Bernie Sanders'ın saatlik asgari ücreti 15 dolara yükseltme hamlesini, Demokratlar Cumhuriyetçilerle birlikte boşa çıkardı

Sanders'ın tasarıya eklemeye çalıştığı asgari ücret meselesi, bir süredir ABD gündeminin ilk sıralarında yer alıyor (Reuters)
Sanders'ın tasarıya eklemeye çalıştığı asgari ücret meselesi, bir süredir ABD gündeminin ilk sıralarında yer alıyor (Reuters)
TT

Bernie Sanders'ın saatlik asgari ücreti 15 dolara yükseltme hamlesini, Demokratlar Cumhuriyetçilerle birlikte boşa çıkardı

Sanders'ın tasarıya eklemeye çalıştığı asgari ücret meselesi, bir süredir ABD gündeminin ilk sıralarında yer alıyor (Reuters)
Sanders'ın tasarıya eklemeye çalıştığı asgari ücret meselesi, bir süredir ABD gündeminin ilk sıralarında yer alıyor (Reuters)

ABD'de Vermont Senatörü Bernie Sanders'ın 1,9 trilyon dolarlık (yaklaşık 14,3 trilyon TL) koronavirüs kurtarma paketine asgari ücreti saati 15 dolara çıkarma maddesini ekleme teklifi, Senato'daki bazı Demokratların da aleyhte oy vermesiyle reddedildi.
Senato, Başkan Joe Biden'ın uzun süredir beklenen Kovid-19 yardım tasarısında yapılacak değişiklikleri tartışırken, Sanders cuma günü federal asgari ücreti saati 15 dolara çıkarmak için bir değişiklik yapmaya çalıştı.
Senato'da kurallar ve usuller konusunda tavsiyelerde bulunarak bir nevi hakem görevi üstlenen yetkili olan Elizabeth MacDonough, bu değişiklik önerisini bütçe kurallarını ihlal edeceği ve genel tasarının kabul edilmesi için 60 oyluk bir çoğunluğa ihtiyaç duyulacağını gerekçe göstererek geçen hafta reddetmişti.
Ancak Sanders kuralların farkında olmakla birlikte Senato'ya, "30 milyon Amerikalının ücretlerinde artış yapılıp yapılmayacağı kararının, seçilmiş değil görevlendirilmiş bir çalışan tarafından yürütülmesine izin vermenin saçma bir süreç olduğunu" belirtmişti.
Russia Today (RT), Sanders'ın çabasının, aralarında Batı Virginia Senatörü Joe Manchin ve Arizona Senatörü Kyrsten Sinema gibi ılımlı isimlerin de olduğu 8 Demokrat'ın da karşı yönde oy kullanmasıyla boşa çıktığını aktardı. Oylamada Cumhuriyetçi senatörlerin tamamı öneriye karşı çıktı ve neticede 42'ye karşı 58 ret oyu verildi.
Karşı yönde oy veren Demokratlardan bazıları asgari ücretin yükseltilmesini desteklediklerini söylerken, bu meselenin daha sonraki bir tarihte ayrı ayrı ele alınmasını istediklerini ifade etti. Sinema da yaptığı açıklamada, Senato'nun konuyla ilgili tartışmayı "açık tutması gerektiğini" kaydetti.
Diğer yandan Senatör Sinema'nın oylama sırasında kürsüye yaklaşıp teklifi onaylamadığını gösterir şekilde baş parmağını aşağıda tuttuğu anlar Twitter'da viral oldu.
Her eyaletten iki temsilcinin bulunduğu ABD Senatosu 100 üyeden oluşuyor. 3 Kasım 2020 seçimleri sonrası Senato'da Cumhuriyetçilerin 50, Demokratların 48, bağımsızların da iki sandalyesi bulunuyor.
Bağımsız senatör Sanders, 2020 başkanlık seçimlerinde Demokratların başkan aday adayları arasında yer almıştı.
 
Independent Türkçe, Russia Today



Amerika, Avrupa'da insan haklarının "gerilemesinden" üzüntü duyuyor

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın bazı Avrupa ülkelerinde kötüleşen insan hakları durumuna ilişkin raporu (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın bazı Avrupa ülkelerinde kötüleşen insan hakları durumuna ilişkin raporu (Reuters)
TT

Amerika, Avrupa'da insan haklarının "gerilemesinden" üzüntü duyuyor

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın bazı Avrupa ülkelerinde kötüleşen insan hakları durumuna ilişkin raporu (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın bazı Avrupa ülkelerinde kötüleşen insan hakları durumuna ilişkin raporu (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın dün yayınladığı yıllık rapora göre Washington, özellikle ifade özgürlüğü konusunda olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde insan hakları durumunun "kötüleşmesinden" duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Dışişleri Bakanlığı, ABD Başkanı Donald Trump'ın yeni dış politika önceliklerini ortaya koyması beklenen dünya insan hakları raporunda, Almanya, İngiltere ve Fransa'da “insan haklarının geçen yıl kötüleştiğini” ifade etti.

