Dibeybe Libyalıları genişletilmiş ‘ulusal birlik’ hükümeti ile şaşırttı

Dibeybe yarınki meclis oturumunda hükümetinin güvenoyu almasının hemen ardından devlet kurumlarını birleştirme çalışmalarına başlama sözü verdi (Reuters)
Dibeybe yarınki meclis oturumunda hükümetinin güvenoyu almasının hemen ardından devlet kurumlarını birleştirme çalışmalarına başlama sözü verdi (Reuters)
TT

Dibeybe Libyalıları genişletilmiş ‘ulusal birlik’ hükümeti ile şaşırttı

Dibeybe yarınki meclis oturumunda hükümetinin güvenoyu almasının hemen ardından devlet kurumlarını birleştirme çalışmalarına başlama sözü verdi (Reuters)
Dibeybe yarınki meclis oturumunda hükümetinin güvenoyu almasının hemen ardından devlet kurumlarını birleştirme çalışmalarına başlama sözü verdi (Reuters)

 
Libya’da hükümeti kurmakla görevlendirilen Abdulhamid Dibeybe, Temsilciler Meclisi’nin hükümete güvenoyu vermek için yarın (pazartesi) Sirte kentinde düzenleyeceği toplantı öncesinde açıkladığı 35 üyeli büyük ulusal birlik hükümeti ile Libyalı vatandaşları şaşırttı.
Dibeybe, basın ofisi tarafından önceki gün geç saatlerde yapılan yazılı açıklamada, Temsilciler Meclisi üyelerine sunulması amacıyla 35 bakandan oluşan hükümetin yapısını vatandaşların eline bıraktığını belirterek, vatandaşlara verilen hizmetlerin iyileştirileceği, devlet kurumlarının birleştirileceği ve geçiş sürecine son vererek hükümetin öncelikli çalışması olan seçimleri düzenlemeye ulaşacakları taahhüdünde bulundu.
Temsilciler Meclisi’nden güvenoyu alması için Dibeybe’nin önünde 19 gün mühlet bulunuyor. Bundan sonraki süreçte en zor sorun başlıyor o da devlet kurumlarının birleştirilmesi ve Aralık ayında yapılacak seçimlere kadar geçiş sürecini yönetmektir.
Dibeybe hükümetini 3 gruba ayırdı. Birinci grupta 7 otorite bakanlığı, ikinci grupta hizmetlerden sorumlu 14 bakanlık, üçüncü grupta ise insani işlerden sorumlu 6 bakanlık bulunuyor.
Kabineyle ilgili sızdırılan ve Şarku’l Avsat’ın daha önce konuyla ilgili yaptığı haberi de teyit eden bilgilere göre, Dibeybe, Halid Mazın’ı İçişleri Bakanlığı’na atadı. Bu da ABD ve Türkiye’nin destekleriyle koltuğunu korumaya çalışan Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin (UMH) şu anki İçişleri Bakanı Fethi Başağa’nın koltuğunu kaybettiği anlamına geliyor.
Libya’nın doğu ve batısından Başbakan yardımcılığına seçilen iki ismin yanı sıra, Libya İslami Savaşçı Grubu'nun eski komutanı Abdulhakim Belhac’a yakınlığıyla bilinen Lemya Busedre ise Dışişleri Bakanlığına atandı. Dibeybe, selefi Fayiz es-Serrac hükümetinde olduğu gibi Savunma Bakanlığı’nı kendisi yürütecek.
Libya’daki çatışmalı gruplar arasında ve güçlü bir nüfuzu bulunan bölgesel ve siyasi liderler arasında kabine listesi ile ilgili yoğun müzakereler devam ediyor. Bununla birlikte bir yetkili, bakanlık sayısının düşürülmesi konusunda bir adım atılıp atılmayacağıyla ilgili görüşmelerin sürdüğünü aktardı.
Dibeybe’ye yakın kaynaklar, Dibeybe’nin, hükümetin güvenoyuna sunulacağı yarınki meclis oturumuna katılmak için Misrata ile Sirte’yi birbirine bağlayan sahil yolunu üzerinden Sirte’ye doğru hareket edeceğini bildirdi. Ancak ülkenin doğusunu temsil eden milletvekillerinden bazıları geçtiğimiz günlerde Dibeybe’nin kabine seçimini şüpheli hale getiren ‘yolsuzluk iddialarıyla’ ilgili Birleşmiş Milletlerin (BM) uzmanlar komitesinin raporunu yayınlamasını beklemek için güvenoyu oturumunu erteleme talebinde bulundu. Ülkenin batısını temsil eden milletvekillerinden bazıları ise Rus paralı askerlerin Sirte’deki halen varlığını koruduğuna işaret ederek, oturumun Sirte’de yapılmasını reddetti.
Sirte-Cufra Ortak Operasyon Dairesi komutanı Tuğgeneral İbrahim Beytülmal, bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, Sirte’de yapılacak meclis oturumu için sahil yolunun yoğun güvenlik önlemleri altında bugün açılmasını beklediğini ve mayın temizleme ekiplerinin çalışmalarını artıracağını kaydetti.
Sirte-Cufra Ortak Operasyon Dairesi Sözcüsü Abdulhadi Dırah, sahil yolunun açılması meselesini Askeri Mühendislik Müdürlüğü ekipleri, saha komutanları ve 5+5 Ortak Askeri Komitesi ile istişare görüşmelerini sürdürdüğünü belirterek, Askeri Mühendislik Müdürlüğü ekiplerinden mayın temizleme çalışmalarına hız vermelerini talep ettiklerini söyledi.
Mareşal Halife Hafterin komutasındaki Libya Ulusal Ordusu’ndan (LUO) bir kaynak Reuters’a yaptığı açıklamada, paralı askerlerin öncü hatlardan çekilmesine rağmen ana sahil yolunun halen açılmadığını halbuki Meclis üyelerinden bazılarının yolun dün açılmasını beklediğini söyledi.
UMH’ye bağlı yerel medya organları, Hafter’i, güvenoyu oturumunu engellemek amacıyla doğu milletvekillerini Recma’daki konutuna çağırmakla suçladı.
İngiltere'nin Libya Büyükelçisi Nicholas Hopton, Twitter hesabından önceki gün paylaştığı mesajda, Dibeybe hükümetine güvenoyu verme oturumunun düzenlenmesini istedi. Hopton, mesajında, Libya Siyasi Diyalog Forumu’nun Cenevre’de düzenlediği toplantıdan çıkan sonuçlara uygun olarak ve daha iyi bir gelecek yolunda Libya’nın desteklenmesi için Temsilciler Meclisi’nin yakın zamanda güvenoyu oturumunu gerçekleştirmesinin önemli olduğunu belirtti.
ABD’nin Libya Büyükelçisi Richard Norland da Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Temsilciler Meclisi’nin yeni geçici hükümete güvenoyu verme oylamasını gerçekleştirmesinin “hükümetin bir an önce görevine başlaması için acil bir gereklilik haline geldiğini” dile getirdi. Norland, “elektrik sektörü ve diğer temel alanlardaki reformların finanse edilmesi için Libyalı liderlerin acilen alması gereken tedbirlerin bulunduğunu” dile getirdi.



