ABD askeri takviyeleri doğu Suriye'ye ulaştı

Suriye'nin kuzeydoğusundaki Malikiye'de bulunan yerinden edilmişlerin kaldığı kamp. (AFP)
Suriye'nin kuzeydoğusundaki Malikiye'de bulunan yerinden edilmişlerin kaldığı kamp. (AFP)
TT

ABD askeri takviyeleri doğu Suriye'ye ulaştı

Suriye'nin kuzeydoğusundaki Malikiye'de bulunan yerinden edilmişlerin kaldığı kamp. (AFP)
Suriye'nin kuzeydoğusundaki Malikiye'de bulunan yerinden edilmişlerin kaldığı kamp. (AFP)

ABD ordusu, Deyrizor’un doğu kırsalındaki Ömer petrol sahasına insansız hava araçları ve karadan karaya roketlere yönelik savunma sistemleri de içeren bir savunma sistemi konuşlandırmaya başladı. Bölgeden kaynaklar tarafından verilen bilgilere göre ABD ordusu, öz konusu sistemi Rakka, Deyrizor ve Haseke şehirlerindeki tüm Uluslararası Koalisyon üslerine yaymak için çalışıyor.
ABD ve Uluslararası Koalisyon güçlerine yönelik askeri takviyeler, Irak’ın kuzeyindeki Kürdistan bölgesindeki üslerden geldi. Teçhizat yüklü 35 kamyon, Haseke’nin kuzey kırsalındaki Tel Beydar köyünde bulunan Koalisyon üssüne ve Kamışlı kırsalındaki Remilan petrol sahasına yöneldi. Bu, yıl başından bu yana Uluslararası Koalisyon ve ABD güçlerinin Suriye topraklarına gönderdiği 15’inci konvoy oldu.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG), kendi denetim alanlarında çıkardıkları kanunlar doğrultusunda, adalet konseylerindeki işlemlere yönelik özel bir büro kurulması ardından güvenlik kararları paketi çıkardılar. Söz konusu kararlar, başta SDG Lideri Mazlum Abdi, Özerk Yönetim Yürütme Meclisi Eş Başkanı Abid Hamid el-Mihbaş ve Suriye Demokratik Meclisi (SDM) Eş Başkanı Emine Ömer olmak üzere Güvenlik Komisyonu üyelerinin iki gün önce Haseke’de bir araya gelmesinin ardından duyuruldu.
Söz konusu paket; tutukluların sorumluluğunun soruşturma süresinin bitiminin ardından cezaevi idaresine devredilmesi, soruşturma süresi bittikten sonra dosyanın en geç 72 saat içerisinde Adalet Konseyi’ne sevk edilmesi, arananların savcılıktan resmi bir tebligat ile bilgilendirilmesi ve tutuklanma tarihi itibariyle üç gün içerisinde tutukluların yakınlarına bilgi verilmesi gibi hususları kapsıyor.
Ancak söz konusu prosedürler, Uluslararası Koalisyon ve ABD güçleri desteğiyle SDG liderliğinde yürütülen terör olaylarını ve güvenlik meselelerini içermiyor.
Güvenlik Komisyonu üyesi Sabit Cevher, basına yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Terör vakaları dışında hiçbir güvenlik kurumunun savcılıktan izin almadan herhangi bir yere baskın yapma veya aranan kişiyi tutuklama hakkı yoktur. Aranan kişi gözaltına alındıktan sonra mahkemeye bilgi verilir.”
Davalardaki soruşturma süresinin 48 saat olduğunu belirten Cevher, ayrıca terör vakalarındaki soruşturma süresinin bir hafta olduğunu ve savcılık izniyle bir aya kadar uzatılabileceğini kaydetti.



Hamas, Netanyahu'yu Gazze ile ilgili basın toplantısında yalanlar uydurmakla suçladı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

Hamas, Netanyahu'yu Gazze ile ilgili basın toplantısında yalanlar uydurmakla suçladı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

Hamas, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu, Gazze'deki askeri operasyonları genişletme planının ‘savaşı sona erdirmek için en iyi yol’ olduğunu açıkladığı basın toplantısında ‘yalanlar uydurmakla’ suçladı.

Hamas Siyasi Büro Başkanı Medya Danışmanı Tahir el-Nunu, dün Fransız Haber Ajansı AFP'ye yaptığı açıklamada, Netanyahu'nun basın toplantısında yalanlar söylediğini belirtti. Nunu,  Netanyahu'nun gerçekle yüzleşemediğini, aksine gerçeği gizleyip yanıltmaya çalıştığını ifade etti.

Netanyahu'nun yalan söylemeye ve halkı aldatmaya devam ettiğinin altını çizen Nunu, İsrail Başbakanı’nın gazetecilerin Gazze Şeridi'ne girmesini engellemesinin, yalanlarının en büyük kanıtı olduğunu belirtti.

Uluslararası toplumu, Gazze'deki ‘soykırım ve açlık savaşını durdurması için Netanyahu'ya baskı yapmaya’ çağıran Nunu, ayrıca gazetecilerin ve medya çalışanlarının Gazze'ye girerek soykırım ve açlık suçlarının tüm gerçeklerini görmelerine izin verilmesi için baskı yapılmasını istedi.

Netanyahu, Gazze şehrini kontrol altına almak için askeri planı açıkladığı basın toplantısında şunları söyledi:

“Kararımızı aldık, talimatı verdik, ordudan yabancı gazetecileri, daha fazla yabancı gazeteciyi, çok sayıda gazeteciyi davet etmesini istedik. Güvenliği sağlamak konusunda bir sorun var, ancak bunu sorumlu ve dikkatli bir şekilde yaparak güvenliği sağlayabileceğimizi düşünüyorum.”

Talimatların iki gün önce yayınlandığını belirten İsrail Başbakanı, daha fazla ayrıntı vermedi.

İsrail, 7 Ekim 2023’teki saldırıdan bu yana gazetecilerin Gazze Şeridi'ne girmesini engelledi. Yalnızca muhabirleri özenle seçilen sınırlı sayıda medya kuruluşunun İsrail ordusu tarafından denetlenen turlar kapsamında bölgeye girmesine ve haberlerin sıkı askeri denetime tabi tutulmasına izin verdi.

Uluslararası medya, İsrail'in 22 aydır sürdürdüğü savaşı haberleştirmek için Gazze'deki yerel gazetecilere güveniyor.

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'ne (RSF) göre İsrail, Gazze Şeridi’nde 20 aydır devam eden savaş sırasında yaklaşık 200 gazeteci öldürdü, bunlardan en az 45'i görev başındayken öldürüldü.

RSF, İsrail'i ‘yabancı gazetecilerin girişini engelleyerek ve bilgi alınması üzerinde sıkı bir sansür uygulayarak Gazze'ye medya ablukası uygulamakla’ suçluyor.