Raporda Fransa ile ilgili olarak “ifade özgürlüğüne yönelik ciddi kısıtlamalar olduğuna dair güvenilir bilgiler” yer aldı. Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre raporda antisemitik eylemlerin artması da kınandı.

Washington, Birleşik Krallık'ta çocukları daha iyi korumayı amaçlayan yeni bir internet güvenliği yasası hakkında endişelerini dile getirdi.

Geçen hafta, ismini açıklamak istemeyen üst düzey bir ABD'li yetkili, ABD hükümetinin “siyasi veya dini belirli seslerin sansürlenmesi veya marjinalleştirilmesi olarak gördüğümüz konular hakkında ortaklarımız ve müttefiklerimizle açık müzakereler yapmayı” planladığını doğruladı.

Dünyadaki insan hakları durumunu ortaya koyan bu yıllık rapor, birçok hükümetin tepkisini çekiyor.

Kongre'nin talebi üzerine hazırlanan rapor, birçok uzman tarafından referans olarak kabul ediliyor.

Demokrat Başkan Joe Biden'ın önceki yönetimi döneminde hazırlanan raporun bir kısmı, Dışişleri Bakanlığı tarafından Trump yönetiminin önceliklerini içerecek şekilde değiştirildi ve yeniden yapılandırıldı. Bu öncelikler arasında, çeşitlilik programlarını veya kürtajı destekleyen politikalara karşı çıkmak yer alıyor.

Raporda, “Bu yılki raporlar, sahada ve ortaklar tarafından daha yararlı ve erişilebilir olması ve temel yasal yetkiye daha iyi yanıt vermesi ve yönetim kararlarıyla uyumlu olması için basitleştirildi” denildi.

Demokrat muhalefet milletvekilleri ve sivil toplum örgütleri, raporun Trump'ın politikalarıyla uyumlu olduğu ve dünya çapındaki insan hakları ihlallerinin gerçek resmini yansıtmadığı konusunda endişelerini dile getirdiler.

ABD Dışişleri Bakanlığı, Trump yönetiminin yakın müttefiki El Salvador konusunda "ciddi insan hakları ihlallerine işaret eden güvenilir bir bilgiye sahip olmadığını" iddia ediyor. Bu ülke, halkı terörize eden çetelere karşı yürüttüğü amansız mücadele ve terörle mücadele merkezi nedeniyle, özellikle sivil toplum kuruluşları tarafından eleştiriliyor.

Buna karşılık, ABD hükümeti, ilişkilerinin son derece gergin olduğu iki ülke olan Güney Afrika ve Brezilya'yı eleştirdi.

Washington, "Güney Afrika'daki insan hakları durumunun son bir yılda önemli ölçüde kötüleştiğini" belirterek, Pretorya'nın "ülkedeki etnik azınlıkların haklarını ihlal ederek, mülklere el koyma konusunda endişe verici bir adım attığını" değerlendirdi.

Brezilya'ya gelince, ABD Dışişleri Bakanlığı, “mahkemelerin ifade özgürlüğünü ve demokratik diyaloğu, demokrasiye zararlı gördüğü, elektronik içeriğe erişimi kısıtlayarak aşırı ve orantısız aldığı önlemleri” kınadı.

ABD Hazine Bakanlığı'nın, mevcut Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva'ya karşı darbe girişiminde bulunmaktan yargılanan eski Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro'ya karşı "sansür ve zulmün mimarı" olarak bilinen Brezilya Yüksek Mahkemesi Yargıcı Alexandre de Moraes'e yaptırım uygulaması dikkat çekici.

Şubat ayında, ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Münih Güvenlik Konferansı'nın açılışında Avrupa'da “ifade özgürlüğünün gerilediğini” belirtti. De Vance, "Avrupa ile ilgili olarak beni en çok endişelendiren tehdit Rusya, Çin veya başka bir dış güç değil, iç tehdit. Avrupa bazı temel değerlerinden uzaklaşıyor” ifadelerini kullandı.

J.D. Vance, “İngiltere ve Avrupa'nın çeşitli yerlerinde ifade özgürlüğünün gerilediğinden korkuyorum" şeklinde konuştu.