Halkın geçim kaynağı olan Libya petrolü ‘politikacıların arzularının rehinesi’

Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)
Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)
TT

Halkın geçim kaynağı olan Libya petrolü ‘politikacıların arzularının rehinesi’

Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)
Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)

Libya'da zaman zaman tekrarlanan petrol sahalarının kapatılma süreci, ‘halkın tek geçim kaynağı’ olduğu için vatandaşlar arasında birçok soruyu gündeme getiriyor. İktidar mücadelesi veren iki hükümet arasındaki bölünmüşlük ışığında, adeta ‘politikacıların rehinesi haline gelen üretimi aksatmanın faturasını kimin ödeyeceği’ sorusunun cevabı ise merak ediliyor.

Libya'nın 2014 yılından beri bir bütün olarak yaşadığı siyasi bölünme, petrol zenginliğine ve gelirlerine, ülke siyasetçilerinin siyasi arenada ve bu zenginliğin yönetim mücadelesinin perde arkasında pazarlık ettiği bir ‘koz’ olarak yansıyor.

Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Petrol ve Doğalgaz Bakanı Muhammed Avn, Güney Libya’daki eş-Şerara ve el-Fil sahalarının üretimi durdurulduktan sonra geçtiğimiz Cuma günü üretimin yeniden başlatılmasıyla ilgili ilk yorumunda “Kayıp 340 bin varil olarak gerçekleşti” ifadesini kullandı.

Cumartesi akşamı yerel basında yer alan açıklamalarında Avn, bir grup vatandaşın el-İntisar 103 sahasını ve Zuytine petrol limanını birbirine bağlayan hattaki 108 noktasının vanasını kapatmakla tehdit ettiğini söyledi. Avn, “Bu olsaydı, bir felaket yaşanırdı. O zaman onu ham petrol taşımak için kullanmak imkânsız olabilirdi” dedi.

