihlal ettiği için yargılanmasının sağlanması gibi yöntemlerle, İsrail'deki mahkumların serbest bırakılması için sahip olduğu baskı araçlarını harekete geçirmeye çağırıyor.
İsrail, diğer Ürdünlü mahkumları serbest bırakmayı reddederken, iki tutuklu Heba el-Lebedi ve Abdurrahman Meri' yi iki aydan fazla tuttuktan sonra Kasım 2019'da serbest bırakmıştı.



Trump: Gazze Şeridi'ndeki durum ‘korkunç’... İnsanların yiyecek bulabildiğinden emin olmak istiyoruz

ABD Başkanı Donald Trump (AP)
ABD Başkanı Donald Trump (AP)
TT

Trump: Gazze Şeridi'ndeki durum ‘korkunç’... İnsanların yiyecek bulabildiğinden emin olmak istiyoruz

ABD Başkanı Donald Trump (AP)
ABD Başkanı Donald Trump (AP)

ABD Başkanı Donald Trump dün, Cumhuriyetçi temsilci Marjorie Taylor Greene'in İsrail'in Filistin topraklarına yönelik saldırısını soykırım olarak nitelendiren yorumlarına ilişkin bir soruya yanıt olarak Gazze Şeridi'ndeki durumu ‘korkunç’ olarak nitelendirdi. Trump, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Orada olanlar korkunç, evet korkunç. İnsanlar şiddetli açlık çekiyor, insanların yiyecek bulabildiğinden emin olmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

dfb
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (Reuters)

ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff dün, Gazze'deki ateşkes görüşmelerini devam ettirmek ve Filistin'deki insani krizi ele almak için İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya geldi.

Witkoff'un İsrail'e varmasından kısa bir süre sonra, ABD Başkanı sosyal medya platformu Truth Social’da, “Gazze'deki insani krizi sona erdirmenin en hızlı yolu Hamas'ın teslim olması ve esirlerin serbest bırakılmasıdır” paylaşımında bulundu.

Witkoff'un gelişi, Gazze Şeridi'nde yaşanan geniş çaplı yıkım ve bölgedeki yardımlara getirilen kısıtlamalar nedeniyle Netanyahu hükümeti üzerindeki uluslararası baskının arttığı bir dönemde gerçekleşti. Witkoff-Netanyahu görüşmesinden sonra üst düzey bir İsrailli yetkili, İsrail ve ABD'nin, bazı esirlerin serbest bırakılması planından tüm esirlerin serbest bırakılması, Hamas'ın silahsızlandırılması ve Gazze Şeridi'nin silahsızlandırılmış bölge haline getirilmesi planına geçilmesi gerektiğini anladığını söyledi.

svs
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün Kudüs'te ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’u kabul etti. (DPA)

Yetkili, söz konusu planın ayrıntılarına değinmedi, ancak planın sınırlı bir ateşkes arayışından daha kapsamlı bir anlaşmaya doğru bir dönüşüm olarak görüldüğünü ifade etti. Bununla birlikte, İsrail ve ABD'nin Gazze Şeridi'ndeki çatışmalar devam ederken insani yardımı artırmaya çalışacaklarını da belirtti.

Beyaz Saray, Witkoff'un bugün Gazze Şeridi'ne giderek gıda yardımlarının teslimatını denetleyeceğini ve aynı zamanda bölgeye yardımların teslimatını hızlandırmak için nihai bir plan hazırlayacağını duyurdu.

s
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (Reuters)

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Witkoff, ziyaretlerinin ardından derhal başkana rapor verecek ve bölgedeki gıda ve yardım dağıtımı için nihai planın onaylanması için görüşecekler” dedi.