Avn, “Petrol sahalarının ve tesislerinin tekrar tekrar kapanması durumunda bundan yalnızca halk etkilenecek” diyerek bunun ‘baskı için bir koz olarak kullanılmaması’ çağrısında bulundu.

Petrol alanındaki politikacılar ve uzmanlar, Libya'daki petrol üretiminin ‘büyük mali getirileriyle ilgili amaçlar için genellikle politikacılar tarafından pazarlığa tabi olduğuna, Libya'nın üç bölgesi arasında eşit olarak dağıtılmadığına ve Trablus’un en büyük payı denetimsiz olarak aldığına’ inanıyor.

Temsilciler Meclisi'ndeki (TM) Enerji Komitesi'nin bir üyesi, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada ‘petrol sahaları ve limanlarının kapatılmasının tehlikeli bir mesele olduğu ve bunun ülkenin geçimini tehlikeye atarak aslında herkesi riske attığını’ ifade etti.

Eski Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Maliye Bakanı Farac Bumtari'nin de mensubu olduğu ez-Zaviye aşiretinin bazı mensupları, üç petrol sahasını kapatmalarının ardından Cumartesi akşamı serbest bırakılmadan önce, Libya Merkez Bankası Başkanı es-Sıddık el-Kebir'i Trablus'ta ‘Farac Bumtari'nin kaçırılmasının bilgisine sahip olmakla’ suçladı.

Libya'daki limanlar ve petrol sahaları, Libyalı siyasetçiler arasında ‘kaynakların dağılımında adaletsizlik’ gibi nedenlerle yaşanan anlaşmazlıklar dolayısıyla geçtiğimiz yıllarda birden fazla kez kapatıldı.

Geçtiğimiz yıllarda, Libya'daki bazı petrol tesisleri, kendileri ve aileleri için mali yardım talep eden protestocular tarafından ‘rehin’ alındı. Petrol Bakanlığı ve Libya Ulusal Petrol Kurumu’na göre, söz konusu protesto eylemleri, ‘günlük üretim oranlarında birkaç kez düşüşe neden olan’ bazı petrol tesislerindeki çalışmaları kasıtlı olarak kesintiye uğrattı.

Avn, daha önce petrol sahaların kapatılması sürecinin ardından ‘bunun sonucunda kamu gelirinin etkileneceği’ uyarısında bulunmuş ve bunu ‘Libya tarafının el-Fil ve eş-Şerara sahalarındaki payının yüzde 88'i geçmesine’ bağlamıştı.

Ez-Zaviye kabilesinden ve Ubari şehrinden bir grup vatandaş, eş-Şerara, el-Fil ve 108 petrol sahalarını kapattı.

dfrg
Kızgın gençler ‘108’ petrol sahasını kapattı. (Libya’nın güneydoğusundaki Petrol Tesisleri Muhafızları)

Başkent Trablus'un 750 km güneybatısında yer alan el-Fil petrol sahası günlük 70 bin varil üretim hacmine sahip. Saha, siyasi krizler nedeniyle geçtiğimiz yıllarda birden fazla kez kapatıldı. Eş-Şerara sahası ise günde yaklaşık 240 bin varil üretimle Libya'daki en büyük petrol sahalarından biri.

Denetim Bürosu Başkanı Halid Şakşak, TM üyeleriyle birlikte kamu harcamalarını takip etmek, mali kaynakların adil dağılımını sağlamak ve bunun sonuçlarını kavramsallaştırmak için bir ‘yüksek komite’ oluşturma kararının uygulanma olasılığını vurguladı.

Trablus şehrinde gerçekleştirilen toplantıda, Denetim Bürosu'nun önceki özelleştirme prosedürlerini takip etme deneyimi, harcamaları takip etme ve ‘dağıtımda adalet’ kriterlerinin mevcudiyetini doğrulama konusundaki istekliliği gözden geçirildi. Mekânsal kalkınma programlarına önem verilmesinin, tüm bölgelere hizmet eden stratejik programlara yönelmenin ve dağıtımda adaletin sağlanmasının önemine işaret edildi.

TM üyeleri, kamu harcamalarının denetimini artırmak için gözlemlerini ve tavsiyelerini dile getirdiler. Sürekli takip toplantıları düzenlemenin, ekonomik kaynakların dağılımı için adil kriterlerin mevcudiyetinin doğrulanmasının ve harcama için gerekli prosedürlerin bütünlüğünün sağlanmasının önemini vurguladılar.